Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/757 E. 2022/243 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/757 Esas – 2022/243
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

DAVA : Alacak (Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16.12.2021
KARAR TARİHİ : 25.03.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı ile 2014 yılında kendisine ait araçların kullanımı ve işçilerinin davalı taraf şirkette çalışması konusunda 12 aylık bir sözleşme yapıldığını, dava dışı …’ın fazla mesai yaptıklarını ve UGBT günlerinde çalıştırıldıkları, ödenmeyen ücretleri olduğu gerekçesi ile Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davalı taraf … Şirketi ve … Fabrikaları şirketinin dava konusu alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını doğrultusunda karar verildiğini ve SGK 90910961 sayılı tebliğinde 7201 sayılı kanunun 3.a hükmünde düzenlenen yükümlülüğe uymadığımız gerekçesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 102. Maddesine istinaden müvekkili hakkında idari para cezası uygulandığını, davalının sözleşmeden ve kanundan doğan borcunu ifa etmemesi nedeniyle müvekkil tarafından ödenmek zorunda kalınan idari para cezası ve prim ve gecikme zammının hesaplanarak yasal faizi ile birlikte davalıdan rücu edilmesi ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı tarafından müvekkili aleyhine alacak davası açıldığını, davacının müvekkilinin herhangi bir alacağı bulunmadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında akdedilen 2014/40189 ihale kayıt numaralı işe ilişkin olarak taraflar arasında tanzim edilen sözleşme ve teknik şartnameler gereğince araçlarda şoför olarak işçi çalıştırılması halinde bu işçilerin 4857 Sayılı İş Kanunu’ndan doğan tüm haklarından davacı firma sorumlu olduğunu, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun işverene yüklediği tüm sorumlulukları da davacı şirket yerine getirmekle yükümlendirildiğini, 5510 Sayılı Kanun gereği alt işveren, SGK’ya karşı kendisine bağlı çalışan sigortalılar açısından alt işverenler, asıl işverene ait işyerinde çalıştırdığı işçilerin asıl işveren-alt işveren ilişkisi süresince doğan sigorta primlerini de tam ve zamanında ödemekle yükümlü olduğunu bu nedenle davacı şirket, sözleşmelerde yükümlü kılındığı iş ve işlemler nedeniyle müvekkiline haksız olarak dava açtığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava ; Taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı şirkete Ankara Sosyal Güvenlik İl müdürlüğünün 28.05.2019 tarihli 90910961 sayılı idari para cezasının davalıdan rücuen tazmini davasına ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi, bordro ve puantajlar dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu Keçiören Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünün idari para cezası sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 23.HD. 2019/1781E.2020/2747K)
Somut olayda davanın, davacı tarafça ödenen Keçiören Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğünün28.05.2019 tarihli 90910961 sayılı idari para cezasının davalıdan rücuen tazminine ilişkin olduğu, idari para cezasının “……2016/04-05-06, 2015/05-06 dönemine ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, anılan maddenin uygulanmasına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin sosyal güvenlik kurumuna verilmesine ve primlerin ödenme sürelerine dair usul ve esaslar hakkında tebliğde belirtilen süre içerisinde kuruma verilmemesi…” gerekçesi ile ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen ziraat bölge şefliklerine, işletme servisine ve idare servisine sürücülü araç kiralanması hizmeti alımına ait sözleşmenin diğer hususlar başlıklı 36.maddesinde; SGK mevzuatından kaynaklanan tüm yasal sorumlulukların yükleniciye ait olduğu, kanundan doğan tüm bildirim yükümlülüklerinin yüklenici davacıya ait olduğu anlaşılmakla davacının ödediği idari para cezası, prim ve gecikme zammını davalıya rücu hakkı bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harçtan, dava açılışında alınan 59,30-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 1.000,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irât kaydına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30.03.2022