Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/485 E. 2022/640 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GERKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/485 Esas
KARAR NO : 2022/640

DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
KARARYAZ.TRH: 22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Müvekkilleri … İnş.San.A.Ş. ‘nin Şekerbank bünyesindeki nakdi ve gayri nakdi risklerine istinaden 18.01.2018 tarihinde diğer Müvekkiline ait …. bağımsız bölümde yer alan gayrimenkul vefa hakkı kapsamında Davalı …’a devredildiğini, 17.05.2022 tarihinde müvekkilinin bankayı aramasıyla söz konusu gayrimenkulün ihale usulüyle henüz ismini ve bedelini bilmedikleri 3. bir şahısa satıldığınır öğrenildiğini, dava konusu gayrimenkulün vefa hakkı bitmeden satılması mevzuata ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili … A.Ş.’nin davalı nezdindeki risklerine ilişkin bir çok gayrimenkul vefa hakkı kapsamında davalıya devredildiğini, daha önce de benzer bir şekilde başka bir gayrimenkulün Müvekkilinin rızası dışında kötüniyetli olarak 3. Şahsa satıldığını, bu hususun bankaya sorulduğunda, emlak birimindeki çalışanların hatasıyla meydana geldiğini taraflarına bildirildiğini, müvekkilinin 30 yılı aşkın çalıştığı bankayı dava etmek istemediğini, ancak bu son kötüniyetli ve bilinçli yapılan ihale neticesinde Bankayı dava etme zorunluluğu hasıl olduğunu, Banka kredisini ödemekte zorluk yaşayan kişiler vefa hakkının kurulmasını talep edebilmediğini, Banka ise borçların ödenmemesi durumunda ipotek edilen gayrimenkulü borca karşılık devralacağını, bankanın bu gayrimenkulü tekrar satmak istemesi durumunda vefa hakkı kullanan eski sahibi, gayrimenkulü satın alabileceğini, bir gayrimenkul satışa çıkarıldığı zaman eski malik, gayrimenkulü öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olacağından geri alım hakkının kurulması, gayrimenkulün yeni sahibinin herhangi bir kullanım hakkını kısıtlanamadığını, Geri alım hakkının geçerlilik süresi ise en fazla 10 sene olduğunu, bir satışın üzerinden 10 sene geçmişse vefa hakkı geçerliliğini yitirmiş olacağını, bir sözleşme ile aksi belirtilmediği müddetçe geri alım hakkı başkasına devredilemeyeceğini, 18.01.2018 tarihinde davalı …’a vefa hakkı kapsamında devredilen … bağımsız bölümde yer alan gayrimenkulün üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkillerinin bilgisi dışında yapılan satış ihalesinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine… ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle ” Davacı tarafın kredi borçlarının yapılandırılması talebi üzerine, bankanın yetkili kurulu tarafından verilen 19.12.2016 tarih ve 250 sayılı yapılandırma kararının 5. Sayfasının 1/a fıkrasında “Vefa hakkı süresinin taşınmazların Bankamıza tescil tarihinden başlamak üzere 1 yıl olarak belirlenmesi,” denildiğini, taşınmazın müvekkili bankaya tapuda devri, 17.01.2018 tarihinde gerçekleşmiş vefa hakkı da 17.01.2019 tarihinde sona erdiğini, yapılandırma kararının hükümlerine göre (1/d), müvekkili bankanın vefa hakkı süresi içinde kullanılmadığını ve sona erdiği için taşınmazı istediği kişiye istediği bedelle satabileceğini, davaya konu edilen taşınmazın üçüncü şahsa satılması için yapılan işlemler hukuka uygun olduğunu, taşınmazın halihazırda bankanın mülkiyetinde olduğunu, davacı tarafır vefa hakkının 10 yıl olarak belirlendiğini ima ettiğini, vefa hakkının 1 değil 10 yıl olduğunu ispatlamasını, ya da tapuya tescil tarihinden itibaren 1 yıl içinde vefa hakkını kullandığını ispat etmediğini, aksi halde davanın derhal reddi gerektiğini, davacı tarafın 1 yıllık vefa hakkı süresi sona erdikten 2,5 yıl sonra 24.06.2021 tarihli dilekçeleri ile vefa hakkını kullanmak istediklerini belirttiklerini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, yargılama neticesinde davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini… ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
HSKnın 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararının tetkikinde “…Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.Bu itibarla;1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,… e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,…” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça; davalı tarafından davacı … ….A.Ş.e lehine kullandırılan krediden kaynaklı nakdi ve gayri nakdi risklere istinaden diğer davacı … adına tapuda kayıtlı iken 18.01.2018 tarihinde davacı … lehine vefa hakkı kurulmak sureti ile davalı bankaya devredilen taşınmazın vefa hakkı gözetilmeksizin 3. Şahsa devrine ilişkin satış ihalesinin iptali, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Dava konusunun davalı bankadan davacı … ….A.Ş.e lehine kullandırılan krediden kaynaklı nakdi ve gayri nakdi risklerin teminat altına alınması için davacı … adına tapuda kayıtlı iken , davacı … lehine vefa hakkı kurulmak sureti ile davalı bankaya devredilen taşınmazın dava dışı 3. Kişiye yapılan devrinin iptali talep edilmiş isede; dava konusunun bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle davaya HSK’nın 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı uyarınca bakmaya görevli mahkemelerin ihtisas mahkemesi olarak belirlenen Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri olduğu anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
HSK’nın 25/11/2021 tarih, 1232 sayılı kararı uyarınca dosyanın ihtisas mahkemesi olarak belirlenen Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemesinden birine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair Taraf vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.