Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2021/462 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/193 Esas – 2021/462
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/193 Esas
KARAR NO : 2021/462

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 07/08/2020 tarihinde sürücü…sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaptığı kaza neticesinde araçta yolcu olan müvekkili…’ın yaralandığını ve araçta maddi hasar meydana geldiğini , müvekkilinin araç içinde kusursuz yolcu konumunda olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI… SİGORTA A.Ş CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini müvekkili şirketin merkezinin Ataşehir/ İstanbul da olması nedeni ile İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu bu nedenle davanın öncelikle davanın usulden reddine ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini , müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tazminat hesabı için davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, manevi tazminet yönünden müvekkili şirketin her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tedavi giderlerinden sigorta şirketlerinin sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , trafik kazasından doğan maddi tazminat davası niteliğindedir.
6100 sayılı HMK ‘nun 6/1 . Maddesinde ” genel yetkili mahkeme ,davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almakta olup bu hüküm kesin yetki kuralı olmayan tüm davalar için genel yetki kuralıdır.
6100 sayılı HMK ‘nun 16. Maddesinde ” Haksiz fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalının bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK ‘nun 14/1. Maddesinde ” bir şübenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemeside yetkilidir. ” hükmü yer almaktadır.
Ayni şekilde 2918 sayılı trafik kanunun 110. Maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7 maddesinde motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluga ilişkin davaların sigortacının merkez veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde acılabıleceği gibi , kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda secimlik hakka sahiptir. Davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemelerden birinde açmaz ise bu durumda seçme hakkı davalı tarafa geçer. ( Yargıtay …Hukuk Dairesi 23.09.2013 tarih 2013/9042- 12620 sayılı kararı )
Somut olayda : Dava dosyasında mevcut tarihli kaza tutanağından 07.08.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasının … ili … İlçesinde meydana geldiği, dava dilekcesinde de belirtildiği gibi davacının adresinin ” …Mah. …Küme Evlari no … Haymana/Ankara ” olduğu , davalı sigorta şirketinin adresinin ” … Mah. … … Sok. … No:… Kat :… batı Ataşehir / İstanbul ” olduğuu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde : Haymana da Asliye Hukuk Mahkemelerinin Ticaret mahkemesi sıfatı ile davaya bakmakta yetkili olduğu, davalı sigorta şirketinin Ankara’da şubesinin bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve bu nedenle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. ( Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 05/10/2018 tarih 2018/2750- 1372 – Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14/03/2018 tarih 2017/1092- 2018/463 sayılı kararları )

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2.maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2- … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yetkili olduğuna,
3- HMK’nın 20/1 maddesi gereğince karar verildiği anda kesin ise bu tarihten; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten kanun yoluna başvurulup reddedilmişse bu kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğine, aksi taktirde dosyanın talep halinde ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına ve yargılama giderlerinin karar bağlanmasına,
4- HKM m.331(2) uyarınca, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021
Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza