Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/91 E. 2022/325 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/91 Esas
KARAR NO : 2022/325
.
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili Asliye Hukuk mahkemesine verdiği 30.12.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … Asil tarafından davacı müvekkili lehine 15/10/2008 vade, 15/12/2005 keşide tarihli 80.000,00 TL bedelli, ekte örneği sunulan senet keşide edildiğini, taraflar arasında doğmuş olan borç ilişkisine karşılık olarak ödeme yapılmaması sebebiyle borçlu/davalıya karşı Ankara …İcra Müd. … esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, takip alacaklısına icra takibine konu edilecek herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesi ile borca ve ferilerine itiraz etmiş ve icra takibinin durdurduğunu, takibin dayanağının, bahsi geçen kambiyo senedi olduğunu, bu sebeplerle Ankara …İcra Müd. … esas sayılı icra takibinin davalı yönünden kaldığı yerden devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz olduğunu, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine dayanak olan bononun müvekkili tarafından keşide edilmediğini, bonoda yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını, dava dosyasına sunulan bonoya dayalı alacak hakkın zamanaşımına uğradığından davanın reddine, alacak miktarının % 20′ sinden az olmamak kaydıyla davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava; zaman aşımına uğramış olan bonodan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkememizin 19/04/2021 tarih 2021/132-2021/379 sayılı arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verdiği karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 31/12/2021 tarih 2021/1909-2021/3527 sayılı kararı ile ” davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığının irdelenmesi, bunun sonucuna göre de mahkemenin görevli olup olmadığı ile uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığının tespiti gereklidir. Dava, zamanaşımına uğramış olan bono nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında temel borç ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın hukuki niteliğinin, kambiyo hukukundan değil, temel borç ilişkisinden kaynaklandığının kabulü gerekir. (Bkz. HGK’nın 09.11.2016 tarih 2014/19-1241 Esas 2016/1033 Karar sayılı ilamı) Zamanaşımına uğramış olan bono, temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı teşkil edeceğinden, davanın ticari dava olup olmadığının tespiti için temel ilişkinin niteliği ve tarafların tacir olup olmadıklarının tespiti gereklidir. Mahkemece bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi, taraflar arasındaki temel ilişkinin niteliği ve tarafların tacir olup olmadıkları da dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Her ne kadar davanın ilk olarak açıldığı Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, “davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu” belirtilerek, görevsizlik kararı verilmişse de, söz konusu karar, kanun yollarından geçmeksizin kesinleşmiş olduğundan bağlayıcı değildir. O halde öncelikle davanın “ticari dava” olup olmadığı konusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre mahkemenin görevli olup olmadığı ve dava şartı noksanlığının bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ‘nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı yönde düzenleme olması gerekmektedir.
Somut olaya gelince, davada tarafların tacir olmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı , bono üzerinde bedelinin nakden alındığının yazılı olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafa ilişkin davanın görülme yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6102 sayılı yasanın 4. Maddesi, 6502 sayılı yasanın 3/l , 3/k , 73/1 .ve 83/2. Maddeleri ile HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine , Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna , karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi için dosyanın ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-Karar istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşirse Görevli Mahkemenin belirlenmesi için dosyanın dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemelerinin 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Dair , davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK ‘nun 341 ve devamı maddelerince gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkamemize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır