Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2022/15 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/32 Esas – 2022/15
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/32 Esas
KARAR NO : 2022/15

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket ile davalı idarenin “Kadirli (Osmaniye) İçmesuyu Arıtma Tesisi Kaptaj İsale ve Depo Kesin Projesi” için sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği yapılacak işlerin 5 etapdan oluştuğunu, tarafların sözleşme gereği etapların tamamlanmasına müteakip 1. Hakedişte proje bedelinin %10’u, 2. hakedişte %15’i, 3. Hakedişte %15’i, 4. Hakedişte %20’si ve 5. Hakedişte %40’nın ödenmesi gerektiğini, ilk 4 etap sonrasında hakedişlerin müvekkili şirkete ödendiğini, sözleşme ile belirlenen ücret kapsamında olmayan ve davalının isteği üzerine müvekkilince yapılmaması gereken bazı ilave işlerinde müvekkilince yapıldığını, davalıdan kaynaklı sebeplerle işin uzadığını, bu nedenle süre uzatımı ve buna dayalı fiyat farkı verilmesi gerektiğini, hakedişe haksız uygulanan ceza nedeni ile eksik ödenen hakediş talepleri olduğunu belirterek fazlaya ve KDV’ye ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere toplam 244.490 TL alacağın 03/08/2020 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesinde cevap dilekçesinde özetle; 6107 sayılı … Bankası A.Ş hakkında kanunun 3. Ve 4. Maddeleri ile davalının ortaklarının il özel idareleri ve belediyeler olduğu, amacının ise ortaklarının ve bağlı kuruluşları ile münhasıran bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karşılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaşayan halkın mahalli müşterek hizmetlerine ilişkin projeler geliştirmek, bu idarelere danışmanlık yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı işlevlerini yerine getirmek olduğunu belirterek davalı faaliyetlerinin ticari faaliyet olarak nitelendirilmesi mümkün olmayacağından görev itazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava ; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir.
Dava dosyası Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Davacı vekili 05.11.2021 başvuru tarihli, 26.11.2021 tarihinde düzenlenen arabulucuk son tutanağını ibraz etmiş olup davanın 16.10.2020 tarihinde açıldığı, anlaşamama ile sonuçlanan arabuluculuk son tutanağının ise düzenlendiği tarihin 26/11/2021 olduğu oysa davanın 16/10/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Kabul tarihi 06/12/2018 olan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 21. 22. 23. ve 24. maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 22- 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
MADDE 23- 6325 sayılı Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu yasal düzenleme ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir .
Davacı tarafça Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmış olup mahkemece davanın ticari dava olması nedeni ile görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf yoluna başvurulmaması üzerine kesinleştiği, mahkememizin görevli olması nedeni dosyanın mahkememizin 2022/32 esasına kaydının yapıldığı , davacı vekili tarafından görevsizlik kararının verildiği 11.10.2021 tarihinden önce sonra 05.11.2021 tarihinde Arabuluculuk için başvuru yapıldığı ve 26.11.2021 tarihli tarafların anlaşamadığına ilişkin Arabuluculuk Son Tutanağının dosyaya ibraz edildiği görülmüştür . Dava tarihi olan 16.10. 2020 tarihinden önce davacının zorunlu arabulucuya baş vurulmadığı anlaşılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. Fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz acısından özel dava şartı olduğundan ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK 114 ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL’nin harcın peşin yatırılan 4.175,28TL’ den mahsubu ile bakiye 4.094,58TL’nin talep halinde ve karar kesinleşince yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 7 ve 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.1000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan incele sonucunda davacı ve davalı vekillerinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 14/01/2022