Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/790 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/503
KARAR NO : 2023/790

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/08/2012
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün müvekkili şirkette 21.09.2010-18.05.2012 tarihleri arasında genel müdür olarak görev yaptığını, 2012 yılında yapılan denetimlerde davalının çalıştığı süre içerisinde bir çok usulsüz ve hatta suç teşkil eden iş ve işlemleriyle müvekkili davacı şirketi zarar uğrattığını, davalı hakkında …. suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının tek imzası ile şirket adına ödeme yaptığını, avans makbuzları ile şirket kasasından muhtelif tarihlerde para çektiğini ve almış olduğu iş avansı altındaki toplam 29.413,70 TL’nin 28.570,60 TL/sini şirket işleri için kullandığına dair harcama belgesini sunamadığını, kendisi için şirketten sürekli elektronik eşya satın aldığını, bunların bedellerinin bir kısmının maaşından kesilmek suretiyle tahsil edildiğini ancak 1.670,74 TL’lik kısmının ise henüz ödenmediğini ve davalının 1,670,74 TL elektronik eşya borcu ile 28.570,60 TL de iş avans borcu olmak üzere toplam 30.241,34 TL borcunun tahsili için …. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının, her hangi bir rakam belirtmeden soyut bir şekilde işten ayrıldığı tarihte şirketten maaş ve diğer alacakları bulunduğunu ve borcundan düşülmediğini belirterek borca itirazı sonucu takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde bir şekilde borcunu ikrar ettiğini, davalının müvekkili davacı şirketten alacağı bulunduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek …. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE : Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı …. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 08/12/2015 tarih …. sayılı kararı ile 30.241,34 TL asıl alacak, 164,05 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında hesaplanan 6.048,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın davalı vekilinin temyizi sonucu …. 11/02/2019 tarih …. sayılı kararı ile mahkeme kararının görev yönünden bozulduğu anlaşılmıştır.
…. 14/05/2019 tarihli görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
…. sayılı dosyasında davacı şirket tarafından davalı aleyhine, 30.241,34TL asıl alacak, 831,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.073,02 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itirazı sonucu takibin durduğu, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Görevsiz Mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; 21.02.2012 tarihi itibariyle … personelinin …’e olan borçlan listesinde, davalı …’ün almış olduğu elektronik eşyalara ait toplam tutarın 8.616,90 TL olduğu, 5.418,36 TL ödenmiş olduğu, kalan borç tutarının 3.198,54 TL olduğunun gösterildiği, planlanan ödeme listesinin Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında 350,00′ şer TL, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında 300,00′ er TL ve Kasım ayında 248,54 TL olmak üzere toplam 3.198,54 TL şeklinde taksitlendirildiği, davalının davacı şirkette, 21.09.2010 tarihinde işe başladığı, davacı şirketin 29.03.2011 tarih ve 137 numaralı yönetim kurulu kararı ile genel müdür vekili olarak çalışmakta olan davalı …’ün Genel Müdür olarak atanmasına oy birliği ile karar verildiği, 03.05.2012 tarihli şirketi temsil ve ilzam yetkileri verildiği, davalının farklı tarihlerde davacı şirketten toplam 30.049,50 TL iş avansı aldığı, iş avanslarına karşılık davacı şirkete 685,75 TL’İİk harcama belgeleri sunduğu, davalının davacı şirketten toplam 11.991,56 TL’ik fatura karşılığı elektronik eşya satın aldığı, 5.418,36 TL ödediği, 3.198,54 TL boru kaldığı, davalının 17.05.2012 tarihi itibariyle şirketi temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılmasına oy birliği ile karar verildiği, 17.05.2012 tarihinde davalı …’ün için işten ayrılış bildirgesi düzenlenerek iş ilişkisine son verildiği, davacı şirketin davalıdan 35.936,95 TL alacaklı olduğu, takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 164,05 TL olarak hesaplandığı, davalı taraf itiraz dilekçesinde davacı şirketten maaş ve diğer işçilik alacaklarının bulunduğunu iddia etmiş ise de buna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, takipte talep edilen alacak tutar bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı …’ün davacı şirkette çalıştığı dönemde 04.01.2011 tarihinden 20.04.2012 tarihine kadar nakit ve banka havalesi ile toplam 30.049,50 TL avans aldığı, bu avanslara karşılık davacı şirkete toplam 685,75 TL’lik harcama belgeleri sunulduğunu, avans nedeniyle davacını 29.363,75 TL alaklı bulunduğu, dosyaya sunulan 21.02.2012 tarihi itibariyle … personelinin …’ e olan borçlan listesinde, davalı …’ ün almış olduğu elektronik eşyalara ait toplam tutarın 8.616,00 TL olduğu 5.418,36 TL’sinin ödenmiş olduğu ve kalan borç tutarının 3.198,54 TL olduğu, dava dilekçesinde elektronik eşya faturalarından dolayı davalıdan 1.670,74 TL alacak kaldığı kabul dildiğini, davacı şirket vekilinin kabulü doğrultusunda davacı şirketin davalıdan talep edebileceği asıl alacak miktarının 29.363,75 + 1.670,74 TL = 31.034.49 TL, işlemiş faiz tutarının 164,05 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce14/01/2021 tarihinde davanın ksmen kabulüne, … sayılı dosyanın davalı tarafın 30.241,34 TL asıl alacak, 164,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.405,39 TL tutara yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu tutar üzerinden asıl alacak tutarına yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.048,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucu …. 13/06/2022 tarih …. sayılı kararı ile mahkeme kararı bozumuştur.
… bozma kararında özetle;” Dava, yöneticinin sorumluluğuna ilişkindir.6102 sayılı TTK’nın 408/1, 553/1ve 479/3-c maddelerindeki düzenleme karşısında anonim şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, şirket genel kurulunda karar alınması gereklidir… Mahkemece, genel kurulda davalı hakkında dava açılması yönünde alınmış bir karar var ise ibrazının sağlanması, yoksa anılan eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca uygun süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar tesisi gerekirken yazılı şekilde doğrudan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, davalı hakkında ceza davası açıldığı dikkate alınarak ceza davasının kesinleşmesi beklenip, ceza davasındaki delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.” denilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyulmuş davacı vekili, davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin 22/03/2023 tarihli 2022 yılı olağan genel kurul kararını ibraz etmiş, incelenmesinde; genel kurul kararının 8.maddesinde davalı hakkında icra takibi başlatılmasına, sorumluluk davası açılmasına, …. sayılı dosyası ile mahkememizde derdest olan … esas sayılı davaya muvafakat edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Mahkemesinden gelen 11/10/2023 tarihli cevabi yazı ekindeki kesinleşme şerhine, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve … 12/10/2021 tarihli kararına göre; mahkemelerince sanık … hakkında … sayılı kararı ile verilen mahkumiyet kararının …. sayılı kararı ile ”yüklenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığı gibi yasal unsurları itibariyle de oluşmadığı anlaşıldığından CMK’nun 223/2- a-e maddesi uyarınca beraatine” karar verildiği, kararın temyiz edilmesi sonucu …. reddedildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın, “Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu” başlıklı 533.maddesinde;- (1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettikleri takdirde, kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
(2) Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar.
(3) Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.” hükümleri mevcuttur.
Dosya kapsamına, toplanan delillere,… 13/06/2022 tarih … sayılı bozma kararı, … 19/02/2018 tarih … sayılı kararının gerekçesine göre; davacı tarafça, davalının davacı şirketin genel müdürü ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemler şirket işlerini takip amaçlı avansları şirket hesabına geri yatırmadığı gibi harcama kayıtlarında göstermediği, 2 imza ile yapması gereken işlemleri tek başına imza yetkisini kullanarak yapması sonucunda davacı şirketi zarara uğrattığı iddia edilmişse de, davalının avans olarak aldığı miktarı kendisi veya bir başkası tarafından mal edildiğine dair yeteri delil bulunmadığı, şirket adına münferit imzalar ile yaptığı iş, anlaşma ve ödemelerden dolayı meydana geldiği kabul edilen şirket zararının davalının kendisine veya bir başkasına fayda temin etmesinden kaynaklandığına dair delil bulunmadığı, davalının yaptığı anlaşmalar ve ödemelere ilişkin olarak 3.kişiler aleyhine giriştiği icra takibi ve açtığı hukuk davaları bulunduğu, …. 24/04/2014 tarih, …. sayılı kararı ile davacı şirket tarafından davalı … Ltd.Şti.aleyhine açılan ticari satımından kaynaklanan itirazın iptali davasında takibin asıl alacak üzerinden (489.071,12 TL) devamına karar verildiği, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın sunmuş olduğu delillerle davalı yöneticinin davacı şirketi zarara uğrattığına dair iddiasını kanıtlayamadığı, TTK 533 maddesi uyarınca şirket yöneticisi olarak görev yaptığı dönemde davalının kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal sonucu davacı şirketi zarara uğrattığına dair delil bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 449,10 TL harçtan mahsubu ile kalan 179,25 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 223,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.23/11/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza