Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/159 E. 2022/93 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/159 Esas – 2022/93
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/159 Esas
KARAR NO : 2022/93

Blok No:12/Z3 Yıldırım/ BURSA
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Genel Müdürlüğü’nün 08.06.1984 sayılı kanun hükmünde kararname hükümlerine tabi olarak kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunu, … Genel Müdürlüğünün hizmet binası ile işletmekte olduğu hava limanı/meydanlardaki güvenlik hizmetlerinin 1988 yılından beri piyasaya yaptırdığı, Bursa Yenişehir Havalimanının güvenlik hizmetlerinin 15.04.2009 -31.12.2009 tarihleri arasında … Özel Güv. Kor. Ve Eğt. Hizm. Ltd. Şti tarafından 01.01.2010 -31.12.2013 tarihleri arasında … Özel Güv. Ve Kor. Hizm. Tic. Ltd. Şti. Tarafından ve 01.01.2014 -31.12.2016 tarihleri arasında da … Güv. Hizm. A.Ş (Yeni : … Yatırım Holding A.Ş.) tarafından yürütüldüğünü, davalılar bünyesinde Bursa Yenişehir Havalimanında çalışmakta olan dava dışı işçi … … tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan dava sonucunda verilen Ankara … Mahkemesinin 06.03.2018 tarih ve … K. sayılı kararının kesinleşmesi neticesinde Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacı tarafça 4785594 TL ödemede bulunulduğu, davalılar ile imzalanan muhtelif tarihli sözleşme ile ekleri teknik şartname ve özel şartnamelerde “Yüklenicinin istihdam ettiği personelin; İş Kanunu, SSK Mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar, tüm hak ve alacaklar bakımından muhatabı da sorumlusu da yüklenicidir. Yüklenici tarafından istihdam edilen personele ilişkin herhangi bir sorumluluk …’ne yüklenemez.” şeklinde düzenleme bulunduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … K. sayılı ilamında davalı tarafın “taşeron olarak çalışan kişilerin değişmesine rağmen işçilerin işini aynen ve aralıksız olarak sürdürdüğü..” şeklindeki savunmasına itibar etmediği ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak davalı tarafın sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğine karar verdiği, konu hakkında davalı şirketlerle davacı idare arasında dava şartı arabuluculuk süreci takip edilmiş ise de davacı idarece dava dişi işçiye ödenmek durumunda kalınan tutarın rücusu hususunda taraflar arasında bir anlaşma sağlanamadığı gerekçesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 47.855,94 TL alacağın davalılardan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraflardan payları oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Yatırım Holding A.Ş. Vekilinin 06.05.2021 tarihli cevap dilekçesinde; Davacının rücuen tazminat talebinin zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın reddi gerektiği, davacı ile aralarındaki sözleşme ve ihale dokümanı kapsamında talep edilen bedelle ilgili bir fiyatlandırma tanımlanmadığı, davacı idarece “Özel Güvenlik Hizmeti Alımı” işi için dava konusu dönemleri kapsayan ihalelere çıkıldığı, söz konusu ihale dokümanları kapsamında idari şartname ve teknik şartname ile sözleşme taslağı yayınlandığı, taraflarınca söz konusu ihalelere ait dokümanlarda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda teklif verildiği, ihalenin üzerlerinde kalması Üzerine de uyuşmazlığa konu Bursa Yenişehir Havalimanı’na ilişkin dava dilekçesinde belirtilen tarihleri kapsayan hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, bu bağlamda dava dışı işçi ile de söz konusu özel güvenlik hizmet alım işinde çalıştırılmak amacıyla her dönem için belirli süreli iş sözleşmeleri imzalandığı, hizmet alımına ilişkin sözleşmenin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7. Maddesi ile ihale sözleşmesi yapılırken her bir personel için verilen birim fiyat teklifinin hangi kalemleri içerdiğinin belirlendiği anılan maddede geçen “Personele ilişkin diğer yasal yükümlülükler” ibaresinin çalışmaya devam eden personelin süreklilik arz eden ve olağan yasal giderlerini ifade ettiği, ş ilişkisi kesildikten sonra tespit edilen ve büyük miktarlara ulaşabilen kalemlerin sözleşme giderine dahil edilmediği, dolayısıyla davacının kendi menfaati için çalışan ve oluşturduğu katma değer ile bu emeğin karşılığını hak eden personelle alakalı olarak taraflarına ödemediği bir masraf kalemini talep etmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, kaldı ki bu ibarenin kıdem hakkını içeremeyeceği Kamu İhale Genel Tebliğinde tespit edildiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının rücu hakkının olduğunun kabulü halinde dahi taraflarının işçilik alacaklarının tamamından sorumlu tutulamayacağı, zira Yargıtay içtihatları doğrultusunda taraflarının yalnızca dava dışı işçileri çalıştırdığı süre ve çalıştırdığı ücret tutarından sorumlu tutulabileceği, ayrıca rücuya konu alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talebinin de yerinde olmadığı, rücuya konu alacağa ilişkin temerrüt söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği, bu halde işletilecek faizin türünün de yasal faiz olacağı, Teknik ve İdari Şartnamelerin Kamu İhale Tebliğindeki zorunluluklar çerçevesinde Yazıldığı, tebliğde diğer giderler ile | alakalı olarak kıdem tazminatı ibaresinin iptal edildiği, Kamu İhale Genel Tebliğinin Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu çerçevesinde yapılan ihaleli işlerde uyulması gereken esasları tespit ettiği, form şekilde hazırlanan teknik ve idari şartnamelerin Kamu İhale Genel Tebliği’nin belirlediği esaslar çerçevesinde yazıldığı, Tebliğin 78. maddesinin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında teklif fiyata dahil olacak giderleri düzenlediği, maddenin 30. bendinin teklif bedellerinin ve yüklenici karının hangi bileşenlerden oluşacağını tespit ettiği, tüm giderleri detaylı olarak düzenleyen Tebliğin kıdem ve ihbar tazminatı gibi iş ilişkisi kesildikten sonraki önem arz eden giderleri teklif edilen birim fiyata dahil etmemesinin bilinçli bir tercih olduğu, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralları çerçevesinde trade serbestisi içerisinde kurulan ticari ilişkilerde kimsenin karşılığını almadığı veya menfaat elde etmediği bir yükümlülük altına alınamayacağı, Kamu İhale Genel Tebliğinde de eskiden genel giderler için yükleniciye verilecek ek miktarın kıdem ve ihbar gibi işçilik alacaklarını kapsadığına dair var olan ibarelerin çalışmalardan asıl faydalanan asıl işveren kamu kuruluşunun bu faydalanmanın bedelini haksız olarak alt işverene teşmil edeceği düşüncesiyle çıkarıldığı, Kamu İhale Genel Tebliği ile Sözleşme ye ihale dokümanı kapsamında taraflarının hiçbir kalem veya nam adı altında rücu edilmek istenen alacakların karşılığını almadığı, bu rücu talebinin kabulü halinde taraflarının haksız ve önemli miktarda zarara uğrayacağı, ihale süreci kapsamında ticari kuruluş olarak elde ettiği düşük kârı kaybedeceği, buna karşın davacı tarafın ise menfaat elde ettiği ve işlerini gördürdüğü iş ilişkisinin karşılığı olan bedelleri demeyerek sebepsiz zenginleşme elde edeceği, öte yandan 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun uyarınca kıdem tazminatı alacağından işçinin çalıştığı kurumun sorumlu olduğu, işçinin kıdem tazminatının kim tarafından ödeneceği belirsizliğinin çıkarılan kanun ile kesin ve net olarak çözüme kavuştuğu, 6552 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca kamu üst işverenlerinin İş yerlerinde çalışan alt işveren işçilerinin kıdem tazminatı ödemelerinden üst işveren sıfatını taşıyan kamu kurumunun sorumlu tutulduğu, nitekim aynı hususun T.C Sayıştay 5. Dairesi’nin E.0/, K:2019/361-2 ve 05.02.2019 karar tarihli kararında da belirtildiği, buna göre anılan hüküm doğrultusunda dava dısı isçcinin kıdem tazminatından davacı … Genel Müdürlüğü sorumlu olduğundan ödenen bedellerin rücu konusu edilmesinin mümkün olmadığı, ihale dokümanının niteliği değerlendirildiğinde davacı ile tarafları arasındaki işin hizmet alım işi olmadığı, sözleşmenin ve teknik şartnamenin hükümlerine bakıldığında personel seçilmesinden işin düzenlenmesine ve emir-talimat yetkisinden denetime kadar işverenlikten kaynaklanan tüm özelliklerin tamamen davacı kuruma tanındığı, işin fiili işleyişinde de ihale dokümanına uygun olarak tüm yetki ve yönetimin davacıda olduğu, kavram olarak bir hizmet alımından bahsedilebilmesi için gereken hiçbir unsurun taraflarında bulunmadığı, kaldı ki dava dışı personelin iş sözleşmesinin feshedilmesinin de yine davacı kurumun isteği doğrultusunda gerçekleştirildiği, personelin seçiminde ve iş ilişkisinin sona erdirilmesinde tek söz sahibi olan davacı ile tarafları arasındaki ilişki incelendiğinde bu ilişkinin açıkça işçi temini ilişkisi olduğunun görüleceği, açıklanan nedenlerle işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğu ve tarafları yönünden reddi gerektiği ifade edilmiş ve davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 02.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın yasaya, yönteme ve gerçeğe aykırı olarak açıldığı, haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olan davanın zamanaşımına uğradığı, somut olayda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 73 üncü maddesinde öngörülen iki (2) yıllık zamanaşımı süresinin fazlasıyla geçtiği, yine bu davanın TBK’nın 72 nci maddesinin ya da 82 nci maddesinin kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülse de bu hükümlere göre de davanın zamanaşımına uğradığının ortada olduğu, özetle her ihtimalde davanın zamanaşımı def’i uyarınca esasına girmeksizin zamanaşımına uğramış olmasından ötürü reddine karar verilmesi gerektiği, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde veya diğer maddelerinde asıl işverenin alt işverene rücu etmesine olanak sağlayan bir hüküm bulunmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nda asıl işverenin alt işverene rücu etmesine olanak sağlayan bir düzenleme bulunmadığına göre somut olayda davanın dinlenmeksizin (esasına girmeksizin) reddedilmesi gerektiği, 4857 sayılı İK nun 2/6. maddesi ile asıl işverenin sorumlu tutularak asıl işverenin alt işverene rücu etmesine olanak tanınmadığı, tarafları ile davacı Kuruluş arasında bağıtlanan sözleşmelere ilişkin teknik ve/veya idari şartnamelerin hiçbirisinde asıl işveren olan davacı Kuruluşun iş mahkemeleri kararlarına istinaden güvenlik görevlilerine ödeyeceği işçilik alacaklarından ötürü taraflarına rücu etmesine olanak sağlayan bir düzenleme bulunmadığı, davacı Kuruluşun taraflarına yapmadığı bir ödemenin taraflarınca çalışanlarına yapılamayacağı, bu tür işçilik alacaklarından ihale makamı olarak davacı tarafın sorumlu olduğu, taraflarına ödenmeyen bir kalem nedeniyle kendilerine rücu edilemeyeceği, diğer taraftan emredici nitelikte olan kıdem tazmınatına ilişkin düzenlemelerin ya da bu düzenlemelerde yapılan değişikliklerin henüz kesinleşmiş bir kararla sonuçlanmamış tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gerektiği, 10.09.2014 tarihinde kabul edilen 6552 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112 nci maddesine eklenen fikralar uyarınca da davanın reddi gerektiği, zira söz konusu düzenlemede kamu kurum ya da kuruluşlarının birbirlerine rücu edebilecekleri hallerin belirtildiği ancak, asıl işveren olan kamu kurum ya da kuruluşlarının alt işverenlere rücu etmelerine olanak tanınmadığı, Samsun …Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı kararı ile onanmış bulunan ..Karar sayılı kararının gözetilmesi gerektiği, konuya ilişkin diğer Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğu, her alt işverenin kendi dönemine isabet eden işçilik alacaklarının 1/2’si ile sınırlı olarak sorumlu olduğuna hükmedlildiği, Ankara, İstanbul, Bursa ve Samsun Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarının da bu yönde olduğu, diğer taraftan zira davacı tarafın Ankara … Mahkemesi’nin …Karar sayılı kararı ile hükmedilen işçilik alacaklarından sosyal sigorta ve vergi mevzuatı uyarınca kesilmesi lazım gelen sigorta primi, işsizlik sigortası primi, gelir vergisi vb. kesintiler yapılmaksızın Ankara … Müdürlüğü’nce gönderilen icra emrine karşı Ankara İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikâyet yoluyla başvurma ve anılan kesintilerin yapılmasını sağlama gereğini yerine getirmediği, yine davacı tarafın bu kesintileri ödeme yaparken kendisinin de yapmadığı, davacının yasal ödevlerini yerine getirmemenin sorumluluğunu hukuka aykırı olarak taraflarına yüklemeye çalıştığı, davacı tarafın aktardığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesi çevresinde oluşan ve alt işverenler ya da alt işverenlerle işçiler arasındaki hukuki ilişkiye ilişkin olduğu, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin …karar sayılı kararı gereği söz konusu işçilik alacaklarından davacı tarafın sorumlu olduğu ve bu sebeple de taraflarına rücu edilemeyeceği, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde yer alan düzenlemenin de davacı tarafın söz konusu işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu ve Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödedliği işçilik alacaklarından ötürü taraflarına rücu edemeyeceğini açık ve kesin olarak gösterdiği, somut olayda davacının teselsüle de dayanamayacağı ve dava konusu alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep edemeyeceği, davacının faize faiz yürütülmesini talep etmiş olmasının da usule ve kanuna aykırı olduğu, davacının ödeme tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş olmasının da usule ve kanuna aykırı olduğu, zira böyle durumlarda ödeme tarihinden itibaren avans faizi veya ticari avans faizi yahut sözleşme faizi istenemeyeceği, gerekçesi ile davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesini talep etmiştir .
Davalılardan … Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketine dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirketçe davaya herhangi bir cevap verilmemiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava ;Rucüen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Ankara … mahkemesinin …. Karar sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alınmıştır .
Taraflar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmeleri dosya arasına alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 23.HD. 2019/1781E.2020/2747K)
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davacı tarafından vekâlet ücretlerine ilişkin olarak yapılan stopaj ödemelerinin de işbu dava konusu talep sonucu kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği kanaatine varılması halinde, davacı tarafça somut olayda yapılan toplam 47.855,94 TL ödeme yönünden davalı taraflardan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarların, Davalı … Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. için 4.300,52 TL davalı … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. için 24.072,94 TL, ve davalı … Yatırım Holding A.Ş. için 19.482,48 TL (-18.058,85 + 1.423,63 TL ) olduğu yönündeki kanaatlerini belirtmişlerdir.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; Dosya içerisinde davalılar ile akdedilen Hizmet Alım Sözleşmelerinde, yüklenicinin istihdam ettiği personelin, İş kanunu, ssk mevzuatı ve diğer kanunlarda belirlenen uygulamalar ve tüm hal ve alacaklardan sorumlu tarafın yüklenici olduğu, istihdam edilen personele ilişkin herhangi sorumluluğu davacı taraf yüklenilemeyeceğine ilişkin yer alan ifade nedeniyle işçi alacaklarından alt yüklenicinin sorumluluğu bulunduğu dikkate alındığında, davacının, dava dışı işçinin davalılar bünyesinde çalışma süresine göre rücu talebinde bulunabileceği ve davacı işverenin dava dışı işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği tazminat bedelinin ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamında aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ; 47.855,94 TL’nin 4.300,52 TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti’den, 24.072,94 TL’sinin … Özel Güvenlik … Ltd. Şti’den, 19.482,48 TL’sinin … Yatırım Holding A.Ş’den ödeme tarihi olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.269,04 TL harçtan, dava açılışında alınan 817,26 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 2.451,78 TL harcın 220,32 TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti’den, 1.233,32-TL’sinin … Özel Güvenlik…Ltd. Şti’den, 998,14-TL’sinin … Yatırım Holding A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 118.62 TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti’den 664,00-TL’sinin … Özel Güvenlik … Ltd. Şti’den, 537,38-TL’sinin … Yatırım Holding A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 817,26 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 184,50 TL tebligat ücreti, 750,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.811,06 TL yargılama giderinin 162,75-TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti’den, 911,01-TL’sinin … Özel Güvenlik …Ltd. Şti’den, 737,30 TL’sinin … Yatırım Holding A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.021,27 TL vekâlet ücretinin 630,95- TL’sinin davalı … Özel Güvenlik… Ltd. Şti’den, 3.531,91 -TL’sinin … Özel Güvenlik … Ltd. Şti’den, 2.858,41-TL’sinin … Yatırım Holding A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Yatırım A.ş vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022