Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/116 E. 2022/131 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA … TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
… TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/116 Esas
KARAR NO : 2022/131

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAV TARİHİ : 11/11/2017
KAR. TARİHİ : 17/02/2022
KAR.YAZ.TRH. : 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… davacıların desteği müteveffa …, davalılardan … Gayrimenkul’ün Bina Maliki ve Üst İşveren olduğu ve diğer davalı … Teknik’in Taşeron olarak inşaa etmekte olduğu … isimli büyük bir alış veriş merkezi binasının inşaatında, iş güvenliğine uygun işlemler yapılıp yapılmadığı yönünde T.C. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi olarak, kamu adına denetimlerde bulunurken, iş güvenliği amacıyla sağlam bir şekilde binaya bağlanması gereken platformun, usulüne uygun şekilde bağlanmadığı için bağlantı yerlerinden birden kopması sonucu, metrelerce yükseklikten davalıların işçilerinden biri ile birlikte dava konusu inşaattan düşerek hayatını kaybettiğini belirterek öncelikle iş bu davanın birleştirme talepli destekten yoksun kalmaya ilişkin ek bir maddi tazminat davası olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin asıl dava, Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu belirterek usul ekonomisi gereğince duruşma yapılmadan dosya üzerinden birleştirilmesine…,” karar verilmesini istediği görülmüştür. ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle ” davalı müvekkillerinin yerleşim yeri ve dava konusu olayın meydana geldiği yerin … olduğunu açılan davada yetkili mahkemeye nedeniyle maddi tazminat davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetki ve görev yönünden itiraz ettiklerini, HMK 114/1 maddesine göre dava şartlarından birinin ” aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması”dır, dendiğini, aynı konu ve tarafları içeren Ankara … Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası bulunduğunu, söz konusu dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, derdestlik yönünden itiraz ettiklerini, TTK md.5/A ” Bu Kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, arabuluculuğa başvurulma şartı olduğunu, bu şartın yerine getirilmediğini, davacının iddia ettiği güvenlik platformunun inşaat tekniğine ve usulüne uygun olarak binaya bağlanmaması hususunun kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, kazanın sağlamlıkla ilgili değil denetimin eksikliğinden olduğunu, inşaat sahasına girilirken baret takılmamış olduğunu, emniyet kemeri kullanılmadığını, platformun bağlı olduğu betonun iki gün önce döküldüğünü, henüz kurumadığını, yapılan uyarılara uyulmadığını, iki kişinin birden çıktığını, kazaya davetiye çıkardığını, … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyada müteveffa …’nun asli kusurlu bulunduğunu, Yargıtay incelemesinde olduğunu, henüz kesinleşmediğini…, davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…,” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde davacısının …, davalısının … Sigorta ,dava konusunun tazminat olduğu, mahkememizin … Esas … K sayılı ilamı ile “…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kaysari İli İş Teftiş Kurulunda iş müfettişi olarak çalışan davacının eşi destek …’nun sigortalı inşaatı denetimi sırasında 12/06/2014 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefaat ettiği, kazada Asıl işveren sigortalı … Gayrimenkul Yatırım A.Ş’nin %45 oranında,Taşeron … …’in %45 , İş müfettişi müteveffa …’nın %5 ,diğer ölen ….’in %5 oranında kusurlu bulunduğu, davacının desteğini yitirmesi nedeniyle desteğin kusurundan kaynaklı indirimde dikkate alındığında hak kazanacağı tazminat tutarının 800.622,79 TL sı olduğu,police limitinin ise bedeni zararlarda kişi başı 100.000,00 TL sı olduğu, davanın sigorta hukukundan kaynaklanması, sigorta hukukunun Ticaret Yasasında düzenlenmesi nedeniyle T.K . 5.m gereği mahkememezin görevli olduğu ,davalı şirkete ihbarın 22/08/2017 tarihinde yapılması T.K.nun 1427/2 maddesi gereği sigorta tazminatının müracaattan 45 gün sonra muaccel olacağı temerrüt tarihi yönünden, sigortanın niteliği ve kazanın meydana geldiği yerin iş yeri niteliği faizin türü yönünden gözetilerek… Davacının davasının kabulüne, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL’sinin temerrüt tarihi olan 07/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği, davalı istinafı üzerine mahkememiz ilamının “…Ankara BAM 23. Hukuk Dairesinin … K sayılı ilamı ile “….Davalı vekili kök rapordan sonra davacı desteğinin dava dışı sigortalının çalışanı olmaması nedeniyle zararın işveren sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında kalmadığını, şayet inşaat sigorta poliçesine dayanılıyorsa, üçüncü kişi zararlarında teminatın 50.000,00 TL ile sınırlı olduğu ve muafiyet şartı olduğu yönünde itirazda bulunmuştur.Mahkemece, zararın teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ancak zararın davacının dava dilekçesinde dayandığı inşaat sigorta poliçesi ve işveren sorumluk sigorta poliçesinden hangisinin kapsamında kaldığı açıklanmamıştır. Kaldı ki hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda da davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları karşılanmamış olup bilirkişi raporu bu yönü ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir.Buna göre Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir….” denilerek mahkememize iade edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça davamıza konu dosyada iş kazasına dayalı olarak desteğin eşi, anne ve babası lehine , kusur sorumluluğuna dayalı olarak kusur sorumlularından destek tazminatı, davalılar tarafınca mahkememizin görevli ve yetkili bulunmadığı, derdest dosya bulunduğu belirtilerek davanın usulden reddi, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi talep edilmiş olup;
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davacımız … (…) tarafından inşaat poliçesine dayalı olarak poliçe kapsamında sorumluluğa dayalı olarak dosyamızda dava dışı … Sigorta şirketine karşı açılan destek tazminatı davası bulunduğu, bu dava konusunun sigorta poliçesinden kaynaklı olması, sigortanın Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle TTK nun 4. m gereği davaya bakmaya görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu, davamıza konu sonradan açılan destek tazminatı davasının kaynağının ise haksız fiile dayalı kusur sorumluluğu olduğu, bu tür sorumluluğun Türk Borçlar Kanunda düzenlenip görevli mahkemenin genel Görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla , her iki dosyanın aynı kazaya dayalı olmasına rağmen, sorumluluğa esas uygulanacak hukuk kurallarının ve taraflarının farklı olması, mahkememizin … Esas sayılı dosyasında delillerin toplanmış olması, hüküm aşamasına yakınlığı dikkate alındığında dosyaların birleştirilmek sureti ile görülmesinin Mahkememizin … Esas sayılı dosyanın gecikmesine sebep olacağı , yetki ve derdestlik itirazlarının görevli mahkemece dikkate alınması gerektiği gözetilerek aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Hükmün kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve harç konusunun yetkili ve görevli Mahkemede dikkate alınmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avasından kullanılmayan bakiye kısmın HMK’nun 333 . Maddesi uyarınca hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
HMK’nun 20. Maddesi gereğince; Görevsizlik ve Yetkisizlik kararı hakkında, taraflardan biri tarafından süresi içinde kanun yoluna başvurulmaz ve işbu karar kesinleşir ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili ve görevli mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.