Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2022/641 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/566 Esas – 2022/641
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/566
KARAR NO : 2022/641

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 13/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Kurum ile müvekkili Şirket arasında 02.07.2012 tarihinde yapılan Hizmet Alım Sözleşmesi ile, davalının GLİ Müessesesi Müdürlüğüne ait İğdekuzu Yeraltı Sahasından 12 yıl süre ile 6.000.000 ton kömürün üretilerek davalıya teslim işini müvekkilinin üstlendiğini, sözleşme konusu işin ifası için çalıştırdıkları … Sendikası üyesi bulunan işçilerin sendika ile yapılan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri kapsamındaki bütün haklarının eksiksiz bir şekilde ödendiğini, işçilerin başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olduklarını, … Sendikasına üye olduklarından davalı Kurumun kendi iş yerleri için sendika ile yaptığı Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanmalarının yasa hükmü gereği olduğunu belirterek, davalı Kurum aleyhine fark işçilik alacağı davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda Mahkemece müvekkili ile davalı Kurum arasında yapılan Hizmet Alım Sözleşmesinin muvazaalı olduğu,işçilerin başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğu, bu nedenle de davalı Kurum ile … Sendikası arasında yapılan sözleşmeden yararlanmaları gerektiği belirtilerek, fark işçilik alacaklarının davalı Kurumdan tahsiline karar verildiğini, verilen kararların yargı denetiminden de geçerek kesinleştiğini, işçiler davalı Kurumun işçisi olduğundan Maden – İş Sendikası ile yaptığı Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan farklardan da hukuken sadece davalı kurumun sorumlu olduğunu, buna rağmen davalı Kurumun işçilere yaptığı ödemeleri hiç bir sorumlululukları olmamasına rağmen, sahadan üreterek çıkarıp, teslim ettikleri kömür bedeli için düzenlenen 61. 62 ve 63 numaralı hak edişlerden hukuka aykırı olarak haksız bir şekilde kesinti yapmak sureliyle tahsil ettiğini, mahkeme masraflarını da hesabına yatırılmasını istemiş olması nedeniyle ödenmek zorunda kalındığını, Ankara …Asliye Ticaret. Mahkemesinin … esasında kayıtlı olarak yapılan kesintiler tutarı 89.790,00 TL.’nın istirdadı için açılan davada mahkemece davalı Kurumun fark işçilik alacaklarından dolayı sadece kendisinin sorumlu olduğu gerekçesiyle 07.07.2020 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, buna rağmen, davalının haksız kesintilere devam ettiğini, üreterek davalıya verdikleri kömürlerden dolayı uhdesinde bulunan istihkaklarından toplam 140.305.23 TL kesinti yaparak tahsil ettiğini, HMK’nın 389. ve müteakip maddelerinde yer alan yasal koşullar da oluştuğundan işbu davanın karara bağlanıp kesinleşmesine kadar istihkaklarından bu nedenle herhangi bir kesinti yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinden haksız olarak kesilen toplanı 140.303,23 TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA :
Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Kurum ile müvekkili şirket arasında 02.07.2012 tarihinde yapılan Hizmet Alım Sözleşmesi ile, davalının GLİ Müessesesi Müdürlüğüne ait İğdekuzu Yeraltı Sahasından 12 yıl süre ile 6.000.000 ton kömürün üretilerek davalıya teslim işini müvekkilinin üstlendiğini, sözleşme konusu işin ifası için çalıştırılan … Sendikası üyesi bulunan işçilere sendika ile yapılan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri kapsamındaki bütün haklarının eksiksiz bir şekilde ödendiğini, işçiler tarafından iş mahkemelerinde davalı Kurum aleyhine fark işçilik alacağı davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda Mahkemece müvekkili ile davalı Kurum arasında yapılan Hizmet Alım Sözleşmesinin muvazaalı olduğu, işçilerin başlangıçtan itibaren davalı Kurum işçisi olduğu, bu nedenle de davalı Kurum ile … Sendikası arasında yapılan sözleşmeden yararlanmaları gerektiği belirtilerek, fark işçilik alacaklarının davalı Kurumdan tahsiline karar verildiğini, verilen kararların kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme kararlarına göre söz konusu işçilerin davalı Kurumun işçisi olduğunu, Kurumun Maden – İş Sendikası ile yaptığı Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan farklardan da hukuken sadece kendisinin sorumlu olduğunu, davalı Kurumun 34 işçiye yaptığı ödemeler toplamı olan 1.409.507,15 TL’yi hiç bir sorumlulukları olmamasına rağmen, müvekkilinin sahadan üreterek çıkarıp, teslim ettiği kömür bedeli için düzenlenen 81,82 ve 83 numaralı hak edişlerden kesinti yaparak tahsil ettiğini, davalı Kurumun asıl işveren olarak kendi işçileri sayılması gereken işçiler için yargı kararı ile ödemek zorunda kaldığı bedelleri haksız ve hukuksuz yere müvekkilinin istihkaklarından rıza dışı keserek tahsil ettiğini belirterek davanın sonuçlanıp kesinleşmesine kadar müvekkilinin istihkaklarından kesinti yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 1.409.507,15 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir
SAVUNMA : Davalı vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; davacı tarafça öne sürülen iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu hizmet alım işinde çalışan işçilerin davacıya bağlı çalıştıklarını, davalı Kurumun sorumluluğunun işin usulüne uygun yapılıp yapılmadığım denetlemekten ibaret olduğunu, verilen muvazaa kararının yalnızca davalı Kurum adına verilmediğini, her iki taraf için işçi lehine verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça işçilerle ilgili tüm yükümlülüklerin yükleniciye ait olduğunu, son dönem Yargıtay kararlarında hizmet alım sözleşmelerinde ihale alan firmaların işçilik alacaklarının ve ferilerin tamamından sorumlu olduğu kararları verildiğini, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceğini, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereği işçilik alacaklarından sorumluluğun davacıya ait olduğunu, davalı Kurumun ödediği işçilik alacakları nedeni ile davacıdan alacağı doğduğunu, ödeme tarihinde muaccel olan alacağının, davacının kurumdan olan alacağı ile takas edilerek, davacının rızasına gerek olmadan davacı şirkete ödenmesi gereken hak edişlerden kesinti yapılarak tahsil edildiğini, davacının muvazaalı kabul edildiğini bilmesine rağmen dava konusu işte yüklenici sıfatı ile 2012 yılında sözleşme imzaladığını, halen çalışmalarına devam ettiğini, davacının sorumluluğu olmadığına ilişkin beyanlarına itibar edilemeyeceğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, davalıya ait kömür ocağında 12 yıl süreyle kömür üretilmesi ve davalıya teslimi işini içeren sözleşme uyarınca davacının hak edişlerinden kesilen tutarın istirdatı istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, taraf vekillerinin bildirmiş olduğu Tavşanlı İş Mahkemesinin dosyaları ve Tavşanlı İcra Müdürlüğünün icra dosyaları UYAP sisteminden getirtilmiş, dava dilekçelerinde ve mahkeme dosyalarında ismi geçen ödeme yapılan işçilerin emekliliğe esas çalıştığı iş yerlerini gösterir hizmet döküm cetvelleri SGK dan getirtilmiş,davalı kurumdan asıl ve birleşen dosyalarda işçilere ödenen tutarları gösteren makbuzlar getirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davalı Kurumun muvazaalı asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tespiti sebebi ile kendi işçilerine ödemiş olduğu fark işçilik alacakları nedeni davacıya rücu edebileceği miktar bulunmadığı, davalının iş bu ödemeler nedeni ile davacının hak edişlerinden yaptığı kesintilerin; asıl dava yönünden; 120.879,19 TL, birleşen dava yönünden 1.409.507,15TL olduğu, davalı Kurum tarafından davacının hak edişlerinden yapılan kesintilerin tamamının işçilerin muvazaadan kaynaklı fark isçilik alacaklarına ilişkin ödemelerden kaynaklandığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamına uygun olan bilirkişi raporu mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında 02/07/2012 tarihinde hizmet alım sözleşmesi yapıldığı, sözleşme ile davalının GLİ Muessesesi müdürlüğüne ait yer altı sahasından 12 yıl süreyle 6.000.000 ton kömürü üretip, davalıya teslimi işinin davacı tarafça üstlenildiği, sözleşme kapsamında çalışan işçiler tarafından iş mahkemesinde açılan fark alacakları davalarında, Mahkemece hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu, alt iş verenin işçisi olarak gösterilen kişilerin doğrudan doğruya asıl iş verenin işçisi oldukları kabul edilerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücretlerinden davalı kurumun sorumlu olduğu kabul edilerek fark ücretine hükmedildiği, iş mahkemelerince hükmedilen fark ücret alacakları ve yargılama giderlerinin davalı tarafından işçilere ödendiği, taraflar arasındaki 02/07/2012 tarihinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında kalan iş yerinde çalıştırılan işçilerin asıl iş veren olan davalı kurumun işçileri oldukları, işçilerin kanundan sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan tüm ücret ve diğer her türlü işçilik haklarından doğrudan doğruya iş veren sıfatıyla davalı kurumun sorumlu olduğu, işçilere ödemiş olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark alacaklarından davalı kurumun sorumlu olduğu, davacı şirketin sorumlu olmadığı, dolayasıyla asıl davaya konu davacı hakedişlerinden 120.879,19 TL, birleşen davaya konu davacı hakedişlerden 1.409.507,15 TL işçi fark ücretleri tutarlarının davalı tarafça haksız olarak kesildiği, kesinti tutarlarının davacı tarafa iadesi gerektiği anlaşıldığından asıl davada davanın kısmen kabulüne,120.879,19 TL nin dava tarihi olan 13/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, davanın kabulüne,1.409.507,15 TL nin dava tarihi olan 12/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davanın Kısmen Kabulüne,
120.879,19 TL nin dava tarihi olan 13/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a-Alınması gerekli 8.257,25 TL harçtan peşin alınan 2.396,07 TL’nin mahsubu ile kalan 5.861,18 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
b-Davacı tarafından yatırılan 2.396,07 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-AAÜT uyarınca belirlenen 19.131,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
ç-AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
d-Dava öncesi zorunlu ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin kabul ve ret oranına göre 1.137,20 TL’sinin davalıdan kalan 182,80 TL’sinin davacıdan ayrı ayrı alınarak hazineye gelir yazılmasına,
2-Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında, davanın Kabulüne,
1.409.507,15 TL nin dava tarihi olan 12/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
a-Alınması gerekli 96.283,43 TL harçtan peşin alınan 24.070,86 TL’nin mahsubu ile kalan 72.212,57 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
b-Davacı tarafından yatırılan 24.070,86 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-AAÜT uyarınca belirlenen 160.760,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
e-Dava öncesi zorunlu ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından asıl ve birleşen dosyada yapılan toplam 113,70 TL başvuru harcı, 10.000,00 TL bilirkişi ücreti, 157,10 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 10.270,80 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 10.142,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.22/09/2022