Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/118 E. 2021/692 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/118 Esas – 2021/692
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/118 Esas
KARAR NO : 2021/692 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARAR YZL. TRH. : 24/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili 24/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 06.05.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile Bolu İli Gerede İlçesi Nalbant Caddesi üzerinde seyir halinde iken aynı cadde üzerinde karşı şeritte seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı-yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili olarak Gerede Cumhuriyet Başsavcılığı … K. Sayılı dosyası mevcut olduğunu, Kaza Tespit Tutanağına göre davacının “şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak” kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, davacı tarafından şerit ihlali yapılmadığını, Mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden kusur oranlarının tespit edilmesi adına rapor alınmasını talep ettiklerini, ağır şekilde yaralanan davacının sağ dizinin ampüte olduğunu, uzun süre tedavi gördüğünü, birden fazla cerrahi operasyon geçirdiğini, 2001 doğumlu olduğunu, kazanın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen bir bacağının ampüte olduğunu, hareket ederken zorlandığını, eski sağlığına kavuşması gibi bir durum söz konusu olmadığını, … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta edildiğini, davacının maddi zararından sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvuru dilekçesinin davalıya 18.01.2021 tarihinde teslim edildiğini, davacının zararının karşılanmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini anlaşma sağlanamadığını, davacının trafik kazası neticesinde uğramış olduğu maddi zararının (kaza tarihindeki teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) davalıdan tahsili için işbu davayı açmak zarureti hâsıl olduğunu, maddi tazminat taleplerinin belirsiz alacak niteliğinde olduğunu, iş göremezlik oranı-süresinin üniversitelerin adli tıp kürsüsünden alınacak rapor sonucunda, gerçek zararı nın yapılacak bilirkişi hesabıyla ortaya çıkacağını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla başlangıç olarak 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 03/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davacı tarafın delillerinin tebliğini talep ettiklerini, araç sürücüsünün davacının zarar görmesinde kusuru olmadığını, davanın davalı şirket açısından reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı şirketin sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafın zararını ispat etmesi gerektiğini, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılması gerektiğini, tazminat hesabında malul kalanın motosiklet üzerinde seyahat halindeyken kask takmaması ve araca uygun kiyafetleri giymemesi sebebiyle kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari % 25 oranında indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafın ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle de müterafik kusurlu olduğunu, tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkacak bakıcı giderlerinin teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamında olduğunu, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulundan maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacının mesleği, maluliyetten önceki ve sonraki gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler tespit edilerek bilirkişi raporu alınması gerektiğini, aktüer raporlarının aktüer siciline kayıtlı aktüerler tarafından hazırlanması gerektiğini, davalı şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) isteminden ibarettir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından gönderilen T.C. … Kimlik Numaralı …’ın 06/05/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi ve belgeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Gerede İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen … plakalı araca ait trafik kayıtları ve Pol-Net Araç özet raporu Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından gönderilen T.C. … Kimlik Numaralı …’a ait evraklar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Gerede İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen T.C. … Kimlik Numaralı …’a ait sosyal – mali durum araştırması raporu Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
… Sigorta tarafından gönderilen … plakalı araca ait 103625551 nolu poliçe ve 720083 nolu hasar dosyası örnekleri Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Gerede Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından gönderilen … soruşturma sayılı dosya örneği Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK ‘nun 6/1 . Maddesinde ” genel yetkili mahkeme ,davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almakta olup bu hüküm kesin yetki kuralı olmayan tüm davalar için genel yetki kuralıdır.
6100 sayılı HMK ‘nun 16. Maddesinde ” Haksiz fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalının bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK ‘nun 14/1. Maddesinde ” bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemeside yetkilidir. ” hükmü yer almaktadır.
Ayni şekilde 2918 sayılı trafik kanunun 110. Maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7 maddesinde motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluga ilişkin davaların sigortacının merkez veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde acılabıleceği gibi , kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda secimlik hakka sahiptir. Davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemelerden birinde açmaz ise bu durumda seçme hakkı davalı tarafa geçer. ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 23.09.2013 tarih 2013/9042- 12620 sayılı kararı )
Somut olayda, Dava dosyasında meydana gelen trafik kazasının Bolu ilinde meydana geldiği, dava dilekcesinde de belirtildiği gibi davacının adresinin “Yeni mah. Bahçeli SK. NO:12/2 Gerede/BOLU” adresi olduğu, davalı sigorta şirketinin adresinin “… Kadıköy/İstanbul” olduğu ve poliçenin tanzim yerinin “İstanbul”olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; HMK ‘nun 16. Maddesi gereğince haksız fiilin Bolu İlinde meydana geldiği ve davacının ikametgahının Bolu ilinde bulunduğu , HMK 6. Maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu, 2918 sayılı yasanın 110. Maddesine göre sigortacının merkezinin bulunduğu yerin İstanbul olduğu ve davacı tarafından yetkili mahkemelerden hiç birinde dava açılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin süresi içinde yapılan yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine ve bu nedenle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3- HKM m.331(2) uyarınca, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından nazara alınmasına,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.