Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/375 E. 2022/770 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/375 Esas – 2022/770
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/375 Esas
KARAR NO : 2022/770

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARARYAZ.TRH : 31/10/222
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkili ile davalı … Hazır Beton Ve Prefabrik Yapı Elemanları San. Ve Tic. A.Ş arasında 28.10.2020 tarihli hazır beton “bağlantı sözleşmesi” imzaladığını, sözleşme gereğince 700 m3 miktarında beton alınacak olduğunu, fiyatlandırma olarak m3 fiyatı 150,00-TL + KDV olacak şekilde anlaşma sağlandığını, anlaşılan tutarın sözleşme gereği 105.000,00-TL olan kısmı peşin olarak 30.10.2020 tarihinde, 18.900,00-TL olan kısmı ise vadesi 31.12.2020 olan senet ile ödendiğini, davalı tarfın sözleşme gereği üstlendiği edimi yerine getirmediğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği sözleşme bedelini eksiksiz ve zamanında ödediğini, ancak davalı tarafın üzerine düşen edimi yerine getirmekten kaçındığını, müvekkili şirketin beton firmasının bilgisi dahilinde 18.03.2021 tarihinde inşaatı için ilgili belediyeye ruhsat harcını ödediğini, ve ruhsat başvurusunda bulunduğunu, ancak inşaat işinin yapılacağı taşınmazın bulunduğu yerdeki Keçiören Belediyesi’ne ruhsat için başvurulduğunda Belediye tarafından belediyenin imar plan revizyonu yaptığı gerekçesiyle inşaat ruhsatı verilmediğini, müvekkili şirketin inşaat ruhsatını almasının elinde olmayan bir sebepten ötürü geciktiğini, iş bu durumun davalı tarafça da bilinmekte olduğunu, bu sebepten ötürü taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirilmediğini, 28.02.2022 tarihinde ruhsat alınmasının ardından müvekkili tarafından davalı şirkete, sözleşme gereği beton dökümü için başvurulduğunu, ancak davalı tarafın kötü niyetli bir şekilde güncel fiyat üzerinden fiyat farkı istediğini, davalı firmanın iyi niyetten uzak ve haksız tutumu üzerine müvekkili şirketin elinde olmayan sebepten ötürü ruhsat alınmasının geciktiğini zamanında bildirdiği, bu sebepten beton farkını ödemek zorunda olmadığını karşı tarafa bildirerek sözleşme gereğince taraflara düşen yükümlülüklerin yerine getirilmesini istediğini, davalı tarafın sözleşme gereğince müvekkili şirkete beton vermediğini, ilgili beton dökme sözleşmesinin kararlaştırılan süreden (1 yıl) sonra taraflarca zımnen uzatıldığını…, davalı tarafın müvekkilinin elinde olmayan bir sebepten ötürü betonu alamadığından haberdar olduğu için aralarındaki sözleşmeyi sona erdirmediğini, müvekkilinin ödeme yaptığı bedeli 1 yıllık sürenin sonunda iade etmediğini, parayı kullandığını, bu durum sayesinde kar elde ettiğini, müvekkilinin beton dökümünü talep ettiğinde önce fiyat farkı talep ettiğini, müvekkilinin bu tutumun iyi niyetten uzak olduğunu bildirmesi üzerine sorumluluktan kurtulma çabası ile müvekkilinin talebi olmamasına rağmen 21.03.2022 tarihinde para iadesi yaptığını…., davalı tarafın 2 yıl boyunca ilgili sözleşmenin aynen devam ettiği kabulü ile hareket etmiş olduğunu, 2020 tarihinde tahsil ettiği beton ücretini, müvekilinin ruhsat işini halledip kendilerine başvuruda bulunduğu güne kadar iade etmediğini, güncel bedel talebinin müvekkilince haksız olduğunun söylenmesi üzerine yani 2 yılın sonunda kötü niyetli bir şekilde iade işlemi yaptığını…, davanın kabulü ile davalı tarafın sözleşme gereğini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararların giderilmesi amacıyla fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL. Alacağın işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… Müvekkili şirketin merkezinin Ankara’da, hazır beton, alçı, maden vb. inşaat malzemesi üretimi ve ticareti ile iştigal eden anonim şirket vasfında tüzel kişi tacir olduğunu, 2000 yılında kurulduğunu, hazır beton üretimi tesislerini Mayıs 2021 itibari ile Votorantim isimli şirkete kiraya vererek, elindeki mevcut transmikser ve beton pompalarını 3. şahıslara sattığını, kiralama işleminin Rekabet kurumunun izniyle gerçekleştiğini, ulusal ve uluslararası basında haber olarak yayımlandığını, davacı ve diğer müşterileri işlem hakkında sözlü ve yazılı olarak bilgilendirdiklerini, müvekkili şirket ile davacı … Ltd. Şti. arasında 28.10.2020 tarihli 2020/188 Numaralı Hazır Beton Bağlantı Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin 11. Maddesinde “İşbu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer ve sözleşme konusu betonun alıcıya sözleşme tarihinden itibaren bir (1) yıl içinde teslimi ile son bulur. Bir (1) yıl içinde sözleşmede taahhüt edilen beton alınmadığı takdirde güncel fiyatlardan faturalandırılacaktır.” ibaresi yer aldığını, işbu sözleşme uyarınca davacı tarafından müvekkili şirkete ait banka hesabına 30.10.2020 tarhinde -105.000,00TL-, 28.12.2020 tarihinde 18.900,00-TL olmak üzere toplamda 123.900,00TL (YüzYirmiÜçBinDokuzYüz TL) ödendiğini, davaya konu uyuşmazlığın kaynağının iş bu sözleşme olduğunu, davacı yanın bahsi geçen sözleşmeye dayanarak, müvekkilinin kendisini zarara uğrattığını iddiası ile alacak davası açtığını, hali hazırda açılan işbu davayı ve dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacının malı teslim almada temerrüte düştüğünü, davacının dava dilekçesinin 2 numaralı kısmında, sözleşme bedelini eksiksiz ve zamanında ödediğini ancak müvekkilinin edimini yerine getirmekten kaçındığını iddia ettiğini, aynı başlığın devamında, inşaatına ruhsat alamadığı için başlayamadığını, ruhsat alamamasında kendisinin bir kusuru olmadığını, ruhsatını ancak 28.02.2022 tarihinde aldığını ve aynı tarihte müvekkiline betonu almak için başvurduğunu, ancak müvekkilinin kötü niyetli olarak fiyat farkı istediğini beyan ettiğini, davacının bu iddialarını kabul etmediklerini, davaya konu satılan ürünün Hazır Beton olduğunu, hazır betonun, ilgili mercilerden izin alındıktan sonra, inşaat sahasını hazırlayıp, kalıpların kurulmasına müteakip inşaat mahalline döküldüğünü, ruhsatı alması da tek başına betonu dökebilmesi için uygun şartların varlığına delalet etmediğini, beton dökülebilmesi için ruhsatın alınmasının ardından, inşaat sahasının hafriyatı yapılıp kalıpların kurulması gerektiğini, bu işlemlerin en az 15-20 gün zaman istediğini, davacının ruhsatı aldığı gün betonu talep etmesi, o gün betonun dökülebileceği anlamına gelmediğini, davacının 28.02.2022 tarihinde beton talep etmemiş olduğunu, kabul etmemekle birlikte talep ettiyse de bunu ispatlamakla mükellef olduğunu, sözleşmenin 7. Maddesinde “Alıcı teslimatın yapılmasında beton harcının boşalacağı yeri daha önceden hazırlayacaktır.” demekte iken 8. Maddesinde ise “Alıcı talep edeceği beton cins, miktar ve gününü beton alacağı günden en az 10 gün önce satıcıya müracaat ederek programa aldırması gerekmektedir.” ifade ettiğini, alıcı konumundaki davacının taşınır satış sözleşmesi uyarınca ürünü teslim alma noktasında yükümlülüğünü yerine getirmemiş bir başka değişle malı teslim almada temerrüte düştüğünü…, inşaatının başlamamasında kendi kusuru olmadığını, yaklaşık 2 yıllık gecikmenin Keçiören Belediyesinden kaynaklandığını ve müvekkilinin gecikme nedenini bildiğini ileri sürdüğünü, idareden kaynaklandığı düşünülse dahi, müvekkiline kusur atfedilmesinin hukuken olanaksız olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği zararları ve fazla talepleri için müvekkiline değil kusur atfettiği idereye rücu etmesi gerektiğini…, sözleşme süresi zımnen uzatılmadığını…, davacının alacak talebi muğlak olduğunu, davacının dava dilekçesinin 6. Kısmında müvekkilinin hem başka firma ile daha yüksek fiyattan anlaşması sebebi ile zarara uğradığını ve bu zarardan müvekkilinin sorumlu olduğunu hem de müvekkilinin güncel beton fiyatı üzerinden sorumlu olduğunu iddia edip işbu davayı açtıklarını, davacının usul ve yasaya göre talebini somutlaştırması gerektiğini, yapılacak yargılama sonucu davanın reddedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Keçiören belediye başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının 17/02/2022 tarih 1034384 sayılı dilekçe ile yeni yapı ruhsatına başvuru yaptığını bildirildiği yapı ruhsat suretinin müzekkere ekinde gönderildiği görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya sunulan taraflar arasındaki 28 ekim 2022 tarihli hazır beton bağlantı sözleşmesinin tetkikinde davalının 700 mt küp C25 cinsi betonu birim metre küp fiyatı 150,00-TL olacak ve pompalı olarak teslim edilecek şekilde toplam 105.000,00-TL’ye tarafların anlaştığı KDV dahil toplam tutarın 123.900,00-TL olduğu sözleşme geçerliliği başlığını taşıyan 11. Madde ile “iş bu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer ve sözleşme konusu betonun alıcıya sözleşme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde teslimi ile son bulur. 1 yıl içerisinde sözleşme de taahhüt edilen beton alınmadığı taktirde güncel fiyatlardan faturalandırılacaktır…” düzenlenmesinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen davalı tarafından davacıya gönderilen 25/11/2021 tarihli yazı da “bildiğiniz üzere şirketimiz hazır beton üretim faaliyetlerine 30/04/2021 tarihinden itibaren pazarda ki talep azalması üretim kapasitelerinde ki fazlalık… Maliyetlerini karşılamaması gibi bir çok nedenler ile son verilmiş durumdadır… Beton imalatları devam etmekte olan siz değerli iş ortaklarımızın firmamızdan yapmış olduğu sabit fiyatlı beton alımlarınız votorantim grubu ile yapmış olduğumuz iş birliği ile 31/12/2021 tarihine kadar mevcut bağlantı fiyatlarınız üzerinden garanti altına alınmış bulunmaktadır. 01/01/2022 tarihinden itibaren güncel beton fiyatları uygulanacak ya da bağlantı kalan tutarları hesabınıza iade edilecektir. Firmamız bu süreçte sizlerin mevcut haklarını korumak maliyet artışı ile karşılaşmamanız adına fedakarlık yapmaktadır. 31/12/2021 tarihine kadar beton imalatlarınızı tamamlamanızı önemle rica ederiz tamamlanmadığı takdirde 01/01/2022 tarihinden itibaren güncel fiyatlar uygulanacak ya da bağlantı kalan tutarları hesabınıza iade edilecektir” denildiği görülmüştür.
Davacı tarafça davalı tarafından davacıya ödenen 123.900,00-TL’nin davacıya EFT yoluyla gönderilmesine esas Türkiye …bankasına ait 21/03/2022 tarihli dekont, davacının Keçiören Belediyesine inşaat ruhsatı için ödeme de bulunduğuna dair 18/03/2021 tarihli tahsilat makbuzu, davalıya beton anlaşması uyarınca yapılan ödemelere ilişkin banka havale dekontu ile davalı tarafından verilen 28/10/2020 tarihli ödeme makbuzu ibraz edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça taraflar arasında ki hazır beton alım sözleşmesi uyarınca ,sözleşme süresinin davalı tarafça zımnen uzatıldığı iddiasına dayalı olarak sözleşme süresinden sonra beton alınması sırasında davalının yeni fiyat listesi üzerinden fark talep etmesi, davacının başka işletmeden beton temin etmesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Taraflar arasındaki 28 Ekim 2022 tarihli ” hazır beton bağlantı sözleşmesi” ile davalının 700 m3 C25 cinsi betonu birim metre küp fiyatı 150,00-TL olacak ve pompalı olarak teslim edilecek şekilde toplam 105.000,00-TL’e, KDV dahil toplam tutar 123.900,00-TL karşılığında sözleşmenin 11.maddesi ile 1 yıl süre ile aynı fiyattan temin etmeyi taahhüt ederek üstlendiği, davacının 18/03/2021 tarihinde inşaat izni (inşaat Ruhsatı) için müracaat ettiği, sözleşme bedelinin KDV dahil davacı tarafça davalıya ödendiği, 1 yıllık sürenin bitimi üzerine davalının 25/11/2021 tarihli yazı ile sabit fiyat garanti süresini 31/12/2021 tarihine kadar uzattığı, davalının inşaat iznini ancak 17/02/2022 tarihinde alabildiği, bu tarih itibariyle davacının sabit fiyat garantisinin sona erdiği, davacının 1 yıllık süresi ve uzatılan 31/12/2021 tarihine kadar beton dökülecek mahalli inşaat ruhsatı alarak hazır hale getirememesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 25/11/2021 tarihli yazıdaki sabit fiyatla teslim tarihinin 31/12/2021 tarihi sonrasını da kapsayacak şekilde uzatıldığının kabulünün mümkün olmadığı , bu kapsamda davalının 17/02/2022 tarihi sonrasında güncel fiyat talepte haklı olduğu, davalının güncel fiyattan başka firmadan ürün temin etmesinde davalının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı taraflar arasındaki 28 Ekim 2022 tarihli ” hazır beton bağlantı sözleşmesi” ,davalı tarafça gönderilen 25/11/2021 tarihli yazı ,taraf iddia ve savunmaları, müzekkere cevapları, dekontlar ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının reddine,
Dava açılışında alınan 80,70 TL peşin harcın, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcı karşıladığı anlaşıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022