Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2023/26 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/631
KARAR NO : 2023/26

… …
DAVA : İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Tutanağının İptali
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İhtiyari Arabuluculuk Anlaşma Tutanağının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ün, … Ür Nak Taah Gıda İnş Ve Tic Ltd Şti.nin hali hazırda davalı … ile birlikte müştereken imzaya yetkili iki ortağından biri olduğunu, İptali talep edilen söz konusu ihtiyari arabuluculuk tutanağının imzalandığı tarihte ise davalılar ile birlikte eşit %25 hisse sahibi olduğunu, tek başına imza yetkisi bulunmadığını, müvekkilinin, ortağı olduğu şirketin yönetiminde bulunan kişiler ile ilgili tespit ettiği bir takım usulsüzlükler sebebiyle açacağı ticari davalar öncesi ihtiyari arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu ve ekte mevcut 2019/137852 sayılı anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, söz konusu anlaşamama tutanağı sonrasında şirketin rutin işleri için kimi zaman kullanılan ihtiyari arabuluculuk yoluna diğer şirket ortakları tarafından başvurulduğunu, müvekkiline bir şirket çalışanına ilişkin olduğu söylenen ve arabuluculuk dosya numarası dahi bulunmayan 14.02.2020 tarihli bir arabuluculuk tutanağı imzalatıldığını, tutanağın konu bölümüne bakıldığında; “işçi alacakları ve işe iade istemi” yazdığını, ancak hemen altındaki uyuşmazlık konusu bölümünde ise “şirketler hukukundan kaynaklı alacak” ibaresinin mevcut olduğunu, söz konusu tutanağın konu itibari ile müvekkilinin önüne şirket çalışanı ile alakalı olduğu söylenerek getirildiğini ancak ilerleyen safhada müvekkilinin bir takım dava ve şikayet haklarını da elinden alacak şekilde, iradesini de sakatlayarak farklı bir düzenleme yapıldığını, Arabuluculuk Kanunu çerçevesinde; arabuluculuk sürecinin ve süreç sonunda hazırlanacak tutanağın şeklen tabi olduğu unsurlar bulunduğunu, davaya konu 14.02.2020 tarihli arabuluculuk görüşmeleri ve görüşme sonunda hazırlanan tutanakta bu şartlardan bir çoğuna uyulmadığını, konu bölümüne “işçi alacakları ve işe iade istemi” yazılmasına rağmen uyuşmazlık konusu bölümüne ise “şirketler hukukundan kaynaklı alacak” yazıldığını, arabulucunun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeksizin, konusu belirsiz, içeriği tahdidi olarak sıralanmamış ve muhtevasından müvekkilinin haberi olmaksızın tutanağı tek taraflı olarak düzenlediğini, müvekkilinin iradesi sakatlanarak ve sözleşmede yazılı taraflar bir araya getirilmeksizin tutanak düzenlendiğini, anlaşma tutanağının, başka bir arabuluculuk tutanağındaki anlaşamama hususunu da ortadan kaldıracak şekilde ve kanuna aykırı olarak bir ibraname gibi düzenlendiğini ancak içeriğinin net olarak yansıtılmadığını, içeriğinden arabuluculuğa kimin hangi tarihte başvurduğu, anlaşmanın nerede ve ne şekilde sağlandığı konularının belirtilmediğini ve hatta numara dahi almadığını, dava konusu tutanağın hem Arabuluculuk Kanunu hem de Arabuluculuk Yönetmeliğinde belirtilen şekil şartlarına uymadığını, müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığını belirterek 24.02.2020 tarihli arabuluculuk tutanağının iptaline, ilamdan bir suretin Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile …’ün öz kardeş olduklarını, davalı …’ün davacı …’ün öz oğlu, diğer davalı …’ün ise davalı …’ün öz oğlu olduğunu, davacı …, davalılar …, … ve … ise … Ür Nak Taah Gıda İnş Ve Tic Ltd Şti.nin bir dönem ortakları ve yetkilileri olduklarını, davalı …’ün, 16.07.2019 tarihinde …’deki tüm hisselerini, babası/davacı …’e devir ettiğini ve şirketteki ortaklık sıfatının sona erdiğini, davalı …’ün, 18.07.2019 tarihinde, davalı …’ün 12.12.2019 tarihinde …’deki müdürlük sıfatlarının sona erdiğini ve anılan tarihten bu tarihe kadar …’ün müdürlük görevinin davacı … ve davalı … tarafından müşterek yetkili olarak yürütüldüğünü, davalı …’ün, …’deki tüm hisselerini 10.01.2022 tarihinde diğer davalı/babası …’e devir ederek şirket ortaklığından da ayrıldığını, …’ün şuanda % 50 ortağının … – % 50 ortağının ise … olduğunu, şirkette 12.12.2019 tarihinde beri … ve … müştereken müdür sıfatına haiz olduklarını, davacı …’ün, Ankara Arabuluculuk Bürosu’nun 2019/16597 Büro Dosya Numarası ve 2019/134946 Arabuluculuk Numaralı dosyası kapsamında, …, …, … ve … aleyhine 26.11.2019 tarihinde “şirketin resmi kayıtlarında 3.300.000,00-TL mevduat ve 293.900,00-TL alacak çekinin bulunduğunu, bunların şirkete iade noktasında Ankara 9. Noterliği’nin 21.10.2019 tarih ve 18537 yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini, anılan mevduat ve çekin şirket kasasına halen girmediğini” iddia ederek toplam 3.593.900,00-TL şirketin zararının tahsili talebiyle Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Başvurusunda bulunduğunu, anılan arabuluculuk sürecinin anlaşmama şeklinde sonuçlandığını, müvekkili …’ün, Ankara Arabuluculuk Bürosu’nun 2019/16908 Büro Dosya Numarası ve 2019/137852 Arabuluculuk Numaralı dosyası kapsamında, … aleyhine 02.12.2019 tarihinde “…’den olan 1.329.709,05-TL alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reesekont avans faizi ile tahsili” talebiyle Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Başvurusunda bulunduğunu, anılan arabuluculuk sürecinin anlaşmama şeklinde sonuçlandığını, müteakip süreçte, tarafların bir araya gelerek, …’ün defter ve kayıtlarını incelediklerini, öncelikle 22.01.2020 tarihli Protokolü imzalandıklarını, daha sonra, 14.02.2020 tarihinde …’ün 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısını gerçekleştirdiklerini ve anılan dönemleri ibra ettiklerini, en son olarak ise, bu iradelerini pekiştirmek adına işbu dava konusu 14.02.2020 tarihli İhtiyari Arabuluculuk Anlaşmasını imzaladıklarını, davacı tarafından iptali istenen Arabuluculuk Anlaşma tutanağının tüm taraflarına yöneltilmeyen işbu davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini, işbu dava ile 24.02.2020 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağının iptalini istendiğini, taraflar arasında 24.02.2020 tarihinde yapılan bir arabuluculuk anlaşması bulunmamadığını, davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, irade fesadı iddiasının TBK 39. maddesi uyarınca 1 yıllık sürede ileri sürülmediğini, davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini davacının atmış olduğu her imzayı işine gelmediği anda irade fesadı iddiası ile inkar etmeyi alışkanlık edindiğini, davacının işbu davayı açmaktaki menfaatinin, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/487 E. Sayılı dosyası kapsamında sanık olarak yargılandığı dosyaya bekletici mesele yapacak bir dava açmanın ön hazırlığı olduğunu, dava konusu arabuculuk anlaşma tutanağı usule uygun ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu, taraflar arasında anlaşılan hususların net bir şekilde yazıldığını, arabulucunun aydınlatma yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirdiğini, bunun aksini iddia eden davacı tarafın bunu ispat etmesi gerektiğini, arabuluculuk anlaşma tutanağında “işçi alacakları ve işe iade istemi” yazdığı iddia edilmekte ise de, anılan tutanakta belirtilen ifadenin sehven kaldığı, altında doğru bir şekilde uyuşmazlık konusunun “şirketler hukukundan kaynaklı alacak” olarak belirlendiğinin açık olduğunu, tarafların arabuluculuk anlaşma tutanağındaki iradelerini destekleyen protokol ve olağanüstü genel kurul belgeleri bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE :Dava, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptalini istemektedir.
Davanın açıldığı Ankara 17.Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/08/2022 tarih 2022/225 Esas 2022/336 Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
14/02/2020 tarihli dava konusu ihtiyari ara buluculukta anlaşma tutanağının incelenmesinde; ara buluculuğa başvuranın davacı …, muhatapların ….Ltd.Şti., …, …, … olduğu, arabulucunun isim ve adresinin yer aldığı bölüme; Konu: İşçilik alacakları ve işe iade istemi olarak yazıldığı, bu ibarenin hemen altına ayrı bir paragraf açılarak daha koyu renkte yazılmak suretiyle Uyuşmazlık Konusu: Şirketler hukukundan kaynaklı alacak cümlesinin yazıldığı, sonraki bölümlerde;
“6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca anlaşmaya varmaları üzerine işbu anlaşma belgesi hazırlanmıştır.
…’ nün Ankara Arabuluculuk Bürosuna 26/11/2019 tarihli 2019/ 16597 Büro dosya no 2019/ 134946 Dosya numarası ile yapmış olduğu Ticari nitelikli hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak talebi ile yapmış olduğu ve anlaşmama olarak sonuçlanan başvurusu sonrasında taraflar şirket merkezinde bir araya gelmişlerdir. Yapılan görüşmelerde şirket defter ve kayıtları tek tek ele alınmış ve incelenmiştir. Neticesinde şirketin zarara uğratılmadığı ve şirkete ödenmesi talep edilen 3.593.900,00 TL ( üçmilyonbeşyüzdoksanüçbintürklirası) borcun olmadığı tespit edilmiş, bu nedenle … iş bu talebinden vazgeçmiştir. Taraflar bu konuya, birbirlerine ve şirkete borcu olmadığı konusunda mutabık kalarak birbirlerini ve şirketi ibra etmişlerdir. … VE DİĞER TARAFLARCA alacak taleplerine ilişkin ihtarlar ve tüm hukuki işlemler konusuz kalmıştır. 
Aşağıda ad ve unvanları yazılı taraflar arasında Şirketler hukukundan kaynaklı alacak uyuşmazlık konusunda, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince yürütülen arabuluculuk süreci, iş bu kanunun 17. Maddesi çerçevesince saat 16:00’da anlaşmayla sona erdi.
Taraflar arasında 14/02/2020 tarihli bir anlaşma belgesi düzenlendi. İşbu belge yedi nüsha olarak düzenlenmiştir.” denildiği, tutanağın tutanak başlığında adı geçen taraflarca imzalanmış olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına, sunulan delillere, taraf iddia ve savunmalarına göre; davacı tarafça iptali talep edilen 14/02/2020 tarihli ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının davacı tarafça imzalanmış olduğu, dava konusu tutanağın arabulucunun isim ve adresinin yer aldığı bölümde yer alan” Konu: İşçilik alacakları ve işe iade istemi” cümlesinin bilgisayar kopyalama atığı olarak kaldığı, tutanak içeriğinden konunun açıkça şirketler hukukundan kaynaklı alacak olduğunun belirtildiği, dava konusu arabuculuk anlaşma tutanağının usule uygun düzenlenmiş olduğunu, taraflar arasında anlaşılan hususların anlaşılır biçimde net ifadelerle tutanağa yazıldığı, arabulucuya başvurunun davacı tarafça yapılmış olduğu, arabulucunun aydınlatma yükümlülüğünü yarine getirmediğine, iradesinin fesada uğratıldığına dair iddiasını ispat yükünün davacı tarafta olduğu davacı tarafın sunmuş olduğu delillerin iddiasını ispata elverişli olmadığı, dava konusu arabuluculuk tutanağının iptali koşullarının bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,70 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile 99,20 TL davacıdan alınarak Hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ve davalılar … Ve … vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.19/01/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza