Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2021/744 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2021/744
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacıların murisi …’ın 11/03/2020 tarihinde iş yerinde forkliftin altında kalması sonucunda vefat ettiğini, muris … ‘ın davalı … şirketinden lehtarı yasal mirasçıları olan 23,09.2019 başlangıç ve 23.09.2020 bitiş tarihli vefat teminat limiti 25.000,00TL olan kişisel güvence sigortası yaptırdığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak başvurunun sürüncemede bırakıldığını ve arabuluculuk sürecinde de anlaşmaya varılamadığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla murisin mirasçıları olan davacılar …, …, … ve … için 5.000’er TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari-avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öngörülen zamanaşımı süresinde açılmadığını bu nedenle zamanaşımından reddi gerektiğini, uyuşmazlığını çözümünde yetkili mahkemenin sigortacının merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, anılan nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, … adına düzenlenen adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava kişisel güvence sigortasından kaynaklanan tazminat davası niteliğindedir .
Dosyada mevcut belgelerden davalı … tarafından 23.09.2019 tarihinde düzenlenen Bireysel Kişisel Güvence Sigorta Poliçesi ile 23.09.2019-23.09.2020 tarihleri arasında müris … ‘ın sigortalandığı, sigorta poliçesinin lehtarının murisin kanuni mirasçıları olduğu ve poliçede vefat teminatının 25.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu olan poliçe can sigortasına ilişkin olup davacıların murisi bu poliçe ile sigortalanmıştır. Murisin ölümüne neden olan kazanın meydana geldiği ve sigorta poliçesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki yasanın 3/k bendinde tüketici ” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ” olarak tanımlanmıştır. Ayni yasanın 3/l bendinde tüketici işlemi ” Mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gercek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmış olup davacıların murisi ve davacıların 6502 sayılı yasanın 3/k bendi gereğince tüketici sıfatını taşıdığı ve davacıların murisi ile davalı arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu , davacıların bu sigorta poliçesi kapsamında poliçe vefat teminatının ödenmesini talep ettikleri anlaşıldığından 6502 sayılı yasanın 3 ve 73 maddeleri gereğince Tüketici Mahkemeleri görevli olup HMK 114/1-c ve 115/2. Maddeleri gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından ve dava şartı gerçekleşmediğinden görev yönünden davanın usülden reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ,
2-Ankara Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-HMK 20/1 md. uyarınca süre içerisinde kanun yolunda başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten ; kanunun yoluna başvurulup red edilirse bu kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği
Kararın kesinleşmesinin ardından belirtilen süre ve şekilde başvuru gerçekleştiğinde dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin HMK 331/2 md. Gereğince görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza