Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/171 E. 2023/298 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/171 Esas – 2023/298
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/171 Esas
KARAR NO : 2023/298

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket nezdinden … Hizmetlerinin kiracı olduğu taşınmazda 11/10/2021 tarihinde ana giderin tıkanması sonucunda dekorasyon ve demirbaş hasarı yaşandığını alınan ekspertiz raporunda maddi hasara neden olan olayın taşınmazın maliki …’ın bina bakım ve temizliği yaptırmaması sonucu hasarın gerçekleştiğini hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu kendisine rücu edilebileceğinin tespit edildiğini müvekkili sigortalı kiracının halefi konumunda olduğunu sigortalıya ödenen tazminatın … Dairesinin 2023/715 sayılı dosyasında icra yoluyla talep edildiğini takibe itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … … Ltd Şti ile aralarında sigorta poliçesine dayanarak kiracının kullanımında olan taşınmazda 11/10/2021 tarihinde meydana gelen pis suyun geri tepmesi neticesinde kiracıya ait bazı mobilyaların hasara uğradığından icra takibi başlatıldığını davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu kiracının 12 yıl binayı komple kreş olarak kullandığını taşınmazın hor kullanılmış olduğunun bununda kiracı hatası olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla tespit edilen zarar miktarının fahiş olduğunu müvekkilinin sorumlu olmadığı bir bedelin haksız ve kötü niyetli olarak talep edildiğinden davanın reddine %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından iş yeri sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. Maddesi gereğince davalı kiralayandan rücuen tahsili başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK ‘nun 4/1-a maddesine göre ” …….Kira ilişkisinden doğan alacak davaları davalarıda dahil olmak üzere , kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ” Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/1. maddesinde “ticari şirketlerin tacir kabul edildiği” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli … Gazetede yayınlanan) … Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira ilişkisi bulunduğundan ve TTK ‘nun 1472. Maddesi kapsamında açılan rücu davalarında sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirileceğinden ve kira sözleşmelerinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklarda 6100 sayılı HMK ‘nun 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından aynı yasanın 114/1-c maddesi gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (… … Dairesi 08.12.2022 tarih 2019/831-2022/1939 ve benzer kararları )

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-… Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süre içerisinde kanun yolunda başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten ; kanunun yoluna başvurulup red edilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli … Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 md. Gereğince görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
5-Davalı vekilinin mazeretinin kabulüne,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim ….
E-İmzalıdır