Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/523 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/439 Esas – 2022/523
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/439 Esas
KARAR NO : 2022/523

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27.06.2022
KARAR TARİHİ : 28.06.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28.06.2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile takibe konulan icra takibi kapsamında herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile birlikte haksız ve hukuka aykırı olarak gönderilen haciz ihbarnameleri için alacaklının, anılan takipte belirtilen miktarın en az %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini Ankara …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya kapsamında müvekkili tarafından icra dosyasına ödenen paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve kararın ilgili icra dairesine bildirilmesini, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava; 3. Şahıslar tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasıdaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmesiyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda uyuşmazlığın İİK 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinden kaynaklandığı, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir ihtilafın bulunmadığı, davanın TTK’nun 4. maddesinde belirtilen ticari dava niteliğinde olmaması sebebiyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, görev ile ilgili hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yoktuğu nedeniyle HMK. 114/c ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı gerekçeli kararda yazılacağı üzere
1-Mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının HMK 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemece nazara alınmasına,
5-Davacı vekilinin dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu görülmüş olup ihtiyati tedbir hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair tarafların yokluklarında karar verildi. 28.06.2022