Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/28 E. 2023/10 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/28 Esas – 2023/10
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/28 Esas
KARAR NO : 2023/10 Karar

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2023
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin temizlik işlerinin yürütülmesi amacıyla davalı firma ile ihale yolu ile hizmet alımı yaptığını, 30/12/2014 tarihli 2014/140794 ihale kayıt numaralı malzeme genel temizlik hizmeti alımına ait sözleşme imzalandığını davalı şirketin yüklenici firma olduğunu, yapılan ihale kapsamında hizmet binasının ve malzemelerinin temizlik, taşıma, ilaçlama ve bahçe bakımı işlerini üstlenen firma personeli olarak 01/01/2015 – 31/12/2017 tarihleri arasında kesintisiz çalışan ve bu dönem içerisinde işçilik alacaklarını hiç ya da gereği gibi alamayan işçi …’ın dava yolu ile işçilik alacaklarını talep ettiği ve müvekkili kurumca 89.119,24-TL’nin dava dışı işçiye ödendiğini bu nedenle ödeme tarihinden itibaren itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava; Rücuen Tazminat davasına ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.

6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmesiyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda; davanın, davacı bakanlığın dava dışı işçiye ödemiş olduğu bedelin davalı ile akdedilen hizmet alımı sözleşmesi kapsamında rucüen tazminine ilişkin olduğu, davanın mutlak ve nispi ticari dava olmadığı, davacı bakanlığın tacir sıfatının bulunmadığı görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, görev ile ilgili hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yoktuğu nedeniyle HMK. 114/c ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süre içerisinde kanun yolunda başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten ; kanunun yoluna başvurulup red edilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 md. Gereğince görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023