Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/643 E. 2023/416 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

…MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/643
KARAR NO : 2023/416

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15 Kasım 2007 tarihinde davacı … (…) ile davalı …(…) arasında 15 Kasım 2007 tarihinde … Sözleşmesi (…) imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı şirketinin bir kısım varlıklarını, taşınmazlarını, işlerini ve operasyonlarını davalı şirkete sattığın ve devrettiğini, sözleşmesinin …numaralı bölümünde davacı şirketin vermiş olduğu tüm teminat mektuplarının davalı tarafından yenileri ile değiştirileceğinin teyit edildiğini, …’nin imzalanmasından sonra davalı tarafından teminatların süresinde değiştirmemesi ve…’nin kaynaklarını kullanmaya devam etmesi nedeniyle taraflar arasında çeşitli uyuşmazlıklar yaşandığını ve bu uyuşmazlıkları gidermek için tarafların karşılıklı taahhütler çerçevesinde 5 Ocak 2010 tarihinde “Sulh Anlaşması” imzalandığını, Sulh Anlaşmasının ekinde … tarafından iade edilecek teminatları gösteren …davacı adına düzenlenen ve … anlaşması kapsamında davalıya devredilen …tarafından düzenlenmiş, 205.539,50 USD tutarındaki 27 Ağustos 2007 tarihli Kesin Teminat Mektubu’nun Sulh Anlaşması kapsamında davalı tarafından iade edileceğinin taahhüt edildiğini, Sulh Anlaşması’nın Teminat Mektupları ile ilgili 4. Bölümünde; ” …, … ve …, … ‘nin …’ ye işbu Bölüm 4’te öngörülen işbirliğini, desteği ve yetkiyi sağlaması halinde, …’nin …numaralı Bölümüne göre vadesi dolmuş ve dolmamış teminatların devredilmesini ve veya iade edilmesinin sağlanmasından ve ayrıca bu yükümlülüğü yerine getirmemesinden …’nin sorumlu olacağını kabul eder. …, … Bankası, …ve …’ dan alınacak vadesi dolmuş (ancak ilgili bankaya geri verilmemiş) ve dolmamış teminatların tam bir listesini …’ ye işbu Anlaşma tarihinden itibaren 3 (üç) iş gününden geç olmamak üzere sağlayacaktır. Vadesi dolmuş ve dolmamış teminatlara ilişkin olarak ilgili liste, taraflarca tamamlanmasını takiben işbu Anlaşma’ ya Ek-2 olarak eklenecektir. …, işbu Bölüm 4’te yer alan tüm teminatların devrini, teminatların listesinin taraflarca tamamlanması ve işbu Anlaşma’ ya eklenmesinden itibaren 10 (on) iş günü içerisinde tamamlayacaktır. … ayrıca, …’ ye veya vekiline, işbu Anlaşma’nın EK-3 ‘ünde belirtilen şekilde, vadesi dolmuş veya dolmamış teminatların müşterilerden, bankalardan ve diğer ilgili üçüncü kişilerden toplaması amacıyla yazılı yetki vermeyi kabul eder ve bu yetkilendirmeler… tarafından işbu Anlaşma tarihinden itibaren 3 (üç) iş gününden geç olmamak üzere verilecektir.” hükmünü içerdiğini, davalı taraf … ile yapılan sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediği için …’nın (…) … nolu ve 22.12.2009 tarihli yazısı (EK-4) Kesin Teminat Mektubu’nun 41,107.90 USD’lik kısmı’nın 04.01.2010 tarihinde … adına… (… Ltd. Şti)’nin … Bankası A.Ş, … Şubesi hesabından tahsil edildiğini, … tarafından irad kaydedilen 41.107,90 USD’lik teminat tutarı alacağı için … sayılı takip dosyasından başlatılan icra takibinin davalı tarafın tarafın kötüniyetli itirazı üzerine durduğunu belirterek davalı tarafın … sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, takip miktarı üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasını dayandırdığı Sulh Sözleşmesi’nin “Uygulanacak Hukuk ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 13. maddesinde, bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar bakımından … (…) …’nin yetkili olacağının ve uyuşmazlıklara her yönüyle …’nun uygulanacağının kararlaştırıldığını, 5718 Sayılı …’un 24/1. maddesinde; “Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tabidir. Sözleşme hükümlerinden veya halin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilen hukuk secimi de geçeridir.” hükmü getirildiğini, özel hukuk sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara uygulanacak hukukun taraflarca serbestçe belirlenebileceğini, eğer taraflarca bu şekilde uygulanacak hukuk belirlenmişse uyuşmazlığa ilgili hukukun uygulanmasının gerektiğini, zira tarafların bu konuda bir anlaşmaya varmalarını engelleyen yasal düzenleme olmadığı gibi uyuşmazlığın yabancılık unsuru içermesi şeklinde bir koşulun da mevcut olmadığını, somut olayda uyuşmazlığın, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, …’na göre çözümlenmesi gerektiğini, … md. 47 uyarınca yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabileceklerini, somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yabancılık unsuru içerdiği, sözleşmeden kaynaklanan borç ilişkisinden doğduğu ve …mahkemelerinin münhasır yetkisi kapsamında kalmadığı, buna göre taraflarca sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklar bakımından … (…) … münhasır yetkili olacağını kararlaştırıldığından davanın anılan mahkeme nezdinde çözümlenmesi gerektiğini, davacının, iddiasını dayandırdığı Sulh Sözleşmesi’ndeki bu açık ve serbest iradesine dayanan düzenlemeye rağmen davayı Mahkememiz nezdinde açmış olmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, bir an için …mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın …mahkemeleri nezdinde çözümlenmesi gerektiği varsayılacak olsa dahi, gerek işbu davanın gerekse davanın konusunu oluşturan icra takibinin, müvekkili şirketin yerleşim yeri olan … (…) … yetkili olabileceğini, dava konusu alacak iddiasının, taraflar arasında 2007 yılında imzalanan … Sözleşmesi ile bu sözleşmeden doğan edimlerin yerine getirilmemesi üzerine 2010 yılında imzalanan Sulh Sözleşmesi’nden kaynaklandığını ileri sürüldüğünden dava konusu alacak iddiasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, işbu davadaki iddianın tamamen aksine davacı, Sulh Sözleşmesi ile davalı şirketi … Sözleşmesi de dahil olmak üzere önceki tüm teminat anlaşmalarından dolayı kesin ve gayrikabili rücu bir biçimde ibra etmiş olduğunu, davacının iddiasının tamamen haksız ve gerçek dışı olduğunu müvekkilinin davacıya iddia edildiği şekilde bir borcu olmadığını bildiği halde, sırf müvekkilini baskı altında tutabilmek amacıyla kötü niyetli olarak dava konusu takibi başlattığını, davanın reddi ile birlikte davacının dava değerinin en az %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… sayılı takip dosyasında; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 05/01/2010 tarihli sulh anlaşması, 15/01/2018 tarihli ek protokole dayalı olarak 41.707,90 USD teminat mektubu bedelinin tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafın itirazı sonucu takibin durduğu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların kabulünde olan 5 Ocak 2010 tarihli “Sulh Anlaşması”nın 13.maddesinde; …’daki … iş bu anlaşmadan veya bununla bağlantılı olarak doğacak tüm konu ve uyuşmazlıklarda münhasır yetkiye sahip olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamına, sunulan delillere göre; tarafların kabulünde olan sulh anlaşmasının 13.maddesinde …’da bulunan … dava konusu uyuşmazlıkta yetkili mahkeme olarak belirlendiği, davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş olduğundan davalı vekilinin yetki itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafın yetki itirazının KABULÜNE,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 18.986,54 TL harcın mahsubu ile kalan 18.806,64 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Dava öncesi zorunlu ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK.333.maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.08/06/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza