Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2022/642 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/748
KARAR NO : 2022/642

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2013
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki 30/03/2013 tarihinde sözleşme ile 1 adet dik milli, 900’lük kırıcı, 1 adet 1000×17.000 bant konveyörü, 1 adet 1000×18.000 bant konveyörü, 800’lük 15.000 bant konveyörünün 24/04/2013 tarihinde teslimi konusunda anlaştıklarını, günlük 500 TL gecikme cezası kararlaştırıldığını, sözleşmede yazılı makine ve aksamlarının bedelinin 160.000 TL+KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin sözleşme bedelinin bir miktarını peşin, bir kısmını ise çek ve senetlerle ödediğini, en son … Bankası Ahlat Şubesine ait 106869 nolu 30/11/2013 tarihli 11.000 TL çek kaldığını, 24/04/2013 tarihinde teslim edilmesi gereken makine ve aksamlarının 09/06/2013 tarihinde teslim edildiğini, 14/06/2013 tarihinde kurulum için davalı şirketin eleman gönderdiğini fakat kurulum yapılamadığını, bu gün itibariyle halen kurulumun yapılmadığını, ödenen makine bedeli, makinelerin zamanında teslim edilmediğinden dolayı yoksun kalınan karın, günlük 500 TL gecikme cezasının ödemesi için davalıya Tatvan Noterliğinden ihtar da çekildiğini belirterek, ödenen paraların iadesi, günlük gecikme cezası ve yoksun kalınan kar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 20.000 TL’nin teslim tarihi olan 24/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH :Davacı vekili, 23/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, davadaki, fazla ödeme taleplerini 14.538,99TL’ye, gecikme cezası taleplerini 23.000,00 TL’ye, yoksun kalınan kar kaybı taleplerini 589.950,00 TL’ye yükseltmiş, noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 30.03.2013 tarihinde akdettikleri sözleşme konusu makinelerin yapımı bittikten sonra davacının sözleşmede kararlaştırılan 28.800,00TL’lik KDV’yi ödemediğini, makinelerin kurulum amacıyla Ahlat ilçesine gönderilmek üzere kiralanan tıra yüklenmiş iken müvekkilinin verilen çekleri araştırdığında çekleri keşide eden şirketin, keşide ettiği çekleri ödemeyen bir şirket olduğunu fark ettiğinden müvekkilinin makineleri Kayseri’den geri çevirdiğini ve ….’e çeklerin karşılıksız çıktığını söylediğini, bu şekilde müvekkilinin ifa yükümlülüğünün ortadan kalktığını, peşinat olarak gönderilen çeklerin karşılığının çıkmadığını, müvekkilinden kurulum için talep edilen personelin gönderildiğini, Sözleşmenin 3. Maddesi gereği eleman masraflarının davacı alıcı şirkete ait olmasına rağmen bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, makinelerin kurulumundan sonra kurulum yerinde elektrik olmaması sebebi ile dönmek isteyen personelin tehditle bekletildiğini, iki gün süresinde elektrik gelmemesi üzerine ….’ın kaçarak terminale ve oradan Ankara’ya ulaştığını, 10 gün sonra tekrar personel talep edildiğini, …nın gönderildiğini, yapılacak işin evvelden kurulmuş makinaların çalıştırılmasından ibaret olmasına rağmen personelin bir hafta boyunca alıkonulduğunu, kendi işi dışındaki işlerinde tehditle yaptırıldığını, haberleşmenin engellendiğini, daha önceden davacı yanca yanlış çalıştırarak bozulan makinanın ….’nın tarafından çalıştırılıp teslim edildiğini ve işleyişinin oradaki çalışanlara anlatıldığını, tehditle iradesi ifsat edilerek tutanak imzalatıldığını, davacı iddialarında yer alan 14.06.2013 tarihli olduğu iddia edilmesine rağmen tarih ihtiva etmeyen ve müvekkilinin kurulumu yapmadığının yazdığı tutanağın gerçek dışı olduğunu, uyarılara uyulmadığından makinenin tekrar arızalandığını, …ın arızanın giderilerek çalışmasını davacı şirket yetkililerine anlatıldığını, Makinenin yeniden yanlış kullanımı sonucu …ın gönderildiğini, ancak kötü ve usulsüz kullanım sonucu makinenin tamir kabul etmez bir hal aldığını, davacının yeni makine verilmemesi halinde 2 kişiyi öldüreceğini söylemesi üzerine müvekkilinin yeni makine teslim etmek zorunda kaldığını, davacı şirketin yaklaşık bir buçuk ay sonra makinenin rotorunu dağıtıp makineyi bozduğunu, hakaret ve tehditlerle iadesini talep ettiğini, iadenin kabul edilmemesi üzerine davacının huzurdaki iş bu davayı açtığını belirtmiş, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava makine satım ve montaj sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle, yoksun kalınan kar kaybı, ödenen bedelin iadesi ve geç teslim nedeniyle cezai şart alacağı istemlerine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, taraf tanıklarının beyanları alınmıştır.
Tarafların kabulünde olan 30.03.2013 tarihli sözleşmede; davacı şirketin alıcı firma ve davalı şirketin satıcı firma olarak tanımlandığı, davacı şirketin davalı imalatçı firmadan; 1 adet dik milli 900’lük kırıcı, 1 adet 1000 x 17.000 bant konveyörü, 1 adet 1000 x 18.000 bant konveyörü, 800’lük 15.000 bant konveyörü temininin istendiği, malzemenin teslim süresinin 24.04.2013 olarak kararlaştırıldığı, toplam fiyatın 160.000,00 TL+ KDV olarak belirlendiği, DMK 1 65.000,00TL karşılığında alındığı ayrıca 3 adet 16.000,00 bedelli çeklerin peşinat olarak alındığı, geri kalan bakiyenin 24.04.2013 tarihinde malzeme tesliminde 1 adet 16.000,00TL çek, 1 adet 16.000,00TL çek, 1 adet 15.000,00TL bedelli çek olarak ödeme yapılacağının, Makina parçalarının teslim yerinin Ostim atölye olduğu, nakliyenin alıcıya ait olduğu, kurulum için atölye elemanlarının gideceği, eleman masraflarının alıcı firmaya ait olduğu, zamanında teslim edilmeyen malzemeler için günlük 500,00TL para cezası uygulanacağının kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların arasındaki sözleşme Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşmeye göre davacı iş sahibi, davalı ise yüklenici olup davalının edimi, sözleşme konusu makine gurubunun imalatını yapmak, makine sisteminin kurulumu yaparak çalışır vaziyette davacı yana teslim etmek, davalının edimi ise, sözleşmede kararlaştırılan bedeli yükleniciye ödemektir.

Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan son rapor benimsenmiş, 28/01/2021 tarihinde; davanın kısmen kabulüne, 23.000,00 TL gecikme cezasının dava tarihi olan 26/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, azlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş taraf vekillerinin istinafı sonucu Ankara BAM 31.Hukuk Dairesinin 23/11/2021 tarih 2021/477 esas 2021/1100 karar sayılı kararı ile mahkememizin kararı kaldırılmıştır.
Ankara BAM 31.Hukuk Dairesinin kararında özetle; çelişkili, denetime elverişli bulunmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin, ıslaha karşı zamanaşımı itirazı hakkında süresinde olup olmadığı; ıslah konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği, Mahkemece, HMK 266 ve devamı maddelerine göre oluşturulacak bilirkişi heyetinden denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli, tarafların iddia ve itirazlarını karşılar bilirkişi raporu alınarak; gerekirse davacının iadesini talep ettiği paranın hangi seçimlik hakka dayalı olarak istendiği konusunda açıklama da yaptırılarak zarar taleplerinin niteliğinin belirlenmesi; TBK’nın 97. Maddesi kapsamında davacının teslim tarihi itibariyle ödemesi gereken iş bedelini ödeyip ödemediğinin ve bu durumun davalı tarafın temerrüt durumuna ve gecikme cezasına etkisinin tartışılması; sözleşme hükümlerine göre montaj masrafının davacıya ait olması karşısında sonuca etkisinin tartışılması; sözleşme kapsamında birden fazla makinenin bulunması karşısında bilirkişi raporunda değerlendirme yapılırken hangi makine yönünden ne şekilde değerlendirme yapıldığının karışıklığa mahal vermeyecek şekilde gösterilmesi; bu şekilde zamanaşımı itirazı da değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 12/04/2022 tarihli dilekçesi ile müspet zararın tazmini yönünde, davalıya ödenen 215.700,00TL sının ve sözleşmeden kaynaklı gecikme cezası ve yoksun kalınan karın davalıdan tahsilini talep ettiklerini bildirmiştir.
Ankara BAM 31.Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; taraflar arasındaki 30.03.2013 tarihli sözleşme kapsamında davalının 186.341,01 TL bedelli fatura düzenlemiş olduğu buna karşılık davacıdan 161.900,00 TL tahsil etmiş olmakla davalının davacıdan bakiye alacağı olduğu, davacı taraf kırıcının atıl durumda kaldığından bahisle 76.700,00 TL bedelli fatura düzenleyerek kırıcı bedelinin iadesini talep etmekte ise de, kırıcının davacıya teslim edilmiş olduğu, kurulum için davalıdan talepte bulunulmadığı, davacı tarafça kurulum yapılmış olmakla teslim edilen makinenin garantı kapsamı dışına çıkmış sayılacağı, zamanında davacı tespit de yaptırmamış olmakla kırıcının gizli ayıplı olduğunun ispat edilemediği ve bedelinin iadesi koşulları oluşmadığı, gecikme bedeli ve kar kaybı talep şartlarının oluşmadığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olan son alınan bilirkişi heyeti raporu mahkememizce kabul edilmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; tarafların kabulünde olan 30/03/2013 tarihli sözleşmede makine gurubunun teslim süresinin 24.04.2013 olarak kararlaştırılmasına rağmen, davacı şirket yetkilisine malzeme olarak teslim edildiği, 14.06.2013 tarihinde davacı şirketçe kurulumunun yapıldığı, taraflar arasındaki 30.03.2013 tarihli sözleşme kapsamında davalının 186.341,01 TL bedelli fatura düzenlemiş olduğu buna karşılık davacıdan 161.900,00TL tahsil etmiş olmakla davalının davacıdan bakiye alacağı olduğu, davacı taraf kırıcının atıl durumda kaldığından bahisle 76.700,00 TL bedelli fatura düzenleyerek kırıcı bedelinin iadesini talep etmiş ise de, kırıcının davacıya teslim edilmiş olduğu, kurulum için davalıdan talepte bulunulmadığı, davacı tarafça kurulum yapılmış olmakla teslim edilen makinenin garanti kapsamı dışına çıkmış sayılacağı, davacı tarafça kırıcının gizli ayıplı olduğu da ispat edilemediğinden bedelinin iadesi koşulları oluşmadığı, makinelerin teslim tarihine kadar davacı tarafından davalı tarafın usulüne uygun ihtarla temerrüte düşürülmediği, gecikme bedeline ilişkin ihtirazi kayıt konulmadığı bu nedenle ifaya ekli ceza mahiyetinde gecikme bedeli talep koşullarının oluşmadığı, karşılıklı edimleri havi sözleşmede davacı tarafın tüm makineleri teslim aldığı halde bedelin tümünü ödemediği gibi davacı tarafça makinelerle çalışmak üzere iş teslim alıp da gecikme nedeniyle iade ettiğine dair belgeleri sunulmadığından kar kaybı talep şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıda yazılı kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin ve ıslahla alınan 10.716,05 TL harçtan mahsubu ile 10.635,35 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 87.023,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.22/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza