Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/553 Esas – 2023/312
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/553 Esas
KARAR NO : 2023/312
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile borçlu arasında mal alım satımına ilişkin anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya istinaden borçluya malların tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, borçlunun kendisine teslim edilen mallara karşılık bir kısım ödeme yaptığını, ancak 10.208,65TL bakiye borcunu ödemediğini, borçlu tarafa fatura bedellerinin ödenmesi adına talepte bulunulduğunu ancak talepleri karşılanmadığından … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını takibe itiraz üzerine takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline ve takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
DAVALININ adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesini süresinde sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır, Davalı vekili cevap süresi geçtikten sonra vekaletnamesini dosyaya ibraz etmiş ve cevap dilekçesi vermiş; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu müvekkilinin adresinin … olması sebebiyle dosyanın … … Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, ayrıca davanın davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacı yan ile aralarında olan alım-satım işi gereği ödemelerini düzenli olarak yaptığını ve alacaklı şirket yetkilisine ödemelerin yapıldığı bildirdiğini, davacı tarafın ödemelerin yapıldığını bilmesine rağmen haksız kazanç sağlamak için müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını bu nedenle davanı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
Her ne kadar davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de HMK 19/2 maddesi gereğince yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazında bulunan tarafın yetki itirazını cevap dilekçesi ile iki haftalık süre içinde ileri sürmesi gerektiğinden, davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri 14.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi ise yasal süre geçtikten sonra 29.03.2021 tarihinde verilmiş olduğundan davalı vekilinin yetki itirazı dikkate alınmamıştır.
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile oluşan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali davası niteliğinde olup taraflar arasında ticari nitelikte alım satım ilişkisi bulunduğu ve taraflar tacir olduğundan davalı vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
… sayılı dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklı 10.208,65TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun 14.11.2019 tarihinde icra dairesinin yetkisi ile borcun bulunmadığını bildirerek borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı borclu vekili tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de Türk Borçlar Kanunu 89. (….) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan davacının yerleşim yeri icra daireleri de yetkilidir. Dolayısıyla takip davacının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili icra dairesinde yapılabilir. Bu nedenle davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında ihtilaf davalının taraflar arasındaki mal- alım satımı nedeni ile davacıya borçlu olup olmadığı, davalı tarafından dava dışı 3. Kişilere yapılan ödemelerin geçerli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davalı vekili tarafından davacı şirket ile bu şirketten alınan mallara ilişkin olarak dava dışı 3. Kişilere yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları ile hesap ekstreleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Hasan Tahsin vergi dairesinin cevabi yazıları ile karşıt inceleme tutanağından davalının 2018-2019 yıllarında işletme hesabına göre, 2020 yılında bilanço hesabına göre defter tuttuğu ve tacir olduğu, cari hesaba dayanak olan bir kısım faturaları 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerine işlediği ve dönem beyannamelerinde indirim konusu yaptığı , 5 adet faturayı ticari defterlerine işlemediği ve indirim konusu yapmadığı anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen ve bilirkişi… tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporunda özetle; davalının 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerin usulune uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, bilgisayar ortamında kayıtlı olan faturaların listesinin yazıldığı, davalı İşletme defterlerinde muhasebe kayıt nizamı gereği davacının davalıdan talep ettiği alacağı, davalıya yaptığı ödemeleri ve davalının yaptığı ödemeleri kendi defterlerinde görmenin mümkün olmadığı, dosyada sözkonusu ödeme dekontlara tesadüf edilmemiş olduğu, tarafların yasal ticari defter ve belgelerin karşılaştırılması yapılırken sözkonusu davalı ödemelerin değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine ulaşılmış olduğu, mevcut tüm bu doneler birlikte değerlendirildiğinde, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; ihtilaflı döneme ilişkin davacı yasal ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak incelme ve değerlendirme sonucunda taraflar arasındaki borç alacak durumunun belirlenebileceği yönündeki kanaatimde değişiklik gerektirir herhangibir tesbite ulaşılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle;Davacının 2017-2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının davalıdan 2017 yılında 10.266.00 TL , 2018 yılında 13.708,65 TL. alacaklı göründüğü, bu yıllarda herhangi bir tahsilat olmadığı, 2019 yılında sırasıyla 26.04.2019 tarihinde 2.000,00 TL.- 24.05.2019 tarihinde 1.500,00 TL.- 22.07.2019 tarihine 1.500,00TL. gelen havale ile toplamda 5.000,00 TL. ödemenin kaydedilmesi sonucunda, davalıdan takip tarihi itibarıyla 8.708,65 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen davalıya ait … Bankası hesap ekstresinden davalı tarafından davacıya sırasıyla 26/04/2019 tarihinde 2.000,00 TL EFT, 24/05/2019 tarihinde 1.500,00 TL. Havale ve 22/07/2019 tarihinde de 1.500.00 TL EFT olmak üzere toplam 5.000,00TL davacı şirket hesabına gönderildi bunların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca davacı yanında çalışan …’e 24.000.00 TL, şirket yetkilisi …’ın kardeşi …’a 1.750,00 TL , …’a 6.500,00 TL, …’a 4.000,00 TL gönderildiği, bunların borca karşılık yapılan ödeme olup olmadığının mahkemenin taktirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir .
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 8.708,65 TL borçlu olduğu, davalı tarafından şirket hesabına borç ödemesi yapıldığı ve şirket hesabının bilindiği, 3. kişiler adına yapılan ödemelerin borca karşılık yapıldığını kabul edilemeyeceği gibi bu ödemelerin davalının davacı şirkete olan borcunun çok üzerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı tarafından … sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile 8.708,65TL asıl alacak yönünden devamına , fazlaya ilişkin talebin reddine
Asıl alacak olan 8.708,65TL’ye takip tarihinden itibaren %19,50’yi geçmeyecek şekilde temerrüt faizi işletilmesine,
2- Kabul edilen 8.708,65TL üzerinden İİK ‘nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 594,88TL harçtan dava açılışında alınan toplam 123,30TL düşürüldükten sonra kalan 471,583TL’nin harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 9 adet e tebligat gideri 71,50TL, Bilirkişi ücreti olarak 2.200,00TL, 2 Normal tebliğat ücreti 38,00TL , 6 Posta ücreti 184,00TL , 4 kep ücreti 3,20TL, 1 Dosya kapağı 2,00TL olmak üzere toplam 2.498,70TL ‘nin kabul ve red oranına göre 2.131,60TL lik kısmı ile dava açılışında alınan 123,30TL peşin harç ve 54,40TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.309,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına ,
5-Alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre 193,95 TL’sinin davacıdan, 1.126,05 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 8.708,65TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 1.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafına verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/05/2023
Katip ….
E-İmzalıdır
Hakim …
E-İmzalıdır