Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2021/915 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/443 Esas – 2021/915
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/443 Esas
KARAR NO : 2021/915
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın neden olduğu trafik kazası sonucu davacının desteği ve oğlu olan … ‘ın ölümü sonrası oluşan zararlarının giderilmesi amacı ile uyuşmazlık hakem heyetine başvurduklarını, yapılan değerlendirme sonucu taleplerinin kabulüne karar verildiğini, davalının yasa yolu başvurusu üzerine İtiraz hakem heyetinin kararı kaldırarak bedel artırımına konu olan 60.696,07 TL yönünden taleplerinin kabulüne, fazla istemin usulden reddine karar verdiğini, bu kararı bir üst yasa yoluna başvurmadan kesinleştirdiklerini, zamandan kazanmak için ret kararına konu alacakları ve işlemiş faizinden oluşan 29.343,05 TL yönünden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulmasına karar verildiğini davalının haksız itirazının kaldırılmasına , takibin devamına ve %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının oğlu olan desteğinin ölümü nedeni ile hüküm altına alınmayan destekten yoksun kalma alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından daha önce yapılan yargılama sonucu kesin hüküm nedeni ile davanın usulden reddine dair verilen karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 01/07/2021 tarihli kararı ile ” İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine ilişkin karar gerekçesinde “sigorta şirketi aynı davada ikinci kez ıslaha başvurulamayacağı itirazında bulunmakta olup, dosya kapsamı incelendiğinde, başvuranın kök raporuna istinaden talebini ıslah ederek rapora itirazlarını da sunduğu, itirazlar doğrultusunda alınan ek raporda verilerin değişmesi üzerine de, ikinci kez ıslah talep ettiği ve ilk hakem heyetinin de, ikinci ıslah üzerinden hüküm kuruduğu görülmektedir. ….HMK176 madde düzenlemesi dava içerisinde bir kez ıslah yoluna başvurulacağı kuralı getirmiş olmakla, sigorta şirketinin bu yöndeki itirazı yerinde bulunmuştur. Bu anlamda da başvuranın kök rapora yönelik ıslah talebinde yer alan … için 45.859,52 TL ….üzerinden hüküm kurmak gerekmiştir.” denilmiştir. Ret gerekçesi, davacının zararının daha fazla olmadığına yahut alınan ilk rapor ile kesinleşmiş olduğuna ilişkin olmayıp, HMK’nın 176. Maddesi gereğince davanın ikinci kez ıslah edilememesine yönelik usuli işleme ilişkindir. Bu nedenle hüküm fıkrasında “fazlaya ilişkin istemin reddine” denilmiş olması, hüküm altına alınmayan kısım yönünden maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Bu durumda mahkemece, davacının talebine ilişkin deliller toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi ” gerektiğine değinilerek kaydırılmış ve dosya mahkememize iade edilmiştir.
Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin değerlendirmesi yerinde görülüp, yeniden yapılan değerlendirme sonucu,
Davalıya sigortalı olup şehir içi yolcu taşımacılığı yapan … plaka sayılı aracın Mamak Caddesi üzerinde seyir halinde iken, 220 nolu durağa geldiğinde araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafta bulunan durağa çarpmasıyla sonuçlanan trafik kazası sonucu durakta araç bekleyen ya da kaldırımda yaya olarak bulunan ve aralarında davacının oğlu …’ın da bulunduğu birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması ile sonuçlanan kazaya neden olduğu, kaza sonrası davacının da aralarında bulunduğu hak sahipleri tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine kısmi ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin yetersiz olduğu düşüncesinde olan davacının sigorta tahkim komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetine başvurduğu , başvurusu 2020/19500 esas numarasına kayıt edilmiştir. Taleple ilgili yapılan inceleme sonucu alınan hesap raporu ile davacı … ‘in 45.859,52 TL destekten yoksun kalma zararı talep edebileceği belirlendiği , belirlenen bu miktar üzerinden davacı tarafından ilk kez bedel artırım işlemi yapıldığı ve rapora yönelik itiraz uyarınca alınan 2.raporda davacının talep edebileceği zararının 64.881,70TL olduğu belirlendiği , davacı tarafından bu kez ıslah işlemi yapıldığı, Uyuşmazlık Hakem Heyeti yaptığı değerlendirme sonucu davacı … yönünden 64.881,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı aleyhine İtiraz Hakem Heyetine başvurulmuş, bu başvuru sonucu yapılan değerlendirmede, ikinci kez ıslah işlemi yapılamayacağı, bu nedenle davacının son rapor ile belirlenen alacağı üzerinden oluşturulan hükmün kaldırılmasına, ilk raporda belirtilen 45.859,52TL’nin 18/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İtiraz Hakem Heyetinin kararı 25/09/2020 tarihinde taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıkça belirttiği gibi bu kararla ilgili devam eden yasa yoluna başvurulmamış ve İtiraz Hakem Heyeti kararı bu hali ile kesinleşmiştir.
Davacı, İtiraz Hakem Heyeti tarafından hüküm altına alınan alacak miktarı ile ilk karardaki hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporu ile belirlenen miktar arasındaki fark nedeniyle alacaklı olduğunu düşündüğü için bu alacağının tahsili amacıyla Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının süresinde gerçekleşen itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. İtirazın iptali amacıyla mahkememizde bu dava açılmıştır.
Davacı bu kararla ilgili devam eden yasa yollarını kararın kendisine tebliğinden itibaren yasada öngörülen süre içerisinde kullanmadığı için İtiraz Hakem Heyeti kararı taraflar yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte, İtiraz Hakem Heyetinin ikinci rapor ile ortaya çıkan ve bedel artırımı sonrası ıslah işlemine konu edilen talep ile ilgili ret kararının usulden ret şeklinde gerçekleşmesi nedeni ile davacının fazlaya ilişkin miktar yönünden icra takibi yapması ve mahkemelerde yeniden talepte bulunmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememiz tarafından yapılan değerlendirme sonucu, davacının oğlu ve desteği olan …’nin ölümü nedeni ile davacının destekten yoksun kalma talebinde bulunmasının yerinde olduğu, davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma alacağının Uyuşmazlık Hakem Heyetinin isteği üzerine düzenlenen 12/05/2020 tarihli raporda belirlendiği gibi 64.881,70 TL olduğu, bu miktarın 45.859,52TL sinin İtiraz Hakem Heyetinin 22/09/2020 tarihli olup yasa yoluna gidilmediği için kesinleşen kararı ile hüküm altına alındığı, davacının mahkememizden talep edebileceği alacağının ise ( 64.881,70TL -45.859,52TL = 19.022,18TL ) 19.022,18TL olduğu, Ankara 23.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu edilen alacağında 19.022,18TL olması nedeni ile davacının asıl alacağa yönelik itirazının haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının icra takibindeki bir diğer talebi işlemiş faize ilişkin olup, Hakem Heyetine başvuru yapılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 18/11/2019 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı için, davalı yönünden bu tarihte temerrütün gerçekleştiği, sigortalı araç ticari nitelikli olduğu için talep edilebilir faizin avans faizi olması gerektiği, temerrüt tarihi ile icra takibinin başlatıldığı tarih aralığında talep edilebilir faiz miktarının ise ( 21.12.2019- 18.11.2019= 33 gün o dönemde yürürlükte olan yıllık % 18.25 avans faiz oranından – 13.06.2020- 21.12.2019 = 175 gün o dönemde yürürlükte olan yıllık % 13,75 avans faiz oranından ve 29.09.2020- 13.06.2020 = 188 gün o dönemde yürürlükte olan yıllık % 10 avans faiz oranından) toplam 10 ay 11 gün üzerinden 2.130,74 olduğu, bu miktar faiz isteğinin de yasal düzenlememize uygun olması nedeni ile 2.130.74 TL işlemiş faize yönelik itirazın da iptali gerektiği kabul edilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, talep destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, takip öncesi yapılan yargılama sırasında ölenin elde ettiği gelir, hak sahipleri ve diğer hesaplama unsurlarının belirlendiği, bilirkişi raporu ile de talep edilebilir destekten yoksun kalma alacağının hesaplandığı, üstelik elde edilen verilere göre sigorta şirketinin tazminat miktarını hesaplaması da mümkün olmakla alacak likit niteliğe dönüştüğü için haksız itiraz nedeniyle davacının alacağına ulaşması geciktirildiğinden hüküm altına alınan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının da davalıdan tahsili gerektiği kabul edilip, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Kısmen Kabulü ile Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile 19.022,18TL asıl alacak ve 2.130,74TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.152,92TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Ana para olan 19.022,18TL ye takip tarihinden itibaren %13,75 geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Kabul edilen 21.152,92TL üzerinden İİK ‘nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.444.95TL harçtan peşin yatırılan 258,69TL nin mahsubu ile bakiye 1.186,26TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına ,
3-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 7 adet E tebligat gideri 38,50-TL, 4 posta masrafı 96,80TL, 1 Dosya kapağı ücreti 2,00TL olmak üzere toplam 137,30TL’nin red ve kabul oranına göre 135,60 TL lik kısmı ile 258,69TL peşin harç ve 54.40TL başvuru harcı ve dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacı tarafça kaldırma kararından önce yatırıldığı anlaşıldığından red ve kabul oranına göre 1.303,64 TL arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam in ‘sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, olmak üzere toplam 1.752,33TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda davacı yönünden kesin davalı yönünden HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar acıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021