Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2022/249 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/647
KARAR NO : 2022/249

DAVA :Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/11/2006 tarihinden bu yana davalı şirketin %20 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak diğer ortaklardan ve şirket yetkililerinden bilgi alamadığını, toplantılara çağrılmadığını, noter ihtarı sonrasında şirket kayıtlarında yapılan kısa ve yüzeysel bir incelemede dahi fiilen şirkette olmayan stokların kayden gözüktüğünün, şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığının, şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığının izlendiğini, müvekkiline şirket ortağı olduğu tarihten bugüne kadar hiçbir şekilde kar payı dağıtımı yapılmadığını, diğer ortakların müvekkiline karşı tutum ve davranışları sebebiyle ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortakların kendi kusurlarıyla şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlıklar yarattıklarını, şirket müdürü olan ortağın şirketi iyi idare edemediğini, TTK’nun ” 636. Maddesinde belirtilen davalı şirketin feshedilmesi için haklı sebeplerin oluştuğunu belirterek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye payının belirlenerek dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin bugüne kadar ödenmeyen kar paylarının tespiti ile bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine bu taleplerinin kabul görmemesi halinde, müvekkili ortağın şirket ortaklığından çıkmasına, belirlenecek çıkma payının tespiti ile, tespit edilen miktarın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, şirketin yönetiminde özen yükümlülüğüne uyulmaması, ortaklık haklarının zedelenmesi, çıkma yada tasfiye payının tahsilinin sağlanması bakımından ihtiyati tedbir konulmasını, bu süreç içerisinde şirket yönetiminin tüm ortaklarının haklarının korunması bakımından kayyum eliyle yönetilmesi için kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirtmişse de dava değerini hiç göstermediğini ve taleplerini somutlaştırmadığını, dava dilekçesinin HMK’nın 119. maddesinde yer alan zorunlu unsurları içermediğini, eksikliğin giderilmesi için davacıya süre verilerek harcın tamamlatılması aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin 29.06.2007 tarihinde kurulduğunu, davacının ise 19.11.2007 tarihli ortaklar genel kurulu kararı ile şirketin %20 pay sahipli ortağı olduğunu, davacının şirketin işleyişiyle ilgili kendisine bilgi verilmediği ve toplantılara çağrılmadığı beyanının gerçeği yansıtmadığını, davacının yıllarca şirketle hiç bir şekilde ilgilenmediğini, herhangi bilgi talebinde bulunmadığını, toplantılara katılmadığını, şirketin işleyişini merak dahi etmediğini, şirket müdürü Bayram Kılıç’ın 2020 yılının ekim ayındaki vefatından sonra davacının diğer şirket ortaklarına karşı negatif bir tutum izlemeye başladığını, şirkete ve diğer ortaklara zarar verme saiki taşıdığını, davacı ortağın, Ankara 63.Noterliğinin 29.07.2021 tarih ve 24949 yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkil şirkete ilk kez bir müracaatta bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı yana istenilen defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapma imkanı verdiğini, davacının şirketin kötü ve özensiz yönetildiğine dair soyut beyanlarda bulunduğunu, müvekkili şirketin özensiz yönetilmediğini, şirketin tüm gelir ve harcamalarının, resmi ve usulüne uygun şekilde tutulduğunu, şirketin faaliyetlerine devam etttiğini, özvarlığının da mevcudiyetini koruduğunu, bugüne kadar şirketin ayakta tutulması ve faaliyetin sürdürülebilmesi için şirketin bir kısım nakit ihtiyacı şirket ortaklarından borç alınarak sağlandığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, şirketin fesih ve tasfiyesi, aksi taktirde davacı ortagın çıkma payının tesbit edilerek şirket ortaklığından çıkmasına, çıkma payının ve kar payının davalı şirketten tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili UYAP sisteminden vermiş olduğu 24/03/2022 tarihli dilekçesi ile; tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları neticesinde davadan feragat ettiklerini, karşılıklı olarak herhangi bir vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek duruşma günü verilmeden karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili UYAP sisteminden vermiş olduğu 28/03/2022 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafından davadan feragat edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, feragat beyanı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Ankara 63.Noterliğinin 28/07/2021 tarih ve 24828 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşıldığından davanın feragat nedeniyle reddine, taraf vekillerinin beyanı da dikkate alınarak tarafların yapmış oldukları masrafların üzerilerinde bırakılmasına dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına,
3-Taraf vekillerinin beyanlarına göre, tarafların yapmış oldukları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.28/03/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza