Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2023/342 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … …
… MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.


GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/704 Esas
KARAR NO : 2023/342

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (T.C. NO: … )

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … (T.C.NO: …)

VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARARYAZ.TRH: 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… tarafların münfesih … Müh.İth.İhr.San. ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları olduğunu, davalı …’ın …’da kurulu … … şirketinin işleri için Eylül 2014 tarihinde …’ya gittiğini, 2007-2010 yılları arasındaki …, …, … şirketleriyle usulsüz ticaretinden dolayı dolandırıcılık iddiasıyla … tarafından tutuklandığını, …’na karşı imal etmeyi yüklendiği işleri …’den ithal etmek suretiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunmak isnadıyla 16 ay tutuklu kaldığını, …’nın işleri iptal etme ve ödemeleri geciktirmeye başladığını, müvekkilini yasaklı şirket ve kişiler arasında aldığını, …’da iş alınmasının önünü kapattığını, şirketin 14.09.2014 tarihinden itibaren fiilen çalışamaz hale geldiğini, şirkete ait boş fatura ve sevk irsaliyeleri ile diğer evrakların vergi dairesince teslim alındığını ve şirketin 08.10.2015 tarihinde TTK.Geçici 7. maddesi uyarınca … … tarafından resen sicilden terkin edildiğini, tüzel kişiliğinin sona erdiğini, şirketin büyük bir itibar prestij ve güç kaybına uğradığını, şirketin hesabı bulunan bankalarında yetki iptalleri ve şifre değişiklikleri olduğunu, müvekkilinin kurucusu olduğu ve çocuğu gibi büyüttüğü şirketin yasaklılar listesine alınıp terk ve tasfiye edilmesinin hayallerinin yok olmasına neden olduğunu, manevi zarara uğradığını, 62.948 USD’lik işin iptal edildiğini, iç piyasada 74.500 TL’lik ön siparişler verildiğini, imzalanan sözleşmeler nedeniyle parça ve işçilik bedelleri olarak 50.188,94 TL’nin üçüncü kişi ve şirketlere ödendiğini, şirketin tasfiyesi nedeniyle şirketten kar payı alma imkanının ortadan kalktığını, gayrimenkulunü erkenden satmak zorunda kaldığını, sözleşme nedeniyle kullandığı krediden dolayı faiz zararı doğduğunu, son dönem bilanço ve mizanına göre … yaklaşık 160.000 TL KDV iadesi alacağı mevcut olduğunu, irade tasfiye halinde taşınmaz değerinin yarısı ve KDV iade alacağının yarısı kadar tasfiye payı ödeneceğini, şirketin tasfiye edilip terkin edilmesi nedeniyle alacaklarının da tahsil edilmediğini ve tasfiye payının ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın 14.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin verdiği cevap dileçesi ile “…husumetin hatalı yöneltildiğini, davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, 312.273 TL maddi tazminat talep edildiği halde 20.000 TL’lik kısmi dava açılamayacağını, işin iptal gerekçesinde süresinde bitirilemediğinin belirtildiğini, işin üretiminin …’da davacının sorumluluğunda yapıldığını, delil olarak sunulan fesih belgelerinin birçoğunun müvekkilinin tutuklanmasından önceki tarihlere ilişkin bulunduğunu, müvekkilinin 13.09.2014 tarihinde davacının verdiği şikayet üzerine müvekkilinin … ve … ajanları tarafından gözaltına alındığını, 6 ay sonunda davanın yanlış açıldığını ispatladığı için karşılıklı anlaşmaya gidildiğini, ancak hakim onayının 14 ayı bulduğunu, müvekkilinin bir evini ve arabasını sattığını, kendisi burada yokken imzasının davacı … ve kardeşinin hisse devir sözleşmesinin onaylanmasında taklit edildiğini, müvekkilinin … … Soruşturma sayılı dosyasında şikayet edildiğini ve soruşturmanın devam ettiğini, şirketin muhasebe kayıtlarının hileli şekilde beyan edildiğini, müvekkilinin şirketten alacaklı olduğu halde borçlu gösterildiğini, şirket gelirlerinden ortaklık payının ödenmediğini, davacı …’un bankalar nezdinde kredisinin iyi olmadığı ve kredi çekemediği için davacı adına çekilen kredi borçlarının dahi ödenmediğini, … …’nin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine açılan davanın taraf yokluğu sebebiyle reddedildiğini, … …’nin … Esas sayılı dosyasında ihya davası açıldığını, hatalı üretildiği yazılı ürünün …’un üretim müdürlüğünü yaptığı … tarafından üretildiğinden hatalı üretime …’un sebep olduğunu, davacının şirketin müdürü olarak bu olaylar sırasında % 5 hissesi bulunduğunu ve diğer ortaktan % 44 hisse alarak payını % 49’a yükselttiğini, müvekkilinin imzasının ortaklar kararında taklit edildiğini, % 5 hisse ile daha az zarar etmesi mümkün iken hisse satın aldığını, şirketin …’de doğrudan yasaklılar listesine alınmadığını, sözleşme bağlanmasının askıya alındığını, askıya alma işleminin mevcut sözleşmelere etkisi olmadığını, şirketin resen terkin edilmesi için vergi dairesine ve kurumlara yazıların davacı tarafından yazıldığını, davacının tahsilatı yapılan havaleleri, şirket ile ilgili zarara uğratıcı işlemleri şirkete ait tek gayrimenkulü muvazaalı satışı ortaya çıkmasın diye alelacele şirketi sicilden kendisinin terkin ettirdiğini, davacının basiretli bir şirket müdürü gibi davransa yıllardır ihracat nedeni ile oluşan KDV alacaklarını tahsil ederek şirketin bu hale gelmesine sebebiyet vermeyeceğini, KDV iadesi alacağının yıllarca biriken bir alacak olduğunu, şirket muhasebecisi ile taraflar arasında yapılan görüşmelerde …’un taşınmazı 275.000 TL’ye sattığını belirterek hesaplamalar yapıldığını ve davacının bir miktar ödemeyi kabul ettiğini, daha sonra caydığını, tutuklama tarihinden şirketin terkin tarihine kadar şirkete 495.000 TL geldiğini, şirketin borçlarını rahatça karşılayacağı gibi gayrimenkul satışının bilançolarda yer almadığını, şirketin stoklarındaki hammaddeler ve akıbeti ile ilgili bilgileri olmadığını, davacının kendisinin yasaklandığını ileri sürmesine rağmen … isimli şirketin müdürü olarak halen …’den iş aldığını ve işlerin listesini sunduklarını, manen sarsıldığından söz edilemeyeceğini, müvekkilinin borçlu çıkarıldığı halde mizanda 16.500 TL şirketten alacaklı görüldüğünü, davacının kasten çevirisi yapılmadan İngilizce belgeleri sunduğunu, tercümesi ile sunulduğunda geç teslim nedeniyle işin iptal edildiğinin görüleceğini, sipariş formları ve faturaların birbirini tutmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını…” görülmüştür.
DELİLLER:
Taraf delilleri kısmen toplanmış mahkememizin … sayılı ilamı ile “…Davacı tarafça davalının …’da, …’na karşı imal etmeyi yüklendiği işleri …’den ithal etmek suretiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ,usulsüz ticaretten dolayı dolandırıcılık iddiasıyla 16 ay tutuklu kalması nedeniyle , …’nın siparişleri iptal edip ödemeleri geciktirdiği, tarafların ortak ,davacının yöneteci oldukları şirketin yasaklı şirket ve kişiler arasına alındığını, …’dan iş alınmasının önünün bu nedenle kapatıldığı, şirketin 14.09.2014 tarihinden itibaren fiilen çalışamaz hale geldiği, şirketin zarara uğradığını, zorunlu olarak tasfiye ve terkini nedeniyle şirketin alacaklarının tahsil edilemediğini ,kendi payının ödenmediğini belirterek davacı gerçek kişi lehine maddi ve manevi tazminat talep edilmiş,davalı tarafça davanın reddi istenilmiş olup; tarafların münfesih … Müh.İth.İhr.San. ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları olduğu , 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesinde yer alan “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” hükmü uyarınca ortak, dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisine değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği gözetilerek… Davacının davasının reddine, ” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz ilamının davacı tarafça istinafı üzerine mahkememiz dosyasının … … sayılı ilamı ile “…Davacı yan … Müh. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü olan davalının dolandırıcılık nedeniyle …’de tutuklandığını, şirket müdürünün tutuklanması üzerine ortağı olunan şirket ve kendisinin yasaklılar listesine alındığını, şirketin fiilen çalışamaz hale gelip ticaret sicilinden terkin edildiğini, kendisinin kurarak büyüttüğü şirketin terkin edilmesi nedeniyle üzüntü duyduğunu, maddi ve manevi zarara uğradığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının maddi ve manevi tazminatı TTK’nun 555.maddesi uyarınca şirkete verilmek üzere talep edebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatımdan davacının kendisinin ve ortağı olduğu şirketin yasaklılar listesine alınması nedeniyle manevi olarak zarara uğradığını, kendisinin kurup büyüttüğü şirketin davalının eylemleri sonucu fiilen çalışamaz hale gelmesinden üzüntü duyduğunu iddia ederek davalıdan maddi tazminat talebinin yanı sıra manevi tazminat talebinde de bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ise davacının manevi tazminat talebini ancak ortağı olunan şirkete verilmek üzere talep edebileceği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki anlatım karşısında iddia edilen manevi zarar ortağı olunan şirketin uğradığı manevi zarar olmayıp doğrudan davacının uğradığı iddia edilen manevi zarardır. Hal böyle olunca, mahkemece davacının iddiasının doğrudan uğradığı manevi zararın davalıdan tahsiline yönelik olduğu gözetilerek manevi zarara yönelik deliller toplanıp davacı talebi hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken talebin dava dışı ortak olunan şirketin manevi zararı olarak değerlendirilip bu kabul çerçevesinde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince manevi tazminat hakkında verilen kararın isabetsiz olduğu gözetilerek …. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, … …’nin 23/01/2019 tarih ve …sayılı kararının kaldırılmasına, Davacının kendi manevi zararına yönelik iddiası gözetilerek bu kapsamda deliller toplanıp değerlendirme yapılmak üzere dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,…” karar verildiği görülmüştür.
… Soruşturma sayılı dosya sureti getirtilmiş … Soruşturma,…İddianame sayılı iddianeme ile Süpheli …’ın … sucundan 06/12/2017 tarihli iddianame ile “….Aldırılan bilirkişi raporu içeriğine göre ; diğer iki ortak arasındaki hisse devrine ilişkin 22/09/2014 tarih ve … sayılı ortaklar kurulu kararının alındığı tarihte şikayetçi ortağın yurtdışında bulunduğu karar altındaki imzanın kendisi tarafından atılmadığının sabit olduğu, şüpheli ortak …’un bu imzanın şikayetçi ile yapılan telefon görüşmesinde rızası alınarak kendisi tarafından atıldığını kabul ettiği, bu karar ile diger ortaklar arasında gerçekleşen hisse devri nedeniyle şikayetçi …’ın sahip olduğu hisselerin adedinde azalma veya hisselerin değerinde kayıp yada şirketin zararının söz konusu olmadığı şirketin ticaret sicilinden kaydının silinmesi(Vergi mükellefiyet terkini)itibariyla şirket bilançosundan şikayetçi ortağın şirkete olan borcu 138.349,00 TL olarak gösterilmiş ise de ; Düzeltme ve hesaplamalara göre borç tutarının 19.949,00 TL olduğu, şirkete olan borcunu ödemesi için şikayetçi ortaktan herhangi bir talepde veya yasal girişimde bulunulmadığı ,şirket bilançosundaki varlıkların ortaklar arasında paylaşımının hukuki bir mesele olduğunun belirtildiği; Tüm dosya kapsamına göre ; Müşteki haricindeki diğer iki ortak … ve … arasında arasındaki hisse devrine ilişkin 22/09/2014 tarih ve … sayılı ortaklar kurulu kararının alındığı tarihte şikayetçi ortağın yurtdışında bulunduğu halde şüpheli …’un şikayetçi ortak … adına bahse konu ortaklar kurulu kararında sahte imza attığı, bu şekilde müsnet … suçunu işlediği yukarıda yazılı deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ; Şüphelinin mahkemenizce yargılamasının yapılarak eylemine uyan suçlardan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince cezalandırılmasına” karar verilmesinin istenildiği ,06/12/2017 tarihli ek takipsizlik kararı ile “Aldırılan bilirkişi raporu içeriğine göre ; diğer iki ortak arasındaki hisse devrine ilişkin 22/09/2014 tarih ve … sayılı ortaklar kurulu kararının alındığı tarihte şikayetçi ortağın yurtdışında bulunduğu karar altındaki imzanın kendisi tarafından atılmadığının sabit olduğu, şüpheli ortak …’un bu imzanın şikayetçi ile yapılan telefon görüşmesinde rızası alınarak kendisi tarafından atıldığını kabul ettiği, bu karar ile diger ortaklar arasında gerçekleşen hisse devri nedeniyle şikayetçi …’ın sahip olduğu hisselerin adedinde azalma veya hisselerin değerinde kayıp yada şirketin zararının söz konusu olmadığı şirketin ticaret sicilinden kaydının silinmesi(….)itibariyla şirket bilançosundan şikayetçi ortağın şirkete olan borcu 138.349,00 TL olarak gösterilmiş ise de ; Düzeltme ve hesaplamalara göre borç tutarının 19.949,00 TL olduğu, şirkete olan borcunu ödemesi için şikayetçi ortaktan herhangi bir talepde veya yasal girişimde bulunulmadığı ,şirket bilançosundaki varlıkların ortaklar arasında paylaşımının hukuki bir mesele olduğunun belirtildiği; Tüm dosya kapsamına göre şikayete konu olayda müsnet suçların unsurları itibariyle oluşmadıkları, dolandırıcılık iddiası yönünden şikayete konu iddiaların aynı şirketin ortakları olan taraflar arasındaki ihtilaftan kaynaklanan hukuki mesele olduğu anlaşılmakla şüpheliler hakkında Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına, ” karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen … ait 06/05/2016 tarihli tercüme edilmiş evrakta “…İdari kayıtları dikkatli bir şekilde değerlendirdim. Davalıların teklif edilen üyelikten çıkarma (men etme) işlemine karşılık verdikleri bilgiler ve savları hükümeti korumak için üyelikten atma (men) süresinin gerekli olmadığına beni ikna etmek için yeterli değildir … Hükümetin iş menfaatlerinin korunması için üyelikten atma süreci gereklidir. … bölüm … … alt bölüm … bulunan yetkilere göre ve idari kayıtlara dayanarak ve yukarıda öne sürülen … bölüm …” da öne sürülen faktörler değerlendirildiğinde … … … … mühendislik … İnş…Ltd.Şti… ve … bugünden geçerli olmak üzere üyelikten atılmışlardır (…) üyelikten atılma … 24 şubat 2019 tarihine kadar geçerli olacaktır. Üyelikten atılma hem satın alma hem tedarik dışı satın alma hem de satış sözleşmeleri için geçerli olacaktır…” denildiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen … ait 24/02/2016 tarihli tercüme edilmiş evrakın tetkikinde, dosyamız davacısına gönderilen üyelikten atma bildirimine ilişkin olduğu “… 8 Aralık 2015 tarihinde…Bölge Mahkemelerinden… de … … ihlalinden dolayı (…) hüküm giymiştir. … hükmü … tarafından … kara ve denizciliğe yalan fiyatların gönderilmesi ile ilgilidir. … ve …¹ın parçaların üreticisi olduğu iddia edilmiştir ve yerel ürün verileceği söylenmiştir. Bu yalandır çünkü parçalar … şirketleri tarafından üretilmiştir ve …¹den …¹ye yüklenmiştir…” denildiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen….¹nın tercüme edilmiş 24/02/2016 tarihli yazısında “… Düzenlemelerimizin gerekliliklerine tabi olarak sizi ve şirketinizi askıya almak ve üyelikten çıkarmak (…) zorundayız. Bu gerekli, çünkü … sizin ortağınız, kendisi başka şirketlerinde sahibi olduğu için siz de bu şirketlerle iş yapmasanız bile bu şirketlerin parçası sayılmaktasınız… Bölünürseniz veya …¹ı iş ortağınız olmaktan çıkarırsanız … sizi ve şirketinizin durumunu tekrar gözden geçirmesini isteyebilirsiniz…” denildiği görülmüştür.
Davalı tarafça 08/04/2022 tarihli dilekçe ekinde sözleşme değişikliğine, 31/10/2014 tarihli tercüme edilmiş sözleşme değişikliğine ilişkin evrak ve eklerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının kolluk aracılığıyla tespit edildiği görülmüştür.
Davacı tanığı … ve davalı tanığı …¹ün mahkememizce dinlenildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça davacının kendisinin ve ortağı olduğu şirketin davalının…yasalarına aykırı davranışı nedeni ile yasaklılar listesine alınması nedeniyle maddi ve manevi tazminat, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Tarafların münfesih … Müh.İth.İhr.San. ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları olduğu ,davalının…deki yasa dışı eylemleri nedeniyle (…) , …’na bağlı kurumlar tarafından tarafların ortağı olduğu … Müh.İth.İhr.San. ve Tic.Ltd.Şti. ile davacı …’un da … ile iş yapamayacaklar (…) listesine alındığı, şirketin de fiilen çalışamaz hale gelip ticaret sicilinden terkin edildiği, tanık beyanları, tercüme evrakları, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın 555. maddesinde yer alan “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” hükmü uyarınca davacı ortağın, dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisine değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği davacının maddi tazminat talebi yönünden ve davacının…makamlarınca yasaklılar listesine alınması ve şirketin iş yapamaması nedeniyle terkininin TMK nun 24.maddesi anlamında davacının kişilik hakkına saldırı niteliği oluşturmadığı da davacının manevi tazminat talebi yönünden gözetilerek aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının maddi tazminat talebinin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
Peşin alınan harçtan 179,90 TL red harcının mahsubu ile bakiye 1.868,40 TL harcın davacıya iadesine,hükmün kesinleşmesi halinde yatırılan avansın taraflara iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,davalı tarafça yapılan gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Av.As.Üc. Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebi üzerinden 9.200,00 TL, manevi tazminat talebi üzerinden 9.200,00 TL olmak üzere 18.400,00 KTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.