Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2022/883 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/685 Esas – 2022/883
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/685 Esas
KARAR NO : 2022/883
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARYAZ.TRH : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkili ile davalı-borçlunun 2011 yılından itibaren iş ilişkisi içinde olduğunu, davalı-borçlunun işletmekte olduğu … … Dershanesi için müvekkilinden elektronik posta yoluyla LYS, YKS ve Lise değişik sınıfları için deneme sınavları talep ettiğini, müvekkilinin de talep edilenleri davalı-borçluya göndermekte ve faturasını da kestiğini, müvekkili tarafından davalı-borçlunun tüm talepleri ve deneme sınavlarının gönderildiğini, bu gönderilenlere ilişkin faturaları da kesildiğini, davalı-borçlunun, müvekkilinin kestiği faturalara da doğal olarak itiraz etmemiş olduğunu, faturaların kesinleştiğini, davalı-borçlunun müvekkiline olan borçlarına karşılık zaman zaman kısmi ödemelerde bulunduğunu, ancak borcunun tamamını ödemediğini, müvekkili ile davalı-borçlu arasındaki cari hesap ekstresinden de anlaşılacağını, müvekkilinin davalı-borçludan 16.609,78-TL’lik bakiye alacağı bulunduğunu, müvekkilinin davalı-borçlunun ödemelerini yapmasını iyi niyetle beklediğini, ödeme beklediklerini sözlü olarak ilettiklerini, fakat tüm taleplere rağmen davalı-borçlu borcunu ödemediği için hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı-borçlunun borcu olduğunu bildiği halde işi sürüncemede bırakmak amacıyla icra takibine hiçbir borcunun bulunmadığını, asıl alacak, faiz ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini bildirerek icra takibini durduğunu, takibin kaldığı yerden devamını sağlamak amacıyla açılacak dava için ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuğa başvurulmuşsa da bu süreç de anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilden mal alan, müvekkili tarafından kesilen faturalara itiraz etmeyerek kesinleştiğini, ödenmemiş borcu olduğunu bilen davalı-borçlunun işi sürüncemede bırakmak amacı ile yaptığı haksız itirazı ile duran takibin 16.609,78 TL asıl alacak üzerinden faizleri ile birlikte devamına, davalı-borçlunun kötüniyetli itirazı nedeniyle söz konusu 16.609,78 TL alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine… ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… müvekkili firmanın alacak iddiasında bulunan firmaya hiçbir borcu olmadığını, yapılan borca itiraz sonucu takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin piyasa da güvenilir ve itibarlı bir yapısı olduğunu, taraflarına açık hesap ekstresi oluşturarak borç var gibi gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu, ticari defterlerinde tüm alacak ve borçlarının eksiksiz işlenmiş olduğunu, müvekkili şirketin borcunun olmadığını, hukuki dayanağı olmayan bu borç iddiasının yersiz olduğunu, icra ödeme emrine ve burada yer alan asıl alacağa, faize ve masrafların tamamına itiraz ettiklerini, davacının ilk icra takibinde yer alan miktarı azaltmak suretiyle değiştirdiğini, müvekkili firmanın borcu olmadığı ve ödemelerini sürekli düzgün yaptığının bilindiğini, borca zamanaşımı bakımından itiraz ettiklerini, aslı ve ferileri, faizleri bakımından kabul etmediklerini, ödeme dekontları, banka kayıtları ve ticari defterlerle de ortaya konacağını, davanın reddine karar verilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde takip alacaklısının davacımız, takip borçlusunun davalımız,takip konusunun 21.759,02 Tl cari hesap alacağı olarak gösterildiği, davalı itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların Ba Bs kayıtları getirtilmiş, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “…. Yukarıda ayrıntıları ile tespit edildiği üzere, davacı ile davalı arasında olan ticarete konu fatura toplam tutarı 01.01:2013 – 31.12.2019 döneminde 19.900,76 TL dir. Davalı muavin defter kayıtlarında bu tutar 14.007,48 TL olsa da düzenlenen faturalara süresinde itiraz, iade veya iptal işlemi olmadığından davacının alacak tutarı 19.900,76 TL olarak hesaplanmıştır. İnceleme döneminde davacının defter kayıtlarında yer alan ödeme tuları 6.888,26 TL iken bu tutar, yani Davacının tahsil ettiğini beyan ettiği ve defter kayıtlarında yer alan tahsilat tutarı 7.683,00 TL dir, Bu tutara davalının ayrıca belgelendirdiği 25.11.2016 tarih ve 4283-EFT NOLU |1.802,50 TL tutarlı DEKONT ödemesini ilavc ettiğimizde toplam tahsilat/ödeme tuta 9.485,50 TL olmaktadır. Bu durumda; Davacının:19.900,76 TL alacak tutarından 9.485,50 TL tahsilat tutarı düşüldükten sonra kalan alâcak- bakiyesi 10.415,26 TL olarak hesaplanmıştır” denildiği görülmüştür.
Dosya ve davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış alınan raporda “…. Taraflar arasında faturaya dayalı ticari ilişkisinin bulunduğu tarafların ticari defter kayıtları birbirini doğrulamadığı Davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 16.369,02 TL alacaklı olduğu davalının ticari defterlerine göre 10.415,26 TL davacıya borçlu olduğu iki ticari defter arasında 5.953,76 TL fark olduğu farkın nedeni davacı tarafından düzenlenen e arşiv faturaların davalının ticari defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafından düzenlenen faturaların yasal süresi içerisinde E Portal üzerinden tebliğ edildiği davalının itirazı bulunmadığı, davalı tarafından e mail ortamında davacıdan basılı yayın talep ettiği , davalının yasal süresi içerisinde tebliğ edilen açık faturaları yasal defterlerine kayıt altına almaması göz önüne alındığında davacının 16.369,02 TL alacaklı olduğu Mahkemece aksi düşünülmesi durumunda davacının 10.415,26 TL alacağı olduğu Davalının açık faturaları ödediğine ilişkin ödeme belgelerini mahkemeye ibraz etmesi halinde borcunun bulunmadığı…” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça ticari ilişki içerisinde bakiye fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça fatura bedellerinin ödendiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Taraflar arasında faturaya dayalı ticari ilişkisinin bulunduğu, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, davacının ticari defter kayıtları uyarınca davacının davalıdan 16.369,02 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının borcunun 10.415,26 TLı olduğu iki ticari defter arasındaki 5.953,76 TL farkın davacı tarafından düzenlenen e-arşiv faturaların davalının ticari defter kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, tarafından düzenlenen faturaların yasal süresi içerisinde E Portal üzerinden davalıya tebliğ edildiği ve davalının itirazının bulunmadığı gözetildiğinde davacının takip tarihi itibariyle bakiye 16.369,02-TL alacağı bulunduğu tarafların ticari defter ve kayıtları ,bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ki itirazının kısmen iptaline, takibin 16.369,02-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına bakiye talebinin reddine
2-Asıl alacak tutarı 16.369,02-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.118,17 TL harçtan, dava açılışında alınan 283,66 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 834,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 19,13 TL’sinin davacıdan; 1.300,87 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 130,06 TL tebligat ücreti, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, toplamı 2.189,36 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 2.157,63 TL’si ile dava açılışında alınan 283,66 TL peşin harç toplamından oluşan 2.441,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin üzerinde bırakılmasına,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 240,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022