Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/278 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/278

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı … tarafından sigortalanan aracın neden olduğu trafik kazası sonucu davacının desteği ve oğlu olan … ‘ın ölümü sonrası oluşan zararlarının giderilmesi amacı ile uyuşmazlık hakem heyetine başvurduklarını, yapılan değerlendirme sonucu taleplerinin kabulüne karar verildiğini, davalının yasa yolu başvurusu üzerine İtiraz hakem heyetinin kararı kaldırarak bedel artırımına konu olan 60.696,07 TL yönünden taleplerinin kabulüne, fazla istemin usulden reddine karar verdiğini, bu kararı bir üst yasa yoluna başvurmadan kesinleştirdiklerini, zamandan kazanmak için ret kararına konu alacakları ve işlemiş faizinden oluşan 29.343,05 TL yönünden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulmasına karar verildiğini davalının haksız itirazının kaldırılmasına , takibin devamına ve %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, davacının oğlu olan desteğinin ölümü nedeni ile hüküm altına alınmayan destekten yoksun kalma alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafından sigortalanan … plaka sayılı araç…Caddesi üzerinde seyir halinde iken, 220 nolu durağa geldiğinde araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybedip sağ tarafta bulunan durağa çarpmasıyla sonuçlanan trafik kazasında durakta araç bekleyen ya da kaldırımda yaya olarak bulunan ve aralarında davacının oğlu …’ın da bulunduğu birden fazla kişinin ölmüş ve yaralanmış, bu kaza sonrası davacının da aralarında bulunduğu hak sahipleri tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine kısmi ödeme yapılmiş, yapılan bu ödemenin yetersiz olduğu düşüncesinde olan davacı tarafından sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyetine 21/02/2020 tarihinde başvurulmuş olup başvuru 2020.E.19500 esas numarasına kayıt edilmiştir. Taleple ilgili yapılan inceleme sonucu alınan hesap raporu ile davacı …’ın 45.859,52TL destekten yoksun kalma zararı talep edebileceği belirlenmiş, belirlenen bu miktar üzerinden davacı tarafından ilk kez bedel artırım işlemi yapılmış ve rapora itiraz üzerine alınan 2. bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği zararının 64.881,70TL olduğu bildirilmiş , davacı tarafından bu kez ıslah işlemi yapılmış , ıslah sonrası Uyuşmazlık hakem heyeti yaptığı değerlendirme sonucu davacı … yönünden 64.881,70TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir
Davalı … tarafından uyuşmazlık hakem heyeti kararı aleyhine itiraz hakem heyetine başvurmuş, bu başvuru sonucu yapılan değerlendirmede ; 2 kez ıslah işlemi yapılamayacağı, bu nedenle davacının son rapor ile belirlenen alacağı üzerinden oluşturulan hükmün kaldırılmasına, ilk raporda belirtilen 45.859,52TL’nin 18/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İtiraz hakem heyetinin kararı 25/09/2020 tarihinde taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıkça belirttiği gibi bu kararla ilgili devam eden yasa yoluna başvurulmamış ve itiraz hakem heyeti kararı bu hali ile kesinleşmiştir.
Davacı, itiraz hakem heyeti tarafından hüküm altına alınan alacak miktarı ile ilk karardaki hükme esas alınan 2. bilirkişi raporu ile belirlenen miktar arasındaki fark nedeniyle alacaklı olduğunu düşündüğü için 19.022,18TL asıl alacak ile 2396,27TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.418,45TL alacağın tahsili amacıyla Ankara…Müdürlüğü’nün 2020/8530 esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Ödeme emri 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilen davalının süresinde gerçekleşen itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. İtirazın iptali amacıyla mahkememizde bu dava açılmıştır.
Davacı destekten yoksun kalma zararının giderilmesi için mahkemelere başvurmaksızın alternatif çözüm yerlerinden olan sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyetine başvurmuştur. Sigorta Tahkim komisyonunu 22.09.2020 tarih 2020/İHK-17967 sayılı ” başvurunun kısmen kabulü ile başvuran Hikmet için 45.859,52TL ………tazminatın 18.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvurana verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine ” dair verilen karar yasal yollara başvurulmadığından taraflar yönünden kesinleşmiştir.
Bu aşamadan sonra itiraz hakem heyeti tarafından kabul edilen miktar dışında kalıp icra takibi ile talep edilen fakat davalının itirazı üzerine duran icra takibinin devam etmesi için genel mahkemelerde itirazın iptali (alacak) davası açılması mümkün değildir. Çünkü itiraz hakem heyeti kararı kendi yasal düzenlemesi içerisinde yasa yolu denetimine tabi olup, yasal süre içerisinde üst denetim yolu davacı tarafından kullanılmadığı için itiraz hakem heyeti kararında belirtilen 45.859,52TL ‘nin davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine ilişkin hüküm artık davacı yönünden kesinleştiği için bu kesinliği ortadan kaldıracak şekilde doğrudan genel mahkemelerde dava açılması ya da somut olayda olduğu gibi itiraz hakem heyeti kararında fazlaya ilişkin talebin reddine denilerek kesinleşen kısım dışında kalan n 19.022,18TL alacağın tahsili için icra takibi başlatılması üzerine itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasından sonra itirazın iptali davası açılmasının da mümkün olmadığından kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59.30TL red harcının peşin yatırılan 258,69TL ‘ den mahsubu ile 199,10TL’nin davacıya iadesine ,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4- Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza