Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2021/901 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/423
KARAR NO : 2021/901
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Payının Devrinin, Şirket Yönetim ve Temsil Yetkisine Dair Alınan Kararların, Şirketin Tür Değişikliğine İlişkin İşlemlerin İptalleri-Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … ile davalı …’nun … İnşaat Limited Şirketinin ortağı ve aynı zamanda dayı yeğen olduklarını, davacının 2021 yılı Mayıs ayında tesadüfen şirkette hissedar görünmediğini, ortağı olduğu limited şirketin de 25.06.2013 tarihind tür değişikliği işlemi yapılarak …ne dönüştürülüğünü, 13.08.2013 tarihinde sözde, davacı …’un şirketteki payını diğer ortak …’ya bedel karşılığı devir ettiğini gösterir sahte belgeler ile şirketteki ortaklığının sonlandırıldığını öğrendiğini, davacının bilgisi ve onayı olmadan tür değişikliği işlemi yapıldığını, sahte olarak üretilen belgelerin yapılan işlemlere esas alındığını, davacının adına sahte olarak atılan imzalar ile şirketteki hisse devirleri yapıldığını, hisse devri nedeniyle davacıya yapılan bir ödeme de söz konusu olmadığını, davalı …’nun sahte belgelerle hissesine el koyduğu müvekkili hiç yokmuş gibi tek başına aldığı kararlar ile şirketin tek temsilcisi olarak kendisini atadığını, davacının yurt içinde ve yurt dışında şantiyelerde görevli olması nedeniyle şirket merkezinde yapılan bu işlemlerden haberdar olamadığını, davalı şirket tüzel kişiliğinin iş bu davada temsili menfaat çatışması oluşmasına neden olacağı gibi, dava sonunda davacının elde etmesi muhtemel kazançları ortadan kaldırmamaya yönelik iş ve işlemlere girişmesi kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek Siirt Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; hisse devir işleminin iptaline yönelik açılan davada nazara alınarak şirket hisselerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin engellenmesine yönelik tedbir konulmasına, davalı …’un temsil ve yönetim yetkisinin tedbiren ve acil olarak kısıtlanmasına, şirkete yasal temsilci atanmasına, alınan kararın ticaret sicil gazetesinde ilanına, davalı şirket adına kayıtlı her türlü gayrimenkulün tespiti ile bu gayrimenkullerin 3. Kişilere devir ve temlikinin engellenmesine yönelik kaydına tedbir konulmasına, …’ın Genel Müdürlüklerine müzekkereler yazılarak davalı şirketin her türlü vadeli vadesiz hesaplarına tedbir konulmasına, davalı şirketin tür değişikliği işleminin iptaline, davalının yönetim ve temsil yetkisine dair alınan kararların iptaline, davacının şirket payının davalıya devrine ilişkin işlemin iptaline, şirket hisselerinin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu hususun ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına, davacının zararına sonuç doğurması muhtemel olacak şekilde yapılan her türlü işlemin iptaline, tescil ve ilana tabi olanların tespiti ile tescil ve ilan edilmesine, belirsiz alacak davalarını kabulü ile davacının yasal payına el konulması nedeniyle oluşan zararlarının tespiti/ yoksun kalınan kar payı ve sair hakları ile davalının kasıt, ihmal ve hafif ihmali ile sebebiyet verdiği zararlarının tam tespiti ile fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL ‘nin temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, … Grup bünyesinde uzunca bir süre çalıştığını, davacının, müvekkiline ve ailesine karşı yaptığı ”iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı” davranışları sebebiyle işten çıkarıldıktan sonra müvekkiline karşı husumet beslediğini ve müvekkili üzerinde baskı oluşturmak ve bu sayede müvekkilinden haksız kazanç elde etmeye çalışarak müvekkiline karşı suç teşkil eden eylemlerde bulunulduğunu, davacı … hakkında iftira, şantaj, tehdit ve hakaret suçlarından 01/07/2021 günü yapmış oldukları suç duyurusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası ile dosyası ile soruşturulduğunu, davacı …’un da bir takım şüpheliler hakkında Dolandırıcılık ve Güveni Kötüye Kullanma suçlarından yapmış oldukları suç duyurusunun Siirt Cumhuriyet Başsavcılığına 14/07/2021 tarihinde UYAP’dan gönderildiğini, davacı tarafından keşide edilerek müvekkiline gönderilen …yevmiye nolu ihtarnamesinde davacının, müvekkillerinden 25.000.000,00 TL’nin bir hafta içinde kendisine ödenmesini, aksi halde suç duyurusunda bulunulacağını belirttiğini, ihtarnamesinde 25 Milyon TL isteyen davacının huzurdaki davayı 10 Bin TL üzerinden açmasının da davacının ulaşmaya çalıştığı hedefi ve kötü niyetini gösterdiğini, davacının 2003 yılından 2021’in şubat ayına kadar müvekkilinin yetkilisi olduğu … Grup bünyesinde çeşitli şirketlerde çalıştığını, davacının, 20 yıla yakın bir süre … Grup bünyesindeki şirketlerde çalıştığı halde, geçmişte kendi bilgisi ve imzası dahilinde yaptığı işlemleri inkar ettiğini, 2013 yılında yaptığı işlemleri, kendisinin yapmadığından bahisle 2021 yılının mayıs ayında tesadüfen öğrendiğini, davacının bu iddiasının hem gerçeğe, hem hayatın olağan akışınına, hem de ticari basiret ve teamüllere aykırı olduğunu, davacının iddialarının, ticaret hukukunda sicilin aleniyet ilkesi ile de açıkça çeliştiğini savunmuş davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, şirket payının devrine şirket yönetim ve temsil yetkisine dair alınan kararların, şirketin tür değişikliğine ilişkin işlemlerin davacının bilgisi dışında sahte belgeler ve imzalarla yapıldığı iddiasıyla iptalleri, bu işlemler nedeniyle davacının uğradığı zararların tespiti ile davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki başlıklı 14/2 maddesinde; ” Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü mevcutttur.
HMK’ 114/ç maddesinde “Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.” dava şartları arasında sayılmıştır.
Sistemden alınan Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin …. sayfasında …’nin sicilde kayıtlı adresinin ….Merkez Siirt olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre, somut olayda, tarafların ortağı olduğu şirketteki davacının şirket payının devrine ilişkin işlemlerin, şirket yönetim ve temsil yetkisine dair alınan kararların, şirketin tür değişikliğine ilişkin işlemlerin davacının bilgisi dışında sahte belgeler ve imzalarla yapıldığı iddiasıyla iptallerinin ayrıca davacı şirket ortağının uğradığı zararın şirketten ve şirket yöneticisi ortaktan tahsili talebli açılmış olan davada HMK 14/2 maddesi uyarınca davaya bakmaya davlı …’nin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin bulunduğu Siirt Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemesinin kesin yetkili olduğu, Mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşıldığından, kesin yetki kuralı dava şartı olduğundan resen dikkate alınmış, HMK.114/ç ve 115.maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK.14/2 ve 114/1-ç maddeleri uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Dosyanın görevli ve yetkili Siirt Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili Siirt Asliye Ticaret (Asliye Hukuk) Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.25/11/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza