Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2022/675 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/360 Esas – 2022/675
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2022/675
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARARYAZ.TRH : 29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… davacı şirket ile … Sigorta A.Ş. Arasında 87534225 numaralı 25.07.2019-2020 vadeli sigorta poliçesinin imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin emniyeti suistimal klozu başlığı altında sigortacının, sigortalının emrinde veya hizmetinde çalıştırdığı, SGK’ya bağlı olarak ücret bordrolarına kayıtlı olan kişi veya kişilerin, sigortalıya ait para ve para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti suistimal halleri sonucunda uğrayacağı zararları karşılayacağı şeklinde emniyeti suistimal rizikosunun teminat altına alındığını,davacı şirketin eski çalışanı … …’ün av malzemeleri satış elemanı olarak çalıştığını, çalışanın malzeme verip para aldığı bayiler ile davacı şirket arasında yapılan yılsonu mutabakatlarında … …’ün bazı firmalardan tahsilat yaptığı ancak paraları şirket kasasına geçirmediği ve kendi uhdesinde tuttuğunun anlaşıldığını ,dava dışı çalışan tarafından da bu hususun ikrar edildiğini, davacının uğradığı zarar için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, talepler reddedildiği için 15.10.2020 tarihinde sigorta tahkim komisyonuna başvurulduğunu, komisyon tarafından yapılan incelemede davalı yanca sunulan ekspertiz raporunda emniyeti suistimal rizikosunun doğurduğu toplam zararın 25.280,00 TL olduğunun ifade edildiğini, rapor davalı tarafından oluşturulduğu için taraflar arasında rizikonun doğması, oluşması ve miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşmazlık yaratan hususun zararların poliçede yer alan muafiyet kapsamında olup olmadığı noktasında olduğunu, tahkim incelemesinde zararın bir bütün olarak değerlendirilmesi ve poliçede yer alan muafiyet kaydının ortaya çıkan toplam zarar üzerinden uygulanması gerektiği kanaatiyle talep edilen 7.000 TL tazminatın ödenmesine karar verildiğini, akabinde Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. numaralı icra dosyasında bakiye 13.280,00 TL için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, zararı oluşturan eylemlerin aynı şahıs tarafından davacı aleyhine çok da uzun olmayan zaman dilimlerinde gerçekleştirilmiş olması nedeniyle birbirinden bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini ve muafiyet tenzilinin toplam bedel üzerinden bir kez uygulanması gerektiğini, tahkimde de bu yönde karar verildiğini, 18.09.2020 tarihinde KEP sistemi üzerinden başvuruda bulunulduğunu, 01.10.2020 tarihinde davalının temerrüde düştüğünü, zamanaşımı definin haksız olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla davalının yaptığı itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere ,icra inkar tazminatına…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Ankara …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinde takip alacaklısının davacımız, takip borçlusunun davalımız, takip konusunun 13.280,00 TL poliçe teminatı, 1.057,49 TL faiz olmak üzere 14.337,49 TL nin tahsili olduğu , davalı itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalıdan taraflar arasındaki arasında 87534225 numaralı 25.07.2019- tanzim tarihli Yangın Sınai İşletme Sigorta Poliçesi ve hasar dosyası getirtilmiş , poliçede emniyeti suistimal klozu
yönünden 50.000,00 TL teminat sağlandığı,
“Emniyeti Suistimal Klozu” başlığı altında “sigortacının, sigortalının emrinde veya
hizmetinde çalıştırdığı, SGK’ya bağlı olarak ücret bordrolarına kayıtlı olan kişi veya kişilerin,
sigortalıya ait para ve para ile ölçülebilen mallarını çalmak, zimmetine geçirmek, hile ve
dolandırıcılık veya sahtekarlık yolu ile bunlara sahip olmak suretiyle yapacakları emniyeti
suistimal halleri sonucunda sigortalının uğrayacağı zararı, muafiyet hükmü saklı kalmak
kaydıyla, poliçede yazılı bedeli geçmemek üzere Hırsızlık Sigortası Genel Şartları A-4.5 maddesi
hükmünce ve poliçede yazılı özel şartlar çerçevesinde temin edileceği, beher hadisede ödenecek
tazminat tutarı üzerinden sigorta bedelinin %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanacağı,
” düzenlendiği
,dava dışı … …’ün, davacıya ait işyerinde 20.11.2019-20.03.2020 tarihleri
arasında çalıştığı,
davacı tarafından, … …’ün yaptığı bazı tahsilatları şirket kasasına geçirmeyerek
kendi uhdesinde tuttuğunun tespit edildiği ve bu kapsamda davalı sigorta şirketine zararın
karşılanması için başvuru yapıldığı ancak davalı yanca bu talebin kabul edilmediği görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonu 28.12.2020 tarih ve 2020 E. 88412 K-2020/106196
sayılı kararının tetkikinde müracaat sahibinin davacımız, aleyhine müracaat edilenin davalımız olduğu hakem heyeti karar ile her bir hasar muafiyet altında kaldığından talebin reddine karar verildiği, davacı itirazı üzerine İtiraz Hakeme Heyeti’nin
19.03.2021 tarih ve 2021/İHK-5006 sayılı kararı ile “…. somut olayda eylemlerin aynı şahıs
tarafından çok uzun olmayan bir dönemde aynı mağdur aleyhine gerçekleştiği, bu haliyle
müteselsil suçun bulunduğu, dolayısıyla her bir eylemdeki meblağı ayrı ayrı
değerlendirilemeyeceğinden toplam meblağ üzerinden karar verilmesi gerektiği belirtilerek,
ekspertiz raporu uyarınca emniyeti suistimal teşkil eden toplam tutar 18.405,00 TL’ye 5.000,00 TL muafiyet uygulandığında zarar miktarının 13.405,00 TL olduğu tespit edilmiş ve davacının
talebi ile bağlı kalınarak 7.000,00 TL zarar için” hüküm kurulduğu görülmüştür.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “… Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 28.12.2020 tarih ve 2020 E. 88412 K-2020/106196
sayılı kararının gerekçe kısmında; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan eksper incelemesi
neticesinde düzenlenen 17.09.2020 tarihli eksper raporunda emniyeti suistimal rizikosunun
doğurduğu on adet zararın tespit edildiği belirtilerek eksper raporunda tespit edilen zararlar
kararda sıralanmıştır. Buna göre davacının toplam zararının 25.280,00 TL olduğu görülmüştür.
İtiraz Hakem Heyeti’nin 19.03.2021 tarih ve 2021/İHK-5006 sayılı kararında ise;
dosyadaki ekspertiz raporu doğrultusunda emniyeti suistimal teşkil eden 18.405,00 TL’ye 5.000,00 TL muafiyet uygulanarak zarar miktarının 13.405,00 TL olduğu
yönünde karar verilmiştir.
Hakem heyeti kararlarında atıf yapılan eksper raporu dosya içerisinde olmadığından
incelenememiş bu kapsamda uyuşmazlık hakem heyeti kararında belirlenen 25.080,00 TL
zararın, itiraz hakem heyeti kararında neden/nasıl (muafiyet uygulanmadan) 18.405,00 TL
olarak belirlendiği anlaşılamamıştır.
…zarar tutarının sağlıklı bir şekilde belirlenmesi mümkün olmamıştır.
Ancak itiraza konu icra takibinin dayanağı, zararın davalı sigorta şirketinden tahsil
edilebilir nitelikte olduğuna dair verilen itiraz hakem heyeti kararıdır. Her ne kadar ödeme
emrinde borcun dayanağı sigorta poliçesi tazminatı olarak belirtilmiş ise de davacı vekilince
hakem heyeti kararı sonrasında takip başlatılmış; hükmedilen 7.000,00 TL mahsup edilerek asıl
alacak belirlenmiştir. Dolayısıyla itiraz hakem heyeti kararında belirtilen 18.405,00 TL zarar
tutarının dikkate alınması gerektiği görüşüne ulaşılmış ise de nihai takdir Sayın Mahkemenize
ait olduğundan terditli hesaplama yapılacaktır.
… Zincirleme suç, diğer bir deyişle müteselsil suç, aynı kişiye karşı farklı zamanlarda
sergilenen birden fazla hareketle bir suç işleme kararının icra edilmesi veya aynı suçun birden
fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesidir. Somut olayda, emniyeti suistimal suçu, dava dışı çalışan
tarafından, davacıya karşı farklı zamanlarda birden fazla hareketle işlenmiştir. Dolayısıyla
zincirleme suçtan bahsedebilmek için aranan şartlar somut olayda mevcuttur. Bu nedenle dava
dışı çalışanın her bir eyleminin ayrı ayrı değerlendirilmesi yerine toplam zarar yönünden
muafiyet bedeli uygulanması gerektiği görüşüne ulaşılmış olup takdir ve değerlendirme Sayın
Mahkemenize aittir.

Dava dilekçesinde; 25.280,00 TL zarar tutarından, 5.000,00 TL muafiyet, 7.000,00 TL tahkimde hükmedilen tutar olmak üzere toplam 12.000,00 TL’nin tenzili ile asıl alacak tutarının
13.280,00 TL olarak belirlendiği beyan edilmiştir.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere, davacının zararının 25.280,00 TL olduğuna dair
dosyada kesin bir delil olmamakla takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere terditli hesaplama
yapılmıştır.

zarar tutarının 25.280,00 Tl olduğunun kabulü halinde
Asıl Alacak : 13.280,00 –TL
, İşlemiş faiz : 1.057,49-TL
, İcra inkar tazminatı : 2.867,50-TL
zarar tutarının 18.405,00 TL olduğunun kabulü halinde Asıl Alacak : 6.405,00–TL
İşlemiş faiz : 510,03-TL , İcra inkar tazminatı : 1.383,00-TL
” denildiği bilirkişi raporunda bildirilen davalı tarafça alınan eksper raporunun ikmali üzerine aldırılan ek raporda ” …
Sunulan eksper raporu davalının talebi doğrultusunda hazırlanmış bir rapor olup rapordaki
hasar bedeline ilişkin tespitlere davalı sigorta şirketinin itiraz ettiğini veya bu bedelleri kabul
etmediğini gösterir bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu kapsamda rapordaki hasar bedellerinin
davalı sigorta şirketi tarafından kabul edildiği ancak her bir hasarın ayrı birer suç olarak
değerlendirilmesinden ötürü muafiyet bedeli aşılmadığından davacıya ödeme yapılmadığı
anlaşılmıştır.
Her ne kadar kök raporda, dava dışı çalışan tarafından davacıya karşı farklı zamanlarda ve
birden fazla hareketle işlenen suçların zincirleme suç oluşturduğu bu sebeple muafiyet bedelinin tüm
hasar bedeli üzerinden uygulanmasının yerinde olacağı görüşüne ulaşılmış ise de bu husustaki nihai
takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemenize aittir… Davalı vekili, ödenen 7.000,00 TL’ye faiz işletilerek mahsup edilmesi gerektiği itiraz olarak
ileri sürülmüş ise de bu itiraza katılmak mümkün olmamıştır.
Şöyle ki; ödeme tarihi itibariyle davalının talebi üzerine düzenlenen eksper raporunda
davacının zararı 25.291,24 TL olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla davalının ödemesi gereken tutar
muafiyet bedeli mahsup edildikten sonra kalan 20.291,24 TL’dir. Buna rağmen davalı tarafından
7.000,00 TL ödenmiştir. Davalının tüm zararı karşılamak yerine kısmi ödemede bulunarak
temerrüde düşmesi kendi kusurlu davranışından kaynaklanmaktadır. Bir kimsenin kendi kusuruna
dayanarak menfaat elde etmesi hukuk ilkeleri ile bağdaşmayacağından ödenen tutar faiz işletilmeden
mahsup edilmiştir.

davacı Asıl Alacak : 13.280,00 –TL
, İşlemiş faiz : 1.057,49-TL
talep edebilir…” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça taraflar arasındaki emniyeti suistimal klozu içeren Yangın Sınai İşletme Sigorta Poliçesi kapsamında çalışanın emniyeti su istimali sonucu uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ,davalı tarafça savunmada bulunulmaması davanın inkarı olarak değerlendirilmiş olup;
Davacıya ait iş yerinin davalı nezdinde 25.07.2019 başlangıç tarihli, emniyeti suistimal klozu içerir Yangın Sınai İşletme Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı iş yerinde SGK lı olarak 20/11/2019-20/03/2020 tarihleri arasında 4 ay süre ile çalışan dava dışı … …’ün kısa süren çalışma süresi içerisinde 25.280,00 TL i davacıya intikal ettirmediği, davacının toplam 25.280,00 TL zararının oluştuğu, gerçekleşen eylemlerin aynı şahıs
tarafından uzun sayılamayacak süre içerisinde aynı mağdur aleyhine işlendiği dikkate alındığında
müteselsil suç niteliğinde bulunduğu , her bir eylemdeki meblağın ayrı ayrı değerlendirilemeyeceği, eylemlerin tamamının aynı kasıt altında işlendiğinin kabulü gerektiği, bu kapsamda davacının gerçekleşen 25.280,00 TL zararından muafiyet bedeli 5.000,00 TL düşüldükten sonra davacının talep edebileceği zarar tutarı 20.280,00 TL olup, İtiraz Hakem Heyeti kararı sonucu davalı tarafça ödenen 7.000,00 TL nin mahsubu neticesi davacının talep edebileceği ,davalının ödemekle yükümlü olduğu tutarın 13.280,00 TL sı olduğu, davacının davalı sigortayı temerrüde düşürmesi nedeni ile icra takip tarihine kadar davacının 1.057,49 TL faiz talep edebileceği İtiraz Hakeme Heyeti’nin
19.03.2021 tarih ve 2021/İHK-5006 sayılı kararı, davalı sigorta ekspertiz raporu, bilirkişi rapor ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulüne,
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline takibin 13.280,00-TL asıl alacak, 1.057,49-TL işlemiş faiz olmak üzere 14.337,49-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
Asıl alacak tutarı 13.280,00-TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 979,39 TL harçtan, dava açılışında alınan 173,16 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 806,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 173,16 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 87,85 TL tebligat ücreti, 900,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.220,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2022