Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/723 Esas – 2023/473
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/723 Esas
KARAR NO : 2023/473
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08.11.2022
KARAR TARİHİ : 04.07.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.07.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı… Limited Şirketi ile davalı borçlu … Şirketi arasında bir kısım emtiaların 148.326,00-TL bedel karşılığı alım satımı hususunda anlaşma yapıldığını, 18 Ocak 2022 tarihinde davalı şirketten sipariş onayı alındıktan sonra üretime başlandığını, davalı satım bedeline istinaden davacının banka hesabına 21.01.2022 tarihinde 50.000,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, Satım sözleşmesine konu emtialar üretilip, davalı şirkete teslim edildiği ve 09.02.2022 tarih ve 148.326,00-TL bedelli fatura tanzim edildiğini ancak davalı tarafça emtiaların tesliminden davalı tarafça bakiye kısmın ödenmemesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine 09.08.2022 tarihinde …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ancak davalı taraf borcu bulunmadığı gerekçesi ile alacağın tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu, alacağın likit olduğundan …. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın zaman aşımı itirazında bulunduklarını davanın zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, Davanın itirazın iptali davası olduğu gözetilerek davacının davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıp açmadığının tespitinin yapılmasını, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini müvekkili şirketin işlem merkezinin Kütahya olması sebebiyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, iş bu takibini ve eldeki iş bu davayı 1 adet faturaya dayandırdığını, davasını da bu doğrultuda açmış hatta buna istinaden alacağın likit olduğu iddiasında bulunduğunu, davacı ve müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki tekil olaylar/ilişkiler üzerinden değil belli dönemlerde kesilen toplam rakamlar üzerinden yürütülmesi gerektiğini, yani yapılması gereken dönem sonunda tüm alacak/borç kalemlerinin hesaplanıp mahsup edildikten sonra kalan bakiye miktar üzerinden hesap yapılması gerektiğini, defter incelemesinin 2019 yılını da kapsar surette yapılması gerektiğini, davacının kendisine müvekkilince ödemeler yapıldığını beyan ettiğini, yapılan ödemeleri bir kısım faturalara mahsup ettiğini, davacının takipte takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek Yıllık Ticari Temerrüt Faizi TTK.m.1530 faizi talep ettiğini ancak talep edilebilecek faiz türü tarafların tacir olması, işin ticari nitelikte bir iş olması , taraflar arasında faize ilişkin herhangi sözleşme olmaması gibi sebeplerle yasal faiz olması gerektiğini, davacının talep ettiği faizin hukuka uygun olmadığını sadece faturanın tebliği bilindiği gibi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, davacının yaptığı işi ispat etmesi gerektiğini belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, fatura alacağına ilişkin itirazın iptali davası niteliğindedir.
Taraflar arasındaki ihtilaf 09.02.2022 tarihli fatura nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı , alacaklı ise alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
…. sayılı takip dosyasının incelenmiş ; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 09.02.2022 tarihli faturanın bakiye alacağı açıklaması ile 98.326,00TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı ,davalıya ödeme emri gönderildiği ve davalı borçlu tarafından alacaklı görünün tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı bildirilerek borca , faize ve faiz oranına itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava bir yıllık süre içinde açılmış olduğundan hak düşürücü süre itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nun 50. Maddesi gereğince ” Para ve teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” HMK 6. mad. hükmü gereğince ” genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 7. Mad. Hükmü gereğince “davalı birden fazla ise dava , bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir “, aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosyada mevcut ticaret sicil kaydından davalının adresinin ” …” olduğu anlaşılmakta olup HMK 6. Madde gereğince icra takibinin davalının yerleşim yeri mahkemesinde yapıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
BK ‘nun 146. Maddesi gereğince davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Takibe dayanak davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilen 09.02.2022 tarihli fatura KDV dahil 148.326,00 bedelli olup 10 parça mal satışına ilişkin açıklama ile kesilmiş ve faturadaki mallara ilişkin olarak 04.02.2022 tarihli irsaliye faturası ibraz edilmiş ve teslim alan olarak … plakalı araç sürücüsü … tarafından imzalanmıştır.
Davacı ve davalı şirkete ait BA ve BS formaları getirtilmiş ve 2022 yılı BS formlarında davacı tarafından 1 adet faturaya dayalı olarak KDV hariç toplam 125.700,00TL satış bildiriminde 2022 yılı BA formlarında davacı tarafından 1 adet faturaya dayalı olarak KDV hariç toplam 125.700,00TL alış bildiriminde bulunulduğu, BA ve BS formlarının birbirini doğruladığı görülmüştür.
Davacı ve davalı şirket tarafından ticari defter kayıtlarına dayanıldığı ve ticari defterlerinin bulunduğu yeri ve irtibat kurulacak kişilerin bilgilerini dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Davalının E- defter mükellefi olup ticari defter ve kayıtlarının mevzuata uygun şekilde beratlarının oluşturulduğu, davalının davacıyı ………Ltd. Şti. Hesabından takip ettiği , dava konusu 09.02.2022 tarihli fatura KDV dahil 148.326,00 bedelli faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura için 50.000,00TL ödeme yapıldığınında kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibarıyla 98.326,00TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; Defter ve kayıtların TTK ve V.U.K uygun şekilde tutulduğu ,Davacının E- defter mükellefi olup ticari defter ve kayıtlarının mevzuata uygun şekilde beratlarının oluşturulduğu, takip konusu 09.02.2022 tarihli fatura KDV dahil 148.326,00 bedelli faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura için 50.000,00TL ödeme yapıldığınında kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre davalıya takip tarihi itibarıyla 98.326,00TL alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde takip konusu fatura nedeniyle davacının davalı şirketten takip tarihi ve dava tarihi itibarıyla 98.326,00TL alacağının bulunduğ anlaşılığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile davalı tarafından … sayılı takip dosyasında davalının itirazın iptali ile takibin ayni şartlarla devamına ,
2-Kabul edilen 98.326.00TL üzerinden İİK ‘nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.716,65-TL harçtan, dava açılışında alınan 1.187,54-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 5.529,11-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.187,54-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı, 78,00-TL tebligat ücreti, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 7,50-TL dosya kapak ücreti olmak üzere toplam 4.053,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi uyarınca hesaplanan 15.732,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04.07.2023
Katip ….
¸ e-imzalıdır
Hakim …
¸ e-imzalıdır