Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/215 E. 2022/850 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/215 Esas – 2022/850
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/215 Esas
KARAR NO : 2022/850

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARARIN YAZ. TARİH : 18/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… ilgili firmadan 25/03/2019 tarihinde alınan 23.1 R26 18 PR KNK 50 … marka biçerdöver lastiklerini 7.200-TL ödeyerek satın aldığını, normal şartlarda bu lastiklerin kullanım süresinin 10 yıl olduğunu, ancak lastiği sezon başladığı Haziran 2019 tarihinde ilk defa kullanmaya başladığını, 20 gün sonra lastiklerin ek yerinden açılarak deforme olduğunu, firma lastikleri garanti kapsamında değiştirildiğini, Haziran 2020 tarihinde sezonun yeniden başladığında lastikleri kullanmaya başladığını, lastikleri 1 ay kullandığını, sezonun bittiğini, Haziran 2021 tarihinde sezon tekrar başladı ve lastikleri kullanmaya başladıktan 20 gün sonra tekrar ek yerinden açılarak deforme olduğunu, firma ile irtibata geçtiğini, 2 yıllık garanti süresinin dolduğunu ve hatalı mal olduğunu kabul etmeyerek değiştirmediklerini, ve istediğin yere başvur diyerek telefonu yüzüne kapattıklarını, Hakem Heyetine mağduriyetinin giderilmesi için başvuru yaptığını, Pursaklar ilçe Tüketici Hakem Heyeti ise biçerdöver lastiklerini yerinde incelemeden beyanını dikkate almadan” garanti belgesi yönetmeliği nin Garanti süresi başlıklı 6.Maddesinde Garanti Süresi, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıl veya bu Yönetmeliğe ekli listedeki ölçü birimi ile tespit edilen değer kadardır.” denilmektedir kararla 2 yıllık garanti süresinin dolduğu tespit edilmiştir diyerek kararı reddettiklerini, 2 yıl önce lastikleri 7.200-TL’ye satın aldığını, hatanın kendisinde olmamasına rağmen kullanamadığını, lastiklerin kullanım süresinin normal şartlarda 10 yıl olduğunu, ayıplı mal olması nedeni ile hatanın tamamen firmada olduğunu…, bu lastikleri tekrar almak istese 22.000TL fiyatı olduğunu, ilgili firmanın hatalarını kabul ederek kendi hatalarından kaynaklı lastikleri tarafına geri alarak yenisi ile değiştirilmesi ve ivedilikle mağduriyetinin giderilmesini, davasının kabulüne… ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… Davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, işbu davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, davacı, dava konusu lastikleri 25.03.2019 tarihinde Yağdıran Ticaret isimli esnaf işletmesinden satın aldığını, müvekkili şirketin dava konusu ürünlerin üreticisi olduğunu, dava konusu ürünün ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte ayıptan kaynaklanan sorumluluk zamanaşımına uğradığını, işin esasına girilmesi halinde ise davaya konu ürünlerin garanti süresinin dolduğu dikkate alınarak işbu davanın reddi gerektiğini, davacı …, işbu davayı açmadan önce Pursaklar Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, yapılan inceleme neticesinde başvurucunun talebinin 026420210001869 karar numaralı 28.09.2021 tarihli karar ile başvurunun reddine karar verildiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…. ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
İhbar olunanın duruşmadaki beyanında ” Davacının kullandığı lastiği 15-20 gün kullandığını, hata yaptığını, 15-20 yıl kullanması gerektiğini,” belirttiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen faturanın tetkikinde 25/03/2019 tarihinde 2 adet 23.1 R26 18 PR KNK50 … Marka Lastiğin 7.200,00 TL karşılığı ihbar edilenden satın alındığı, davacının 29/06/2021 tarihinde hakem heyetine müracaat ettiği, hakem heyetinin 28/09/2021 tarihli kararı ile garanti süresinin bitmesi nedeni ile müracaatı red ettiği görülmüştür.
Davaya konu lastikler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “…. Türkiye’nin mevsim koşullarında bir biçerdöverin kullanılma süresi bellidir. Bu süre zarfında bir biçerdöver asfalt koşullarında kullanılmaktan ziyade taşlı topraklı arazilerde kullanılmak üzere dizayn edilmiş olup bu koşullara uygun lastik üretilmesi elzemdir. Bu tür zirai araçlar için üretilen lastikler de özel olmalıdır. Dava konusu olan Jastikler lastiktte meydana gelen hatadan – dolayı değiştirilmiştir. Kullanılan lastiklerde zamansız yırtılma sonucu değiştirilmiş ancak değiştirilen yeni lastikler de aynı şekilde kullanılmaz hale gelmiştir. Bu tür teknik ve kimyasal üretim sürecinde tekrarlanan hatalar üretim sürecinde oluşan üretim hatasına delalet eder. Bir biçerdöy lastiğinden beklenen; tarım alanlarında verimli şekilde iş görmeleri; sert, taşlı, pürüzlü arazi koşullarında verimli çalışmalarıdır. Dava konusu lastiklerin verimli çalışmadığı, müşteri memnuniyetini tam olarak yerine getiremediği, lastiklerin üretim safhasına bağlı olarak hatalı üretildiği, dolayısı ile gizli ayıplı olduğu görüşü oluşmuştur.” denildiği görülmüştür.
Yargıtay 3. Dairesinin 2020/11824 E,2021/11322 K sayılı ilamında “….Davacı, dava konusu … plakalı aracın 02.10.2013 tarih ve 25927 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile 342.095,00 TL’ye satın alındığını, 08.12.2015 tarihinde seyir halindeyken araçtan normal çalışma sesi dışında aşırı ses gelmeye başladığını, servise gidildiğinde motorun indirilmesi gerektiğinin söylendiğini, davacı şirketçe üretilen araçta hiçbir arıza işareti ya da sinyali gelmeksizin ana yatak ve krankta sarma arızası meydana geldiğini, bu arızanın sürücü kaynaklı olmayıp teknik bir arıza olduğunu ve üretimden kaynaklandığını mevcut arızanın ancak motorun komple yenisi ile değişimi ile mümkün olacağını, dava konusu araçta meydana gelen arıza nedeni ile 86.140,00 TL onarım bedeli, 40.000,00 TL değer kaybı ve 9.000,00 TL araç kiralama bedeli kaybı olmak üzere toplam 135.140,00 TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan rapora göre dava konusu araçta meydana gelen arızanın mekanik bir arıza olduğunu bu nedenle elektronik kontrol ünitesinde herhangi bir uyarı veremeyeceğini araçtan ses gelmedikçe bunun tespit edilemeyeceğini,arızanın motor yağının zamanında değiştirilmemesinden ya da motorun limitlerin üzerinde kullanılmasından kaynaklanamayacağını, arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığını, üretim hatasından kaynaklandığı, bunların gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 76.957,35 TL onarım bedeli, 40.000,00 TL değer kaybı ve 9.000,00 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 125.957,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 06/12/2019 tarihli ve 2016/48 E. 2019/976 K. sayılı kararı kaldırılarak esas hakkında davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç 20.04.2010 üretim tarihine sahip olup, Türkiye’deki ilk tescil tarihi 09.12.2010’dur. Davacı ise dava konusu aracı 02.10.2013 tarihinde satın almıştır. İlk derece mahkemesince alınan ve otomotiv öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi raporunda; dava konusu araçta meydana gelen yatak sarması arızasının imalattan kaynaklandığı, kullanıcı hatası olmadığı belirtilmiştir. Bölge adliye mahkemesince, 4077 sayılı Kanununun 4/4.maddesi gereğince; “Ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıksa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. “hükmü gereğince somut olayda; iki yıldan fazla bir süre ile sorumluluk üstlenildiğinin iddia ve ispat edilemediğini dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu,ayıbın satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlendiğine ilişkin bir iddia ve ispatta bulunmadığı gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda söz konusu arızanın kullanımdan kaynaklı olamayacağı, araçta meydana gelen yatak sarması arızasının imalattan kaynaklandığı belirlenmiştir. Hal böyle olunca, söz konusu arızanın davalının ağır kusurundan ileri gelen gizli ayıp niteliğinde olduğu, bu ayıp karşısında zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemeyeceği gibi davacının garanti hükümlerine dayalı olarak da böyle bir dava açmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda; bölge adliye mahkemesince, bu ilkeler çerçevesinde uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça davalının ürettiği lastiklerin ayıplı olduğu belirtilerek ayıpsız misli ile değişimi, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Biçer döver işletmeciliği yapan, bu sıfatı nedeniyle tüketici sayılmayan davacının davalının ürettiği 2 adet 23.1 R26 18 PR KNK50 … Marka biçer-döver Lastiğini 7.200,00 TL karşılığı 25/03/2019 tarihinde satın aldığı, lastiklerin kısa süre kullanımı üzerine ayıplı çıkmasına bağlı olarak davalı tarafça değiştirildiği, değiştirilen lastiklerin 2021 yılı biçer döver kullanım sezon başında dağıldığı, biçer-döverlerin yıl içindeki kullanılma süresi, lastiğin satım tarihi ve ayıp nedeni ile değiştirilmesi de dikkate alındığında lastiklerin umulan faydayı sağlamadığı, değiştirilen lastiklerde de imalattan kaynaklı gizli ayıp bulunduğu, ayıbın davalının ağır kusurundan ileri geldiği, gizli ayıp ve ağır kusur nedeniyle TBK 225 m uyarınca zamanaşımı süresinin dolduğundan ve ihbarın süresinde yapılmadığından söz edilemeyeceği bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla davacının davasının TBK 227 m uyarınca davacının davasının kabulü ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulüne,
Davalı tarafça imal edilen 2 adet 23.1 R26 18 PR KNK50 … Marka Lastiğin ayıpsız misli ile değiştirilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,20 TL harçtan, dava açılışında alınan 341,55 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 1.024,65 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 161,50 TL tebligat ücreti, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.361,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Tarafların yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022