Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2022/923 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/327 Esas – 2022/923
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/327 Esas
KARAR NO : 2022/923 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ve çevre illerinde toptan gıda satışı yaptığını, Davalı … A.Ş, ise , yumurta ve ürünlerin üretimi ve satışını yaptığını, müvekkil davalıdan satın aldığı ürünlerin üretimi ve satışını yaptığını davalıdan satın aldığı yumurtaları kendi satış ağı içerisinde yer alan market ve diğer gıda satışı yaban firmalara dağıtımını yaptığını, bazı müşterilere yapılan satışlarda davalının isteği ve onayı dahilinde iskonto uygulandığını her ayın iskonto satışı davalının onaylaması takiben iskonto toplam tutarı müvekkil şirket tarafından davalı şirkete fatura edildiğini, taraflar arasında anlaşmazlığın sorun 30.12.2019 tarihinde düzenlenen faturaların ödenmemesi konusunda anlaşmazlık başladığını müvekkilinin fiyat farkı oluşan 33.835,86-TL tutan alacaklarını 30.12.2019 tarihinde 18073 sayı ile faturalandırdığını, davalı şirket ise fatura bedelini 30.12.2019 tarihinde 14.919,44 TL tutarlı 176 sayılı 18.917,42-TL tutarlı 2047 numaralı iki adet iade faturası düzenlediğini şirkete gönderdiğini. Müvekkilinin iade ettiğini, müvekkilinin Zonguldak ilinde yapılan satıştan doğan fiyat farkı alacağını da 5.433,26-TL olarak 08.02.2020 tarihinde 96 sayıyla faturalandırılarak davalı şirkete gönderdiğini ancak davalının kep üzerinden faturayı iade ettiğini, müvekkilinin mecburen iptal ettiğini, müvekkilinin davalı şirket ile görüşerek , sorunu çözmeye ve alacağını kavuşmaya çalışmamada davalı borçlu ödemeyi yanaşmadığını müvekkili davalıdan var olan 33.835,86-TL fiyat farkı alacağını 17.09.2020 tarihinde 12571 sayıyla yeniden faturalandırılmış ve davalıya aynı gün gönderdiğini aynı gün Zonguldak ili satışları nedeniyle doğmuş bulunan 5.433,26-TL fiyat farkı alacağını 922 faturalandırılarak davalıya gönderdiğini müvekkil faturaları düzenlemekle kalmadığını 18.09.2020 tarihinde …sayılı ihtarname keşide ederek , alacakların tebliğin itibaren üç gün içerisinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvuracağını tebliğ ettiğini, anılan nedenlerle davanın kabulüne müvekkil 39.270,12-TL alacağın temerrüte tarihi olan 19.10.2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı şirket ile davalı şirket arasında 2013 yılından 2019 yılına kadar süren ve 2019 yılında sona eren bir ticari ilişki bulunduğunu, davalı müvekkil şirket ürünlerini bir bayi ağı ile nihai müşterilerine ulaştırdığını, bu nedenle de ülkenin bir çok şehrinde bayileri bulunduğunu, müvekkilinin tüm bayiler için uyguladığı standart bir fiyat listesi bulunduğunu, müvekkilinin fiyatları … Tavukçuluk Kooperatifi tarafından haftalık olarak yayımlanan fiyat listesindeki fiyatları belirli çarpanlar ile çarparak elde ettiğini ve bu fiyatı bayilere yapılan satışlarda uyguladığını, bazı bayiler önemli bazı müşterilere daha düşük fiyattan satış yapmak istediklerinde bu konuda davalı müvekkil şirketten onay alarak daha düşük fiyatlar verdiğini, bu durum sadece davalı müvekkil şirketin onayı ile gerçekleşebildiğini, bayiler uyguladıkları iskonto ile ilgili olarak müvekkiline fiyat farkı faturası düzenleyerek, uyguladıkları bu iskontoyu geriye dönük olarak müvekkil şirkete yansıttıklarını, 2013-2019 yılları arasında davacı şirket ile bayilik ilişkisi altında ticari ilişki kurulduğunu bu sistemin davacıya da uygulandığını, davacı taraf dava dilekçesinde 18073 sayılı, 30.12.2019, 33.835,86 TL tutarlı ve 96 sayılı, 08.02.2020 tarihli, 5.433,26 TL tutarlı faturalardan dolayı alacaklı olduğunu iddia ettiğini, dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarı ile de bu alacakların müşterilere yapılan iskontoların yine davalı şirkete yansıtılması ile alakalı olduğunu ileri sürdüğünü davacı şirket bu tutarlar ile ilgili olarak da davalı müvekkil şirketin bilgisi ve onayı olduğu savını ileri sürdüğünü, bu iddiaların gerçek dışı ve haksız kazanç elde etmek maksatlı olduğunu, davacı şirket ile müvekkili arasındaki bayilik ilişkisi taraflar arasındaki güven ilişkisinin sona ermesi ile Kasım 2019 ayı başı itibari ile sona erdiğini, bu tarihten sonra davalı müvekkil şirket tarafından bayi konumundaki davacı şirkete fatura düzenlemediğini, davacı şirketin etik dışı ve kötü niyetli olduğunu, bu tutarlar ile ilgili olarak davalı müvekkil şirketin herhangi bir onayının bulunmadığını, herhangi bir fiyat farkı faturası düzenlenebilmesi için davalı müvekkil şirketin onayının olması gerektiğini, ancak dava konusu tutarlar ile ilgili olarak davalı müvekkil şirketin bir onayı olmamakla birlikte, bu tutarları doğurabilecek herhangi bir alt sebep ile ilgili de bir kabulünün bulunmadığını, müvekkilinin onay verdiği tüm iskontolar ile ilgili olarak ödemelerini yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı taraf da dilekçesi ile herhangi bir onayın olduğunu gösterecek bir delil sunmadığını, huzurdaki davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, yokluk üzerinden ispat olamayacağı için, müvekkilinin olmayan bir şeyi ispat etmesinin beklenemeyeceğini dolayısı ile davacı tarafın, müvekkilinin bu faturaları doğuracak sebepler için ve bu faturalar için onay verdiğini (herhangi bir itiraz üzere üzerinde imza incelemesi yapılabilecek şekilde)ıslak imzalı belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, davacı şirket dava dilekçesinde bu şekilde herhangi bir belge sunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; Fatura alacağına ilişkin alacak davasına ilişkindir.
Taraf ticari defter ve kayıtları incelemeye esas olmak üzere hazır edilmiştir.
Taraf delilleri dosya arasına alınmıştır.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesine yönelik Konya Asliye Ticaret Mahkemesine talimat sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle; 33.836,86-TL ve 5.433,26-TL lik faturaların davalının defterlerine kaydedildiği, daha sonra iade faturası düzenlendiği, davalı şirketin davacıdan 787,50-TL alacaklı olduğu yönündeki kanaatini belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defter kayıtları ve dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir. Taraflar arasında faturadan kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu , (Davacı E defter elektronik ) defter tutuğu açılış ve kapanış beratlarını yasal süresi içerisinde Gelir idaresi Başkanlığına bildirdiği, davacının ticari defter kayıtları sabit olmak üzere: Davacının muavin kayıtlarına göre davalıdan 39.955.87 TL alacaklı olduğu kendi içerisinde birbirini doğruladığı dava konusu faturalar davacının ticari defter kayıtlarına işlendiği ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu 31.12.2020 muavin kayıtlarına göre davalıdan 39.955,87 TL davalıdan alacaklı olduğu, taraf ticari defter kayıtları birlikte değerlendirildiğinde: davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 39.955,87 TL alacaklı, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığını davacının iskonto şartlarını oluştuğunu ispatlayan davalıdan aldığı ürünleri hangi müşterilerine hangi ürünler için iskonto yaptığını, davalı şirket ile mutabakat kaldığını ispatlayan mutabakat belgesini, iskonto sözleşmesini vb. Mahkemeye ibraz etmesi mahkemece kabul edilmesi halinde davacının ticari defter kayıtlarına 39.955,87 alacağı olduğu talebe bağlılık kuralı gereğince 39.270,12 Tl talep edebileceği aksi durumunda davacının mutabakat belgesini sunamaması durumunda davacının alacağı olmadığı yönündeki kanaatini belirtmiştir. Bilirkişi raporunun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır .
Somut olayda taralar arasında mal tedariki niteliğinde ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacının davalıdan tedarik ettiği ürünleri dava dışı üçüncü kişilere sattığı, sattığı ürünlere iskonto uygulandığında davacının davalıya fiyat farkı faturası düzenlediği, iskonto uygulamasının davalının onayına binaen yapıldığını, davanın, 30.12.2019 tarihinde düzenlenen 33.835,86-TL’lik ve 08.02.2020 tarihinde düzenlenen 5.433,26-TL’lik fiyat farkı faturalarının davalı yanca kabul edilmediğinden alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya arasına alınan taraflar arasında iskonto uygulanan ve fiyat farkı oluşan dava dışı satımlara ilişkin bilgi ve belgeler incelendiğinde, iskonto uygulamasının davalının yetkilisince uygun bulunup, mutabık kalınması üzerine gerçekleştiği ve fiyat farkı faturasının düzenlendiği, davacı tarafça dava konusu fiyat farkı faturalarına ilişkin taraflar arasında iskonto uygulaması konusunda mutabık kalındığına dair yazılı belge ibraz edilemediği, ibraz edilen belgelerin dava konusu faturalara ilişkin olmadığı anlaşılmakla davacının uygulamış olduğu iskonto indiriminin davalıya yansıtamayacağı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 670,64-TL harçtan mahsubu ile kalan 589,94-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıyaverilmesine,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irât kaydına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022