Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2022/292 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/76
KARAR NO : 2022/292

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve müvekkili şirketin müdürü …’in davalı ve davalının avukatı ile temsil edilen takip dayanağı olarak gösterilen sözleşmede adı geçen … TARIM A.Ş. isimli şirketten kesinleşmiş icra takipleri ile alacaklı olduklarını, … A.Ş.’nin 3. kişilerdeki hak ve alacaklarını haczettiklerini, davalı ve aynı vekille temsil edilen diğer alacaklıların ise sıra cetvelinde alt sıralarda yer alacakları kanunun açık hükmü gereği ortada iken, mesnetsiz şekilde söz konusu paranın müvekkili şirkete değil kendilerine ödenmesi talepli 7 ayrı dava açtıklarını, Ankara …İcra Dairesi … sayılı dosyasında hazırlanan sıra cetveline itiraz ettiklerini, davaların reddedildiğini, davalı tarafın önce 24.06.2020 tarihinde hem müvekkili şirketin hem de müvekkili şirket müdürü …’in borçlu gösterildiği bir ilamsız icra takibi başlattığını, ilk takibin itiraz üzerine durması nedeniyle arabuluculuk yoluna gittiklerini, davalı tarafın, Ankara …İcra Müdürlüğü -…. sayılı dosyasında müvekkili şirket hakkında 2020 yılı Ekim ayında aynı belgeye ve aynı gerekçeye dayanan mükerrer bir takip başlattığını, doğrudan şirketin kayıtlı bulunduğu mahalle muhtarına tebligat yapıldığını, müvekkili şirketin haberdar olmaması nedeniyle 7 gün geçmesi ile kesinleşen takip üzerine davalı tarafın icra dairesinden müvekkili şirketin alacaklı olduğu takip dosyasındaki alacağına haciz müzekkeresi gönderdiğini, Ankara …İcra Hukuk Mahkemesi’ne yaptıkları icra memuru muamelesini şikayet başvurusunun ise reddedildiğini, davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, müvekkili şirketin takip dayanağı sözleşmenin tarafı olmadığını, kabul manasına gelmemekle birlikte bir an için müvekkili şirketin söz konusu sözleşmede kefil olduğu kabul edilse bile, …’in kefaletinin açık ve net biçimde 31.06.2020 tarihine kadar geçerli olduğunu, icra takibinin ise bu tarihten çok sonra, 2020 yılı Ekim ayında başlatıldığını, …’in kefaletinin açık ve net biçimde 1.131.000 TL ile sınırlandırıldığını, takip dayanağı sözleşmede yer alan davalıya ait taahhütlerin hiçbirisinin yerine getirilmediğini belirterek takibin yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, takip konusu borcun mevcut bulunmadığının tespitine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında imzalanan 31.10.2018 tarihli Durum Tespiti, Hisse Devir ve Uzlaşma Sözleşmesi uyarınca; davacı şirket yetkilisi …’in, Manisa Salihli OSB içerisindeki 128 ada 2 ve 3 parsel üzerinde bulunan 45.506,98 m2 arazinin davacı müvekkiline tahsisini, …’den çıkartmak suretiyle müvekkiline devretmeyi, bakiye bedel 1.131.000,00-TL’yi ise nakden ödeme borcu altına girdiğini, davacı …Ş.’nin ise şirket olarak devre konu hisselerin toplam bedelinin 2.500.000,00-TL olduğunu kabul ettiğini, arazinin devri gerçekleşmediği takdirde hisse devir bedeli olan 2.500.000,00-TL’nin tamamından sorumlu olacağını kabul ettiğini, … İnşaat A.Ş.’nin hisse devir bedeli olan 2.500.000,00-TL’den sorumlu olduğunu, davacı tarafın mükerrer takip iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, zira mükerrer takipten bahsedebilmek için aynı borca ve aynı borç miktarına ilişkin birden fazla takip başlatılmış olması ve bu takipler sonucunda aynı borcun birden fazla kez tahsilinden söz edebilmesinin gerekli olduğunu, borcun yalnızca bir kısmının icra takibine konu edilmesine engel herhangi bir hukuki düzenlemenin bulunmadığını, … İnşaat A.Ş.’nin ve şirket yetkilisi …’in, Sözleşme’den doğan yükümlülüklerini yerine getirmemeleri sonucunda Ankara …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası kapsamında iki borçluya karşı da 1.131.000,00-TL alacağa ilişkin icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip borçluların itirazı üzerine durdurulduğunu, söz konusu alacağa ilişkin menfi tespit davası açılmış olduğundan ayrıca itirazın iptali davası açılmadığını, … İnşaat A.Ş.’ye karşı başlatılan ikinci icra takibinin 2.500.000,00-TL’lik asıl alacağın devamına ilişkin olduğunu, davacı …Ş.’nin müvekkili …’a ödemesi gereken 2.500.000,00-TL bedel için ilk olarak 1.131.000,00-TL icra takibi başlatıldığını, daha sonra bakiye 1.369.000,00-TL içerisinden tekrar 1.131.000,00-TL’lik farklı bir icra takibi başlatıldığını, ikinci icra takibinin mükerrer takip olduğunu iddia etmenin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını savunmuş, davanın reddine, müvekkili lehine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri bildirmiş olduğu deliller toplanmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında alacaklı … tarafından borçlular … ve … İnşaat A.Ş. aleyhine 31/10/2018 tarihli durum tespiti, hisse devri ve uzlaşma sözleşmesine dayalı olarak 1.131.000,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsili için 24/06/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında alacaklı … tarafından borçlu … İnşaat A.Ş. aleyhine, 31/10/2018 tarihli durum tespiti, hisse devri ve uzlaşma sözleşmesine dayalı olarak 1.131.000,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsili için 24/11/2020 tarihli takip talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
31/10/2018 tarihli, Durum Tespiti, Hisse Devir ve Uzlaşma Sözleşmesi’nin 4.1 maddesinde; “Devre konu hisselerin tamamını bedeli karşılığında devralan, Manisa/Salihli OSB içerisinde ki 45.506,98 m2 arazinin tahsisini …’den çıkartmak suretiyle devir etmeyi, arazinin değerini taraflar arasında 1.369.000-TL olarak kararlaştırıldığını, arazinin devri neticesinde 1.131.000,00-TL tutarında bakiye bedelini ise devir alan tarafından nakden ödeneceğini kabul ve taahhüt etmiştir. … İnşaat A.Ş.’de bu 1.131.000,00-TL tutarında bakiye borcu kabul ettiğini ayrıca buraya kadar izah edilen devir konusu edimlerin toplam değerinin (salihli değerlemeye sokulmayacaktır) 2.500.000,00-TL’den düşük olması durumunda …’in KDV alacaklarından bu eksiğin nakden veya delil yoluyla karşılanacağını kabul ve taaahhüt etmiştir…” Hükmünün bulunduğu,
Sözleşmenin 5.3 maddesinde; “İşbu sözleşme eklerinde belirtilen devralana ait tüm yükümlülüklerin sözleşme de belirlenen şartlara uygun ve eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesinde; devir alan … sınırsız olarak … 1.131.000,00-TL ile sınırlı olarak; … İnşaat A.Ş. Bakımından ise 1.131.000,00-TL ile sınırlı olarak mal varlıkları ile sorumlu olduğunu, 3. Kişiler nezdinde doğmuş veya doğacak tüm alacakları ve diğer tüm aktif mal varlığı değerleri ile kefil olarak sorumlu olacaklarını gayrikabili rücu kabul ve beyan ederler. Kefil, asıl borcun veya cezai şartın her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kendisine herhangi bir bildirimde bulunmaksızın kefalet borcununda muaccel olacağını bu durumlarda devir alan yahut diğer kefiller aleyhine takibata geçilmesine ve kefaletten kurtarılmasını talep etmeyeceğini kabul ve beyan eder.” hükmün bulunduğu,
Sözleşmenin sonunda; devreden … devralan … bilgisine sunulan ve taahhüt edip onaylayan … Tarım Gıda San. ve Tic. A.Ş., Kefil … isim ve imzalarının yer aldığı, sözleşme de davacı şirketin isim ve imzasının açılmadığı, davacı şirket adına atılmış imza bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket adına atılmış imza bulunmadığından 31/10/2018 tarihli “Durum Tespiti, Hisse Devir ve Uzlaşma Sözleşmesi’ sinin hükümlerinin davacı … bağlamayacağı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takip dayanağı olarak gösterilen 31/10/2018 tarihli “Durum Tespiti, Hisse Devir ve Uzlaşma Sözleşmesi’ sin de; davacı şirket adına atılmış imza bulunmadığından sözleşme hükümlerinden dolayı davacı şirketin sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında yürütülen takip nedeniyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine,
Davalı tarafça Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı ve Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında aynı sözleşmeye dayalı olarak aynı miktarda alacakla ilgili davacı aleyhine mükerrer takip yapılmış olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli takip yapmış olduğu kanaatine varıldığından, İİK’nın 67/2 Maddesi uyarınca icra takip tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 226.200,00TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında yürütülen takip nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine,
Takip tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 226.200,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 77.258,61 TL harçtan peşin alınan 22.422,76 TL’nin mahsubu ile kalan 54.835,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 14.567,11 TL peşin harç, 7.855,65 TL tamamlama harcı, 142,20 TL tebligat müzekkere gideri olmak üzere toplam 22.624,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-AAÜT uyarınca belirlenen 72.385,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu arabuluculuk gideri olarak yapılan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir yazılmasına,
7-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair tarafların yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.07/04/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza