Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/383 E. 2021/914 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/383 Esas
KARAR NO : 2021/914
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2013
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarafından müvekkili aleyhine … 2.İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile işçilik alacaklı dava açtığını, davanın kabulüne karar verilip Yargıtay 9.Hukuk Dairesince onandığını, bu karar için … … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile … aleyhine icra takibine başlanıldığını, 35.000,00 TL’lik teminat mektubu verildiği halde bu teminat mektubunun 10/01/2013 tarihinde nakte dönüştüğünü, mahkeme ilamındaki aleyhlerine hükmedilen bakiye ilam harcı 880,00 TL’nin faizi ile birlikte 1.015,52 TL olarak vergi dairesine ödendiğini, …’ın sırayla … A.Ş, … Güvenlik Ltd.Şti ve … …Ltd.Şti’nde çalıştığını, …’nın şirketler ile davalı arasında imzalanan hizmet akitleri kapsamında hizmet alınan firmalarda çalıştığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 37 (i) maddesinde yüklenici firma tarafından çalıştırılacak işçilerin ücret ve her türlü işçilik ödemeleri ve benzerlerinin yüklenici firmaya ait olduğunun hüküm altına alındığını, aynı maddenin (j) bendinde hangi nedenle olursa olsun işçi ücretleri ve benzeri ücretlerin idare (…), yüklenici işçilere ve 3.kişilere hiçbir şekilde ödeme yapmayacağının belirlendiğini, sözleşme eki teknik şartnamenin 2-(e) bendi gereği Botaşın hiç bir yükümlülüğü bulunmadığını, bu hususun idari şartnamenin 56 (a) bendinde de tekrarlandığını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin davalılara rucü edilme hakkı doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vergi dairesine ödenen 1.015,52 TL’nin ödeme tarihi olan 08/01/2013 tarihinden itibaren, nakte dönüştürülen teminat bedeli olan 35.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 10/01/2013 tarihinden itibaren, ayrıca 852,90 TL bakiye borç olup bu bakiye borcun yargılama süresi içerisinde kendilerince ödenmesi halinde ödenen miktara ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI … … A.Ş’NİN CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işçi …’ın müvekkilinin işlerini yürüttüğü … … Şube Müdürlüğünde 08/07/2003- 31/05/2004 tarihleri arasında 11 ay çalıştığını ve istifa ederek işyerinden ayrıldığını, iş akdinin feshedilmediğini, tazminatı gerektirmeyecek şekilde işten çıktığını, … 2.İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının müvekkil şirkete ihbar edilmediğini, taraflar arasındaki imzalanan ihale sözleşmesinin maktu sözleşme olup müvekkilinin söz haklarının bulunmadığını, edimler arasında açık oransızlık olduğunu, talep edilen miktarın haksız olup davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediği için ödenilen masraflar ve vekalet ücretinin rucü edilemeyeceğini, müvekkil şirketin son işveren olmayıp her türlü alacağın müvekkilinden talep edilemeyeceğini ve davanın zamanaşımına uğradığını, süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DAVALI … … A.Ş’NİN CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, …’ın müvekkil şirkette … Şube Müdürlüğünde 01/07/2004-08/02/2007 tarihleri arasında çalıştığını, iş aktinin feshedilmediğini, aynı şartlarda ve koşullarda iş yeri gösterildiğini, işçinin işi kabul etmeyerek işe gitmediğini, iş aktinin feshedilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DAVALI … … LTD ŞTİ’NİN CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın davacının işçisi olduğunu, İş Mahkemesindeki davanın müvekkiline ihbar edilmediğini, davacının rucü hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklı rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin davanın kısmen kabulüne dair verdiği 16.06.2015 tarih 2014/452-2015/373 sayılı karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 12.11.2020 tarih 2018/864-2020/3581 sayılı kararı ile ” Davacı vekilince temyize konu yapılan kabul edilen kısım yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, davalılar vekillerinin temyiz itirazları yönünden de dava dışı işçinin işveren aleyhine açtığı asıl ve birleşen davalarda yüklenicilerle işveren arasında muvazaa yapıldığı işçilik hakları ödenen işçinin başından beri davacı işçisi olduğu hususunda karar verildiği ve verilen kararların Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği , bu durumda işveren ile yüklenici arasında hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı ancak bu ilişkinin muvazaalı olduğu ve işçilik hakları ödenen işçinin davacı işçisi olduğu kesin hale geldiği, davacının ödenen bedeli davalılardan tahsil etmesi “hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağı” ilkesine aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği ” bildirilerek bozulmuş, mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; Taraflar arasında; davacı … (Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş)’nin davalı şirketlerle “İdari ve Hizmet Binaları ile Çevre Temizliği Hizmetleri Sözleşmesi” yapıldığı; davalı şirketlerin bu sözleşmeler kapsamında işin ifası amacıyla davacı şirketle bağı olmayan dava dışı …’ı çalıştırdıkları; dava dışı bu şahsın davacı şirket aleyhine … 2.İş Mahkemesinin … esasında kayıtlı işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açmış olduğu davada yapılan yargılamada verilen kararın … … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğu; bu dosyaya kararın temyizi aşamasında verilen 35.000,00 TL teminat mektubunun 10/01/2013 tarihinde nakte dönüştüğü; 879,23 TL bakiye ilam harcı ile faizinin ödendiği; dava dışı işçinin işveren aleyhine açtığı asıl ve birleşen davalarda yüklenicilerle işveren arasında muvazaa yapıldığı işçilik hakları ödenen işçinin başından beri davacı işçisi olduğu hususunda karar verildiği ve verilen kararların Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği , bu durumda işveren ile yüklenici arasında hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştığı ancak bu ilişkinin muvazaalı olduğu ve işçilik hakları ödenen işçinin davacı işçisi olduğu kesin hale geldiği, davacının ödenen bedeli davalılardan tahsil etmesi “hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağı” ilkesine gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 629,65 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 570,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Davalıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi uyarınca hesaplanan 5.530,26TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı ve diğer davalılar vekillerinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza