Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/3 E. 2023/294 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2023/3 Esas
KARAR NO : 2023/294

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …(T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile Davacı … arasında 10 yılı aşkın süre boyunca perde alım satımına dayalı olarak ticaret yapıldığını ve bu ticaret sayesinde aralarında güvene de dayanan bir arkadaşlık ilişkisi kurulduğunu, bu süre zarfında davacının işletmiş olduğu perde dükkanı için davalı taraftan başka kimse ile ticari ilişki kurmadığını, memleketi Kilis’ten geldikten sonra elindeki para ile ticaret yapmak isteyen ve perde dükkanı açan davacı …’ m perdecilik alanında deneyim sahibi olduğunu düşündüğü ve tanışıp belirli bir süre sonra da büyük güven duyduğu davalı … ile perde ticaretine başladığını, Davacı …’ m perde siparişlerini sürekli olarak Davalı …’tan verdiğini, siparişlerin gerek davalı tarafından gerekse de davalının samimi ilişki içerisinde olduğu toptan perdeci olarak çalışan … (….) isimli toptancıdan gönderildiğini, fakat perde alımına ilişkin ödemelerin tamamının … ‘a yapıldığını, yani …’un bu ticaret ilişkisinde sadece satıcı olarak kalmayıp komisyoncu olarak da faaliyette bulunduğunu, perdelerin kimi zaman elden kimi zaman da kargo şirketleri vasıtasıyla teslim edildiğini, 2016 yılının sonuna gelindiğinde Davalı …’un davacının iyi niyetinden ve aralarında süregelen ticari yakınlığını fırsat bilip bundan faydalanarak, kendisine bir teklifte bulunduğunu, davalı tarafın 2017 yılında taksitle ödenmesine başlanıp 2018 yılında da sürecek olan ve 2. yıl sonuna kadar ödemesi tamamlanmak koşuluyla, 2018 yılı içerisinde davacı … tarafından işletilmekte olan Örnek …adlı perdeci dükkanına teslim edilmesi planlanan perdeleri, anlaşmanın sağlandığı yıl olan 2016 yılının fiyatı üzerinden satmayı teklif ettiğini, yani 2018 yılı içerisinde teslim edilmek koşuluyla, 2016 yılına ait perde birim ücretinin 2 yıl boyunca taksitle ödenerek, mevcut yıllara ait fiyat artışından olumsuz etkilenmemesi ve böylece toptan yüklü perde alması teklif edildiğini, işleri yolunda giden davacı …’ ın bu teklifi cazip bularak kabul ettiğini ve ödemelere başladığını, ödemelerin davacı …’ a ait olan …, … Bankası …ve … kredi kartlarından …Tekstil …’ a ait post cihazlarından taksitler halinde 2017 ve 2018 yılı boyunca aksamadan gerçekleştiğini, post cihazlarından çekilen tüm taksit miktarlarının ekler halinde mahkemeye sunulduğunu, bu sırada taraflar arasındaki yıllardır devam eden yakın ilişkinin daha da arttığını ve davalı …’ un istediğinin ‘koşulsuz güven’ ortamları oluşmaya başladığını, 2017 ve 2018 yılları boyunca davacının taksitle ödemediğini, 2018 yılı içerisinde teslim edilecek perdelerden ayrı olmak üzere, Davacı …’ ın ihtiyacı olan perde siparişlerini, bahsi geçen bu yıl boyunca, daha önce olduğu gibi yine ticari güven duyduğu …Tekstilden ve bazı zamanlarda da dolaylı olarak toptancı … firmasından verdiğini, fakat ödemelerin tamamı ilk el olarak …Tekstil sahibi …a yapıldığını, davalı … … hem komisyoncu olarak hem de satıcı olarak davacı üzerinden para kazandığını, 2018 yılı boyunca da 2017 yılında olduğu gibi ödemelerin eksiksiz devam ettiğini fakat, anlaşmalarından farklı olarak, verilen siparişlerden başka bir mal gelmediğini yani, 2018 yılı içerisinde teslim edilmesi planlanan toplu malların teslim edilmediğini, ödemelerini yaptığı perdelerin toptan olarak dükkanına sığmayacağını düşündüğünden dolayı …Tekstil bünyesinde tutulduğunu düşünen davacı …’ ın her sipariş ettiği perdeye ücret ödediğini görünce 2018 yılının son zamanlarında bu durumu ticari güven duyduğu ve yakın ilişki içinde bulunduğu satıcı … ile paylaştığını, Davalı … ‘ un ise ödenmesi gereken tutarların henüz bitmediğini ve davacı …’ın kendisine olan borcunun tamamını ödedikten sonra malları teslim edeceğini söylediğini, tüm tutarları ödeyen …’ın dolandırıldığı şüphesine düşüp parasını ödemiş olduğu malları talep ettiğini ancak olumsuz yanıt aldığını, malını almaktan vazgeçmeyen davacının ısrarla malını istediğini fakat bu sefer de davalı satıcı … aralarında herhangi bir alacak verecek mevzusunun kalmadığını belirtip bu ticari ilişkinin varlığını inkar ettiğini, post cihazından kredi kartı taksitleri halinde kendisine ödeme yapılan ve bununla da kalmayıp imzalatmış olduğu senetleri (senetlerden bazıları) tahsil eden Davalı … karşılığında hiç bir toplu mal vermeyerek davacı …’ı 192.000,00TL maddi zarara uğrattığını, Davacının davalı …’tan eğer perdeleri teslim etmeyecek ise ödediği paraların iade edilmesini istediğini, aksi halde dava yoluna başvuracağını belirten davacıya bu hususu hiç bir şekilde kanıtlayamayacağı, en fazla ticari ilişkileri boyunca taşıma irsaliyesi kesmediğinden dolayı cüzi miktarda ceza yiyeceği davalı … tarafından söylendiğini ve bunun üzerine Davacı tarafından Davalı-Borçlu aleyhine … Esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe, borca ve fer’ ilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı-borçlunun ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle borca ve takibe haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesinde iddia etliği hiç bir maddi ve hukuki olguyu kabul etmediklerini, taraflar arasında iddia edildiği şekilde bir hukuki ilişki kurulmadığını, kaldı ki; davacının iddialarına konu edildiği şekilde iki seneye sari, parçalı şekilde bedel ödeme borcunun ifa edildiği buna karşılık, satış konusu malın zilyet ve mülkiyetine iki sene sonra kavuşulduğu bir sözleşme, rasyonel izahtan vareste olduğu gibi hayatın olağan akışına ve ticari teammüllere tam aykırılık arz ettiğini, iddia olunan hukuki ilişkinin mahiyeti itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Satış Sözleşmesini tanımlayan madde 207/2 hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, satış sözleşmelerinin ani edimli sözleşme olduğunu, davacının iddiasına konu 192.013,32 TLTik bir alacağın HMK madde 200’de ifade bulan senetle ispat zorunluluğuna tabii olduğunun aşikar olduğunu, “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.” Davacı taraflar arasında, perde satışına ilişkin herhangi bir sözleşme kurulmamış olup, bu yönde bir yazlı belgenin de dosyaya sunulmadığını, anılan hukuki ve maddi olgular ışığında; davanın reddi ile; dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine İİK 67 uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin davanın reddine dair verdiği karar …. sayılı kararı ile özetle; ” Somut olayda uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklandığı, bu tür sözleşmelerden kaynaklanan davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü için uyuşmazlık konusunun her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması gerektiği, uyuşmazlık döneminde her iki yanın da işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2018 yılından sonra davalının tacir olduğu konusunda hiç bir tereddüt bulunmamakla birlikte davacının tacir olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadığı ” gereğine değinilerek kaldırılmıştır.
Kaldırma kararından sonra mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, ticaret sicil kaydının bulunmadığı, davacının faaliyetinin esnaf faaliyeti olduğu, gelirinin TTK’nın 11/1.maddesinde kapsamında esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde olmadığı anlaşıldığından 6102 sayılı Kanunun 4.maddesi ile HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli oluğuna aynı yasanın 114/1-c maddesi gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-… Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süre içerisinde kanun yolunda başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten ; kanunun yoluna başvurulup red edilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 md. Gereğince görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır