Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/543 E. 2022/736 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/543 Esas – 2022/736
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/543 Esas
KARAR NO : 2022/736

HAKİM : İlknur HAMAN 30739
KATİP : Hakkan İPEK 126654

DAVACI : ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. İDİL KAYAHAN ÇAVDAR
DAVALI : İLK ASYA SERVİS OTOMOTİV ELEKTRİK BİLİŞİM YAZILIM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. MEHMET FATİH AYDIN
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şiket tarafından sigortalanan 06 DS 0252 plakalı aracın 4/05/2017 tarihinde dava dışı Erdoğan Burak Şimşek ‘in sevk ve idaresinde iken yaya Yunus Eraslanoğlu ‘na çarptığını ve bu kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, bu kaza nedeni ile müvekkili şirket tarafından Yunus Eraslanoğlu’na 35.705,53TL sürekli sakatlık tazminatı ödemesi yapıldığını, trafik kaza tespit tutanağında olayın meydana gelmesinde kazaya karışan aracın sürücüsü Erdoğan Burak Şimşek ‘in kusurlu olduğunun belirtildiğini, araç sürücüsünün ağır kusurlu olması nedeniyle davalıya rücu hakkı doğduğunu bildirerek ağır kusurlu olarak müvekkili şirketin zararına sebep olunduğundan teminatsız olarak 06 DS 0252 plakalı araın trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.705,53TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin 06 DS 0252 plakalı aracın 04.05.2017 tarihinde karıştığı kazada sürücünün kusurlu bulunması nedeniyle ZMMS kapsamında ödeme yaptığını, yasada rücu hakkının sınırlı olarak kabul edildiğini, yasada belirtilen haller dışında meydana gelen kazaların hayatın olağan akışı içerisinde oluştuğunun kabul edilmesi gerektiğini, aksi halde sigorta yaptırmanın anlamı ve sebebi olmayacağını, trafik kazası raporuna göre sürücünün kusurlu olduğunun belirli olduğunu ancak ağır kusur sayılacak bir durumun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısının trafik kazası nedeni ile dava dışı 3. Kişiye ödediği tazminatı kendi akidinden rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin dava dışı Yunus Eraslanoğlu’na ödediği sürekli iş görmezlik tazminatını davalıdan talep edip edemeyeceği ve talep edebilecek ise talep edebileceği tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve trafik kayıtlarından 04.05.2017 tarihinde Erdoğan Burak Şimşek ‘in sevk ve idaresindeki 06 DS 0252 plakalı aracın yaya olan Yunus Eraslanoğlu’ na çarpması sonucunda kazanın meydana geldiğini, kazada yayanın yaralandığı, Yunus Eraslanoğlu ‘na davacı sigorta şirketi başvurması üzerine bu kaza nedeniyle 07.07.2021 tarihinde 8.177,28TL ve 14.09.2018 tarihinde 26.525,53TL ödeme yapıldığı, 06 DS 0252 plakalı aracın kamyonet cinsi ile kullanım şekli ticari olarak davalı şirket adına adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Ödeme ve dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 73.maddesi ile “birlikte sorumluların” rücu isteminde zamanaşımı süresi özel olarak belirlenmiş olup, TBK 73/1. maddede zamanaşımı süresi ve sürenin başlamasının esasları; “Rücu istemi, tazminatının tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları C.8.maddesi 4.fıkrasında da rücu zamanaşımı süresi düzenlenmiş olup; “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde ve TBK 73.maddeki düzenleme ile aynı yönde olacak şekilde düzenlenmiştir. Gerek TBK, gerekse Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları da, motorlu araç kazalarında birlikte sorumluların birbirlerine rücu edebilmeleri için öngörülen süre, sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl olarak düzenlenmiş olup, KTK’nın 109.maddesindeki uzamış zamanaşımı süresinin zarar sorumlularının birbirlerine karşı açacakları rücu davalarında uygulanamayacağı açık olup , davacı sigorta şirketi tarafından 8.177,28TL ödemenin 07.07.2021 tarihinde, 26.525,53TL ödemenin 14.09.2018 tarihinde yapıldığından 14.09.2018 tarihinde yapılan ödeme nedeni ile zamanaşımı itirazının kabulüne ve 07.07.2021 tarihinde yapılan ödeme nedeni ile zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyada mevcut 06 DS 0252 plakalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinden aracın davacı sigorta şirketi tarafından 21.10.2016 tarihinde tanzim edilen sigorta poliçesi ile 21.10.2016- 21.11.2017 tarihleri arasında sigortalandığı, sigortalayanın davalı şirket olduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde 06 DS 0252 plakalı araç sürücüsü Erdoğan Burak şimşek ‘in %100 kusurlu olduğu, dava konusu trafik kazasının sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün ağır kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının taktirinin mahkemeye ait olduğu, davacı tarafından bu kazada yaralanan Yunus Eraslanoğlu ‘na 07.07.2021 tarihinde 8.177,28TL ve 14.09.2018 tarihinde 26.525,53TL ödeme yapıldığı, maluliyet raporlarının olmaması nedeni ile tazminat hesabının yapılamadığı bildirilmiştir.
2918 sayılı yasanın 95/2.maddesinde, zarar gören üçüncü kişiye ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesi ve kanun hükümleri çerçevesinde kendi akidine rücu edebileceğini belirtirken, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B 4. maddesinde ise rücu halleri düzenlenmiştir. Genel Şartlar B.4.a. maddesinde; “Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucu meydana gelmiş ise,” sigortacının rücu hakkının bulunduğu kabul edilmiştir. Ağır kusur kavramı özel hukuk kavramı olup kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun mevcudiyetini ifade eder. Bu kavram, HGK’nun 10/12/2003 gün, 2003/11-756-743 sayılı ilamında da “…ağır kusurda, hal ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara tam bir aldırmazlık söz konusudur. Ağır kusur bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır.” şeklinde açıklanmıştır. Dava konusu olayda ise; sigortalı aracın sürücüsünün yaya geçidinde fren tedbirine başvurmadan geçitte geçişini sürdüren yayaya çarpması ve trafik kurallarına aykırı davranışı nedeniyle %100 kusurlu bulunmasının başlı başına kasıtlı ya da ağır kusurlu olduğu anlamına gelmeyeceğinden 14.09.2018 tarihinde yapılan 26.525,53TL ödeme nedeni ile zamanaşımı nedeniyle reddine ,07.07.2021 tarihinde yapılan 8.177,28TL ödeme nedeni ile de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4maddesinde belirlenen rücu şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL harcın peşin yatırılan 609,77TL den mahsubu ile bakiye 529,07TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine ,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022