Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2021/661 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/658 Esas – 2021/661
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/658 Esas
KARAR NO : 2021/661 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
KARAR YZL. TRH. : 13/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili 23/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının … nolu parselde kayıtlı arsa sahibi olduğunu, davalılar …ve …’ın Ankara İli Mamak İlçesi … nolu parsel malikleriyle vekaletnameler alarak veya direk tapu sahipleriyle Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptıklarını, bu kapsamda davacıdan ….yevmiye numarası ile Düzenleme Şeklinde vekaletname aldığını, aynı gün yapılan sözlü anlaşmaya göre davacının arsa payının azlığı ve alacağı bağımsız bölüm dikkate alınarak 55.000,00-TL miktarlı 25.04.2014 tanzim ve ödeme tarihli boş bir bono aldıklarını, davalıların diğer arsa sahipleri ile …yevmiye numaralı ile 03.04.2014 tarih ve 02173 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, mülk sahiplerinden inşaatta eksik kalan arsa bedelleri karşılığı inşaat tamamlanması sonrasında ödenmek şartı ile başkaca senetler de alındığını, müteahhitin davalılar …ve …’ın işbu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini inşaata hiç başlamadığını, iş bu bonoları başkaları vasıtası ile haksız tahsil yoluna gittiklerini, sözleşmenin … nolu parselde kayıtlı tüm arsa sahipleri ile yapılmadığını, sözleşmenin dava tarihî itibariyle de henüz tamamlanmadığını, diğer arsa sahipleri arasında arsa payının taksim edilememesi nedeniyle … K. Sayılı dosyası kapsamında izale-i şuu davası açıldığını, verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin … K sayılı dosyası ile istinaf incelemesinde kaldırılarak Ankara … E. sayısı ile devama karar verildiğini belirterek Ankara … E. sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davacının davalılara bu icra dosyasına konu 55.000,00-TL miktarlı 25.04.2014 tanzim, 27.05.2016 sözde ödeme tarihli bono nedeniyle hiçbir borcu olmadığının tesbitini, icra takibine konu senedin ve icra takibinin iptalini, kötü niyetli davalıların dava miktarının %20 den az olmamak üzere davacıya kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama harç ve gideri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerine müşterek ve mütesselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 20/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğü … E. sayılı icra takiplerine dayanak bonolardan kaynaklanan davanın reddini talep ettiklerini, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davalı şirketin dava konusu bonoları diğer davalı …’dan ciro yoluyla devraldığını, senet asıllarının Ankara … Müdürlüğü’nden celp edildiğinde senetler üzerindeki ciro zincirinde herhangi bir kopukluk olmayıp tamamen usulüne uygun olarak ciro işlemleri yapıldığını, senetlerin yetkili hamili konumundaki davalı şirketin işbu hususlar ışığında iyi niyetli üçüncü kişi olup diğer davalılar ile davacı arasındaki sözleşme ilişkisinin şirketi bağlamadığını, davanın görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatıldığını, hukuken geçerli bir bonoya dayandığını, kambiyo senedinin diğer davalılar ile bir sözleşme ilişkisine dayandığı yönündeki iddiaların yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, davacının borçsuz olduğunu ispatlamaya yarar herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığını belirterek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından gönderilen … esas sayılı dosya örneği Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait.. esas sayılı dosya örneği Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Ankara … Dairesi tarafından gönderilen … sayılı dosya örneği Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince de göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemelerce de resen dikkate alınmak zorundadır.
Somut olayda, davacı arsa sahibi olup, tacir olmadığı, davanın TTK’nun 4. maddesinde belirtilen ticari dava niteliğinde olmaması sebebiyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, görev ile ilgili hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının HMK 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı ve davalı … Tanıtım vekilinin yüzüne karşı HMK 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.