Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2022/379 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/616 Esas
KARAR NO : 2022/379

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARARYAZ.TRH.: 13/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Davalı …’ın kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatife olan ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek takipleri durdurduğunu, borçlunun yaptığı itirazın alacaklı müvekkiline ve vekil olarak taraflarına tebliğ edilmediğini, hak düşürücü sürenin işlenemdiğini, müvekkili söz konusu itirazı 05/12/2019 tarihinde haricen öğrendiğini, arabuluculuk başvurusu yapıldığını, Kooperatif Kanunu ve Kooperatif Ana Sözleşmesine göre Kooperatifin Genel Kurul karaları doğrultusunda üyelerin ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiği Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptalini, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine…” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ” davacı Kooperatifin, müvekkiline karşı Ankara …İcra Dairesi aracılığıyla … E. Numaralı ilamsız İcra takibi başlattığını, icra takibine ilişkin dosyayı incelediklerinde Takip Talebi ve Ödeme Emrinde 8.618,68 TL asıl alacak ve 1.289,19 TL gecikme faizi şeklinde borcun kaynağını ve sebebini açıklamadan İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, Takip Talebi ve Ödeme Emrinde Borcun Sebebi Açıklanmadan İcra Takibi başlatılmasına ilaveten aynı zamanda borç iddiasının kaynağını/ sebebini açıklayan bir ilave belge de takip talebine/ ödeme emrine eklenmediğini, bu sebeple de İİK 58 ve İİK madde 60 doğrultusunda İlamsız Ödeme Emrinin İptali gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi kararların da ”ilamsız icra takibinde, alacak, senede dayanmıyorsa, borcun sebebinin hem takip talebine, hem de ödeme emrinde gösterilmesi gerekir, aksi taktirde iptaline karar verilir.” şeklinde hüküm bulunduğunu, …, müvekkilinin davacı kooperatifle görüştüğünü ve davacı kooperatif tarafından, davacı koopreatifle … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ile aralarındaki inşaat yapım ve taahhüt sözleşmesi müvekkiline gösterilerek kooperatife üye yapılmak istendiğini, bu sözleşmenin bir fotokopisi de müvekkiline verildiğini, müvekkili ile davacı kooperatif aralarında yaptıkları sözleşme uyarınca 48.000 TL bedel karşılığında kooperatife 380 numaralı üye olarak üye olduğunu, müvekkilinin davacı ile … İnşaat arasında ki sözleşmede ki hükümlere güvendiğini, davacı kooperatifin müvekkilini üye yapmak isterken bahse konu inşaat sözleşmesinde de görüleceğini toplam 5 adet etaplı site yapılacağını ve her etabın ayrı olarak yapılacağını ve bunların birbirinden bağımsız olduğunu söylediklerini, aynı zaman Ocak 2007 ayında inşaatın biteceği ve 6 ay içinde de iskan ve kat mülkiyetine geçileceği taahhüdünde bulunduklarını, ancak yapılan sözleşmeye hiç bir şekilde uyulmadığını, müvekkili ile beraber …bölgesindeki tüm üyeler bu işlemlerden dolayı ciddi zararlara uğradığını, normal şartlarda 2007 yılında kat mülkiyetine geçilmesi gerekirken davacı kooperatifin iş ve eylemleri sayesinde 2015 yılında geçildiğini, müvekkilinin kooperatife olan tüm borçlarını( inşaattan doğan ve diğer borçlarını) zamanında ödediğini, gerek konut alırken ödemesi gereken 48.000TL yi ve ayrıca kararlaştırılan şerefiye bedelinin tamamını ödediğini, tüm bunların akabinde müvekkilinin dahil 48 üye istifa etmek istediklerini belirttiklerini, davacı kooperatifin yönetimin başkanı olan ..’ın da yönlendirmeleriyle eğer ki ” 23 Şubat 2014 ve 05 Temmuz 2015 ”tarihlerinde alınan genel kurul kararlarında ki ek ödeme niteliğinde ki 5.000 ve 6.000 TL i de ödemeleri halinde yönetim kurulu olarak istifalarını kabul edeceklerini belirttiklerini, müvekkilinin 31.08.2015 tarihinde yolladığı dilekçe ile istifasının kabulünü istediğini, 07/09/2015 tarihinde … başkanlığındaki yönetim kurulunun oy birliği ile istifayı kabul ettiklerini, bu karara rağmen güvenemeyip noter aracılığı ile istifasını gönderdiğini, tüm bunların akabinde kooperatif başkanı bizzat kendisi bu 48 üyeyi istifa ettirmeye teşvik ettiği halde 24 Ocak 2018 tarihinde 48 istifa eden üyeye yazı gönderdiğini,… bu yazının içeriğine bakılırsa bariz bir şekilde hukuka aykırı tehditvari cümleler, yasal olmayan iddialar ile kat mülkiyetine geçen ve kooperatife olan tüm sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirip istifasını veren müvekkilinin dahil 48 üyeden üyelerin artık ferdileşme yapılmış ve tapusuna sahip oldukları konutlarını ,tekrar kooperatife üye olmazlarsa davacı kooperatif tapu tescil davası açarak kooperatifin üyelere ait olan tapuları alma hakkına sahip olduklarını söylediğini, bu sebeple hemen tekrar üye olmaları gerektiği şeklinde üyelerin hukuku, kanunu bilmemelerinden faydalanıp üye yapmaya çalıştıklarını, başarılı da olduklarını, müvekkili gibi evinin elinden gitme korku ve endişesine sahip pek çok istifa eden üye tekrar üye olmak zorunda kaldıklarını, kooperatif yönetim kurulu başkanı tarafından aranıp ”kooperatife tekrar üye olmadığın taktirde evini elinden alıazağız” şeklinde … müvekkilinin iradesinin korkutma yöntemiyle sakatlanması sonucu doğan bir eylem olduğunu, iptali gerektiğini, 13/09/2018 tarihinde ise müvekkilinin kooperatifin keyfi uygulamalarından dolayı evini satma kararı aldığını, taşınmazını …’un noterden yetkilendirdiği …’na sattığını, ve satış yaparken …’na konutun kooperatif tarafından yapılmış bir konut olduğunu ve bundan sonra da kooperatif üyeliğini devralmaları gerektiğini, kooperatifin borçlarından satış tarihi itibariyle artık konutu satın alan …’un sorumlu olması gerektiğini belirtildiğini, karşı tarafın yetkilendirdiği …’nun da bunu kabul ettiğini, Taşınmaz Ön Satış Sözleşmesi’nin Tellallık Sözleşmesi ile ilgili Hükümler kısmının 2. Maddesinde ” ….Satış tarihinden önceki emlak ile ilgili her türlü vergi, resmi harç resmi ve gayri resmi borçlar, elektrik, su, doğal gaz site gideri, yakıt bedeli, kooperatif borcu, kapıcı parası bilumum isim ve nam altındaki borçlar satıcıya aittir. Satıştan sonra doğacak her türlü nam altındaki borçlar alıcıya aittir….” şeklinde belirtilmiş olduğunu, satıştan sonra ki kooperatif borçlarının da alıcıya ait olduğunu, sözleşme imzalandıktan sonra başlangıçta alıcı kooperatif üyeliğini devralacağının sözünü vermişken satıştan sonra bir çok bahane sunarak üyeliği devralmaktan imtina ettiğini, bu durumdan davacı kooperatifinde bilgisi olduğunu…, davacının İtirazın İptali Talebinin Ve İcra-inkar Tazminatı Talebinin reddini, davacının İcra Takinin Konusu Olan Meblağın %20’sinden Aşağı Olmamak Üzere Kötüniyet Tazminatına Hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…,” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasın tetkikinde takip alacaklısının davacımız, takip borçlusunun davalımız,takip konusunun
12/07/2019 tarihli Aidat Alacağı 8.618,68 TL, geçikme faizi 1.289,19 TL olmak üzere toplam 9.907,87 TL nin tahsili olduğu, davalı borçlunun 06/11/2019 tarihli itirazı üzerine takibin 06/11/2019 tarihinde durdurulduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 04/10/2021 ve 10/05/2022 tarihli dilekçeleri ile “… Davalının yaptığı ödemeye ilişkin belgeleri ve taraflar arasında imzalanan protokolü ekte sunduklarını. Bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasını ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını” talep ettiği, 10/05/2022 tarihli dilekçe ekinde 12/01/2022 tarihli taraflar arasındaki sulh protokolünün 13/01/2021 tarihli 61.000,00 TL lık ve 14.000,00 TL iki ödeme makbuzunun ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin dilekçesi ile ” Dosya da müvekkili ile davacının anlaştığını…” belirttiği görülmüştür.
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/237 E, 2020/504 K sayılı dosya suretinin getirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Sulh müessesi 6100 sayılı HMK’nın 313 .maddesinde ” (1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” 315.maddesinde ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Davacı tarafça kooperatif üyeliğinden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça davanın reddi talep edilmiş isede; yargılama safahatında tarafların sulh oldukları, davalının ödemede bulunduğu davanın konusuz kaldığı taraf dilekçeleri, sulh protokolü ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla HMK 313,315 maddeleri gereği aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 119,67 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 38,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin ödemede dikkate alınarak davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan( tebligat ve harç ) 196,20 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.