Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2022/838 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/253 Esas – 2022/838
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2022/838

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin enerji sektöründe faaliyet gösterdiğini ve güneş enerjisi santrali bulunduğunu ve yaptığı elektrik üretimini dağıtım firması olan davalı… aracılığıyla sattığını, davalı şirketin 2018 yılı öncesinde devreye alınan güneş enerji santrallerinin dağıtım bedeli katkı payını Şubat 2022 ayı itibariyle 5.6882krş/kwh’tan 28,2765krş/kwh yükseltildiğini , bedeli 5 katından fazla arttırdığını ve bunun fahiş olduğunu, davalı şirkete önceden haber vermeksizin yapılan bu uygulamanın sektörde faaliyet gösteren pek çok oyuncunun iflasını gündeme getirebileceği gibi öngörülebilirlik ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu bildirerek şimdilik 1.000TL tutarında davacının davalıya dağıtım bedeli katkı payı borcunun olmadığının, davalının dağıtım bedeli katkı payında artışın yasalara ve sözleşmeye uygun olup olmadığının, fazla ödeme yapılıp yapılmadığının tespitini davacının yapacağı ödeme işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Elektrik Piyasası Kanunun geçici 20 maddesi ile 17.maddesinin 4 fıkrası gereğince dağıtım şirketlerinin lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerine uyguladığı tarifelerin Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlendiğini, bu tarifelerin dağıtım şirketi tarafından uygulanmamasının ve değiştirilmesinin mümkün olmadığını, davanın dayanağının taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması olması nedeni ile davanın görülme yerinin İdari Yargı olduğu bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davalının uygulamak zorunda olduğu tarifelerin EPDK tarafından belirlendiğini, bu tarifelerin dışında hareket etmelerinin mümkün olmadığını, “Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenlemenin 3/6 fıkrası uyarınca lisansı olmayan üreticiler ise elektrik ihtiyaçları yönünden farklı abone grubuna alınıp, fiyatlandırmanın buna göre yapıldığını, lisansı olmayan elektrik üreticilerinin farlı bir abone grubuna alınmasının nedeninin YEKDEM kapsamında almış oldukları bedel ve şebeke yükünü artırmış olmalarından kaynaklandığını, isansız üreticilerin sistemi fazlaca kullanmadan ihtiyaçları olan elektriği üretip işletmelerinin yakınındaki sisteme verip, kısa süre içerisinde sistemden işletmelerinin ihtiyacı olan elektriği çekmek iken bu amacın dışına çıkıp ticari amaçlı üretim yapmaya başladıklarını, bunun ise kuruluş amacına aykırılık oluşturduğu gibi sisteme ayrıca yük oluşturduğunu, fiyatları belirleyen EPDK nın düzenleyici işlemleri yürürlükte olduğu sürece bunların uygulanması zorunlu olduğundan iade talebinin yerende olmadığını, lisansı olan üreticiler ile davacı gibi lisansı olmayan üreticilerin aynı konumda olmamaları nedeni ile eşit işlem yapma kuralına aykırı davranıldığından da söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; davacıdan, yasal dayanağı olmadan fazladan tahsil edildiği ileri sürülen sistem kullanım/dağıtım katkı payı bedelinin tespiti ve varsa fazla yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğu, davalının iletim hatlarının sahibi olup, davacı tarafından üretilen elektriğin davalıya ait iletim sistemi üzerinden sisteme verildiği ve davacının ihtiyacı olan elektriği de yine davalıya ait iletim sistemi üzerinden temin edip kullandığı, 2016 yılı sonuna kadar lisanslı ve lisanssız elektrik enerjisi üreten davacı gibi şirketlerden ayrım yapılmaksızın sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edildiği taraflar arasında çekişmeye konu değildir.
Somut uyuşmazlık için idari yargı yerlerinin görevli oldukları ile sürülmüş ise de, davanın kurul kararının iptaline ilişkin olmadığı, her iki taraf tacir olup, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren konudan kaynaklanan ve sözleşmeden doğan uyuşmazlık için, adli yargı mahkemelerinin, özelde de ticaret mahkemelerinin görevli oldukları kabul edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan ” Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” başlıklı sözleşmenin 4.maddesi ile davacının sistem kullanım/dağıtım bedeli ödemesi kararlaştırılmıştır. Ticari ilişki bu şekilde devam etmekte iken 31/12/2015 tarihli Resim Gazetede yayımlanan ” Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenleme ile Elektirik Piyasası Yasasının 14/1-b bendi kapsamında” lisansız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyet dikkate alınarak farklılaştırılabilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıdaki düzenlemeye dayanılarak EPDK tarafından alınan 6838 sayılı karar ile lisanssız elektrik üreticileri için uygulanacak sistem kullanım/dağıtım bedelleri ile ilgili yeni bir karar verilmiştir. EPDK nın bu genel düzenleyici işlemine karşı Danıştay 13.Dairesinde dava dışı … Güneş Enerji … A.Ş tarafından 2018/880 Esas sayılı dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucu Danıştay 13.Dairesinin 2020/2228 Karar sayılı kararı ile ; Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 16. maddesinde 6808 sayılı Kurul kararıyla yapılan değişiklikle, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılabileceğinin düzenlendiği ; 01/01/2017 tarihinden itibaren dağıtım sistemi kullanıcılarına uygulanacak tarifenin belirlendiği 6838 sayılı Kurul kararıyla, farklılaştırmaya istinaden lisanslı üreticiler için 0,8969 kr/kWh; mevcut lisanssız üreticiler ile 31/12/2017 tarihinden önce geçici kabul alan lisanssız üreticiler için 2,5628 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden sonra geçici kabul alan lisanssız üreticiler için 10,2510 kr/kWh dağıtım bedeli öngörüldüğü ve bu işlemlerin lisanssız üreticiler ile ilgili kısımlarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, üretim faaliyetinin, lisans almak koşuluyla yürütülebilecek elektrik piyasası faaliyetlerinden biri olduğu; 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurulu gücü azami bir megavatlık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisinin lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf faaliyet kapsamında olduğu; üçüncü fıkrasında, lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, 10/05/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınacağı; dördüncü fıkrasında, bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır. Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin 9. maddesinin birinci fıkrasında, “Dağıtım tarifesi; dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşur.”; ikinci fıkrasında, “Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, dağıtım şirketlerinin dağıtım faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli olan maliyetlerden hareketle belirlenir. Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerinin belirlenmesinde, teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasında 19/12/2015 tarihli ve 29567 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ve ilgili diğer mevzuat hükümleri esas alınır. Dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller; bağlantı durumu, tüketim miktarı ve kullanım amacı gibi ölçütler esas alınarak farklılaştırılabilir.” kuralına yer verilmiştir. İşlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, elektrik piyasasında; 14/03/2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında, tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarının tüketim noktasına en yakın üretim tesislerinden karşılanması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve etkin kullanımının sağlanması, elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 17. maddesinin birinci fıkrasında, lisanssız üretim yapan gerçek ve tüzel kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmalarının esas olduğu; 28. maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Yönetmelik kapsamındaki üretim tesislerinde üretilen elektrik enerjisinin, bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar dışında, ticarete konu edilemeyeceği ve üretim tesisinin bulunduğu dağıtım bölgesinin dışında tüketime sunulamayacağı belirtilmiştir. 6446 sayılı Kanun, dağıtım şirketlerini, dağıtım tesislerini yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmakla yükümlü kılmakta; özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetinin kamuya ait olduğunu belirtmekte; özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım planlaması ve uygulamasında onay ve değişiklik yetkisini kurula vermektedir. Görüldüğü üzere, dağıtım tesisinin varlığı, dağıtım faaliyetinin yürütülebilmesi için zorunludur. Kamu hizmeti niteliğindeki bu faaliyetin yerine getirilebilmesi için oluşan maliyet, dağıtım bedeli olarak kullanıcılara yansıtılmaktadır. Kanun, dağıtım faaliyeti için onaylanan gelir tavanları ile öngörülen dağıtıma esas enerji ve abone grubu oransallıkları ile elde edilen dağıtım bedelinin yansıtılmasında herhangi bir istisnaî kurala yer vermemiş olup, dağıtım sistemi kullanıcılarının tamamını yükümlü kılmıştır. Bu kapsamda, lisanssız üreticilerin de dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedelleri ödeyeceği açıktır. Zira, dağıtım tesisi, iletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim ve tüketim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan sonraki nihayet direğinden, alçak gerilim seviyesinden bağlı tüketicilerin yapı bina giriş noktalarına kadar, bina giriş ve sayaç arası hariç, elektrik dağıtımı için teçhiz edilmiş tesis ve teçhizat ile dağıtım şirketince teçhiz edilen ya da devralınan sayaçları ifade etmektedir. Bu amaçla davalı idareden, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin farklılaştırılmasında hangi unsurların dikkate alındığının ayrıntılı olarak açıklanması ile 01/01/2017-31/03/2017 tarihleri arasında uygulanacak çeyrek dönem tarife tablolarının belirlendiği 6838 sayılı Kurul kararında, tek terimli tarife sınıfına tâbi üreticiler için veriş yönünde dağıtım bedelinin 0,8969 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden önce geçici kabul alan lisanssız üretim tesisleri için dağıtım bedelinin 2,5628 kr/kWh; 31/12/2017 tarihinden sonra geçici kabul alan lisanssız üretim tesisleri için dağıtım bedelinin 10,2510 kr/kWh olduğu anlaşıldığından, dağıtım bedellerinin farklılaştırılması nedeniyle lisanssız üreticilere ne kadar ilave maliyet getirildiğinin, söz konusu ilave maliyetin nasıl hesaplandığının açıklanarak, buna yönelik hesaplama tablosunun gönderilmesi istenilmiş, kurumun verdiği cevapta lisanssız üretim tesislerinin tüketimlerinden çok daha fazlasını ürettikleri ve bu üretimlerini YEK Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında değerlendirdikleri; lisanssız üretim kapsamında üretim yapan santrallerin çoğunun tüketimlerini karşılama amacından oldukça uzaklaştığı, bu üreticilere ait tesislerin dağıtım sistemi üzerinde yaratacakları ilave maliyetlerin ve yüklerin (sistem dengesizlikleri ve sair) lisanssız elektrik üreticilerine yansıtılabilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı; bu kapsamda 6808 sayılı Kurul kararıyla dağıtım bedellerinin farklılaştırılması yolunun tercih edildiği; dolayısıyla lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin farklılaştırılmasında, lisanssız üreticilerin tâbi olduğu mevzuatın amacı, üreticilerin yükümlülükleri, lisanssız üreticilerin dağıtım sistemini yoğun bir şekilde kullanmaları nedeniyle sisteme akan yük, söz konusu kullanım nedeniyle dağıtım sisteminde meydana gelen sorunlar ve lisanssız üreticilerden kaynaklı maliyetlerin dikkate alındığı; 6838 sayılı Kurul kararı ile de lisanssız üreticiler için dağıtım tarifesinin “Orta Gerilim Ticarethane” tarifesine eşitlendiği, zira lisanssız üreticilerin tâbi oldukları mevzuatın amacını aşar şekilde kendi ihtiyaçlarının oldukça üzerinde ve bir ticarî faaliyet yürütür gibi elektrik üreterek bu elektriği dağıtım sistemine vermelerinden dolayı sisteme getirilen yükün orta gerilim seviyesinden dağıtım sistemine bağlı, ticarethane abone grubunda yer alan bir tüketici ile benzer olduğu; bu çerçevede 31/12/2017 tarihine kadar geçici kabul alan lisanssız üreticilerin lisanslı üreticilere kıyasla 1,6659 krş; 31/12/2017 sonrasında geçici kabul alan lisanssız üreticilerin ise lisanslı üreticilere kıyasla 9,3541 krş daha fazla dağıtım bedeli ödemekle yükümlü kılındığı belirtilmiştir. Lisanssız üreticilerin gerçekleştirdikleri üretimi dağıtım sistemine vermek suretiyle sistemi yoğun bir şekilde kullanımı, sistemin teknik ve ekonomik işleyişini sekteye uğrattığı gibi, üretimlerini ticarî faaliyete konu ederek kendilerine tanınan muafiyet sınırı aşılmaktadır. Kanun koyucunun yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine yönelik lisanssız üreticileri birtakım yükümlülüklerden muaf tutması, söz konusu üreticilerin lisanslı üreticiler gibi doğrudan piyasa faaliyetine konu edilebilecek elektrik üretimi gerçekleştirecekleri anlamı taşımamaktadır. Aksinin kabulü hâlinde, farklı koşullar ile yükümlülüklere tâbi kılınan lisanslı ve lisanssız üreticilerin aynı amaca matuf piyasa faaliyetinde bulunabileceklerinin öngörülmesi beklenirdi. Oysaki, lisanssız üreticilerin öncelikle tüketimlerini karşılamakla yükümlü kılındığı açıktır. Bu durumda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimine getirilen teşvik mekanizmasının amacını da aşar bir şekilde, lisanssız üreticilerin gerçekleştirdiği üretimin ticarî faaliyete konu edilmesinin sonucu olarak ödeyecekleri dağıtım bedelinin farklılaştırılmasında ve bu farklılaştırma neticesinde dağıtım bedeline ilişkin tarifenin düzenlenmesinde eşit taraflar arasında ayrım gözetilmemesi ilkesine aykırılık olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla, 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılmasında ve söz konusu farklılaştırmaya istinaden dağıtım bedelinin belirlendiği üreticiler için veriş yönünde tek terimli dağıtım tarifesine yönelik dava konusu Kurul kararlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır ” denilerek dava dışı … Güneş Enerji …A.Ş şirketinin açtığı davanın davanın reddine karar verilmiştir.
Danıştay 13.Dairesinin kararında da belirtildiği gibi, EPDK kuruluş yasasından kaynaklanan yetkisi kullanarak davalı gibi dağıtım şirketlerinden sistem kullanım/dağıtım bedellerinin belirlenmesine esas olan maliyet unsurlarını gösteren listeleri talep edilmiş, yapılan değerlendirme sonucu lisanslı ve lisanssız elektrik üretimi yapan şirketlerin dağıtım sistemi sahiplerine ödemeleri gereken sistem kullanım/dağıtım bedelleri belirlenmiştir.Davaya konu uyuşmazlığın dayanağı olan 6838 sayılı kurul kararının EPDK’nın kuruluş, görev ve yetkilerini belirleyen yukarıdaki yasal düzenlemenin kendisine verdiği görev ve yetkilendirme kapsamında alındığı tartışmasızdır. Yine EPDK’nın aldığı genel düzenleyici idari işlemler ile diğer idari işlemlerin elektrik enerjisi piyasası alanında faaliyet gösteren tüm gerçek ve tüzel kişiler yönünden bağlayıcı olduğu, somut olayda olduğu gibi davalının EPDK kurul kararına uygun olmayan biçimde işlem yapmasının mümkün olmadığı tartışmasızdır. Davalının kurul tarafından belirlenen tarifelerde değişiklik yapması mümkün değildir.
Taraflar arasında imzalana sözleşmede sistem kullanım/dağıtım bedeli ödemesi yapılacağı kararlaştırılmış ancak sistem kullanım/dağıtım bedelinin sabit olduğu yada bir formüle bağlı sistem kullanım/dağıtım ücreti ödeneceğine ilişkin bir belirleme yapılmamıştır. ” Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar ” başlıklı düzenleme ile Elektirik Piyasası Yasasının 14/1-b bendi kapsamında” lisansız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyet dikkate alınarak farklılaştırılabilir” hükmü ve EPDK nın kuruluş yasasından aldığı yetki ve görev ile belirlediği sistem kullanım/dağıtım bedeli belirlemesi üzerine davalı taraf bu karara uygun hareket etme zorunluluğunda olduğundan davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022