Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/10 Esas – 2023/567
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/10 Esas
KARAR NO : 2023/567
HAKİM : ….
KATİP :…
DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında iki adet akaryakıt istasyonu için 14.02.2018 tarihinde iki adet bayilik sözleşmesi imzalandığını ve diğer davalılar … ile … ‘ın sözleşme ekinde imzaladığı kefaletname ile kefalet limiti kapsamında müşterek ve müteselsilen kefil olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile imzaladığı 14.02.2018 tarihli beş yıllık akaryakıt bayiliği sözleşmesi gereğince davalı şirketin istasyon 1 için yıllık askeri 100 m3 (84 ton) , istasyon 2 için yıllık askeri 500m3 ( 420 ton ) beyaz ürün ( motorin ve benzin ) satın alma taahhüdünde bulunduğunu ve eksik aldığı her ton için ödeme tarihindeki … döviz satış kuru üzerinden 150,00 USD karşılığı Türk lirasını kar kaybı olarak ödemeyi kabul ettiğini ancak davacı şirketin sözleşmenin akdedildiği tarihten lisansının sonlandırıldığı tarihe kadar toplamda 56,11ton beyaz ürün aldığını, sözleşmenin devamı ve mal alma imkanının kalmadığını, davalı şirketin 2.463,89 ton açığının bulunduğunu, davalının bu şekilde 369.583,50 USD ( ihtar tarihi itibarıyla 2.690.567,88TL) kar kaybına neden olduğunu ayrıca taahhütnamelerin 3. Maddesi gereğince 100.000,00USD veya ödeme tarihindeki … döviz satış kuru üzerinden Türk lirası karşılığını cezai şart olarak ödenileceğinin taahhüt edildiğini bildirerek fazlaya ilişkin her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla satış taahhüdüne istinaden kâr mahrumiyetinden kaynaklı zararların şimdilik 5.000,00TL si ile Cezai şart alacağının 5.000,00TL lik kısmı olmak üzere toplam 10.000,00TL ‘nin …. Noterliği vasıtasıyla keşide edilen 20.01.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02.05.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davalarını davalı … ….Ltd. Şti yönünden ıslah ettiklerini kar mahrumiyeti için talep ettikleri 5.000,00TL yi arttırarak 175.000,00TL ye ve ceza şartı alacağı için talep ettikleri 5.000,00TL ‘yi arttırarak 175.000,00Tl ye çıkardıklarını ,bu bedellerin ihtarnamenin davalıya tebliğinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karara verilmesini ve ileriye dönük olarak davalılar … ve … ‘a karşı açabilecekleri ek dava ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını bildirmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından sözleşmelere konulan azami alım taahhütleri, merkezi ve işlek olmayan, nüfus yoğunluğunun az olduğu bir bölgede bulunan dava konusu akaryakıt istasyonlarının bu miktar mal satması fiilen imkansızdır. Daha sözleşme kurulurken imkansızlık üzerine kurulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 27. madde hükmüne göre konusu imkansız olan sözleşmeler kuruldukları andan itibaren kesin olarak hükümsüz olması nedeni ile taraflar arasında imzalanan sözleşmeleri kuruldukları andan itibaren hükümsüz olduğunu, ayrıca ahlaka da aykırı olduğunu,
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; kapalı satış sözleşmesi kapsamında davalı tarafından sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart bedeli ile kar mahrumiyeti bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, akaryakıt bayilik sözleşmesinde (sözleşme eki asgari alım taahhüdünde) öngörülen yıllık asgari ürün alımı taahhüdüne aykırı davranılıp davranılmadığı, bu nedenle cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının doğup doğmadığı ve bu bedellerin ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında ….. Mevkinde ve …. bulunan iki ayrı istasyon için 14.02.2018 tarihinde sözleşmeler ile sözleşmelerin eki olan taahhütnameler ve davalılar … ve … ile davalı şirket imzasının taşıyan kefalet sözleşmeleri imzalanmıştır.
Her iki sözleşmeninde 5 yıl süreli olduğu , sürenin sözleşmenin imzalandığı 14.02.2018 tarihinde başladığı , … Mevkisinde bulunan istasyon için yıllık olarak alınması taahhüt edilen miktarın da 500 m3 olduğu, … Mevkisinde bulunan istasyon için yıllık olarak taahhüt edilen miktarın 100 m3 olduğu ayrıca taahhütnamelerin 2. ve 3 maddeleri ile davalı şirketin taahhüt ettiği miktarın altında ürün alması halinde beher eksin ton için ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden beyaz ürünler için 150.00 dolar karşılığı Türk lirası kar mahrumiyeti ile sözleşmenin 13. Maddesi gereğince sözleşmenin fesih halinde 100.000 USD veya ödeme tarihindeki … döviz kuru üzerinden Türk lirasının cezai şart olarak ödenmeli konusunda anlaşıldığı anlaşılmıştır.
…. Noterliğinin 20.01.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle sözleşmelerin imzalandığı tarihten lisansın sonlandırıldığı tarihe kadar 56.11 ton beyaz ürün alındığı , lisansın sonlanması neticesinde ürün sözleşmenin devamı süresince mal alma imkanının kalmadığı bu nedenle 2.463,89 ton taahhüt açığı bulunduğu bu nedenle 2.184.238,48TL kar mahrumiyeti alacağı ile 591.000,00TL cezai şart alacağının ihtarın tebliğinden itibaren 5 gün içinde şirket hesabına yatırılmasının ihtar edildiği ve ihtarın 22.01.2020 tarihinde davalı şirket ile davalılar … ve … ‘a tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
… ‘nın cevabi yazısından …. Mevkinde bulunan istasyonun lisansının 26.062019 tarihinde , … / … bulunan istasyonun lisansının 12.062019 tarihinde sonlandırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ayni şekilde taraflar arasında 30.10.2014 tarihinde imzalanan bayılık sözleşmelerine dayanılarak kar mahrumiyetinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle … Mahkemesine dava açılmış olup Mahkemece … aleyhine acılan davanın reddine, … …Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile 100.000TL ‘nin davalıdan tahsiline dair verdiği karar …. sayılı kararı ile istiraf başvurusunun reddine karar verilerek kesinleşmiştir.
Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi hâlinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir borçtur. Asıl borç, mevcut
ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır. Ancak, geçerlilik şekline bağlı olan bir sözleşme bu şekle uygun olarak yapılmadığı hâlde, şekle aykırılığı ileri sürmenin dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaması nedeniyle dinlenmediği hallerde, sözleşme geçerli sayıldığından, onun fer’i nitelikte olan cezai şart da geçerli sayılacaktır. Cezai şartın fer’ilik niteliği asıl borca bağlı olduğu sürece devam eder. Başka bir anlatımla cezai şartın fer’iliği, muaccel olduğu ana kadar devam eder. Borçlu borca aykırı davrandığında cezai şart muaccel hale geldiğinden artık fer’i değil, asli (bağımsız) bir alacak niteliğini kazanır. Cezai şart, sağlararası hukuki işlemlerde ve özellikle sonuçlarını hayatta doğuran sözleşmelerde kararlaştırılır. (….)
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 158. maddesinin başlığı “cezai şart” iken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ceza Koşulu” başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ceza koşulu (TBK. maddesi 179/I), ifaya eklenen ceza koşulu (TBK. maddesi 179/II) ve ifayı engelleyen ceza koşulu (dönme cezası) (TBK. maddesi 179/III) dur.
Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde (veya sözleşme eki taahhütnamelerde) yer alan “yıllık asgari alım taahhüdüne uymama halinde öngörülen ceza koşulu (cezai şart) hükümleri TBK’nun 179/II. (BK. maddesi 158/II) maddesindeki ifaya ekli ceza koşulu (cezai şart) niteliğinde olduğundan burada bu tür ceza koşulu üzerinde durulması gerekmektedir.
TBK’nun 179/II. maddesine göre; “ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.”
Anılan yasa hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi, ifaya eklenen ceza koşulunda, şart gerçekleştiği takdirde alacaklı, hem ifayı hem de cezayı talep edebilecektir.
TBK.’nun 179/II. maddesine göre, iki halde alacaklı, ceza koşulunu isteyemez. Eğer alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkından açıkça vazgeçmişse artık bu yönde bir talepte bulunamaz. Diğer yandan alacaklı, çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmişse bu takdirde de ceza koşulunu isteyemez.
Örneğin; beş yıl süreli bir “akaryakıt bayilik sözleşmesinde (veya eki taahhütnamede) bayinin yıllık asgari ürün alımı taahhüdü bulunmasına rağmen yıllar itibariyle bu taahhüde uyulmamış ise tedarikçi (sağlayıcı) firmanın, TBK’nun 179/II. maddesi uyarınca hem ifayı hem de ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayie mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayie noterden bir ihtarname göndermesi gerekir. Çekince için bir şekil şartı getirilmemiştir. Tedarikçi, taahhüde aykırı davranılmış olan yılı takip eden yeni yıldaki ilk fatura ve irsaliyeye koyacağı bir açıklama (şerh) ile bu koşulu yerine getirebilir. Bu şekilde bir çekince (ihtirazi kayıt) konulduktan veya ihtar çekildikten sonra tedarikçi (sağlayıcı) firma, mal vermeye (ifaya) devam etse bile önceki yıla ilişkin ceza koşulu alacağını sözleşme zamanaşımı süresi içinde her zaman talep edebilir. Sonraki yıllarda da aynı kural geçerlidir. Tekrarlamak gerekirse, her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince (ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlıdır. Bunlar yapılmadan müteakip yılın ifası gerçekleşmişse artık bir önceki yıla ait ceza koşulu istenemez. Çekince konmuş veya ihtar çekilmiş olan yıllarla ilgili ceza koşulunun istenebileceği ise kuşkusuzdur. TBK’nun 179/II. maddesinde öngörülen hüküm, emredici nitelikte olmadığından taraflar, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince aralarında farklı bir düzenleme yapabilirler. Örneğin, sözleşmenin feshi halinde hem cezai şart hem de kar mahrumiyeti ödeneceğini kararlaştırabilirler. Ancak sözleşmenin feshi halinde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu hallerde, …. sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza
koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekir.
TBK’nun 581 vd maddelerinde kefalete ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. TBK’nun 583. maddesinde “Şekil” başlığı altında, “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı , kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde el yazısıyla belirtmesi şarttır.” düzenlemesi yer almaktadır. Dosya içerisinde yer alan “Kefaletname” başlıklı belgelerin incelenmesinde, …’ın imzasını taşıyan kefaletnamede kefalet tarihinin yazılı olmadığı gibi müteselsil kefil olduğuna dair ifadenin kefilin el yazısı ile yazılmadığı, … tarafından imzalana kefalet sözleşmesinde de kefalet tarihinin el yazısı ile yazılı olmasına rağmen müteselsil kefil olduğuna dair ifadenin kefilin el yazısı ile yazılmadığı tespit edilmiş olduğundan kefaletlerin geçerli olmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirketin davacı şirketten 14.02.2018- 14.02.2019 tarihleri arasında 1 yıllık süre içinde her iki istasyon için toplam 90.906 Litre ( 90.906M3 ) akaryakıt aldığı, her iki bayilik sözleşmesi ve eklerinin ihlalinin kabul edilmesi halinde davalıların 200,000,00 USD ( 2 istasyon için X 100.000,00 USD ) cezai şart sorumluluğu bulunduğu , bu tutar rapor tarihi itibari ile 200.000,00USD X 18,79 = 3.758.000,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 18.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı ticari defter kayıtlarına göre 25/04/2018-07/10/2018 tarihleri arasında … Mevki için 66.288,00TL miktarlı 56,11 Ton, …mevki için 23.519,00TL miktarlı 19,59 Ton olmak üzere Toplam (56,ll+19,59)=75,70 Ton Beyaz ürün alındığı, davalı tarafça Yıllık … mevki istasyonu için 500 m3, …Mevkindeki istasyon için 100 m3 olmak üzere 600 m3 beyaz ürün ( motorin benzin alım taahhüdünde bulunduğu, ( (100 m3x840)=84 ton, (500 m3x840)=420 ton olmak üzere (84+420)=504 Ton) 600 m3 beyaz ürünün litre karşılığı yaklaşık olarak 504 Ton denk geldiği, davacının davalıya her iki istasyon için 89.807,00 Litre = 75,70 Ton beyaz ürün sattığı diğer zamanlarda davalıya satış olmadığı, davalı şirketin bir yıllığına 504 ton, 5 yıllığına 5×504=2.520 ton alım yapması gerektiği, beş yıllık 2520 Ton Beyaz ürün Motorin Benzin75,70 Ton kısmı kadar davalının alım yaptığı (2520-75,70) =2.444,80 Ton Beyaz ürün alım taahhüdünü davalının yerine getirmediği. Yerine getirilmeyen eksik beher ton için kar mahrumiyeti alacağının 150,00 USD x2.444,80-366.645 USD olduğu,
Rapor tarihi itibarıyla … Bankası döviz kuru 14,87 TL olduğu 366.645*14,87=5.452.011,15 TL davacının kar kaybının hesaplandığı, dava tarihi itibarıyla ise dava tarihindeki … Bankası döviz kuru 7,28 TL olduğu 366.645 x7,28=2.669.175,60 TL davacının kar kaybının hesaplandığı bildirilmiştir.
Her ne kadar davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin davacıdan 90.906 Litre ( 90.906M3 ) akaryakıt aldığı, davacı şirketinticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda ise 89.807,00 Litre ( 75,70 Ton) akaryakıt aldığı bildirilmiş ise de aradaki fark 1,099 litre olduğundan ve bu husus sonuca etkili olmadığından dikkate alınmamıştır.
Mahkememizce alınan 18.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin 5 yıllık sözleşme süresi ve her iki istasyon için bu süre içinde alması gereken beyaz ürün dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de davalı şirkete ait sözleşmeye konu istasyonların lisanslarının 26.062019 ve 12.062019 tarihlerinde sonlandırıldığı anlaşıldığından lisansların sonlandırıldığı tarihten sonra davalı şirketin bu istasyonlar için akaryakıt alması fiilen imkansız hale gelmiştir. Bu nedenle sözleşme tarihinden lisansların sonlandırıldığı tarih dikkate alındığında davalı şirketin alması gereken toplam beyaz ürün miktarının 504 ton olduğu, bunun 75.70Tonluk kısmının alındığı, taahhüt edilip alınmayan kısmın 428,30Ton olduğu ve bu durumda davacını kar kaybının ( 150,00 USD X 428,30 = 64.245USD ) 64.245USD olduğu ve dava tarihi itibarıyla da bu bedelin 64.245 X 7,28= 467.703,60TL olduğu
anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiriltildiğinde; davalı şirketin her iki istasyon için yıllık almayı taahhüt ettiği mal miktarını almadığı davalının taahhüdünde eksik alınan ton başına 150 USD kâr mahrumiyeti ve 100.000,00USD cezai şart ödeneceğinin kabul edildiği, davacı vekilinin 02.05.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davalarını davalı … ….Ltd. Şti yönünden ıslah ettiği 175.000,00TL ceza şartı alacağı ile 175.000,00TL kar mahrumiyeti alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karara verilmesini talep ettiğinden davanın davacı gerçek kişiler yönünden açtığı davanın kefelet sözleşmeleri BK ‘nun 581 ve devamı maddeleri gereğince geçersiz oluğundan reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … ve … aleyhine açılan davanın reddine
2-Davalı ……..Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın kabulü ile
A) 175.000.00 TL cezai şart alacağının 5.000,00TL lik kısmının temerrüt tarihi olan 28.01.2020 tarihinden 170.000,00 lik kısmının ıslah tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B) 175.000.00 TL kar mahrumiyeti alacağının 5.000,00TL lik kısmının temerrüt tarihi olan 28.01.2020 tarihinden 170.000,00 lik kısmının ıslah tarihi olan 02.05.2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 23.225,40TL harcın , dava açılışında alınan 170,78TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 5.806,35TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.977,13TL harçtan düşülmesi ile eksik yatırıldığı anlaşılan 17.248,27TL harcın davalı ……..Ltd. Şti. ‘ den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 7 adet tebligat gideri 109,00TL, bilirkişi masrafı 2.70,00-TL, 2 kep ücreti 1,85TL, 4 Posta ücreti 58,00TL , 8 e tebliğat 54,50TL olmak üzere toplam 2.923,35TL ile 170,78 TL peşin harç ile 5.806,35TL ıslah harcı ve 59,30TL başvuru harcı olmak üzere toplam 8.959,78TL ‘nin davalı ……..Ltd. Şti. ‘den tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 50.600,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı … ve … kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve … tarafına ödenmesine,
7-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalı ……..Ltd. Şti dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2023
Katip ….
E İmza
Hakim ….
E İmza