Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/498 E. 2023/436 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/498 Esas – 2023/436
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/498
KARAR NO : 2023/436

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 04/05/2012
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin 1997 yılında kurulduğunu, 04.04.2004 tarihinde yapılan genel kuralda üyelerden davalılar …ile …’nun yönetim kuruluna seçildiklerini ve 15.02.2009 tarihine kadar yönetimde birlikte kaldıklarını, bu tarihte ise …’nun yeniden seçildiğini ve … başkanlığını 25.06.2011 tarihine kadar yürüttüğünü, davalıların görevlerini yaparlarken haksız ve kusurlu davranışları yüzünden kooperatifi büyük miktarda zarara soktuklarını, son genel kurulda hesap tetkik komisyonu kurulduğunu, hesap tetkik komisyonu raporuna göre, bir kısım usulsüzlüklerin olduğu ve kasıtlı davranışları ile kooperatifi zarara soktuklarını ortaya çıkarabildikleri toplam 460.050,00 TL zarar-ziyanın faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek kooperatife verilmesine, kooperatifin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin davalılara sorumluluk atfedilen 2004 yılından itibaren üç kişilik yönetim kurul ile yönetildiğini, … üyeleri özel bir durum olmadığı sürece yapılan tüm faaliyetlerden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, Davacı kooperatif, 2004 yılından itibaren görev yapan yönetim kurul üyeleri içerisinde keyfine göre seçim yaparak sorumluluk davası açmıştır…. üyelerinin ortak sorumluluğunun söz konusu olduğunu, müvekkilinin görev süresi 04.04.2004 ile 15.02.2009 dönemini kapsadığını, dolayısıyla sorumluluğu görev yaptığı süreye göre değerlendirilmesi gerektiğini, yüksek miktarlı borçlanması olan .yaklaşık 90 ortağın istifa ettiği, 20 ortağın kooperatifi devam ettirmek üzere karar verdiği bir dönemde müvekkilinin kooperatif başkanlığı görevini üstlendiğini, … olarak koopertif inşaatlarının yapılması için … A.Ş isimli bir firma ile kat karşılığı arsa payı verilecek şekilde bir sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme ile davacı kooperatifin mal sahipleri ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine kalan … dairenin 70 tanesi ; kalan işlerin yapılması ile mal sahiplerine ait A ve B bloklarda bulunun dairelerin eksik imalatlarının yapılması karşılığı … A.Ş ye verilmesinin kararlaştırıldığını, dava dışı … A.Ş’nin sözleşme gereği mal sahiplerine ait A ve B blok eksik imalatlarını tamamladığını ve yine sözleşme gereği bu işler için verilmesi kararlaştırılan 6 dairenin tapusunu devraldığını, davacı tarafın iddia ettiği konuların genel kurullarda ortakların bilgisine sunulup tartışıldığını ve karara bağlandığını bu konuların şimdi dava konusu edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca bu ödemelerin bilançoda yer aldığını ve genel kurul tarafından kabul edilerek ibra edildiğini, ibranın geriye dönük olarak kaldırılması yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi ile sınırlı olduğunu, 5 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dayandığı … sayılı tespit dosyası ile yapılanı bilirkişi incelemesinin reel durumu yansıtmaktan uzak olduğunu, dava dışı yüklenici … ile imzalanan 13.10 2004 tarihli sözleşme halen geçerliliğini koruyan bir sözleşme olduğunu, davacının henüz ortaya çıkmayan afaki bir zararı talep ettiğini, miktarı ve hukuken sorumluları bellilenmemiş bir alacağın rücu davasına konu edilmesi yasal açıdan olanaklı olmadığı gibi henüz sözleşmesi devam eden bir işten dolayı yöneticinin sorumluluğuna gidilmesinin de yasal açıdan olanaklı olmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllarca davacı kooperatifin yöneticiliğini ve başkanlığını yaptığını çok ağır koşullar altında kooperatifi yaşatmaya çalıştığını ve bu çabasında da arkadaşları ve üyeleri ile birlikte başarılı olduğunu, açılan davanın ise müvekkiline yönelik kıskançlık ve çekememezlik sonucu açılmış keyfi bir dava olduğunu, davacı tarafın arsa sahipleri ile yapılan anlaşmalar ile ilgili söylediklerinin doğru olmadığını, hesap tetkik komisyonuna kimlerin seçildiğinin genel kurulca belirlenmediğini, kimler tarafından hazırlandığını bilmedikleri bir rapor dayanak gösterilerek ve bu rapor genel kurula sunulup izah edilmeden oylanmadan bu hali ile şahsi sorumluluk davası açılmış olmasının yasal olmadığını, kat karşılığı iş yapan müteahhit firma … A.Ş.’nin Kooperatif için ivedilik arz eden birçok sözleşme dışı işler yaptığını müteahhide bunlar için ödemeler yapıldığını, bahse konu bütün harcamaların kooperatif menfaatleri doğrultusunda yapıldığını savunmuş, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :Dava, kooperatif yöneticilerinin davacı kooperatifi zarara uğrattıkları iddiasıyla zarar tutarının tahsili ile kooperatife ödenmesi istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin bildirdiği deliller toplanmış, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Yargılama aşamasında … karar sayılı kararı ile davacı kooperatifin iflasına karar verildiği, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan rapor ve ek raporlarda özetle; davacı kooperatifin 29.05.2005 tarihinde yapılan 2004 yılı … Toplantısında … üyesi olarak …, … ve …’ın seçildiği, aynı kişilerin 18.06.2006 tarihinde yapılan 2005 yılı … Toplantısında, 3.6.2007 tarihinde yapılan 2006 yılı … Toplantısında ve 15.6.2008 tarihinde yapılan 2007 yılı … Toplantısında da … üyesi olarak görevlerine yeniden seçildikleri, 15.02.2009 tarihinde yapılan 2008 yılı … Toplantısında … üyesi olarak …, …ve …’ın seçildiği, 2007 yılı ve 2009 yılı … toplantılarında aynı görevlerine yeniden seçildikleri, 25.6.2011 tarihinde yapılan 2010 yılı … Toplantısında … üyesi olarak …, …ve … seçildikleri bu kişilerin 19.10.2012 tarihinde yapılan genel kurulda da … üyesi olarak seçildikleri,
Yapı denetim ücretinin yapı denetim firmasına ödenmesi gerekirken doğrudan yüklenici firmaya ödendiği, yüklenicinin de yapı denetim firmasına bu ödemeyi yapmaması nedeni ile yapı denetim firmasının arsa maliklerini sorumlu tutabileceği, arsa malikleri ile kooperatif arasında yapılan sözleşme gereği ise sonuçta bu bedeli ödemek zorunda kalacağı düşünüldüğünde yöneticilerin özensiz ve sorumsuz davrandıkları, inşaatlar tamamlanmadan işi bırakmış olan yüklenicinin muhtemelen ödeme gücü bulunmadığından yüklenici şirketten bu bedelin alınamayacak olması karşısında 04/04/2004 – 15/02/2009 tarihleri arasında kooperatifte yöneticilik yapan davalı …’ın … şirketine yapı denetim bedeli olarak ödenen 178.000,00 TL’den sorumlu olduğu ayrıca yüklenici ile kooperatif arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olması, bu sözleşmede hiçbir şekilde avans düzenlemesi bulunmaması, bunun yanında yine iş bedeli diye yapılan ödemelerin de sözleşme içinde olması nedeniyle avans ödemesi yapılmasının da yöneticilerin sorumluluğunu gerektirdiği, yükleniciye ödenen toplam 98.850,00 TL avans bedelinin 20/12/2008-31/12/2008 tarihleri arasındaki döneminde yapılan 28.000,00 TL avans bedelinden davalı …’ın sorumlu olduğu, davalı …’nun ise 15/02/2009-21/06/2011 tarihleri arasında yöneticilik yaptığı, yükleniciye haksız olarak ödenen kalan avans tutarı olan 70.850,00 TL’den sorumlu olduğu, davacı kooperatifin davalı … 50.800,00 TL tahsil ettiği belirlendiğinden bu davalının sorumluluğunun 20.050,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce 19/11/2020 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, … Karar sayılı kararı ile mahkememizin kararı kaldırılmıştır.
… ‘nin kararında özetle; davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somutlaştıran bir sorumluluk davası açılmasına ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazına olanak tanınması için HMK’nın 115/(2). maddesi uyarınca uygun bir kesin süre verilmesi, noksan olan bu usuli işlemler yerine getirildikten sonra esasa girilip, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi, verilen süre içinde sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararı sunulmaz ise davanın HMK’nın 115/(2). maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru görülmediği bildirilmiştir.
Kooperatifin 11/03/2023 tarihli genel kurul toplantı tutanağı sunulmuş, toplantı tutanağının 5. maddesinde;”Madde 5 -…. Esas kararı ve …. sayılı karan doğrultusunda sorumluluk davası açılmasına muvafakat verilmesine dair görüşülmesi ve karara bağlanması; Genel kurulda müzekkereye açıldı. … iflas dosyası ve 24.02.2023 tarihli İflas dairesi yazısını genel kurula okudu. Bu yazıda belirtilen hususlara uygun olarak karar alınması gerektiği açıklandı. Yapılan müzakere sonunda, … Esas kararı ve …. sayılı kararı doğrultusunda sorumluluk davası açılmasına muvafakat verilmesi ve eski yöneticiler hakkında açılmış şahsi sorumluluk davasına muvafakat ettikleri konusu ve bu hususda yönetime yetki verilmesi oya sunuldu ve oy birliği iie kabul edildi. ” denilmiştir.
Davalı … vekili, davacı kooperatif iflas ettiğinden böyle bir yetkinin alacaklılar kurulu tarafından verilmesi gerektiğini, kooperatif tarafından müvekkili sorumluluğuna giydirilebilmesi için usulüne alınmış bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ileri sürmüş ise de; Mahkememizce, müflis davacı kooperatifin 11/03/2023 tarihli genel kurulunda işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin alınan kararı iptal edilmediği sürece geçerli olduğu, söz konusu genel kurulda alınan karar uyarınca kooperatif eski yöneticileri olan davalılar hakkında mahkememizin iş bu dosyasıda açılmış bulunan sorumluluk davasının görülmesi için eksikliğin tamamlandığı kabul edilmiş, davalı … vekilinin bu konudaki beyan ve itirazları yerinde görülmemiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde;”Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur.” 62/3. maddesinde; “… üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.” hükümleri mevcuttur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 336. maddesinde;” İdare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele ve muamelelerden dolayı şahsan mesul olamazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde gerek şirkete gerek münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen mesuldürler. 1. Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından vukubulan ödemelerin doğru olmaması; 2. Dağıtılan ve ödenen karpaylarının hakiki olmaması; 3. Kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların intizamsız bir surette tutulması; 4. Umumi heyetten çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi; 5. Gerek kanunun gerek esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği sair vazifelerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılmaması. Beş numaralı bentte yazılı vazifelerden birisi 319 uncu madde gereğince idare meclisi azalarından birine bırakılmışsa, mesuliyetin ancak ilgili azaya yükletilmesi lazım gelip o muameleden dolayı müteselsilen mesuliyet cari olmaz.”,
TTK. 309. Maddesinde;” Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.” hükümleri mevcuttur.
Kooperatif … üyelerinin işlemleri sırasında zarar meydana gelmiş ise, yöneticiler kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; davacı kooperatifin 29.05.2005 tarihinde yapılan 2004 yılı … Toplantısında davalılar … ve …’nun … üyesi olarak seçildikleri, yapı denetim ücretinin yapı denetim firmasına ödenmesi gerekirken doğrudan yüklenici firmaya ödendiği, yüklenicinin de yapı denetim firmasına bu ödemeyi yapmaması nedeni ile yapı denetim firmasının arsa maliklerini sorumlu tutabileceği, arsa malikleri ile kooperatif arasında yapılan sözleşme gereği bu bedeli kooperatifin ödemek zorunda kalacağı, davacı kooperatifin 178.000,00 TL zarara uğradığı, davacı kooperatifte yöneticilik yaptığı dönemde yapı denetim ücretinin yükleniciye ödenmesi nedeniyle kusursuz olduğunu ispatlamayan davlı …’ın 178.000,00 TL kooperatif zararından sorumlu olduğu,
Yüklenici ile kooperatif arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde avans düzenlemesi bulunmadığı, bunun yanında yine iş bedeli diye yapılan ödemelerin de sözleşme içinde olması nedeniyle yükleniciye avans ödemesi yapılmasının da yöneticilerin sorumluluğunu gerektirdiği, yükleniciye ödenen toplam 98.850,00 TL avans bedeli nedeniyle davacı kooperatifin 98.850,00 TL zarara uğradığı, kusursuz olduğunu ispat edemeyen davalı …’ın yöneticilik dönemine isabet eden avans zararının 28.000,00 TL kısmından sorumlu olduğu, davalı …’nun ise 15/02/2009-21/06/2011 tarihleri arasında yöneticilik yaptığı, yükleniciye haksız olarak ödenen kalan avans tutarı olan 70.850,00 TL’den sorumlu olduğu, davacı kooperatifin davalı … 50.800,00 TL tahsil ettiği belirlendiğinden davacı kooperatifin davalı … avans ödemesinden kaynaklanan 20.050,00 TL zararının tazminini talep edebileceği, davacı kooperatifin dava açılmadan önce son genel kurulda kurulmasına karar verilen hesap tetkik komisyonu raporu ile zararı öğrendiği, davalı tarafın zamanaşımı definin ve ibra edilmeleri nedeniyle sorumlu olmayacaklarına ilişkin savunmaların yerinde olmadığı, yükleniciye haksız avans ödemesi yapılması ve yapı denetim ücretinin yapı denetim firmasına ödenmesi gerekirken doğrudan yüklenici firmaya ödenmesi dışında davalıların başka işlemleriyle davacı kooperatifi zarara uğrattıklarına ilişkin davacı tarafın diğer iddialarının sunulan delillerle kanıtlanmadığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
206.000,00 TL nin dava tarihi olan 04/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2- 20.050,00 TL nin dava tarihi olan 04/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- Alınması gerekli 15.441,47 TL toplam harcın;
A) Davalı … yönünden alınması gerekli 14.071,86 TL harçtan peşin alınan 6.831,35 TL nın kabul edilen miktara oranına göre 6.225,80 TL ve ilk kararın bakiye harcı olarak Maliyeye yazılan olarak görülen 7.846,00 TL nın tahsil edilmiş olması halinde yeniden harç alınmasına yer olmadığına, (6.225,80+7.846,00=14.071,80)
B) Davalı … yönünden alınması gerekli 1.369,62 TL harçtan peşin alınan 6.831,35 TL nın (kabul edilen miktara oranına göre 605,95 TL ) ilk kararın bakiye harcı olarak Maliyeye yazılıp sistemde tahsil edildi olarak görülen 763,67 TL nın düşümü ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, (605,95+705,670=1.369,62)
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 6.831,35 TL harcın 6.225,80 TL sının davalı …’ dan, 605,95 TL sının davalı …’ ndan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL başvuru harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 865,65 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.286,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.614,77 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT uyarınca belirlenen 31.840,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan ayrı ayrı alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-AAÜT’nin 13/3.maddesi uyarınca belirlenen 31.840,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’a verilmesine, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’na verilmesine,
8-Davalı … 41,50 TL Yargılama giderinin kabul ve redde göre takdiren 21,11 TL sının davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, artan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına, diğer davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.15/06/2023

Başkan ….
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza