Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2022/814 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/696 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARYAZ.TRH : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkilleri murisi ….’un davalı S.S. … Yardımlaşma Kalkınma ve İşletme Kooperatifinin kurucu ortağı olduğunu, 06.10.2016 tarihinde vefat ettiğini ve Kooperatifler Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca ortaklığının sona erdiğini, Müvekkillerinin murisinin hayatta iken kooperatife borç para verdiğini öğrendiklerini, bunların davalı kooperatiften talep edildiğini, Müvekkillerden …’un diğer mirasçıları da temsilen davalı kooperatife 21.10.2016 tarihli dilekçe ile başvurarak kooperatif ortaklığına devam etmek istemediklerini bildirdiğini ve kooperatif nezdindeki alacaklarının ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, kooperatifin parası olmadığı ve kooperatifin tarafı olduğu davaların kazanılması sonrasında ödeme yapılabileceğinin şifahi bildirildiğini, müvekkillerine alacaklarının ne kadarının borç ne kadarının ödenen aidatlardan kaynaklandığı bilgisinin verilmediğini, müvekkillerinin kooperatif yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerde, yöneticilerin murisin kooperatife geçmişte borç para verdiğini kabul ve ikrar ettiklerini, görüşme sürecinde kooperatif kayıtlarına göre murisin 45.034,00 TL alacağı olduğunun ifade edildiğini, bunun daha sonra 46.107,00 TL’ye yükseldiği, müvekkillerinin başkaca alacakları olup olmadığını bilmediklerini, arabuluculuk sürecinde alacağın tahsili imkânı olmadığını, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin E.2015/2391 ve K.2016/1047 sayılı kararı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.01.2004 tarih, E.2003/5153 ve K. 2004/107 sayılı kararları çerçevesinde kooperatif kayıtlarında yapılacak incelemeler ile müvekkillerinin murisinin kooperatife verdiği borcun ve kooperatiften olan alacağının tespit edilebileceğini, bunun müvekkillerinin kooperatife başvuru tarihi olan 20.10.2016 tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz ile tahsilinin gerektiğini, davalı kooperatifin müvekkillerinin yapmış olduğu başvuruya karşı ödeme imkanlarının olmadığının belirtildiğini, Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi kapsamında kooperatifin yapması gereken ödeme ile ilgili olarak kooperatifin varlığını tehlikeye düşüreceğine dair dava tarihi itibariyle alınmış bir erteleme kararının bulunmadığını, davanın niteliği itibariyle alacak miktarının ve sebebinin önceden belirlenmesinin mümkün olmadığından, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin E.2016/205 ve K. 2018/2891, E.2019/15 ve K.2020/3307, E.2015/3934 ve K.2017/2306 sayılı kararları çerçevesinde belirsiz alacak davası açıldığını, davanın kabulü ile müvekkillerin murisinin ölümüyle üyeliği sona erdiğinden davalı kooperatife verilen borcun ve kooperatiften olan alacağın miktarının belirlenerek temerrüt faizi ile alacağın belirlendiğinde ıslah edilmek üzere şimdilik 46.107,00 TL’nin davalı taraftan tahsil edilerek müvekkillere ödenmesi gerektiğini, ileri sürmüş, davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine…, “karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… davacıların açtığı davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/2. maddesi hükmü uyarınca zaman aşımına uğradığını, davacıların 20.10.2016 tarihinde miras bırakanın kooperatifte alacağının olduğunu öğrendiklerini ve dilekçe sunup haklarını ikrar ettiklerini, bu tarihten dava açma tarihi olan 25.11.2021 tarihine kadar 5 yıldan fazla süre geçtiğini, dolayısıyla davanın zaman aşımına uğradığını, …’un kooperatifin üyesi olduğunu ve mirasçılarının kooperatiften ayrılana kadar kooperatif üyeliğinin devam ettiğini, adı geçen ortağın vefat etmesi üzerine mirasçıların kooperatiften ayrılmak istediklerini kooperatife bildirdiklerini, kooperatif yöneticilerinin mirasçıların kooperatifteki haklarını inkar etmediklerini, Zamanaşımı iddiasının kabul edilmemesi durumunda murisin kooperatife ortak olduğu tarihten itibaren tüm genel giderlere ilişkin davacılara düşen payın hesaplanması gerektiği, belirtmiş, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davacılardan …’un 21.10.2016 tarihli dilekçesi ile ” varisler olarak kooperatif üyeliğine devam etmek istemediklerini ” bildirdiği Kooperatif Yönetim Kurulunun 04.11.2016 tarih, 2016/9 sayılı kararı ile talebin kabul ediliği görülmüştür.
Davacılar tarafında …. yevmiye numaralı veraset ilamının ibraz edildiği, murisin yasal mirasçılarının davacılarımız olduğu görülmüştür.
Davalı kooperatifin; 23.05.2017 tarihinde yapılmış olan 2016 yılı Genel Kurulunda gündemin 7. maddesinin E/3. görüşme başlığı altında; “Kooperatifimizin ortağı … malumlarınız üzere vefat etmiştir. (…) Merhum ortağımızın varisi eşi … ortaklıktan ayrılma ve alacaklarının ödenmesi talebinde bulunmuştur. Bu vesile ile varisinin talebinin yerine getirilmesinin yanı sıra merhumun tüzel kişiliğimize verdiği manevi ve maddi katkılardan dolayı aidatları ile birlikte hiçbir kesintiye mahal vermeksizin varisine ödenmesini, ayrıca 2015 yılı Genel Kurul tutanağının 4. Maddesi uyarınca merhumun Kooperatife olan borçlarından da Kooperatifçe feragat edilmesini Yönetim olarak teklif ediyoruz. Merhum Kooperatifimizden 45.034.04 TL alacaklı olup, sîzlerin bilgisine sunulmuş bulunan mizanda da görüleceği üzere 2.925 TL üyelik aidatının da yönetim giderlerini düşmeden ödenmesini, ve bu yöndeki iş ve işlemlerin yeni Yönetim Kurulunca yürütülmesi hususunu Genel Kurulun takdirlerine sunuyoruz. (…) Yönetim Kurulu 7. Maddede yer alan tüm konuların ayrı ayrı olmak üzere Genel Kurulda görüşülerek karara bağlanmasını talep etti. Divan Başkanı tarafından Yönetim Kurulunun teklifi müzakereye açıldı. Her bir madde ayrı ayrı oylamaya sunuldu; oylandı ve Genel Kurulca oy birliği ile kabul edildi ve Yönetim Kuruluna oy birliği ile yetki verildi. Çekimser oy görülmedi. (…) ” kararı alındığı 01.03.2019 tarihinde yapılmış olan 2018 yılı Genel Kurul Toplantısında murisine ilişkin olarak gündemin 7. maddesinde “ 1- Kooperatif ortağı iken vefat eden ….’un varisi (eşi) …’un ortaklıktan ayrılma ve alacakların ödenmesi talebinde bulunduğu. Yönetim Kurulumuzun teklifi üzerine 2017 yılı Genel Kurulda görüşülmüş ve Genel Kurul Toplantı tutanağının 7. Maddesinin 3. Bendi gereğince Yönetim Kurulunca yürütülmesi belirtilmiş ise de ancak Genel Kurul Tutanağında söz konusu ödemenin ne şekilde yapılabileceğine dair bir beyan veya Yönetim Kurulunun izlemesi gereken uygulamaya yönelik bir yol haritası belirtilmediğinden yönetim kurulunca kooperatif imkanları el vermemesi nedeniyle varislere bir ödemede bulunulmadığı, ayrıca tüm hissedarlarımızca da bilindiği üzere merhum hissedarımızın kooperatifimize verdiği emek yadsınamayacağı ancak yönetim kurulunun (b) maddesindeki teklifinin Kooperatifimizin tüm borçlarının ödenebilmesi yönünde a-…’a yapılacak olan ödeme, (…) giderlerin karşılanabilmesi için; Yönetim Kurulunca 26.02.2019 tarihli tutanağın tanzim edilmiş olsa da mevcut durumda Ödenmesi gereken borçların bulunması nedeniyle ödemelere ilişkin gerekli tedbirlerin alınması ve/veya konuya ilişkin alternatif çözümler sağlanması için yönetim kurulunun yetkili kılınmasına, (…) 7. Maddenin tamamı üzerinden yeniden oylamaya sundu ve genel kurulca oy birliği ile kabul edildiği görülmüştür.
Davalı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “….Davacı murisinin ödemelerinin kooperatifin muhasebe kayıtlarına … alt hesap kodu ile işlenmiş olduğu, 02.01.2013 tarihinde …’un kooperatife “Avukat Vekalet Ücreti ödemesi” açıklaması ile 45.000,00 TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir (Ek:9). 31.12.2021 tarihi itibariyle kooperatifin davacıların murisi …’a 46.107.04 TL borcu bulunmaktadır (Ek:6). Bu borcun kaynağının …”un 02.01.2013 tarihinde muhasebe kayıtlarına “Av. Vekalet ücreti ödemesi” açıklaması ile geçen 45.000,00 TL işlem ve değişik tarihlerde tahakkuk eden aidat ödemelerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır (Ek:9). Öte yandan Av. …’nun S.S. … Yardımlaşma Kalkınma ve İşletme Kooperatifine hitaben yazdığı 20.06.2012 tarihli yazısında …’un Kooperatifin avukatlık ücretine mahsuben 45.000,00 TL ödediği hususu yer almaktadır (Ek:10). Her ne kadar iki iştemin tarihi arasında altı ay gibi bir fark olmakla birlikte, kooperatif kayıtları ile kooperatif avukatının yazısındaki bilgilerin birbirini teyit ettiği görülmektedir. Bu borçlanma işleminin nedeninin de kooperatifin mali durumunun iyi olmaması sebebiyle, kooperatif adına davaların takibi için sözleşme imzalanan avukata ait vekalet ücretinin kooperatif yönetici ve ortaklarından alınarı borçlarla ödenmesi olduğu anlaşılmaktadır… Davanın, davacıların murisinin davalı kooperatife borç verip vermediği, davacıların davalı kooperatiften alacağı ortaklık payı miktarının ne kadar olduğu ve ödenmesinin muaccel hale gelip gelmediğinin tespiti davası olduğu, Davacıların murisi …’un 06.10.2016 tarihinde vefat ettiği, adı geçenin mirasçıları adına eşi … ‘un 20.10.2016 tarihli dilekçe ile ortaklığı devam ettirmek istemediklerini ve sermaye ve alacakların hesaplanarak veraset ilamında yer alan oranlar çerçevesinde ödenmesini talep ettiklerini bildirdiği, yönetim kurulunun 04.11.2016 tarih, 2016/9 sayılı kararına istinaden ortaklığın sona erdiği, 2016 yılı kooperatif bilançosunun 23.05.2017 tarihli 2016 yılı genel kurul toplantısında genel kurulun onayına sunulduğu, söz konusu genel kurul toplantısında; davacıların talepleri ve murise ilişkin olarak, …’un varislerinin talebinin yerine getirilmesi, murisin aidatlarının hiçbir kesintiye mahal vermeksizin varisine ödenmesi ve Kooperatife olan borçlarından da Kooperatifçe feragat edilmesi kararının alındığı, genel kurul toplantısında 2016 yılı bilançosunun kabul edilerek onaylanmış ve kesinleşmiş olduğu, Kooperatif anasözleşmesinin 15. maddesi çerçevesinde 06.10.2016 tarihinde vefat eden muris ortağın mirasçılarına yapılacak ödemenin 2016 yılı genel kurulunun yapıldığı 23.05.2017 tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonra muaccel hale geldiği, dolayısıyla davacıların, genel kurul tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonra alacak ve haklarının ödenmesini isteme hakkına sahip olduğu, bu itibarla 2016 yılı bilançosuna göre …’un kooperatiften alacağı 46.107,04 TL’nin 24.06.2017 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, Bilirkişiliğimizce dava tarihi itibariyle davacıların 46.107,04 TL asıl alacak ve 24.06.2017 tarihinden itibaren işleyen 18.350,57 TL yasal faiz olmak üzere toplam 64.457,61 TL alacağı olduğunun hesaplandığı,…” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacılar tarafından davacılar murisinin davalı kooperatiften aidat ve borç olarak verilen paraların tahsili,davalı tarafça alacağın zaman aşımına uğradığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davacılar murisi …’un davalı Kooperatifin kurucu ortağı olduğu, kooperatifin içinde bulunduğu mali sıkıntı nedeniyle borç para verdiği, davacılar murisinin 06/10/2016 tarihinde vefat ettiği, vefat üzerine Davacılardan …’un 21.10.2016 tarihli dilekçesi ile varisler olarak kooperatif üyeliğine devam etmek istemediklerinin davalı kooperatife bildirdiği Kooperatif Yönetim Kurulunun 04.11.2016 tarih, 2016/9 sayılı kararı ile talebin kabul edildiği , davacılar murisinin alacağının ödenmesi konusunda davalı kooperatifin 23.05.2017 tarihinde yapılmış olan 2016 yılı Genel Kurulunda karar alındığı, 01.03.2019 tarihinde yapılmış olan 2018 yılı Genel Kurul toplantısında yönetime ödeme için yetki verildiği, davacılar murisinin davalı kooperatiften 46.107,04 TLı alacağının bulunduğu, davalı kooperatif kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla alacağın davacıların murisinin ölümü üzerine yakınlarına ödeme yapılmasına ilişkin 2016 yılı genel kurulunun yapıldığı 23.05.2017 tarihinden itibaren bir ay geçtikten sonra alacağın muaccel hale geldiği, dava tarihi itibariyle alacak zaman aşımının gerçekleşmediği davalı zaman aşımı itirazı yönünden gözetilerek aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasını kabulüne,
46.107,00-TL’sinin 24/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.149,57 TL harçtan, dava açılışında alınan 787,40 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 2.362,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu 787,40 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 110,00 TL tebligat ücreti, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.206,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.