Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2022/948 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/522
KARAR NO : 2022/948

DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinin kendisine ….yevmiye numarası 09/09/2016 tarihinde çıkardığı vekaletname ile şirket adına bazı iş ve işlemleri yapmaya yetkili kıldığını, davalının iş bu vekaletname ile ….bankası hesabında çeşitli işlemler gerçekleştirdiğini, müvekkilinin 21/03/2017 tarihinde …. yevmiye numarası ile düzenlemiş olduğu azilname ile davalıyı bütün yetki ve görevlerinden azlettiğini, davalının azilnameyi tebliğ almasına rağmen …Bankasındaki hesabından para çektiğini daha önceden müvekkil şirket adına bankada işlem yapmaya ve para çekmeye yetkili olan davalının, azledildikten ve bu azli bilmesinden sonra dahi …. Bankası’nın bu azilnameden bilgisi olmamasından faydalanarak para çekmeye devam ettiğini bu nedenle Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz ettiğini davalının bahsedilen paraların toplamını müvekkile ödemesi gerektiğinden, itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu olduğunu bilmesine rağmen haksız şekilde takibe itiraz etmiş olmasından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ayrıca tüm bu süreç devam ederken, davalının mal kaçırma ihtimali ve ilerde müvekkilinin söz konusu alacağını tahsil edememe riski bulunduğundan ileride ihtiyati hacze dönüşmek üzere davalının mallarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vekaletname azli sürecinin ardından çekilen paraların davacı şirket yetkilisinin her para çekme işlemi öncesi yazmış olduğu talimat yazıları ve bankanın bu talimatı teyit etmek amacıyla şirket yetkilisinden telefonla sözlü onay alması ile çekilmiş olup ortada hukuka aykırı bir işlem bulunmadığını, davacı tarafın 06.04.2022 tarihinde müvekkile karşı Ankara …İcra Müdürülüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibinde belirtilen alacağın hukuki mesnetten yoksun olduğundan taraflarına 21.04.2022 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini ve takip durduğunu, davacının icra takibine devam edebilmek amacıyla mahkeme nezdinde itirazın iptali davası açtığını ve söz konusu davaya ilişkin dilekçenin 15.08.2022 tarihinde müvekkile tebliğ edildiğini, davalı müvekkilinin, davacı şirketin kendisine ….yevmiye numarası ile 09.09.2016 tarihinde çıkardığı vekaletname ile şirket adına bazı iş ve işlemleri yapmaya yetkili kılındığını, devamındaki süreçte boşanma davasının açıldığı tarihe kadar müvekkilinin, davacı şirket yetkilisi olan kocasının bankaya yazılı talimatı ile para çekmiş hukuka aykırı hiçbir iş ve işlemde bulunmadığını, müvekkilinin boşanma davası açılış tarihi olan 11.12.2018 tarihinden itibaren davacı şirket olan … Otel’e adımını dahi atmadığını, şirketin banka hesabından tek kuruş dahi çekmediğini, davacının, şirketin sahibi 11.12.2018 tarihinde başlayan boşanma sürecine kadar şirketin çoğu işinin sorumluluğunu müvekkiline devretmiş olduğundan, o dönem davacı şirketin parasal işleri ile de müvekkilinin ilgilenmediğini, müvekkilinin boşanma öncesinde davacı şirketin idari ve parasal işleri ile ilgilendiği, şirketi eski eşi ile birlikte yönettiğini gerek şirket çalışanlarınca gerekse de aynı sektörde davacı şirketle iş yapan öteki firmalarca dahi bilinmekte olup, müvekkili kocasının şirketine yıllardır emek verdiği, şirketin büyüyüp genişlemesinde aktif rol aldığını, müvekkilinin tam 5 yıl boyunca yetkisiz para çektiğini ve davacı tarafın bunun farkında olmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve gerçek olmadığını, iş bu davanın ikame edilmesinin sebebinin davalı müvekkilinin davacı şirketi tahliye etmek ve ödenmeyen kira alacaklarını tahsil etmek amacıyla dava açmış olduğu ve davacının bu dava sebebiyle müvekkilini baskı altına alma çabasından ibaret olduğunu, müvekkilinin, davacının kiracı olduğu mülkün sahibi olduğunu, borcun varlığını kabul etmediklerini ve söz konusu borç gerçek olsaydı dahi zaman aşımına uğramış olduğunu, davacı tarafın ikame etmiş olduğu davanın hiçbir hukuki temele dayanmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava ;Davalı şirket tarafından davalının … yevmiye nolu vekaletnamesi ile vekil tayin edildiği daha sonra …. yevmiye nolu azilname ise vekillikten azledildikten sonra davalının azil edilmesine rağmen …Bankasındaki hesaptan çekilen paraların tahsili için yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunmadığı , davacı şirketin davalıya vekaletname ile şirket adına bazı iş ve işlemleri yapmaya yetkili kıldığı anlaşılmıştır.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca …nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasıdaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmesiyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda taraflar arasında uyuşmazlığın vekalet ilişkisinin sona ermesine rağmen yapılan işlemlerden kaynaklandığı ,davalının tacir niteliğini taşımadığı, taraflar arasında TTK’nın 3. Maddesi kapsamında ticari ilişkininin bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafa ilişkin davanın görülme yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6102 sayılı Kanunun 4.maddesi ile HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli oluğuna aynı yasanın 114/1-c maddesi gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süre içerisinde kanun yolunda başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten ; kanunun yoluna başvurulup red edilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 md. Gereğince görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza