Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2023/140 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/226 Esas – 2023/140
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/226 Esas
KARAR NO : 2023/140

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARYAZ.TRH : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… ” Tapunun Van ili İpekyolu İlçesi Erçek (…) Köyü Aktaş Yolüstü mevkiinde bulunan … parsel sayılı maliki bulunduğu taşınmaz üzerinden davalı tarafından kamulaştırma yapılmadan enerji nakil hattı geçirildiği, bundan dolayı Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası açtığını, Mahkemenin 15.09.2015 tarih ve 2014/138 E. 2015/424 K. Kararıyla 4.000-TL kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte müvekkili şirketten tahsiline karar verildiğini, yerel Mahkeme kararı hakkında müvekkili şirket tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş ise de Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, davacı tarafından mahkeme kararında hükmedilen bedelleri müvekkili şirket aleyhine Van 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6982 E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin 05.06.2017 tarihinde icra tehdidi altında 9.844,72- TL ödemek zorunda kaldığını…, 9.844,72-TL alacağın ödeme tarihi olan 05.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası Avans Faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… “Bilançolar kesinleşmiştir” başlığı altında; devre esas bilanço düzenlemesi ile her türlü borç ve alacak işlemlerinin kesinleştiğini, davanın kabulü yönünde bir karar verildiği taktirde TEDAŞ tarafından mükerrer ödeme yapılacağına ilişkin emsal karar teşkil eden Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1006 E. Dosyasında vermiş olduğu davanın reddi kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/192 E. ve 2020/1718 K. Sayılı kararı ile onandığını, bahsi geçen kararın 24.07.2006 tarihinden önceki dönemde bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafından devre esas bilanço düzenlendiğini, bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştiğinden TEDAŞ’tan herhangi bir talepte bulunulmasının İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine ters düştüğü, yönündeki açıklamaları ile paralel olduğunu, huzurdaki davanın bilançolarının kesinleşmiş olması nedeniyle reddi gerektiğini, Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinde, hisselerin belli bir tarihte alıcıya devrinin yapıldığını, bu yönteme göre özelleştirme öncesinde ve sonrasında şirketin hak, borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, devir tarihinden önce kamuya ait olan hisselerin, devir tarihinden itibaren özel sektöre geçmesinin sağlandığını, elektrik dağıtım şirketlerinin tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerinin el değiştirmesinin söz konusu olduğunu, davanın mali sorumluluğunun TEDAŞ’a ait olmadığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.maddesinde şirket yatırımları çerçevesinde oluşan dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin her türlü idari ve hukuki ihtilafın TEDAŞ tarafından yürütüleceğini ancak her türlü mali külfetin şirket tarafından karşılanması gerektiğinin ifade edildiğini, davacı şirketin de dahil olduğu 20 şirketin Türkiye’deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı müvekkili kuruma ait olmakla birlikte müvekkili kurumdan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyet göstermeye başladığını, davacının da ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirket olduğunu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının özelleştirme ile ilgili mali konulardaki talimatları doğrultusunda, … EDAŞ tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları esas alınarak “devre esas bilanço” düzenlemeleri yapılamak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, dağıtım şirketinin muhasebe kayıtlarında yer alan son ay faturası dışında kalan EÜAŞ ve bağlı şirketleri, TETAŞ ve TEİAŞ’a olan ticari borçların şirketlerine aktarıldığını, aktarılma sırasında hazır değerler tutarı ticari borçlardan mahsup edilerek bu suretle oluşan aktif-pasif farkı sermaye artışının yapılması/zarar hesabına kayıt yoluyla engellenmesi vb. çerçevesinde devir sürecinin mali yönüyle ilgili işlemler ikmal edilerek … EDAŞ’ın özel sektöre devrinin gerçekleştirildiğini, TEDAŞ ve dağıtım şirketleri arasında 24.07.2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmadan önceki ve sonraki sürecin, özelleştirmeyi düzenleyen yasal çerçeve içinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığının talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiğini, özelleştirmeye ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü olan TEDAŞ’ın 24.07.2006 tarihinde Şirketlerle imzalamış olduğu İşletme Hakkı Sözleşmesi’nin İhale Şartnamesi ve Hisse Devir Sözleşmesi ile bütünlük arz ettiğinden, her üç doküman hükümlerinin birlikte yorumlanması gerektiğini, özelleştirme kapsam ve programında bulunan TEDAŞ ve bağlı şirketlerin, 4046 sayılı Kanunun 37. Maddesinde yer alan “Bu kanun hükümleri gereğince özelleştirme programına alınan kuruluşlar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bunlar hakkında varsa kendi kuruluş kanunları ile diğer kanunlarda yer alan bu kanuna aykırı hükümler ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.” hükmüne tabi, tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu…, devre esas bilançoların yapılması sebebiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştiğini, bu nedenle geçmiş yıllara ilişkin olarak TEDAŞ’tan herhangi bir talepte bulunulamayacağını, davanın şirket tarafından derhal kendilerine bildirilmesi gerektiği halde bildirilmediğini, davanın reddine karar verilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Van 4. Asliye hukuk Mahkemesinin 2014/138 esas 2015/424 karar sayılı dosyasının tetkikinde davacısının ……. davalısının … Edaş Müessese müdürlüğü dava konusunun kamulaştırmasız el atma olduğu mahkemenin 15/09/2015 tarihli kararı ile “davacının davasının kısmen kabulü ile 4.000,00-TL kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine ecrimisil talebine ilişkin istemin reddine davaya konu Van Erçek … Mah. Aktaş yol üstü mevkii … parsel sayılı taşınmazda 3.3.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda İRT1 harfleri ile belirtilen 2258.94 m2’lik kısım ile İRT2 harfleri ile belirtilen 2303.77 m2’lik kısımda kullanım hakkı Vedaşa ait olmak üzere dava dışı TEDAŞ Lehine irtifak hakkı kurulmasına ve tapuya tesciline” karar verildiği kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2016/4746 esas 2017/9564 karar sayılı ilamı ile onanarak 18/05/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Van 1. İcra Müdürlüğünün 2017/6982 esas sayılı dosya sureti getirtilmiş davacı tarafça 05/06/2017 tarihinde 9.844,72-TL ödemede bulunduğu görülmüştür.
Taşınmazın tapu kaydını İpekyolu Tapu Sicili Müdürlüğünden getirtildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 24.7.2006 tarihinde imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin; 7.1 maddesinde; “İşletme Hakkı TEDAŞ tarafından devredilen Dağıtım Tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi ve çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun TEDAŞ’a aittir.”7.2. maddesinde; “İşletme hakkı TEDAŞ tarafından devredilen Dağıtım Tesisleri’nin MÜLKİYETİNE İLİŞKİN OLARAK sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar Şirket tarafından derhal TEDAŞ’a bildirilir. Söz konusu dağıtım tesislerinin MÜLKİYETİNE DAİR bu idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan doğacak her türlü yükümlülük TEDAŞ’a aittir. Şirket gecikmesinde tehlike olan durumlarda TEDAŞ’a bildirimde bulunmakla birlikte TEDAŞ adına ve/veya hesabına gerekli tedbirleri almak ve işlemleri yapmakla yükümlüdür. Şirket tarafından alınan tedbirler ve gerçekleştirilen işlemlere ilişkin masraflar belgelendirilmek ve makul olmak şartıyla TEDAŞ tarafından karşılanır.”7.3. Maddesinde “4628 Sayılı Kanunun 15.maddesinin (c) bendinde yer alan düzenleme saklı kalmak kaydıyla, Şirket yatırımları çerçevesinde oluşan Dağıtım Tesisleri’nin mülkiyetine dair olarak ortaya çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar TEDAŞ tarafından takip edilerek çözüme kavuşturulur. Bunlardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket’e ait olup, TEDAŞ buna dair rücu hakkına sahiptir. Bu ihtilafların Dağıtım Tesisleri’nin geri devri sırasında devam ediyor olması halinde, TEDAŞ Şirket’ten muhtemel yükümlülüklerini karşılayacak tutarda ve nitelikte teminat talebinde bulunabilir. Bunlara karşılık olmak üzere Şirket’e karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınabilir. TEDAŞ’ın muhtemel zararları sebebiyle Şirket’ten tazminat talep etme hakkı saklıdır” Sözleşme’nin “Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7.4. maddesinde; “Dağıtım Faaliyeti’nin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu TEDAŞ’a aittir. TEDAŞ tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı TEDAŞ’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar TEDAŞ tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük TEDAŞ tarafından karşılanır.”7.6. maddesinde; “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk TEDAŞ’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı TEDAŞ’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar TEDAŞ tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük TEDAŞ tarafından ödenir.” “Alıcının Taahhütleri” başlıklı 9. Maddesinin; 3. bendinde; “ALICI, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle ŞİRKET ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve ŞİRKET’in SÖZLEŞME tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek HİSSELER’i devir ve teslim aldığını, ŞİRKET hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini, HİSSELER’in devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, İDARE’den veya TEDAŞ’tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.” Sözleşmenin 9. maddesinde; “ALICI, ihale konusu HİSSELERİ devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ndeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirket’te yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi ŞİRKET’in sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya ŞİRKET’in İDARE’yi ve TEDAŞ’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.” 11.bendinde “Alıcı, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri Şirketin zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul, taahhüt ve garanti eder” “Diğer Hususlar” başlıklı 18.6 maddesinde; “Şirket, yürürlükteki mevzuat’a göre kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, TEDAŞ’ın ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliği bulunduğunu, TEDAŞ hisselerinin kamuya ait olmasının, başka bir kamu kurum veya kuruluşunun fiillerinin TEDAŞ’ın hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını bu kararlar gerekçe gösterilerek TEDAŞ’tan talepte bulunulamayacağını, genel olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere herhangi bir kamu kurum veya kuruluşunun iş ve işleminden TEDAŞ’ın sorumlu tutulamayacağını, bu Sözleşme’ ye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, TEDAŞ’ın belirli iş ve işlemlerinin idari yargının denetimine tâbi olmasından ve bunun sonucu idari yargıda verilecek bir yürütmeyi durdurma veya iptal kararı neticesinde TEDAŞ’ın Sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirememesinden, bu Sözleşme’nin veya Sözleşme’nin dayanağını oluşturan herhangi bir işlemin yürütmesinin durdurulması veya iptalinden dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, TEDAŞ’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin
İhale Şartnamesinin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. Maddesinin; (d) bendinde “Alıcı, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket’in Hisse Satış Sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir teslim aldığını, Şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini; hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak idare’den veya TEDAŞ’dan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder.” (f) bendinde; “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi Şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda, alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya Şirketin İdare’yi ve TEDAŞ’ı ilzam edecek hiçbir başvuru rücu hakkının bulunmadığını kabul eder” 26.07.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmesinin 8.6 maddesinde; “… Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin 24.07.2006 tarihinde TEDAŞ ile imzalamış olduğu İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte ve geçerlidir.” düzenlemelerinin yer almaktadır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırtılmış alınan raporda “…Davacı dışı Abdulkerim BULUT’un açmış olduğu kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davasında hükmedilen tazminat tutarından, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 ve 7.2 maddeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19/2-c maddesi kapsamında davalının sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılması durumunda, Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/138 E. 2015/424 K. Sayılı 15.09.2015 tarihli kararının konu edildiği Van 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6982E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak davacı tarafından 05.06.2017 tarihinde 9.844,72TL ödeme yapıldığı tespit edilmektedir.” denildiği görülmüştür.
Ankara Bölge Adliye mahkemesi 21.Hukuk Dairesinin 2021/345 E,2022/1480 K sayılı ilamında “…Ayrıca, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/04/2016 tarih ve 2016/2239-2016/4044 E.-K. Sayılı emsal kararı). Bu nedenle davalının vekilinin buna yönelik istinaf başvurusuna da itibar edilmemiştir. Rücuen alacağa dayanak davadaki uyuşmazlık kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olduğundan, İHDS’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı yan ise rücuya dayanak davada sözleşmede yer alan ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda davacının kendi ihmaline dayanarak hak iddia edemeyeceğinden rücu edebileceği alacak karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlıdır. Bir başka anlatımla sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamına giren ve taşınmaz mülkiyetini ilgilendiren uyuşmazlıklarda davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının rücuya dayanak ilamda yer alan alacak, karar tarihine kadar işlemiş faiz, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini talep edebilecektir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/04/2016 tarih ve 2016/2241 Esas 2016/4049 Karar sayılı ilamı). Rücuya dayanak olan Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı kararında 23.214,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Diyarbakır Dedaş Müessese Müdürlüğünden tahsiline karar verilmiş, ayrıca 24,30 TL harç, 776,50TL yargılama gideri, 1.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsilline hükmedilmiştir. Dava 10/08/2010 tarihinde açılmıştır. Buna göre karar tarihindeki borç miktarına ilişkin yapılacak hesaplama teknik hesaplamayı gerektirmediğinden Dairemizce yapılan hesaplama ile; Dava tarihinden karar tarihine kadar 952 gün için 23.214,75 TL alacağa %9 yasal faiz işletilmiş, 23.214,75 TL x 952 gün x %9 / 365=5.449,42 TL karar tarihindeki işlemiş yasal faiz miktarıdır. Davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve icra dosyasına 37.586,46 TL ödeme yapan davacı, davalıdan ilamda yer alan 23.214,75 TL alacak, 5.449,42 TL karar tarihine kadar işlemiş yasal faiz, 24,30 TL harç, 776,50 TL yargılama gideri, 1.320,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 30.784,97 TL’yi talep edebilecektir. Her ne kadar, davalı vekili müvekkili lehine tescil işleminin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığını belirtmiş ise de,Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/456 Esas 2013/127 Karar sayılı ilamının temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2013/10611 Esas 2013/16538 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazların kullanım hakkı davalı idareye ait olmak üzere TEDAŞ Genel Müdürlüğü lehine tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece rücuya dayanak davada dava konusunun dağıtım tesislerin mülkiyetine ilişkin olduğu, İHDS’nin 7.2 maddesi uyarınca davacının davalıya ihbar yükümlülüğü bulunduğu, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının rücu edebileceği alacağın karar tarihindeki borç miktarıyla sınırlı olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken takip öncesi işlemiş faiz hesabında takibe konu ilamın karar tarihi yerine takip tarihi dikkate alınarak ayrıca takipten tahsile kadar işleyen faiz ve feri’leri hesaplanarak yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. ” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça davalı kurum lehine irtifak hakkı kurulan taşınmaza haksız el atılması nedeniyle yapılan takip sonucu ödenmek zorunda kalınan bedelin rücuen tahsili,davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
24.7.2006 tarihinde imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ile davacının davalıdan işletme hakkını devir aldığı, devir tarihinden önce el atılan Van Erçek … Mah. Aktaş yol üstü mevkii … parsel sayılı taşınmaz ilişkin davacı aleyhine açılan dava nedeniyle Van 4. Asliye hukuk Mahkemesinin yargıtaydan geçerek 18/05/2017 tarihinde kesinleşen 2014/138 esas 2015/424 karar sayılı ilamı uyarınca davalı idare lehine tesis ( “4.000,00-TL kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline… bilirkişi raporunda İRT1 harfleri ile belirtilen 2258.94 m2’lik kısım ile İRT2 harfleri ile belirtilen 2303.77 m2’lik kısımda kullanım hakkı Vedaşa ait olmak üzere dava dışı TEDAŞ Lehine irtifak hakkı kurulmasına ve tapuya tesciline) edilen irtifak hakkı nedeniyle Van 1. İcra Müdürlüğünün 2017/6982 esas sayılı dosyasına davacı tarafça 05/06/2017 tarihinde 9.844,72-TL ödemede bulunulduğu, Van 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın davalı kurum’a ihbar edilmediği, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.2 maddesi kapsamına giren ve taşınmaz mülkiyetini ilgilendiren uyuşmazlıklarda davalıya ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının rücuya dayanak ilamda yer alan alacak, karar tarihine kadar işlemiş faiz, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini talep edebileceği bu kapsamda davacının 4.000,00 TL asıl alacak, 484,27 TL işlemiş faiz (4000,00x491günx%9/365=484,27 TL)1.381,92 TL yargılama gideri ve 1,500,00 TL vekalet ücreti olmak üzere 7.366,19 TL nı talep edebileceği, bakiye giderleri talep edemeyeceği, bilirkişi raporu Ankara Bölge Adliye mahkemesi 21.Hukuk Dairesinin 2021/345 E,2022/1480 K sayılı ilamı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulüne,
7.366,19-TL’nin ödeme tarihi olan 05/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 503,18 TL harçtan, dava açılışında alınan 168,13 TL peşin harç harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 335,05 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 332,38 TL’ sinin davacıdan; 987,62 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı, 78,75 TL tebligat ücreti, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 1.359,45 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.017,14 TL’si ile dava açılışında alınan 168,13 TL peşin harç toplamından oluşan 1.185,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.366,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.478,53- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, kabul ve red edilen miktar itibariyle HMK 341 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023