Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/801 Esas
KARAR NO : 2022/3
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 04/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketçe dava dışı şirket için nakliyat abonman sigorta poliçesi tanzim edildiğini, sigorta firma sorumluluğunda emtianın 22/01/2019 tarihinde davalıya ait … plaka sayılı araç ile nakliyesi sırasında emtiada hasar meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi neticesinde söz konusu taşınan mallar içinde yer alan 1 adet akü şarj cihazının ıslanma sebepli hasarlı olduğunu, metal kasa içinde biri anakart olmak üzere 10 kart mevcut olduğunu, kartlardan birinin kısa devre yaparak yandığının tespit edildiğini, tespit edilen 26.763,49 TL hasar bedelinin 13/09/2019 tarihinde müvekkil şirket tarafından ödendiğini, emtianın hasar görmesine sebep olan … plaka sayılı aracın maliki davalının sorumlu olduğunu, davalılara rücu mektubu gönderildiğini cevap alınamayınca arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalının anlaşma yoluna gitmediğini, bu sebeple 26.363,49 TL’nin ödeme tarihi olan 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi yargılama gideri ve vekalet ücreti ile davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davalının adresi Sincan olması nedeniyle Ankara Batı Adli Yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, rücu ilişkisinin söz konusu olabilmesi için kusur sorumluluğunun ve kusurun bulunması gerektiğini, zararın yükleme esnasında değilde yükleyicinin ihmalinden ve kusurundan kaynaklı taşıma esnasında meydana gelse dahi yine bu hasardan taşıyıcının sorumlu olmayacağını, eşyanın niteliği ve kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında eşyayı koruyacak ve zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorunda olduğunu, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava; sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde müvekkilinin dava dışı şirketin nakliyat abonman sigorta poliçesini tanzim ettiğini, sigortalı firma sorumluluğundayken emtianın 22/01/2019 tarihinde davalıya ait … plaka sayılı araç ile nakliyesi sırasında hasar meydana geldiğini belirterek rücuen tazminat davası açmıştır.
6100 sayılı HMK ‘nun 6/1 . Maddesinde ” genel yetkili mahkeme ,davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almakta olup bu hüküm kesin yetki kuralı olmayan tüm davalar için genel yetki kuralıdır.
6100 sayılı HMK ‘nun 15. Maddesinde ” Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir. Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. “hükmü yer almaktadır.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemelerden birinde açmaz ise bu durumda seçme hakkı davalı tarafa geçer.
Somut olayda : davanın nakliyat abonman sigorta poliçesi ile teminat altına alının malın zarar görmesi nedeni ile açıldığı, nakliyenin İstanbul – İzmir arasında gerçekleştiği, zararın nerede meydana geldiği tam olarak belli olmamakla birlikte İstanbul – İzmir arasında taşıma sırasında meydana geldiği ve dilekcesinde de belirtildiği gibi davalının adresinin “…Sincan/ANKARA” adresi olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK ‘nun 15. Maddesi gereğince zararın İstanbul – İzmir arasında taşıma sırasında meydana geldiği, rizikonun gerçekleştiği yerin Ankara olmasının mümkün olmadığı ve davalının ikametgahının Sincan/ANKARA ilinde bulunduğu davacı tarafından yetkili mahkemelerden hiç birinde dava açılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2.maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2- Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna,
3- HMK’nın 20/1 maddesi gereğince karar verildiği anda kesin ise bu tarihten; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten kanun yoluna başvurulup reddedilmişse bu kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğine, aksi taktirde dosyanın talep halinde ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına ve yargılama giderlerinin karar bağlanmasına,
4- HKM m.331(2) uyarınca, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından nazara alınmasına,
5-Hükmün kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK ‘nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkamemize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 04/01/2022
Katip …
E-İmza
Hakim …
E-İmza