Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2021/668 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/245 Esas
KARAR NO : 2021/668

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARYAZ.TRH. : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… 31.12.2017 tarihinde Osmaniye ili Sumbas ilçesi Gaffarlı köyü yakınlarında davalının sigortacısı olduğu … plakalı aracın karıştığı tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkillerinin desteği …’in vefat ettiğini, müvekkilleri … ve …’in desteğin anne ve babası konumunda olduğunu, zarar gören 3.kişi konumunda bulunduklarından ve müteveffa ile maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardım aldıklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini…, kazanın meydana gelmesinde müteveffa kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağında müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kusur araştırmasının Karayolları Fen Heyetinden uzman bir bilirkişiye yaptırılmasını, müvekkillerin destekten yoksun kalma zararlarına mahsuben şimdilik … için 165.000,00 TL- … için 165.000,00-TL olmak üzere toplamda 330.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek banka mevduatlarına uygulanan en yüksek oranda faizle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan müteselsilen ve müştereken tahsiline…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle ” davanın zaman aşımına tabi olduğunu, somut olayda, başkasına karşı işlenmiş bir suç olmadığından, mezkur kaza tek taraflı bir kaza olduğundan ve iddiaya göre sigortalı araç sürücüsü konumundaki müteveffa kendi kusurlu eylemi sonucu vefat ettiği için cezalandırılacak kimse de bulunmadığından, dava konusu talepler KTK’daki uzamış ceza zamanaşımı süresine tabi değil, 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket … Sigorta A.Ş. nezdinde 26.10.2017-26.10.2018 tarihleri arasında 0001-0210-21875359 poliçe numarası ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddini, davanın esastan dahi reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER: SGK dan kök murisin gelir kayıtları ve yapılan ödeme belgelerinin getirtildiği ,davacıların ekonomik ve sosyal durumlarının kolluk aracılığı ile tespit edildiği görülmüştür.
Hasar dosyası ve poliçe sureti getirtilmiş,poliçenin 26.10.2017 tarihli olduğu,kazanın 31/12/2017 tarihinde meydana geldiği, desteğin araç sürücüsü olduğu görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …. K sayılı soruşturma dosya suretinin getirtildiği,maktulün aracın hızını ,aracın yük ve teknik özelliklerine, görüş,yol ,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinin, kusurlu olduğunun belirtilip, “maktulün olay tarihinde kullanmakta olduğu otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın yolun solunda takla atarak durduğu ve bu kaza neticesinde maktulün hayatını kaybettiği; maktulün ölümünde başka herhangi bir kimsenin taksirli, kasıtlı eyleminin veya etkisinin bulunmadığı, olayda şüpheli bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından; Olay hakkında açıklanan nedenlerle KOVUŞTURMA YAPILMASINA YER OLMADIĞINA,”karar verildiği görülmüştür.
Ankara Bam 26.Hukuk Dairesinin … K sayılı ilamında “…Dava, davacıların desteğinin idaresinde bulunan araç ile karıştığı tek taraflı kaza sonucu vefatı nedeniyle desteğin idaresinde bulunan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısına karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dava konusu kaza 20.03.2016 tarihinde meydana gelmiş, davalı tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi 27.11.2015 tarihinde düzenlemiştir.Dairemizin daha önceki uygulamasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … Karar sayılı ilamlarına göre desteğin işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile tam kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu vefat etmesi halinde davacıların zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısından tazminat talep edebileceği, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları ile getirilen değişikliklerin sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan destekten yoksun kalanlar yönünden hüküm ifade etmeyeceği, işleten ve sürücünün kusuru ile neden olduğu kazalar sonucu meydana gelen destekten yoksun kalma zararlarının teminat kapsamında olmamasına ilişkin düzenlemenin zarar gören üçüncü kişi sıfatı ile talepte bulunan davacılar yönünden TTK.nın 1486. maddesi, 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 95. maddelerine göre uygulanamayacağı, olay tarihinden sonra 26.04.2016 tarihinde 2918 sayılı KTK.nın 92. Maddesinde yapılan değişikliklerin olay tarihinde bütün hüküm ve sonuçlarını doğuran haksız fiiller yönünden hüküm ifade etmediği, kanun ile getirilen teminat dışı hallerinde ancak kanun değişikliğinden sonra meydana gelen olaylarda üçüncü kişilere karşı ileri sürülebileceği belirtilerek karar verilmekteydi. Ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının uygulanmasına yönelik …. Karar sayılı ilamlarında; “….Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Kanununun 93. maddesi gereği Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. Yine sigortacılık yasası 11. madde hükmüne göre de aynı husus açıklanmıştır. Böylece Hazine Müsteşarlığı kanundan aldığı yetki ile Zorunlu Sigorta Genel Şartlarını belirler. Bu nedenle Zorunlu Sigorta Genel Şartlarını, Türk Borçlar Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen genel işlem koşulu kapsamında değerlendirmek mümkün değildir. Bir sözleşmenin genel işlem koşulu kapsamında olması için sözleşme yapılırken taraflardan birinin önceden tek taraflı olarak sözleşme şartlarını hazırlayarak diğer tarafa sunması gerekir. Oysa Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları, sözleşmede taraf olmayan Hazine Müsteşarlığı tarafından kanundan aldığı yetkiye dayalı olarak belirlenir. Ayrıca Genel Şartları, Türk Borçlar Kanunu 20. maddesinin son fıkrasında “Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.” düzenlemesi kapsamında düşünmek de mümkün değildir. Çünkü kanunda açıkça belirtildiği üzere kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmeler yürütmekte oldukları bir hizmet ile ilgili olmalıdır. Oysa Hazine Müsteşarlığı, zorunlu mali sorumluluk sigortası hizmeti veren bir kuruluş olmadığı gibi, hizmeti alan taraf ile bir sözleşme ilişkisi içinde de bulunmamaktadır.01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın uygulanmasının, Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde belirtilen “tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği ilkesi”ne aykırı olduğunu söylemek de mümkün değildir. Bu ilkenin uygulanabilmesi için her iki tarafın özgür iradesi ile poliçe düzenlendikten sonra zarar görenin aleyhine tazminatın kaldırılması ya da azaltılmasını gerektirecek değişikliklerin yapılması durumunda geçerli olacaktır. Oysa 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibari ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nın kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Sigortacı, işletenin sorumluluğunu poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlendiğine göre, sonradan bir değişiklikten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Kaldı ki 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1423. maddesine göre sigortacı, sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerinden oluşan aydınlatma yükümlülüğünü sigortalıya karşı yerine getirmese dahi sigortalı sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemiş ise, sözleşme poliçede yazılı şartlar ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlar kapsamında yapılmış olur.Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. Nitekim dava tarihinde yürürlükte olan Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde yapılan değişiklikle zorunlu sigortacının kapsamındaki tazminatları belirlemede Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının göz önüne alınması esası getirilmiştir.01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir.Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.1. maddesi, A.3. maddesi, A.5. maddesinin (ç) bendi, yine A.6. maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde bir motorlu aracın işletilmesi sırasında destekten yoksun kalınan zararın, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olması için şu şartların gerçekleşmesi gerektiği söylenebilir: a)Talep edilen destek tazminatı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk ve sorumluluk riski çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin olmalıdır. Sigortalının hukuki sorumluluğu olmayan veya sigortalının sorumluluk riski içinde bulunmayan tazminat taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmayacaktır. b)Motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir üçüncü kişinin ölümü neticesi, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, poliçede taraf olan işleten (sigortalı) ya da işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda, ölen kişi üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararından sigortacı sorumlu olmayacaktır. c)Sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla desteğin kendi kusurundan kaynaklanan destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda, sürücü/desteğin sevk ve idaresindeki araç ile 10/09/2015 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada öldüğü, poliçenin düzenlenme tarihinin de 14.07.2015 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 yani davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir. Genel Şartların “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde; “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olup bu nedenle kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davacının davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından” denilmiştir.Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı ve Yargıtay uygulamasına göre davacıların destek tazminatı isteminin teminat kapsamında olmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
DEĞERLENDİRME: Davacı tarafça desteğin tek taraflı kazası sonucu ölümüne bağlı olarak destek tazminatı ,davalı tarafça davacıların kaza nedeniyle zarar gören üçüncü kişi olmadıkları, zararın poliçe teminat kapsamında bulunmadığı belirtilerek davacıların davasının reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Sürücü/desteğin sevk ve idaresindeki araç ile 31/12/2017 tarihinde kendi kusuru ile sebebiyet verdiği kazada öldüğü, poliçenin düzenlenme tarihinin de 26.10.2017 tarihi olduğu, davalının sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 tarihinde yani davaya konu trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerektiği, Genel Şartlarının “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.6. maddesi (d) bendinde; “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat kapsamı dışında bırakılmış olması nedeniyle , kendi ölümüne neden olan sürücünün (desteğin) tam kusuruna isabet eden destek tazminatı talebi ZMSS poliçe teminatı kapsamında olmayacağı ,davacıların bu kapsamda üçüncü kişi konumunda bulunmadıkları gözetilerek davacıların davalarının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacıların davasının reddine,
Peşin alınan harçtan 59,30 ar TL nispi harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.008,52 TL nispi harcın davacılara iadesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dava öncesi zorunlu arabuluculuk gideri olarak yapılan 1.320,00 TL sinin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.