Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2022/819 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/721 Esas – 2022/819
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/721 Esas
KARAR NO : 2022/819

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/10/2020 tarihinde dava dışı … adına kayıtlı … plakalı aracın davalı şirket sorumluluğundaki otoyolda lastiğe çarpması sonucunda maddi hasarlı kaza meydana geldiğini yolda aydınlatma olmadığını kaza nedeniyle dava dışı …’a ödeme yapıldığını dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin tanzimi için davalı şirkete rücu mektubu gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını bunun üzerine Ankara …İcra Dairesinin … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını takibe itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderlire ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALIYA TEBLİĞAT YAPILMAMIŞTIR.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava, sigorta poliçesi gereğince sigortalayana ödenen bedelin rücuen tahsili için yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davası niteliğindedir.
… plakalı aracın davacı sigorta şirketi tarafından 22.05.2020 tarihinde tanzim edilen Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 22.05.2020- 22.05.2021 tarihleri arasında sigortalandığı, 03.10.2020 tarihinde davalı şirket sorumluluğunda bulunan ve aydınlatmanın bulunmadığı otoyolda seyir halinde yolda bulunan lastik parçasına çarpması sonucunda tek taraflı ve hasarlı trafik kazası meydana geldiği , kaza sonucunda davacı sigorta şirketi tarafından sigorta ettiren … ‘a 03.11.2020 tarihinde 18.074,64TL , … Servis ….A.Ş. ‘ye 03.11.2020 tarihinde 259,60TL ödeme yapıldığı, aracın kullanım şekli hususi olan özel otomobil olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket ödeme ile sigortalısının yerine geçerek sigortalısına ödediği bedeli talep etmektedir. TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Somut olayda … plakalı araç maliki sigortalı davalı şirketin sorumluluğunda bulunan otoyolu para ödemek sureti kullanmakta yani davalı şirketten hizmet almakta olduğundan ve kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasanın 3/k bendinde tüketici ” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden germek veya tüzel kişi ” olarak tanımlanmıştır. Ayni yasanın 3/l bendinde tüketici işlemi ” Mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gercek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır. Sigortalı …’ ın 6502 sayılı yasanın 3/k bendi gereğince tüketici sıfatını taşıdığı ve bu kişi ile davalı şirket arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu ve davacının bu kişinin halefi sıfatı ile ödediği bedelin rücuen tahsili için yapılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davası açtığı anlaşıldığından 6502 sayılı yasanın 3 ve 73 maddeleri gereğince Tüketici Mahkemeleri görevli olup HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliğine görevsizlik nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Ankara Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflar ihtarına,
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK ‘nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkamemize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.10/11/2022