Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/460 E. 2023/607 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/460 Esas – 2023/607
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/460 Esas
KARAR NO : 2023/607

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1- ….
VEKİLİ : Av. …
: 2- ….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GER. KAR.YAZ. TAR. : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Müvekkili … İle …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … İnş. Hayv. Gıda Tek. Tic. Ve San. Ltd. Şti. İş ortaklığı arasında 14/11/2019 tarihinde alt yüklenici (taşeronluk) sözleşmesi imzalandığını ,işbu sözleşme uyarınca … İlçesi … adet Konut, 1 adet ticaret merkezi inşaatları alt yapı ve çevre düzenleme işlerinin komple ahşap kalıp işleri işçilik anahtar teslim işine başlandığını, müvekkil tarafından yapılacağı hususunda anlaşmaya varılan işlerin birim fiyatlarının sözleşmede belirtildiğini toplamda 314.322,44-TL bedel karşılığında teslim edileceğinin sözleşmede belirtilen ve davalı tarafça hazırlanan hak ediş raporunda da detayları yazılan imalatı tamamlayıp davalılara teslim edildiğini, davalı iş ortaklığınca hazırlanan 05/06/2020 tarihli hakediş raporunda müvekkile yapılması gereken 86.920,00-TL KDV’li hak ediş tutarının bulunduğunu ,davalı iş ortaklığı tarafnıdan hak ediş bedelinin müvekkile ödenmediğini, ayrıca davalı iş ortaklığı müvekkilin hak edişinden kesinti yapmak istediklerini ve toplamda 10.000,00-TL’lik hak ediş ödemesi yapılacağına dair hak ediş belgesini müvekkile imzalatmak istediklerini, müvekkilin haksız kesintiye itiraz etmesi üzerine 05/06/2020 tarihli hak ediş ödemesi yapılmadığını. Müvekkil tarafından işin tamamlanmış olduğunun davalı tarafça müvekkile gönderilen mailden de anlaşıldığını, davalı iş ortaklığı tarafından müvekkil …’e 05/06/2020 tarihinde yapılması gereken 86.920,00-TL’lik hak ediş ödemesinin yapılmadığını , sözleşmedeki adresine 26/03/2021 tarihinde ihtarname gönderilmiş ise de muhatap adres bulunamadığından ihtarnamenin bila tebliğ iade olduğunu bunun üzerine … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını borçluların borca itiraz etmeleri sebebiyle takibin durduğunu, duran takibe devam olunabilmesi için itirazın iptali davası açmadan önce arabulucuya başvuru yapıldığını ve arabulucu görüşmeleri anlaşamama ile sonuçlandığını bu sebeple itirazın iptali davası açma zorunluluğu doğduğunu …. takip sayılı dosyasına yapılmış itirazın iptali ile asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini …” talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle “… Müvekkil şirketler iş ortaklığı olarak “… İlçesi … adet …” üstlenmiş olduğunu, metre kare olarak işin ahşap kalıp imalatlarını davacıya taşere ettiğini, ancak davacı tarafından yapım işi eksiksiz olarak değil binaların … girişlerine koruma betonu yapılması ve çevre istinaf duvarlarının yapılması işlerini eksik yapmış olduğunu bu imalatlar bir başka taşeron tarafından namı hesabına yaptırıldığını yapım işi sözleşmesini davacı tarafın tek taraflı olarak feshetmiş olduğunu, müvekkillerin bu hususta zararları doğduğu gibi gecikmeden dolayı da menfi ve müspet zararları oluştuğunu, davacı götürü bedel olarak değil metre kare usulü olarak yapım sözleşmesinde açıkça hüküm altına alındığını, taşeronun yapmış olduğu imalatları hak ediş dönemi olarak yaptığı imalat miktarında ödeme yapıldığını, toplam yaptığı imalatlar hesaplandıktan sonra işçilere ait yemek, konaklama, … prim ödemeleri ve işçi ücret, fazla mesai ve hafta tatili ücretleri de mahsup edildikten sonra davacı tarafa 227.302,00-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından müvekkil şirketlere hiç fatura keşide edilmediğini, KDV ödemesi yapılmadığını müvekkil ticari defterleri incelendiğinde bu hususun anlaşıldığını, göz önünde bulundurulacak nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına…” karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı tarafından arabuluculuk son tutanağının, mail yolu ile gönderilen hak ediş raporu ve taşeron sözleşmesi içerisinde bulunan idari şartnamenin ibraz edildiği görülmüştür.
… esas sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden dosyamız dosya suretinin çıkarıldığı görülmüştür.
…’dan istenilen …… Ltd. Şti. İle …… Ltd. Şti. İş ortaklığı ile imzalanan sözleşme suretinin geçici ve kesin kabul tutanakları ile ara ve kesin hak ediş belgelerinin dosyamız içerisine alındığı görülmüştür.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve alınan raporda”…Sayın mahkemece de 2 nolu celsede belirlendiği üzere, taraflar arasındaki tüm hakedişlerin tam takım olarak, kesinti icmallerini de içerecek şekilde gönderilmemesi karşısında, taraf beyanları ve sunulan kayıtlara göre, ispat yükü hususunda takdir Sayın Mahkemeye ait olmakla, davacı tarafından işin teslimi ve hak edişe dair belgelerin sunulmaması sebebiyle sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılması halinde, takibin haksız kabul edileceği, ancak davalının kalan işin başka bir firmaya yaptırıldığı iddiasına karşın bu hususta bir belge sunmamış olması, dava dışı … yazısı içeriğinde, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili bir eksikliğin olmadığı tespiti, davalının konaklama bedellerine dair bir kayıt sunmadığı, … ödemelerinden sözleşme gereği yükümlü olması karşısında, davalının kalan bakiye tutar 86.920 TL’den sorumlu olacağı, ihtara dair bir kaydın sunulmadığı…” belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekiline mahkememizin 31/05/2023 tarihli oturumunda davacı asilin vergi kaydı, esnaf kaydı, tacir kaydı hususunda beyanda bulunmak üzere mehil verilmiş, davacı vekilinin 23/09/2023 tarihli beyanında ” davacının esnaf-tacir-vergi kaydına ilişkin bir belge bulunmamaktadır. Resmiyette böyle bir kaydının olmaması dosyadaki belgeler nazara alındığında uyuşmazlığın mahiyetine etki etmeyeceği kanaatindeyiz” dediği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı tarafça taraflar arasındaki imalat (eser) sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen bakiye hak ediş alacağının tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali, davalı tarafça davanın reddi talep edilmiş olup; dosyamız davacısının ticaret sicilinde ve vergi dairesinde kaydının bulunmadığı, tacir sıfatının olmadığı ,yapılan işin her iki taraf ticari işletmesi ile ilgisinin bulunmadığı bu kapsamda davanın mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu , görev ile ilgili hususların kamu düzenine ilişkin olması ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yoktuğu nedeniyle HMK. 114/c ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
G.D: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Hükmün kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama gideri ve harç konusunun yetkili ve görevli Mahkemede dikkate alınmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avasından kullanılmayan bakiye kısmın HMK’nun 333 . Maddesi uyarınca hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
HMK’nun 20. Maddesi gereğince; Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.