Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2021/424 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/265 Esas
KARAR NO : 2021/424

Av. … – …

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KARARYAZ.TRH.: 30/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkilinin, … Evleri olarak bilinen sitede … ada … parsel, … Sok. No:… Tapu No:… da bulunan taşınmazın sahibi olduğunu, davalı Kooperatif tarafından 18.11.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilinin de içinde bulunduğu ev sahiplerinin iskan işlemlerinin tamamlanması ve tapularının çıkartılması için karar alındığını, alınan bu karar doğrultusunda davalıya 16.01.2013 tarihinde söz konusu işlemlerin yapılabilmesi için 23.986,19 TL’nin yatırılması konusunda yazı gönderildiğini, davalının göndermiş olduğu yazıya istinaden istenen bedeli 10 eşit taksitte yatırdığını, bu süreçten sonra davalı tarafından müvekkiline ve diğer üyelere düzenli olarak işlemlerin devam ettiği bilgileri verildiğini, ancak söz konusu izinler ile ilgili yapılan işlemlerin sonuçlandırılamadığı gibi müvekkilinden alınmış olan paranın bu süreçte hangi işlemler için harcandığı bilgisinin de paylaşılmadığını, 06.06.2018 tarihinde 30443 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İmar Barışı” ile başlayan süreç sonucunda, müvekkilinin sürekli uyarıları, girişimleri ve çalışmaları ile 12.12.2018 tarihinde kendi tapusunu alabildiğini, yapılan harcamalar konusunda herhangi bir bilgi paylaşımı yapmayan davalı karşısında müvekkilinin 07/12/2018 tarih ve 1066 sayılı başvuru dilekçesi ile 2013 yılında yapılan ödemelerin hangi işlemler için kullanıldığını ve artan bedel olması halinde kendisine iade edilmesi gerektiğini belirtir bir dilekçe sunduğunu, bu başvuru ile davalı tarafından yapılan hesaplamalar sonucunda 2013 yılında yatırılmış olan 23.986,00 TL bedelden artan miktarın 7.067,93 TL olduğu bilgisinin paylaşıldığını ve ilgili bedelin 10.12.2018 tarihinde müvekkilinin hesabına yatırıldığını, müvekkilinin 4 yıl boyunca davalının uhdesinde bulundurulan bedelin avans faizini Ankara 9.Noterliğinin 15.01.2019 tarih ve 00739 sayılı ihtarnamesi ile talep ettiğini, davalı vekili tarafından verilen cevap ile talebini reddettiğini, davalıya yapılan 23.986,00 TL ödemeye karşılık 01/12/2013-12/12/2018 tarihleri arasında işlemiş olan avans faizi karşılığı olan 13.721,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında, zararın gerçekleştiği muhtelif tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödemesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür . ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle ” Kooperatif ile kooperatif ortağı arasında görülecek bir davanın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99.maddesi uyarınca ticari dava olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, birçok kooperatif ortağının evinde onaylı mimari projeye, imar planı ve plan notlarına aykırı biçimde kış bahçesi, garaj üstü kapatma, salon büyütme, çatıyı kullanıma açma, çatı yükseltme, garajı konuta dahil etme, yapı yaklaşma sınırlarını aşma ve daha birçok değişiklik yaptığını, 782 konuttan bazılarının tadilat projesi kapsamına alınamayacak tadilatlar yaptıklarından bunlar için Belediyeye yapı kullanma izin belgesi alımı için başvuru yapılamadığını, bu şekilde “aşırı tadilatlı” 18 villa bulunduğunu ve davacının sahibi olduğu konutun da bunlardan biri olduğunu, davacının taşınmazda aşırı tadilat yaptığını ve mimari projesi sunulsa da belediye tarafından reddedileceğinden proje tadilatlarının belediyeye verilmediğini, davacı tarafın 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16.madde kapsamında “İmar Barışı”ndan yararlanarak Yapı Kayıt Belgesi aldığını, davacı tarafından yatırılan tutardan kendisine ait konutun yapı kullanma izin belgesi alınması için gerekli işlemlerle ilgili harcamalar düşüldükten sonra kalan 7.067,93 TL’nin davacının 07/12/2018 tarihli 1066 sayılı yazısı ile talep ettiği gibi Türkiye İş Bankası Teşvikiye Şubesindeki banka hesabına yatırıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ile arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmediği, arabuluculuğa gidildiğine değinilmediği , zorunlu arabuluculuğa gidilmeden dava açıldığı görülmüştür.
Dosyanın Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/550 Esas,2021/239 K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile yapılan değişiklikle eklenen 5/A maddesi gereği ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasasının 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenilen 18/A-2,son (…Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…) hükmü gereği dava tarihi itibariyle dava dilekçesi ve ekleri içeriği ile davacının 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren para alacağına ve tazminata yönelik ticari davalarda arabuluculuğa başvuru şartını yerine getirmediği anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile yapılan değişiklikle eklenen 5/A ,6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasasının 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenilen 18/A-2,son cümlesi , HMK’nun 114/1-h, 2 maddesi delaletiyle HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Türk Ticaret Kanunun 5/A, HMK 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcının peşin alınan 234,33 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 175,03TL nin davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,

4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Av.As.Üc. Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahakemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 28/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.