Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2022/975 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/109 Esas – 2022/975
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/109 Esas
KARAR NO : 2022/975 Karar

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin Kurum dışından hizmet alımı yaptığını, Müvekkili ile … Yönetim Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. (…) arasında imzalanmış 26.09.2017 tarihli Kalifiye Yardımcı Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatına uygun hareket edeceğini beyan ve taahhüt eden davalı Şirketin, işin bitiş tarihi olan 02.10.2018 tarihinde çalıştırmış olduğu personelin işten ayrılışlarını mevzuatta belirlenen usule uygun olarak yapmadığını, 02.10.2018 tarihinde işten çıkarılan …. isimli personellerin müvekkili ve Davalı Şirketi taraf göstererek iş akdinin haksız nedenle feshedildiğinin tespiti ve işe iade talepli olarak dava ikame etmiş/işçilik alacakları için sözleşme doğrultusunda çalıştırılan personelin iş akitlerinin anılan firma tarafından haksız feshedilmesi ve yargılama sürecinde davacı şirketin müvekkili ile imzalamış olduğu sözleşme hükümlerine aykırı davranarak sorumluluğu olmadığını iddia etmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararları hilafına kendi payını dahi ödemediğini ve müvekkilini zarara uğratması nedeniyle müvekkili tarafından dava dışı işçilere ödenen toplam 305.300,09 TL tazminatın, … ile müvekkili arasında imzalanmış Sözleşme hükümleri doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, … Yönetim Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den ödeme gününden itibaren işleyecek TCMB’nin kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesinde özetle : 2017/380164 İK numaralı ihaleye ait sözleşmenin 26.09.2017 tarihinde imzalandığı ve 30.09.2017 tarihi itibari ile davacı Kurum’da işe başlanıldığını, işe başlayan toplam 32 personel isim listesinin TRT Müdürlüğü tarafından davalı şirkete bildirildiğini, bu şekilde davacı Kurum bünyesinde daha önce çalışan tecrübeli ve işin ehli personeller ile hizmete başlandığı, işin toplam süresi olan 12 aylık süre zarfında davacı Kurumun istediği personeller ile hizmet verildiği, davalı tarafın davacı Kurum ile yapılan sözleşmede çalıştırılan personellerin çalıştığı döneme ait ücret ödemelerinin dışında teklif fiyata dahil olan başka hiçbir ödeme yükümlülüğün bulunmadığı, ihale sözleşmesinin tamamlanmasını müteakip firma bünyesi adı altında çalışan tüm personellerin iş akitlerinin sonlandırılarak davacı Kurum ile ilişiğin kesildiği, ihale sürecinde davacı taraf bünyesinde çalışan 32 personelin 29 tanesine bir sonraki ihalede iş başı yaptırıldığı ve dava konusu rücu talebine konu ödemelerin yapıldığı personellerin ise bir sonraki ihale sözleşmesinde istihdam ettirilmediği, davacı Kurum ile yapılan sözleşmenin hizmet alımı işi değil işçi temini ilişkisi olduğu, işle ilgili emir ve talimatların davalı tarafından değil davacı tarafından verildiği, işverenlikten kaynaklanan tüm yetkilerin davacı Kurum tarafından yürütüldüğü, 12 ay boyunca davalı firmada çalışan personellerden davalının kazandığı bir ticaret olmadığı, sadece iş deneyim yapmak adına maliyetine teklif verilerek ihale alındığı, ihale şartnamesinin hiçbir. maddesinde personelin işten çıkartılması halinde ilgili personelin kanunlar nezdinde kazanacağı hakların davalı firma tarafından ödeneceği hükmünün bulunmadığı, davacı tarafın bir kamu kurumu olduğu, kamu kurumunun vatandaşa tuzak kuramayacağı ve güvenilirliğini kötüye kullanmayacağı, kamu kurumunun kendi yükümlülüğünde olan bir edimi başkasına ödettiremeyeceği, kamu kurumunun yapmış olduğu hatadan dolayı bir şirketin iflas etmesine sebep olamayacağı, somut olayda müvekkiline karşı art niyetin mevcut olduğu, davalı firmanın ihale sözleşmesini zamanında tam ve eksiksiz olarak tamamladığı, adı gecen personellerin bir yıl davacı kurum bünyesinde çalışmış olsalardı alacakları paranın ödenen tazminattan daha az olacağı, ihale makamının adı geçen personellerin sebepsiz zenginleşmesine aracı olduğu ve bu bedeli kendileri ödemek yerine hiçbir kusur bulunmayan davalı taraftan istediğini ifade edilmiş ve ihale şartnamesinin konusunda uzman 3 bilirkişi tarafından incelenmesine, ihale süresi içerisinde çalışan personellerin davacı Kurum’da hangi tarihten beri çalıştığının ve ihale süresinin bitmesinden dolayı bir sonraki ihalede hangi personellerin işe devam ettiğinin tespit edilmesine, bir sonraki ihaleyi alan firmanın diğer personellerinin işe başlatılarak işbu rücu talebine konu ödemelerin yapıldığı personellerin neden işe başlatılmadığının tespit edilmesine ve davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava ;Rucüen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve şartnameler mahkememiz dosyası arasına alınmıştır .
Taraflar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmeleri dosya arasına alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 23.HD. 2019/1781E.2020/2747K)
Bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; Davacı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan ödemeler yönünden dava dışı işçi … tarafından işbu dava taraflarına karşı başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu icra takibine dava davacısı tarafından 20.07.2020 tarihi itibariyle bu icra dosya hesabına yapılan toplam 126.788,08 TL ödemeye ilişkin taraf sorumlulukları yönünden bir değerlendirme ve hesaplama yapılamadığını , davacı tarafça İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2020/228556 sayılı dosyası kapsamında yapıldığı iddia olunan ödemeler yönünden davacı tarafça dava dışı işçi …’ya yapılan bir kısım ödemelere dayanak gösterilen İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2020/228556 sayılı dosyasının işbu dosya kapsamında mevcut bulunmadığı anlaşılmış, yine bu kapsamda davacı tarafça yapılan ödemeye ilişkin banka ödeme dekontu dışında işbu dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış, dolayısıyla söz konusu arabuluculuk dosyasına konu ödemeye ilişkin alacak kalemleri ile uzlaşma/anlaşma detayları tespit olunamamış ve işbu dava davacısı tarafından dava dışı ….ya yapıldığı iddia olunan 19.624,00 TL tutarlı ödemeye ilişkin taraf sorumlulukları yönünden bir değerlendirme ve hesaplama yapılamamış olup; bu yönde bir inceleme, değerlendirme ve hesaplamanın İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2020/228556 sayılı dosyasının ve bu kapsamda yapılan ödemelerin yönelik olduğu alacak kalemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin işbu dava dosyası kapsamına kazandırılması sonrasında yapılabileceği, davacı tarafça Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan ödemeler yönünden davacı tarafça Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan toplam 102.310,69 TL ödeme kapsamında davalı taraftan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarın 76.853,53 TL olarak hesaplanacağı, davacı tarafça İstanbul . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan ödemeler yönünden davacı tarafça İstanbul . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan toplam 56.577,32 TL ödeme kapsamında davalı taraftan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarın 39.960,03, TL olarak hesaplanacağı,
Davacı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan ödemeler yönünden İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına konu kıdem ve ihbar tazminatı ile bakiye yıllık izin ücreti alacaklarının herhangi bir mahkeme ilamına dayanmaması nedeniyle, bu kapsamda yapılan ödemelere ilişkin olarak davalı tarafın rücuen tazminat sorumluluğu noktasındaki nihai ve hukuki takdirin mahkemede olduğunu, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyasına konu kıdem ve ihbar tazminatı ile bakiye yıllık izin ücreti alacakları ve ferileri ile ilgili olarak davalı tarafın herhangi bir rücuen tazminat sorumluluğu bulunmadığı kanaatinde olması ihtimaline binaen iki durum için ayrı hesaplama yapılması gerekmiş ve bu kapsamda; mahkemenin davalı tarafın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına konu kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları ve ferileri bakımından da sorumlu olduğu kanaatinde olması halinde, davacı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan toplam 126.788,08 TL ödeme kapsamında davalı taraftan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarın 100.696,44 TL olarak hesaplanacağı, davalı tarafın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına konu kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları ve ferileri bakımından sorumlu olmadığı kanaatinde olması halinde: davacı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası hesabına yapılan ödeme kapsamında davalı tarafın rücuen sorumlu olduğu, ne var ki kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları ve ferileri bakımından davalı tarafın sorumluluğunun bulunmadığı kanaatinde olması halinde, davalı taraftan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarın 60.151,18 TL olarak hesaplanacağı, davacı tarafça İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2020/21721 başvuru numaralı dosyası üzerinden varılan anlaşmaya istinaden işbu dava davacısı tarafından adı geçen dava dışı işçi vekili Av. …. hesabına yapıldığı ifade edilen toplam 19.624,00 TL ödeme kapsamında davalı tarafın rücuen sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde, davalı taraftan rücuen tazmini talep edilebilecek miktarın 19.623,72 TL, olarak hesaplanacağı, İşbu dava davalısı tarafından arabuluculuk başvurusuna konu taleplerin kabul edilmemiş olması ve söz konusu arabuluculuk süreci sonucunda düzenlenen arabuluculuk son tutanağı içeriğinde anlaşmaya varılan alacak kalemlerinin miktar ve konularının ayrı ayrı olarak belirtilmemiş ve hatta anlaşma konusu toplam tutarın dahi tutanağa geçirilmemiş olması dolayısıyla yönündeki kanaatini belirtmiştir. Bilirkişi raporunun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır .

Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; Dosya içerisinde davalılar ile akdedilen Hizmet Alım Sözleşmelerinde, yüklenicinin istihdam ettiği personelin, İş kanunu, ssk mevzuatı ve diğer kanunlarda belirlenen uygulamalar ve tüm hal ve alacaklardan sorumlu tarafın yüklenici olduğu, istihdam edilen personele ilişkin herhangi sorumluluğu davacı taraf yüklenilemeyeceğine ilişkin yer alan ifade nedeniyle işçi alacaklarından alt yüklenicinin sorumluluğu bulunduğu dikkate alındığında, davacının, dava dışı işçinin davalılar bünyesinde çalışma süresine göre rücu talebinde bulunabileceği ve davacı işverenin dava dışı işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği tazminat bedelinin ve ferilerinin talep etme hakkı bulunduğu ancak işe başlatmama tazminatı ve ferileri bakımından işçinin işe iadesi işveren ve yüklenici tarafından birlikte gerçekleştirileceğinden işçiye ödenen bedelin yarı yarıya sorumlu tutulması gerektiği ve ödeme tarihleri dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamında aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;

1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 237.133,72-TL’nin 140.656,47-TL’sinin 20.07/2020 tarihinden itibaren, 19.623,72-TL’sinin 27/10/2020 tarihinden itibaren, 76.853,53-TL’sinin 03/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine , fazlaya dair istemin reddine ,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 16.198,60-TL harçtan, dava açılışında alınan 5.213,77-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 10.984,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 294,73-TL’sinin davacıdan; 1.025,27-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı, 159,50-TL tebligat ücreti, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 3,50-TL diğer giderler toplamı 972,30-TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 755,21-TL’si ile dava açılışında alınan 5.213,77-TL peşin harç toplamından oluşan 5.968,98-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 36.198,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023