Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/165 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/242 Esas – 2022/165
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/242 Esas
KARAR NO : 2022/165

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin 29/12/2017 tarihinde davalıdan 122.751,27 TL bedelle … plakalı … … marka 2017 model aracı satın aldığını , aracın satın alınmasından iki ay sonra araçta bir takın sorunlar yaşamaya başlandığını ve sorunların giderilmesi için davalı şirketle görüşmeler yapıldığını ancak sorunların giderilmediğini bunun üzerine Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında tespit davası açıldığını, araçta fabrikasyon hatası olduğunun ve gizli ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket ile yapılan görüşmede aracın değiştirme teklif edildiğini ancak sonuç alınamadığından bahisle dava konusu aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, bu talebin kabul edilmemesi halinde ayıp oranına denk gelen değerin tespitine ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere şimdilik 100,00TL’nin taraflarına ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını ve davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davanın süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini ayrıca davanın üretim hatasına dayalı olarak ayıp nedeni ile misli ile değişim talebi ile açıldığını, aracın satıldığı dönemde müvekkili şirketin ” … … Otomobil Fabrikaları A.Ş ” nin bayisi olduğunu ancak bu bayılığın dava açılmadan sona erdiğini, distribütör firmanın onayı almadan müvekkilinin garanti kapsamında araç değişimi de dahil hiç bir işlem yapamayacağını, misli ile değişim talebini karşılayacak firmanın distribütör firma olduğunu bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının mahkeme ilamı niteliğinde olduğunun ileri sürülemeyeceğini tespitin disbürütör firma gıyabında ve müvekkili şirketin katılımı olmaksızın delil tespiti yapıldığını arcın servis kayıtlarında ve delil tespiti esnasında tespit edilen bir arızası ve sorununun bulunmadığını araçtaki sorunun kullanıcı hatasından kaynaklı olduğunu delil tespitindeki onarımların davacı tarafın talepleri üzerine yapıldığından bahisle, davanın döstrübitör … … Otomobil Fabrikaları A.Ş’ne ihbar edilmesini müvekkilinin kusur ve ihmali veya eksikliği bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İHBAR OLUNAN … OTOMOTİV FABRİKALARI A.Ş CEVABI: İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının araçta sarsıntılı ve titreşimli bir sesin geldiğinden aracın ayıplı mal niteliğinde olduğunu iddia ettiğini ancak Borçlar Kanunun 219/1. Maddesinde bu hususun ayrıntılı olarak açıklandığını davacının aracı sorunsuz olarak kullanmaya devam ettiğini uzman bir ekip tarafından incelenmesi halinde üretim kaynaklı bir ayıbın bulunmadığının anlaşılacağını, aracın titremesinin DPF rejenerasyonundan kaynaklı olarak araçta oluşan hafif bir titreme olduğunu bu durumun diğer tüm dizel araçlarda da oluşun bir durum olduğunu ve kullanımdan kaynaklı olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , aracın ayıplı olması nedeni ile ayıpsız misli ile değişimi olmadığı taktirde ayıp oranında bedel indirimi istemine ilişkindir.
Dava konusu … plakalı … marka … 1.6L 14B ECO TURBO DIESEL W/ESS tipte 2017 model beyaz renkli Dizel yakıtlı aracın 29.12.2017 tarihinde 122.751,27TL bedelle o araç olarak davalı şirketten davacı şirket tarafından satın alındığı ve davacı şirket adına tescil edildiği, halen davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Aracın davalı şirket tarafından 0 KM olarak 29.12.2017 tarihinde davacı şirkete satıldığı anlaşıldığından davalının husumet itirazı red edilmiştir.
Davacı tarafından 24.10 2019 tarihinde iki yıllık süre içinde araçta iddia edilen arızanın tespiti için Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, bu dosyadaki bilirkişi raporunun 30.11.2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği ve davalı tarafından 13.12.2019 tarihinde tespite itiraz edildiği , davacı tarafından ilk kez 01.06.2018 tarihinde ayni şikayet ile servise baş vurulduğu ve ayni şikayetle en son başvurunun 31.01.2019 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu araca ait servis kayıtları ve Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası getirtilmiştir.
Tespit dosyası incelenmiş ve davacı şirket tarafından 24.10.2019 tarihinde yapılan başvuru üzerine tespit yapıldığı , tespit bilirkişi raporunda özetle; aracın firma ortağının kullanımıyla 6-8 km sürüldüğü, her türlü devir / tork aralığında , dur kalk yapılarak motorun çalışma sesinin dinlendiği ve güç kaybı olup olmadığının gözlendiği, bu test sürüşünde davacı tarafın sözü edilen şikayetlerine rastlanmadığı, izlenen CD ‘deki kayıtlarda aracın aşırı vuruntulu, sesli ve titreşimli çalıştığı, sesin aracın anormal, verimsiz ve düzensiz çalışa motorundan geldiği, yetkili servis tarafından aracın arızaya muhtemel olabilecek sensör ve enjektörlerinin 19.09.2019 tarihinde değiştirildiği ve bu tarihten sonra Ekim Ayına ait video kayıtlarında ayni anormal çalışmanın devam ettiğinin görüldüğü, video kayıt tarihlerine bakıldığında arızanın araçta tekrarlayan ve kalıcı bir sorun oluşturduğunun değerlendirildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosyada mevcut deliller ve dava konusu araç üzerinde mahkememizce yaptırılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda;Dava konusu aracın Şasi numarasının “1C4BU0000HPG48291” olduğu, bu bilginin tescil belgesinde kayıtlı şase numarası ile uyumlu olduğu ve keşif tarihi itibariyle 14.165 km’de olduğu tespit edildiği, keşif mahallinde çalışır halde tespit edilen araçta, davacının şikayetine dair motorda herhangi bir düzensiz çalışma, sarsmtı-titreme ve eksozda patlama şeklinde anormal sesler tespit edilmediği, dava konusu arızanın, davalı AKOTA ve İhbar olunan … tarafınca savunulan Dizel Partikül Filtesi (DPF) kaynaklı oluşmadığı; keşif günü yaklaşık 50-55 kmlik menzilde sürülen ve gözlemlenen araçta davacının şikâyeti olan “sarsıntılı ve titreşimli çalışma” haline rastlanmadığı;Dava dosyasına ikmal edilen video görüntüleri tarih sırasına göre yukarıda değerlendirilmiş olup videolardaki arızalı çalışma durumu, Şaşmaz Sanayisindeki … özel Servisleri ile yapılan görüşmelerde, görüntüler (Cafer Usta tarafından yapılan tespit videosu hariç) ustalara izletildiğinde “silindirlerden birisi çalışmıyor” yaklaşımı sergilendiği; arızanın her zaman tekrarlamadığı, bu arızanın tarafımca yapılan incelemede ve şikayet üzerine yapılan incelemede servisçe görülmediği ve davalı taraf serviste dizel yüksek basınç pompasının kontrol edildiği, 4 enjektörün yenilendiği açıklanarak, araçtaki bu arızanın bilinçli olarak tekrarlanıp nedenine dair bir inceleme yapılma imkanı araştırıldığı halde herhangi olumlu bir sonuç alınamadığı; videolarda görülen arızanın davacı tarafça beyan edildiği üzere her zaman tekrarlanmadığı, arızanın ne zaman oluşacağı öngörülemediği için yetkili serviste ve bilirkişi incelemelerinde arızalı duruma rastlanılmadığı yönünde vicdani kanaate ulaşılacak olursa;Yukarıda sırasıyla değerlendirilen onarım kapsamının, deneme yanılma yoluyla yapılacak bir arıza araştırması olarak yorumlanması gerektiği, arızanın tek seferde çözüleceğinin garanti edilemeyeceği, esasen yukarıda sırasıyla arz edilen onarımların, dava konusu araçta davacının katlanması beklenmeyecek esaslı/kapsamlı onarımlar olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilerek; dava konusu aracın imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğunun ve dava konusu şikâyetin kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının kabul edilmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava konusu araçta var olduğunu iddia ettiği arızaların gerek tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yapılan test sürüşlerinde ve bilgisayar ortamında yapılan incelemelerde tespit edilemediği ayni şekilde servis kayıtlarında da arızanın tespiti edilemediğinin yazılı olduğu sadece davacı tarafça dosyaya ibraz edilen CD kayıtlarında görüldüğü anlaşılmış olup bu durumda davacı davasının ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Alınması gereken 80,70TL harcın peşin yatırılan 2.087,30TL’den mahsubu ile bakiye 2.006,60TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasında yapılan 1.320,00 TL giderin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 15.592,36TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022