Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/570 E. 2023/188 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/570 Esas – 2023/188
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/570 Esas
KARAR NO : 2023/188

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı … ile Ankara İli Bala İlçesi Kesikköprü mahallesinnde bulunan Kesikköprü Atıksu Arıtma Tesisine ait kalıp, demir beton gibi kaba inşaat betonarme yapım işi için kaba inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkilince ile 48 TL/m2 birim fiyat üzerinden anlaşma sağlandığını sözleşme konusu inşaat müvekkili tarafından tamamlanıp firmaya teslim edildiğini, ancak sözleşmede kararlaştırılan ücretin müvekkiline ödenmediğini, ayrıca sözleşme uyarınca alt yüklenici olan müvekkilinin işçilerine ödediği meblağlar da ödenmediğini, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile ödenmeyen hakediş alacakları ile yevmiye alacaklarının 04/08/2017 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı Aski Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle : Huzurdaki davanın müvekkilince kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmeye müvekkili idarenin taraf olmadığını, müvekkili idare açısından herhangi bir bağlayıcılığının olmadığını, sözleşmenin “Taraflara İlişkin Bilgiler” başlığı altında düzenlenen 2.maddesinde, ne işveren ne de alt yüklenici olarak gözüktüğünü, diğer davalı … İmalat İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkil idare arasında imzalanan sözleşme gereği, alt işverenin diğer şirketlerle yapmış olduğu sözleşmelerden, hiçbir şekilde müvekkil idarenin sorumluluğu olmayacağını belirtilen nedenlerle huzurdaki davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir .
Davalı … İmalat İnşaat San. Tic. Ltd.Şti.’ye dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı tarafça davaya herhangi bir cevap verilmediği görülmüştür .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; Davacı ile davalı ….. … Şirketi arasında akdedilen kesik köprü atık su arıtma tesisine ait kalıp, demir beton vb. İnşaat betonarme yapım işi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Ankara gelir idaresi başkanlığı tarafından mahkememize gönderilen yazı cevabında davacı …’ın 05/05/2011-31/12/2011(terk) tarihleri arasında ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyetleri nedeniyle işletme hesabı esasına göre defter tutan gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olduğuna ilişkin yazı cevabı mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Taraflardan biri tacir değilse veya gerçek kişi tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmesiyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda; Ankara gelir idaresi başkanlığı tarafından mahkememize gönderilen yazı cevabında davacı …’ın 05/05/2011-31/12/2011(terk) tarihleri arasında ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyetleri nedeniyle işletme hesabı esasına göre defter tutan gerçek usulde ticari kazanç mükellefi olduğu, sözleşmeye konu işin 2017 yılında yapıldığı, davacının 31.12.2011 yılında terk kaydının bulunduğu, 2017 yılında tacir sıfatının bulunmadığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı göz önüne alınarak görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, görev ile ilgili hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yoktuğu nedeniyle HMK. 114/c ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK 114/1-c 115/2 maddeleri gereği davanın usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde müracaat halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK 20/1 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin taraflara ihtarına ,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin HMK 331 gereği görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine
Dair, davacı vekili yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememiz Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023