Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/232 E. 2021/969 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/232 Esas – 2021/969
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/232
KARAR NO : 2021/969

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile …’in enerji sektöründe faaliyet göstermek adına davalı … Yatırım Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini %50 – %50 pay sahibi olarak kurduklarını, … ve …’in davalı şirketin müşterek imza ile yetkili yönetim kurulu üyesi olduklarını, aralarındaki iş ortaklığına göre enerji sektöründe faaliyet göstermek adına davalı şirketi tarafından finanse edilen davacı … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirketlerin kurulduğunu, davacı şirkette … %100 pay sahibi ve tek yönetim kurulu üyesi olarak … şirketinde ise …’in %100 pay sahibi ve tek yönetim kurulu üyesi olarak bulunduğunu, davalı şirketin … A.Ş.’den çektiği kredi ile davacı şirketin ve dava dışı … şirketlerinin Antalya ili Korkuteli ilçesinde aynı arazi üzerinde yer alan birer mWlık güneş enerjisi santrali projelerinin eşit olarak finanse edildiğini, çekilen krediye ilişkin olarak hem … hem de …’in şahsi kefalet verdiğini, müvekkili şirketin ve dava dışı … şirketlerinin hisselerinin banka lehine rehin verildiğini ayrıca … ve … şirketlerinin elektrik santrallerinden elde edilecek olan gelirlerin bakaya temlik edildiğini, temlik edilen güneş enerjisi santrallerinin gelirleri ile de davalı şirket tarafından çekilen kredilerin taksit ödemeleri yapıldığını ve halen de yapılmaya devam edildiğini, …’in pay sahibi ve yöneticisi olarak bulunduğu başka şirketler de olduğunu, şirketler arasında organik bağ ve … … … önerisi ile davacı müvekkili şirket ve davalı şirketlerin muhasebe işlemlerinin tek bir elden yürütülmesi amacıyla şirketlerin merkezinin … … … fiilen kullanmakta olduğu “….Ankara” adresi olmasına karar verildiğini, müvekkili davacı şirketin de merkezinin bu adreste yer alan bir oda olduğunu, odanın müvekkili şirkete …’in pay sahibi ve yöneticisi olduğu … Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. tarafından kiralandığını, müvekkili şirket, davalı şirket, dava dışı … ve …’in pay sahibi ve yönetici olduğu diğer tüm şirketlerin tamamının aynı adreste faaliyet gösterdiğini, şirketlerin muhasebe işlemleri de …’in personeli olan …, … ve diğer çalışanları tarafından şirket kuruluşlarından bu yana yürütüldüğünü, bahsedilen tüm şirketlerin mali müşavirliğini ise …’ın sürdürdüğünü, 2021 Ocak ayına kadar da müvekkili şirketin mali müşavirliğini …’ın yürüttüğünü, … ile … … … %50 pay sahibi olarak bulundukları davalı … şirketi nezdinde son dönemde uyuşmazlıklar yaşandığını, yaşanan bu süreçte müvekkili şirketin yasal defterlerine ve diğer tüm bilgi, kayıt ve belgelerine ulaşılamadığını, …, …, … ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında müvekkili şirkete ait defter ve kayıtları kasıtlı olarak farklı bir yerde sakladıkları veya tahrip ettikleri ve güveni kötüye kullanma suçlarını işlediklerinden bahisle 12.02.2021 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ….Soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu,ayrıca defterlere ilişkin zayi belgesi verilmesi talepli Ankara …. Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, Gelir İdaresi Başkanlığı İnteraktif Vergi Dairesi sistemi üzerinden alınan ve müvekkili şirket tarafından kesilen faturaların incelenmesi sonucunda yönetim kurulu üyesi olarak bulunan …’nun yaşanan uyuşmazlıklar ve Pandemi sebebiyle müvekkili şirketin merkez adresine uzunca bir süre gidemediği dönemlerde şirketin muhasebe kayıtlarında olağandışı hareketler olduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda davalı şirket tarafından müvekkili şirkete içerikleri Gelir İdaresi Başkanlığı sistemi üzerinden görülemeyen 31.12.2020 tarihli GIB2020000000001 numaralı KDVsiz 1.160.000,00 Türk Lirası ve yine 31.12.2020 tarihli GIB2021000000002 numaralı KDV dahil 253.948,43 Türk Lirası bedelli faturaların düzenlendiği tespit edildiğini, müvekkili şirketin usulsüz ve tutarları nasıl hesaplandığının tespit edilemeyen faturalar ile borç altına sokulduğunu, İnteraktif Vergi Dairesi sisteminden incelenirken, davalı şirket dışında; … şirketler grubu içerisinde yer aldığı internet sitesinde açıkça görülen, …’in kardeşi … …’in ortağı ve müdürü olduğu 1670524913 Vergi Kimlik Numaralı … Metal Ürünleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından da müvekkili şirkete 16.11.2020 tarihli EAR2020000001945 numaralı 118.000,00 TL bedelli, 30.11.2020 tarihli EAR2020000002003 numaralı 118.000,00 TL bedelli ve 31.12.2020 tarihli EAR2020000002148 numaralı 118.000,00 TL bedelli 3 adet faturanın düzenlediğinin tespit edildiğini, tamamen sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı faturalar düzenlendiğini ve esas amacın müvekkili şirketi borçlandırmak olduğu belirtilerek bu faturalara itiraz edildiğini, … Metal Ürünleri İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ihtarname gönderilerek faturalara itiraz edilmesine ve izahat istenmesine rağmen herhangi bir cevap verilmeden faturaların ödenmesi amacıyla Ankara … Dairesinin ….Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, icra takiplerine ise böyle bir borcun bulunmaması sebebiyle itiraz edildiğini, … firması tarafından düzenlenen ilgili faturaların, Ekim 2020, Kasım 2020 ve Aralık 2020 bakım onarım bedeli açıklaması ile tanzim edilmişse de müvekkili şirketin herhangi bir bakım onarım talebi olmamakla ve hizmet alınmamakla birlikte böylesine yüklü olağandışı bir bakım onarım hizmet bedeli de gerçekte mümkün olmadığını, tüm bu olaylar yaşanmakta iken …’in davalı şirketi de borç altına soktuğunu, …’in tek pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi bulunduğu …. vergi kimlik numaralı … Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından davalı şirkete Ankara … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 127.523,56 Türk Lirası tutarında, yine … … … pay sahibi ve yöneticisi olduğu diğer şirket … Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. tarafından davalı şirkete Ankara … Dairesinin … E. sayılı dosyası ile 720.000,00.-TL tutarında icra takipleri başlatıldığını ve davalı tarafından borca itiraz edilmediğini, …’in tek pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu şirketlerden, yine %50 oranında pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğu davalı şirkete icra takibi başlatmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi yapılan usulsüzlükleri de daha net ortaya çıkardığını, …’in, davalı şirket aleyhine icra takipleri başlattığını ve kesinleşmesini sağlayarak davalı şirketi borçlandırdığını, dolayısıyla … … ….’nin pay sahibi ve yöneticisi bulunduğu … … ve … Turizm şirketlerinin davalı şirketten alacaklı konumuna geldiğini, yaşanan tüm bu süreçle birlikte … … … pay sahibi ve yöneticisi bulunduğu … … ve … Turizm şirketlerinin davalı şirketten alacaklı konumuna geldiğini, usulsüz tanzim edilen faturalarla da davalı şirketin, müvekkili şirketten alacaklı konumuna geldiğini, … … ve … Turizm şirketlerinin davalı şirket aleyhine icra takibine giriştiğini, takibin kesinleşmesi akabinde de ilk iş olarak müvekkili şirkete 10.03.2021 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve davalı şirketer ödenmesi gereken alacakların icra dairesine ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, böylece usulsüz bir şekilde gerçek borç alacak ilişkisini yansıtmayan ve kayda alınan faturaların dolaylı şekilde icra dairesi kanalıyla tahsil edilmeye çalışıldığını, davalı şirket tarafından her ne kadar ilk güneş enerjisi santrali kurulumunda finansman desteği sağlanmışsa da; müvekkili şirketin de davalı şirketin kredi ödemeleri için santralinin gelirlerinin tamamını temlik ettiğini, dolayısıyla müvekkili şirket ilgili bankaya davalı şirket adına olan borç ödemesini gerçekleştirdiğinden gerçekte davalı şirkete borcu bulunmadığını, ancak mali iş ve işlemleri kontrolünde bulunduran … ve çalışanları ile mali müşavir … gerçeğe uygun olmayan meblağlarda faturalar düzenleyerek bunları kayda aldığını, müvekkili şirketin her ay yüklü miktarlarda elde ettiği gelirler ile davalı şirketin kredi taksitleri için ödeme yapılmış olmasına rağmen muhasebe kayıtlarında bu ödemeler hiç yokmuş gibi muhasebe kayıtları tutulduğunu ve muhasebe kayıtlarında borç kasten kapatılmayarak müvekkili şirket adına gerçek dışı borçlar yaratıldığını, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları yok edildiğinden ve hiçbir fatura şirket yetkilisine tebliğ edilmediğinden, davalı şirket tarafından düzenlenmiş hiçbir faturanın da bulunmadığını, tespit edilebilen ve itiraz edilen 31.12.2020 tarihli, GIB2020000000001 numaralı ve 1.160.000,00.-TL tutarlı, KDV’siz faturanın ise finansman faturası olduğu düşünüldüğünü, bu faturanın da herhangi bir suretinin müvekkili şirkete olmadığını, tebliğ dahi edilmediğini, bununla birlikte KDV’siz olan bu faturanın düzenlenmesindeki amacın, davalı tarafından müvekkili şirkete sağlanmış olan kredi ana para tutarının geri ödenmesi sırasında kredi faizinin de geri ödemeye dahil olması sebebiyle müvekkili şirket lehine oluşan muhasebedeki alacak bakiyesini kapatmak olduğunun düşünüldüğünü, müvekkili şirketin Antalya ili Korkuteli İlçesinde bulunan güneş enerjisi santralinin tüm gelirleri santralin işletmeye alındığı günden bu yana kredinin ödenmesi adına davalı şirketin hesabına aktarıldığını, tamamen muhasebe kayıtlarının dengelenmesi amacıyla düzenlenen KDV’siz finansman faturaları gerçek bir borcu dahi yansıtmadığını, ancak buna davalı şirketin diğer ortağı ve yöneticisi … kötü niyetli olarak kendi diğer şirketleri üzerinden davalı şirkete icra takibi başlatarak sonrasında gerçek dışı borcun tahsil edilmesi amacıyla müvekkili şirketi davalı şirkete borçlu göstererek haciz ihbarnameleri ile tahsilat yapmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin güneş enerjisi santrallerinin gelirlerinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak el konulması amaçlandığını, güneş enerjisi santrali gelirlerine el konulması amacıyla gerçek dışı faturalar düzenlendiği ve müvekkili şirketin borç altına sokulmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının yapılacak inceleme ile tespiti ve hükümle saptanmasının haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine engel olacağını belirterek müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı itiraz ettiğini, aynı zamanda borcu olmadığı iddiasıyla işbu menfi tespit davasını ikame ettiğini, davacı şirketin davalı şirkete borcu bulunduğunu, işbu hukuki yarardan yoksun davanın kötü niyetle ikame edildiğini, davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerine konu olan borcun davacı şirketin sahip olduğu tesisin kurulumu için davalı şirketçe kullanılan kredinin ödemelerinden kaynaklandığını bilmesine rağmen kötü niyetle işbu davayı ikame ettiğini, … Yatırım Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hisselerinin %40’ı …’e, %30’u …’na ve %30’u da …’a ait olduğunu, Antalya ili Korkuteli İçesinde dava dışı şirket … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olan arazi üzerinde dava dışı şirket … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait ”1MW”’lık ve davacı … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait ”1MW”’lık olmak üzere toplam 2 MW üretim kapasiteli güneş enerjisi üretim tesisi kurulduğunu, söz konusu maliyeti yüksek tesisin kurulumu için ise davalı şirket … Yatırım Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından …’tan kredi kullanıldığını, ”1MW”lik kısmı davacı şirket … Enerjiye diğer ”1MW”’lik kısmı dava dışı şirket … Enerjiye ait olan santralden elde edilen gelirler davalı şirket tarafından …’tan kullanılan kredinin taksitlerinin ödemesi için kullanıldığını, her ne kadar santralin aylık gelirleri banka kredisinin aylık taksitinin ödenmesi için bankaya temlik edilmiş isede güneşli gün sayısına göre gelir elde edildiğinden güneşli günlerin az olduğu özellikle kış aylarında santralden elde edilen gelirlerin kredinin aylık taksitini ödemeye yetmediğini, icra takiplerinin alacaklısı olan dava dışı … Turizm İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi ve davalı şirket ortağı …’in krediye kefil olduğunu, santralden elde edilen gelirin davalı … Yatırım şirketi tarafından kullanılan kredinin aylık taksit ödemesine yetmediği aylarda icra takiplerinin alacaklısı olan ve aynı zamanda kredinin de kefili dava dışı … Turizm İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi ve dava dışı … … Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından aylık kredi taksiti ödemeleri tamamlandığını, davalı şirket aleyhine … ve … şirketleri tarafından başlatılan icra takipleri ve akabinde davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerine konu borçların kaynağı davacı şirketin yarısına sahip olduğu güneş enerjisi santralinin kurulması için kullanılan kredinin borcu olduğunu, …’tan kullanılan kredinin ödemesinin 2021 yılı Mayıs ayı itibariyle sona ereceğini, banka ipotek ve temliklerinin de kalkmasıyla davacı şirket kurulumundan itibaren herhangi bir ödeme yapmadığı, bakım, onarım, temizlik gibi başlıca giderlerine katılmadığı ve yaklaşık değeri 1.000.000,00 USD olan 1MW üretim kapasitesi tesise ve gelirlerine sahip olacağını, davacı aleyhine davalı şirket tarafından icra takibi başlatılmamış olmasına rağmen davacının işbu menfi tespit davasını davalı şirket … Yatırım aleyhine ikame etmiş olması ve davacının itiraz ettiği takipleri dayanak göstermiş olması sebebiyle davacının işbu davayı ikame etmede “hukuki yararı” bulunmadığını, davanın icra takibi öncesine ilişkin olup davacının hukuki yararı bulunduğu hususunu ispat etmesinin zorunlu olduğunu, davalı … Yatırım şirketi tarafından davacı … Enerji aleyhine başlatılan icra takibi bulunmadığını, başlatılan her iki takibin dava dışı bir şirket tarafından başlatıldığını davalı … Yatırım’ın davacı … Enerji’den olan alacağının varlığı sebebiyle İİK kapsamında davacı … Enerjiye haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacının davasını dayandırdığı diğer takipler de yine dava dışı üçüncü bir şirket olan … Metal Ürünleri İnşaat Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından açılan takipler olduğunu, davalı … Yatırım tarafından direkt olarak davacı aleyhine ikame edilen bir dava ya da açılan bir icra takibi olmadığını, davacı tarafın davasına dayanak olarak gösterdiği haciz ihbatnamelerine ititaz ettiğini, bu noktada davacı şirket … Enerji, davalı … Yatırım şirketi tarafından dahi başlatılmamış olan icra dosyalarından gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz ettiklerini, icra işlemlerine devam edilebilmesi için icra takiplerini başlatan alacaklılar tarafından İİK’nın ilgili hükümleri gereği dava açılması gerektiğini, davacı tarafın da mahkeme nezdinde ikame ettiği işbu davada ileri sürdüğü talepleri alacaklılar tatafından açılacak davada da ileri sürülebileceğini, ancak davacı tarafın herhangi bir ödeme yükümlülüğü altında olmaması ve icra işlemleriyle karşılaşmayacak olmasına rağmen menfi tespit davasını ikame ettiğini, bunun da açıkça davacının menfi tespit davası açmada “hukuki yararı” bulunmadığını gösterdiğini, davacının herhangi bir ödeme zorunluluğuyla karşı karşıya kalmadığı ya da icra işlemi tehdidi altında olmadığı dolayısıyla da menfi tespit davası ikame etmede hukuki yararı bulunmadığını davacı şirketin tek yetkilisinin … olup tek yetkilisi olduğu şirketin defter ve belgelerin nerede olduğu sorusunun cevabını kendisinin vermesi gerektiğini, davalı şirket aleyhine … ve … şirketleri tarafından başlatılan icra takipleri ve akabinde davacı şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerine konu borçların kaynağının davacı şirketin yarısına sahip olduğu Antalya Korkuteli’nde bulunan güneş enerjisi santralinin kurulması için kullanılan kredi olduğunu, ticari kayıtlar incelendiğinde tespit edileceği üzere davacı şirketin davalı şirkete borcu bulunduğunu, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddini, mahkemenin aksı kanaate olması halinde davacı taleplerinin hukuken kabul edilebilir olmaması nedeniyle ispattan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahale talep eden vekili dilekçesinde özetle; Davacı şirkete Ankara … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan gönderilen haciz ihbarnamelerine gerçeğe aykırı şekilde itiraz etmiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından Ankara … İcra Ceza Mahkemesi …. Esas sayılı dosyayla İİK 338’e gereği cezalandırma ve tazminat talepli dava ikame edildiğini, bahsi geçen dosyanın 19/11/2021 tarihli celsesinde Mahkemeniz dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, davacı taraf, haciz ihbarnamelerine konu olan borcun davacı şirketin sahip olduğu tesisin kurulumu için davalı şirketçe kullanılan kredinin ödemelerinden kaynaklandığını bilmesine rağmen kötü niyetle işbu davayı ikame ettiğini Mahkememiz dosyasından verilecek karar müvekkili şirketi de etkileyeceğini, davaya davalı yanında fer’i müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirkete borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dışı şirketler tarafından davalı şirket aleyhine alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerinde, davacı şirkete İİK’ 89 maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının yapılacak inceleme ile tespiti ve hükümle saptanmasının haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine engel olacağını belirterek müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin ihbarnamelerine konu borçların kaynağının davacı şirketin yarısına sahip olduğu Antalya Korkuteli’nde bulunan güneş enerjisi santralinin kurulması için kullanılan kredi olduğunu, ticari kayıtlar incelendiğinde tespit edileceği üzere davacı şirketin davalı şirkete borcu bulunduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete başlatılmış bir icra takibi, yada alacak davası bulunmadığı, dava dışı şirketlerin davalı şirkete başlattığı icra takiplerinde gönderilen haciz ihbarnamelerine davacı tarafın itiraz ettiğini, işbu davada ileri sürdüğü talepleri alacaklılar tatafından açılacak davada da ileri sürülebileceğini, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre; davalı şirket tarafından borçlu olduğu iddiasıyla davacı tarafa açılmış bir dava yada başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı, dava dışı şirketlerin davalı şirket aleyhine başlatmış oldukları icra takiplerinde İİK 89 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine davacı tarafın itiraz ettiği, davacı tarafın borçlu olmadığına ilişkin iddialarını davalı şirketin alacaklılar tatafından açılacak davada da ileri sürülebileceği, davacının iş bu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK.114.ve 115.maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK.114.ve 115.maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 8.709,53 TL harçtan mahsubu ile kalan 8.620,23 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair tarafların yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.16/12/2021